Dolar
ABD Doları 39,0315
Euro
Euro 44,2410
Sterling
Sterling 52,7519
Altın
Altın 4.213,06
BOLU AZ BULUTLU
24,8
AZ BULUTLU

MİDE RAHATSIZLIĞI YAŞAYANLARA “RAMAZAN” UYARISI

MİDE RAHATSIZLIĞI YAŞAYANLARA “RAMAZAN” UYARISI

Haber: Selda
Selin ÖZBAY

Özel
Çağsu Hastanesi Genel Cerrahi Uzman Opr. Dr. Sedat Sadal, Ramazan ayında mide
ile ilgili problemlerin çok sık görüldüğünü dile getirerek; “Ramazan ayında
uzun süren oruç ve aç kalma döneminde mide problemleri artış göstermektedir.
Özellikle açlık süresinin uzun olması midede salgılanan asit miktarının
artmasına yol açmaktadır. Gastriti olana hastaların midesinde yanma, kazınma,
ağrı gibi yakınmaların ortaya çıkmasına, ülseri olan hastalarda ise kanama,
delinme gibi sağlık sorunlarının gelişmesine yol açabiliyor. Ramazan ayında
öğün araları uzamaktadır. Bu durum mide rahatsızlıkları olanlarda hastalıkları
tetiklemektedir. Özellikle mide ve on iki parmak bağırsağı, ülseri olanlar, kan
sulandırıcı ve romatizma ilaç kullanan hastalar, mide rahatsızlıkları ve mide
kanaması riski açısından dikkatli olmalıdırlar. Şeker hastaları, kalp
yetmezliği olanlar, kemoterapi programında olan kanser hastaları, ağır
kansızlık hastaları, karaciğer hastalığı olanlar, böbrek yetmezliği olanlar,
pankreatiti olanlar, aktif mide ve on iki parmak ülseri olanlar, mide küçültme
ameliyatı olanlar, şiddetli ishal hastalığı olanlar oruç tutmamaları gerekir”
ifadelerini kullandı.

“KİLO VERMEK YERİNE
KİLO ALMAYA YOL AÇMAKTADIR”

Uzun
süren açlık sonrasında iftarlarda çok yoğun ve hızlı gıda tüketmemeye özen
göstermek gerekiyor” diyen Op. Dr. Sedat Sadal, “Oruç kilo kaybına değil, kilo
alımına sebep olabilir. Bunun sebebi ise ramazan ayı genellikle diyet yapma
fırsatı olarak da değerlendirilebilir. Ancak uzun süren açlıklardan sonra
metabolizmanın yavaşlaması ve gün boyu yemek yemeyip akşam tek seferde,
hareketsiz saatlerde kalorili yemeklerin tüketilmesi kilo vermek yerine kilo
almaya yol açmaktadır. Bu nedenle iftarda ve sahurda yemeklere aşırı
yüklenmemek çorba, salata ve yoğurt gibi besinlerle oruç açtıktan sonra
mümkünse yürüyüş yapmak ve bir süre sonra ihtiyaç halinde ara öğünler yiyerek
sadece sahur ve iftar şeklinden beslenmek yerine hafif beslenme şeklini
seçebilirler.  Hem kilo almadan hem de
sağlıklı bir ramazan ayı geçirmek bahsedebiliyoruz. Yemeklerden sonra özellikle
hemen yatmamayı öneriyoruz. Özellikle reflü hastalarımız için çok önemlidir.
Yemek yedikten sonra bir veya iki saat yatmamakta fayda var. Oruç tutarken mide
rahatsızlığı olan hastalarda gastrit, ülser ve reflü gibi daha fazla risk
grubunda oluşturmaktadırlar. İftarda ve sahurda fazla yemek yenmesi, sahurda
yemekten hemen sonrasında yatılması reflü ataklarının artmasına yol açmaktadır.
Özellikle ciddi reflü hastalarında oruç konusunda biraz kısıtlamaya gitmeyi
düşünüyoruz. Ama hafif reflüsü olan, gastriti olanlarda uygun tedaviler
sayesinde oruç tutabilmektedirler. Yalnız bunlarda diyet çok önemlidir.
Tedavisi devam eden ülser hastaları, yeni geçirilmiş mide kanaması, mide
kanseri, ciddi reflü hastalığı veya çeşitli mide hastalıkları nedeniyle
beslenme güçlüğü olanların oruç tutmaları ise sağlık açısından sakıncalı
durumlara neden olabilir” diye konuştu.

“MUTLAKA SAHUR
YAPMALARINI ÖNERİYORUZ”

Sahurun
vücut için çok önemli olduğuna dikkat çeken Sedat Sadal; “Midede gastrit,
reflü, ve ülser gibi hastalığı olanların şikayetlerini azaltabilmek için
yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermek gerekir. Öğünler sahur ve iftarda
iki ana öğün, iftardan sonra ise iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Oruç
tutan mide hastaları ister istemez sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için
mutlaka sahur yapmalarını öneriyoruz. Sahurda süt, yoğurt ve peynir gibi
besinlerden oluşan bir kahvaltı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden
oluşan bir menü öneriyorum” ifadelerini kullandı.

“AĞIR
YEMEKLERDEN KAÇINILMALI”

Op.
Dr. Sedat Sadal, iftarda, ağır yemeklerden kaçınılması, mümkün olduğu kadar
sebze yemekleri ya da sebzeli etli yemekler tercih edilmesi gerektiğini
vurgulayarak, “İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba
gibi hafif yemeklerle başlanmalı, 10 ila 15 dakika sonra az yağlı et yemeği,
sebze yemeği veya salatayla devam edilmelidir. Günde ortalama 2–2,5 litre su
alınmalıdır. İftarda aşırı yağlı şerbetli tatlılar yerine; sütlaç, güllaç,
muhallebi gibi sütlü tatlılar tüketilmelidir. Hazımsızlığa neden olmamak için
yemekleri hızlı yemekten kaçınılmalı, yavaş yavaş iyice çiğneyerek
yenilmelidir.  Bir kerede büyük porsiyonlar
yerine, iftardan sonra birer saat arayla her seferinde azar azar küçük
porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir. Sindirime yardımcı olmak için iftardan
hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek yerine biraz
beklenilerek kısa mesafeli yürüyüşler yapılmalıdır” dedi.

“MİDE ŞİKAYETİ
OLANLAR ORUÇ TUTARKEN DİKKAT EDİNİZ”

Ramazan
ayında mide sağlığını korumak için yemeklerin pişirme yöntemlerine çok dikkat
edilmesi gerektiğine işaret eden Sadal; “Özellikle ızgara, haşlama, fırında
yapılan yemekler tercih edilmelidir. Kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebze
gibi lif oranı yüksek gıdalar ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz,
fındık, badem, gibi kuru yemişler tercih edilmelidir. Bu verdiğim diyet
listelerine uyarsak daha sağlıklı bir ramazan ayı geçirmiş oluruz. Ben her hastama
kendilerini denemelerini rica ediyorum. Eğer büyük bir sıkıntı yaşamazlarsa
ilaçlarını kullanarak ve diyete dikkat ederek, oruca devam edebilirler. Ancak
oruç tutarken mide yakılmalarını ciddi anlamda şikâyetleri artan hastalarımız
ise oruç tutmamalarını öneriyorum” şeklinde konuştu.

Özel Çağsu Hastanesi Genel Cerrahi Uzman Opr. Dr. Sedat Sadal, Ramazan ayında mide ve bağırsak hastalıklarının sıklıkla görüldüğünü ifade ederek, yaklaşık 15 saat oruç tutacak vatandaşları, iftarda aşırı ve hızlı beslenmemeleri konusunda uyardı.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
14 Nisan 2021
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir