Bayhan, doğa
fotoğrafçılarının belirli rotalarda günlerce
doğada kamp kurup hayvanları peşinde düştüklerini aktardı. Doğal koşullarda
fotoğraf makinesi kullanarak insanların doğaya olan özlemlerini de
gözlemlediklerini ifade eden Bayhan; doğaya ve hayvanlara olan meraklarının
yanı sıra çevreyi temiz tutma, doğayı koruma, yaban hayatını tahrip etmeme
konularında da özen gösterdiklerini vurguladı. Ayrıca doğa ve çevre bilinci
hususunda farkındalığın artmasını istediğini kaydetti.
Bayhan, Bolu’nun
turizm potansiyeli açısından öneminden bahsederek; “Bolu’daki turistik ürün
çeşitliliği çok fazla. Bolu’yu
doğası, doğal güzellikleri ve yaban hayatı ile öne çıkarmak mümkün. Zaten
şuanda yapılan çalışmalar bu yönde. Kuş gözlemciliği düşünürseniz Yedigöller ve
Yeniçağa Gölü, öne çıkabilecek unsurlar” dedi.
Özel haber: Aslı
Akış
“KAÇAK AVCILIK
İLLEGALDİR”
Kaçak avcılık ve av turizminin doğru tanımlamasını yapan Dr.
Öğr. Üyesi İsa Bayhan, “Profesyonel anlamda bazen kavramlar karıştırılabiliyor.
Türkiye’de öncelikle önemli bir sorunumuz var kaçak avcılık. Bu konuyu sık sık
basında da görebiliyoruz. Kaçak avcılık illegaldir ve bunula ilgili ülkemizdeki
tüm kurumlar, bakanlılar ve yetkililer sürekli tedbirler halindedir. Bunların
yaptırımları da cezaları da vardır. Birde av turizmi vardır. Av turizmi daha
bilinçli ve planlı bir şekilde yapılmasıdır” diye konuştu.
“BAYHAN, AV
TURİZMİNİN YASAL MEVZUATINI ANLATTI”
Bayhan, av turizmindeki yasal sürecin nasıl işlediğini de
aktararak; “Av turizmi Tarım ve Orman
Bakanlığımız, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüz öncelikle
yetkileri dahilinde belli erişkin hayvanların belirli tarihlerde profesyonel
avcılar tarafından çeşitli izin belgeleri ile avlanmasına izin verilmesidir.
40-50 yıldır devam eden bir süreçten bahsediyoruz. Bunun yasal mevzuatında
eksiklikler vardı zamanla tamamlanarak bugün uygulamalar profesyonel hale
getirildi. Dünya geneline baktığımızda
ülkemiz bu süreçleri oldukça önemseyen, kontrolü bir şekilde yürütmeye çalışan
ülkelerde biridir. Bizim yaban hayatı uzmanlarımız, gözlemcilerimiz, milli
parklar müdürlüğümüzün uzmanları vardır. Sürekli olarak hayvanlarımızın
popülasyonları incelenir, envanterleri tutulur. Bu incelemeler neticesinde av
turizmi uygulama talimatı yayınlanır. Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğümüz tarafından
da duyurulur ayrıca TÜRSAB’dan bu bilgiye ulaşılabilir. Bazı acentalarımız av
turizminin yapılması sürecinde olaya dahil olurlar” şeklinde konuştu.
“İNSANLAR KENTSEL
RUTİNDEN DOĞAYA YÖNELME İHTİYACI DUYUYOR”
Profesyonel Doğa Fotoğrafçısı Ali Şenel ve Profesyonel
Turizm Rehberi, Acenta İşletmecisi, Turizm Yazarı M. Fırat Oktar’ın katılımıyla
gerçekleştirdikleri ‘Türkiye’de Av Turizminden Fotoğraf Avcılığına’ Paneli
hakkında bilgiler veren BAİBÜ Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Turizm
Rehberliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi İsa Bayhan; “Panelimize Doğa
Fotoğrafçısı Ali Şenel ve Profesyonel Turizm Rehberi, Acenta İşletmecisi,
Turizm Yazarı M. Fırat Oktar’ı davet ettik. Bu konuda doğa fotoğrafçısı olarak
Ali Şenel ülkemizde güzel işler çıkaran uzmanlarımızdan kendisi. Panelde av fotoğrafçılığının
yavaş yavaş bir merak olarak ortaya çıktığını vurguladık, sosyal eğilimdeki
değişikliği de ele aldık. Hepiniz şahitsiniz bizlerde durumun içindeyiz bugün
insanların doğaya özlemi arttı. Artık insanlar kentsel rutinden doğaya yönelme
ihtiyacı duyuyor. İnsanların doğaya yönelme hususunda foto safari Oryantiring, Trekking,
Hiking etkinliklerinde yer almasını da görebiliyoruz. Mesela, Kuş gözlemciliği
dünyada oldukça öne çıkan bir alternatif. İnsanların doğaya çıkmak, doğaya dokunmak,
hayvanlara ulaşmak yönünde bireysel özlemleri olduğunu söyleyebiliriz. Biz bu süreci ve unsurları geniş çaplı olarak
ele alma fırsatına sahip olduk. Gayet
faydalı olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“BOLU ÇOK KIYMETLİ
BİR DESTİNASYON”
BAİBÜ Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Turizm Rehberliği
Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi İsa Bayhan, Bolu’nun turizm çeşitliliği açısından
zengin bir şehir olduğunu vurgulayarak, “Turizm Fakültesi’nde bulunduğumuz 6
yıl boyunca çok fazla araştırma yaptık. Özellikle ‘sürdürülebilir turizm’
boyutunda çeşitli araştırmalar yaptık. Bolu, gerçekten çok kıymetli bir
destinasyon. Tüm akademik ve sosyal etkinliklerimizde bunu vurguluyorum. Konumu
çok önemli, ayrıca çok çeşitli turistik ürünü var. Kartalkaya’da kış turizmi
var. Abant, Gölcük ve Yedigöller çok fazla turist çekiyor. Bolu’nun Türkiye’de
en çok çağrıştırdığı sembollerden biri aşçılık ve gastronomi. Gastronomi
turizmi de büyük etken” diye konuştu.
“BOLU’YU DOĞAL
GÜZELLİKLERİ VE YABAN HAYATI İLE ÖNE ÇIKARMAK MÜMKÜN”
Bolu’da kuş gözlemciliği ve oryantiring etkinlikleri
yapılmasının mümkün olduğunu belirten Bayhan, “Bolu’daki turistik ürün
çeşitliliği çok fazla. Av turizmi de bunun örneklerinden biri. Bolu, %60-70
civarında ormanlık alana sahip bir şehirdir. Türkiye’de bu, önemli bir
alternatif. Bolu’yu doğası, doğal güzellikleri ve yaban hayatı ile öne çıkarmak
mümkün. Zaten şuanda yapılan çalışmalar bu yönde. Kuş gözlemciliği düşünürseniz
Yedigöller ve Yeniçağa Gölü, öne çıkabilecek unsurlar. Oryantiring; farklı
bölgelerden insanları Bolu’da belirli noktalara bırakıp, yine doğa içerisinde
belirli noktalara kendilerinin gitmesine imkan verdiğimiz bir etkinlik. Bolu’da
bunu yapmak mümkün” ifadelerini kullandı.
“İNSANLARIN DOĞA
ÖZLEMİ DİKKATE ALMAMIZ GEREKEN BİR BOYUTTA”
İsa Bayhan, insanların doğa özleminin dikkate alınması
gereken boyutlara ulaştığının altını çizerek, “Bugün süpermarketlerde çadır
satılıyor. Demek ki insanların doğa özlemi, artık dikkate almamız gereken bir
boyutta. Bolu’da turizm olanaklarını zamanla çeşitleneceğini düşünüyorum. Doğa
çiftlikleri, at çiftlikleri ve doğa içerisinde butik alanlar açılabilir. Yakın
zamanda bunların olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
“ŞEHRİMİZİN
DEĞERLENDİRİLMESİNİ HER ZAMAN SAVUNUYORUZ”
Turizm süreçlerinin denetlendiğini ifade eden Bayhan,
doğayı ve popülasyonları korumanın önemine değinerek, “Mevcut turizm
süreçlerinin hepsi denetleniyor ve takip ediliyor. Uzun vadede de, bu kıymetli
doğayı ve popülasyonları bilinçli bir şekilde koruyup değerlendirerek,
insanların doğa özlemlerini gidermelerine fırsat verilerek, şehrimizin
değerlendirilmesini her zaman savunuyoruz. Şunu da tekrar belirtmek istiyorum;
kesinlikle kaçak avcılığa karşıyız. Onun dışında, denetlenen ve profesyonel
süreçlerde de güncel eğilimlerin dikkate alınarak yeniliklere gidilmesi mümkün
olacaktır” sözlerine yer verdi.
“FOTOĞRAF AVCILIĞI
ÖZGÜN YENİ BİR TERCİH OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR”
Bayhan, günümüzde insanların bulundukları
destinasyonlardan fotoğraf çektirerek bunları paylaşma güdüsüne sahip
olduklarına dikkat çekerek; “Son olarak belirtmek isterim ülkemizde doğa
fotoğrafçılığı yapan 15-20 insan gösterebiliriz. Onlardan biri de Ali Şenel.
Yeni trendlerimizden, dikkate layık öne çıkan unsurlarımızdan biri de
insanların bulundukları destinasyonlardan hatıra olarak fotoğraf çektirme,
bunları paylaşma güdüsü. Turizm sosyal bir olgudur. İnsanların davranışlarından
sürekli biz burada gözlemlerde bulunuruz ve yaralanırız. Bugün bu eğilimin
artarak tercih edildiğini görüyoruz. Doğa fotoğrafçılığı ve fotoğraf avcılığı
öne çıkabilecek bir unsur. Avcılık uygulama talimatı 5-10 gün arasıdır. Profesyonel bir avcı doğa içerisinde çıkıp
doğanın içeresinde nasıl bulunuyorsa fotoğraf avcısı dediğimiz insanlarda aynı
sürecin içerisinde bulunabiliyorlar. O doğaya dokunma, doğanın içerisinde
bulunma, yıldızları izleme, kamp, çadır kurma ve çengel boynuzlu dağ
keçilerinin, ceylanların, karacaların, geyiklerin fotoğrafını kendileri için
ölümsüzleştirip güzel bir deneyim kazanabiliyorlar. Fotoğraf avcılığı da yine
bugün gerçekten özgün, yeni bir tercih olarak karşımıza çıkıyor. Bunu da
belirtmek lazım. Uzun vadede ben bu eğilimlerin artacağını düşünen
insanlardanım” diye konuştu.