Dolar
ABD Doları 32.3835
Euro
Euro 34.8173
Sterling
Sterling 40.7520
Altın
Altın 2439.7702
BOLU ÇOK BULUTLU
12,1
ÇOK BULUTLU

İsa Özcan

İsa Özcan (Belediye
Başkan Yardımcısı)

Doğum: 26 Mayıs 1969/Seben

Okul: Seben Atatürk İlkokulu, Seben Ortaokulu, Bolu Teknik Lise, Bolu
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Otomotiv Bölümü

Meslek: Memur

Bulunduğu görevler: Bağlı olduğu müdürlükler; Zabıta Müdürlüğü, Kültür Sosyal İşler
Müdürlüğü, Muhtarlık İşleri Müdürlüğü, Halkla İlişkiler Müdürlüğü, Veterinerlik

Okul hayatında tam bir sayısal
uzmanıydı. Birçok spor dalında takım kaptanıydı. 80’li yıllarda mankenlik
yaptı. Bulunduğu konuma emeğiyle, tırnaklarıyla kazıyarak geldi. Bolu halkının
Gacım’ı… İşte Belediye Başkan Yardımcısı İsa Özcan’ın hayat hikayesi…

ÇOCUKLUK HAYATI














Çocukluk
hayatım Seben’de geçti. Orada doğup büyüdüm. Beş kişilik bir ailenin en küçük
çocuğuyum. Küçükken bulduğumuz yaylada top oynardık. Biraz daha büyüyünce tarla
bağ bahçe işleriyle uğraştım. Çocukluk yıllarımda 20-30 baş hayvanımız vardı
hayvancılık yapardım. Yemlerini atıp, gübreleri temizlerdik. Çok güzel
günlerdi…

Çocukluk Fotoğrafları

OKUL HAYATI

Okul hayatıma
Seben Atatürk İlkokulu’nda başladım, Seben Ortaokulu’nda devam ettim. Ortaokul
dönemimde sayısal uzmanıydım. Cahit Yılmaz diye bir matematik hocamız vardı
test sınavı yaptığı zaman benim cevapladıklarımı kendi hazırladığı şablonun
üstüne koyar kendi şablonunu test ederdi o kadar iyiydim yani matematik
konusunda. Dersin haricinde arkadaşlarımla her gün futbol oynardım hatta
pantolonlarımız yırtılırdı. Bir de bilindiği gibi Seben, voleybol memleketi
olarak geçerdi. Ortaokul dönemimde de voleybol şampiyonluklarımız vardı.

Ortaokuldan
sonra Bolu’da liseye başladım. Sanat okuluna girdikten 1 sene sonra puanım
yüksek olduğu için teknik liseye geçtim. Bolu’da ilk teknik lise öğrencilerindenim
yani. Hatta ortaokul sınavlarında Çanakkale parasız yatılı öğretmen okulunu
kazanmışım ama söylemediler bana. Ben Bolu’da liseye başladıktan 6 ay sonra
öğrendim. Biz kırsal kesimde yetiştiğimiz için anne babamız ne derse onu
uyguladık şimdiki gençlik gibi değil yani. Anaya babaya yaşlılara hep saygı
duyulurdu.

Lisede de
matematik konusunda çok iyiydim. Hiç unutmam, Hakan Çuhadar diye bir arkadaşım
vardı. Hakan’ın matematiği çok zayıftı. Sınavda arkama oturdu, kopya çekti. Hocamız
Ahmet Merken sınav sonuçlarını açıkladı. Hakan’a 10 bana 9 dedi. Sonra ikinci
sınavlar olduğunda ben aynı yerimde oturuyorum arkadaşı aldı en arkaya koydu.
Bizim arkadaş sınavdan 0 aldı ben 10 aldım. Hatta hoca espriler yaptı bir insan
0’dan 10 alırda 10’dan nasıl 0’a düşer diye.  Liseye başladığım zaman da voleybol
takımındaydım, daha sonra basketbolla ilgilendim. Hatta basketbol takımıyla turnuvalara
gittik. O dönem Efes Pilsen seçmelerini kazandım. Seben küçük bir yer
olduğundan yaşlılar göndermedi beni. Lise hayatımda o kadar popülerdim ki 85-86
yıllarında iki yıl boyunca kız lisesinde mankenlik yaptım. Çocukluk ve okul
yıllarım muhteşemdi yani.








Lise
bittikten sonra Seben’e döndüm. 1992’de memurluğa başladıktan sonra açık
öğretime girdim. 8 yıl boyunca bir İngilizceyi geçemediğim için bıraktım. Fakat
sonra 45 yaşında sınavla Bolu Abant İzzet Baysal’da otomotiv bölümüne girdim
iki yıllığı tamamladım.

Okul Fotoğrafları

İŞ HAYATI

Lise
bittikten sonra eczanede kalfalık yaptım. İlaç olayı riskli korkuyor tabi insan
ama bir insana yardım etmek, ilaç vermek güzel duygulardı. Hatta ben iki yıllık
kalfayım o zamanlar, bir arkadaşım yeni başlamıştı. Romatizma hapı yerine
kutuları benzer olan fitilleri vermiş. Vatandaş sabah erkenden geldi, hapı
yutuyorum ama tekrar ağzıma geliyor dedi. Bir baktım fitil vermiş yani bu
şekilde espriler de çok bizde. Üç yıl eczanede çalıştıktan sonra askere gittim.

Askerden
döndükten yaklaşık bir yıl sonra, 14 Mart 1992 yılında Seben Belediyesi’nde
emlak memuru olarak işe başladım. Memurluğa başladığım ilk gün Bolu’da Paşakent
kooperatifi vardı, ilk maaşımla kooperatifin taksitine başladım. Tabi biz de
boş durmuyorduk inşaat sektöründe bizim bir arkadaş grubumuz vardı beton
atardık, çalışırdık yani. Ekmeğimizi helalinden kazandık.

Sonra 2003
yılında Bolu’daki kooperatif inşaatı bitince Bolu Belediyesine tayin istedim. O
zamanın belediye başkanı Yüksel Ceylan, çalıştığın iş yaptığın her yerde herkes
senden memnun o yüzden seni alıyorum dedi. Allah bin kere razı olsun. Bolu’ya
2003 yılında geldiğim zaman veznelerde tahsildar olarak başladım.








2017 Yılında
Abant İzzet Baysal Otomotiv Bölümünü bitirdikten sonra halkla ilişkiler müdürü
oldum. Daha sonra 2018 yılında da belediye başkan yardımcısı oldum ve hala
devam ediyorum. Bu günlere emeğimle ve tırnaklarımla kazıyarak geldiğimi
düşünüyorum. Her gelen vatandaşı dinlerim sorununu çözmeye çalışırım. 

İş Fotoğrafları

AİLE HAYATI

Annem ev hanımı,
babam orman işletmesinde aşçıydı. 3 kardeşiz. Abim ve ablam var en küçükleri
benim. Annem ve babam kırsal kesimde yetişen muhafazakâr insanlardı. Eşim Ayşe
Özcan ile 1991 yılında evlendik. Eşimle eczaneye ilaç almaya geldiğinde
tanıştım. O lise sondu, okula gidip gelirken eczanenin kapısında beklerdim görmek
için. O zamanlar telefon yok tabi. Askerden geldikten 6 ay sonra da evlendik. İki
tane çocuğumuz var. Oğlum Cengizhan Özcan kızım Betül Özcan. Oğlum şuan
Ankara’da bilgisayar mühendisi kızım da felsefe bölümünü okuyor. Aile bağlarımız
çok güçlüdür.

Aile Fotoğrafları

HOBİLER, FOBİLER

Seben küçük yer olduğu için mesai bittikten sonra kahve alışkanlıkları vardı. Bolu’ya geldikten sonra iş yoğunluğundan dolayı hepsi bitti. Amatör olarak Seben Spor ’da oynarken sol bacağımın bağları yırtılmıştı o yüzden artık futbol da voleybol da oynayamıyorum. Doğa tutkusu var artık haftada bir defa araziye çıkarım gezerim.

Bir şeyden korkum yok. Ulaşabileceğim en yüksek noktaya geldim, bundan sonra bir üst nokta düşünmüyorum.

DÖNÜM NOKTASI…

Askere komando olarak gitmek istedim. Sonra yazı geldi; Isparta Eğirdir. Askere ilk gittim nizamiye kapısından girer girmez ben nereye geldim böyle dedim. Hüsamettin Yüksel diye bir üst teğmen vardı. Tesadüfen tanıştık, Mudurnuluymuş. Zaman geçtikçe nizamiyedeki Bolulu olanlarla kendi aramızda konuşuyoruz, nereye düştük, ne kadar zor bir yer gibi…. Sonra Hüsamettin Yüksel’de bizi dinlemiş orada konuşurken ben dikkatini çekmişim. Çok sevmişti beni; dobra oluşumu, doğruluğumu. 18 ay boyunca Eğirdir’de çavuş olarak kaldım. Tezkereme 1 ay kala beni yanına çağırdı. Seni MİT’e yerleştireceğim, memleketine gider gitmez beni ara dedi. Bana bir telefon numarası verdi. Geldim Seben’e aileme sordum evin en küçüğü olduğum için babam direk karşı çıktı. Aradım izin vermediklerini söyledim. Hüsamettin Yüksel çok dil döktü, “geleceğini kurtar oğlum” diye. Fakat yaşlılar ne derse onu yaptık. Hiç bir şeyden pişman olmadım.

Siyasi ve Sivil Toplum Kuruluşlarındaki Fotoğrafları

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
22 Haziran 2020
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir