Dolar
ABD Doları 32.3680
Euro
Euro 34.8253
Sterling
Sterling 40.7544
Altın
Altın 2441.3503
BOLU ÇOK BULUTLU
11,9
ÇOK BULUTLU

Fahrettin GÜRKAN

Fahrettin GÜRKAN (Gürkan Kuruyemiş Sahibi)

Doğum: 9
Nisan 1963 Bolu / Hıdırşeyhler Köyü

Okul: İnkılap
İlkokulu, Atatürk Ortaokulu, Ticaret Meslek Lisesi.

Meslek: Ticaret
Erbabı

İş adamı doğmadım, iş adamı oldum

Fahrettin Gürkan doğduğu günden bu yana neredeyse baba
mesleği kuruyemiş sektörünün içinde. Çocukluğunda işiyle ilgili anıları var, gençliğinde,
bu gün ve gelecekte ki hayalleri, hatıraları hep işiyle ilgili.

Tohum
toprağa ekilecek, filiz verecek, açacak, büyüyecek ürün olacak. En iyi ürün
seçilecek Gürkanlar Kuruyemiş’te sofalarınıza evlerinize girecek. Muhabbet
akşamlarında, dostlarınızla sürdürdüğünüz koyu sohbetlerde kenar süsü olarak
kalacak. Gürkanlar Kuruyemiş bir iş hikayesi, aslında bir işe adanmış bir hayat
hikayesi. Fahrettin Gürkan hatıralarını anlatıyor.

ÜZERİMİZE DÜŞENİ
FAZLASIYLA YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ


























Bolu’nun
Hıdırşeyhler Köyü’nde 9 Nisan 1963 tarihinde doğdum. Üç kardeşten en büyüğüyüm.
İlkokulu İnkılap İlkokulu’nda, ortaokulu Atatürk Ortaokulu’nda okudum. Liseyi Ticaret
Meslek Lisesi’nde okudum. Çocukluğum gençliğim hep bu işin içinde geçti. İşimizi
her gün biraz daha ileri götürmek için elimizden gelen gayreti gösterdik. Bulunduğumuz
pozisyon itibariyle kendimize çok uygun bir yerde olduğumuzu düşünüyoruz.
İnşallah ilerleyen zamanlarda çok daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum. Günün
koşulları neyi gerektiriyorsa biz üzerimize düşen vazifeyi fazlasıyla yapmaya
çalışıyoruz. 

Çocukluk Fotoğrafları

BOLU’DA İLK DEFA
MÜŞTERİYE SERVİS İŞİNİ BİZ BAŞLATTIK

Babamın
1965 yılında başlattığı Gürkan Kuruyemiş işletmesinin temelinden bu güne kadar
hep oldum. Bu işletmeyi birlikte belli bir noktaya getirdik. Bolu’da ki ilk
kuruyemiş firmalarından biri biziz ve Bolu’da ilk defa müşteriye servis işini
biz başlattık. Firmamızı iyi yerlere taşımaya çalıştık. Fabrika yaptık,
paketleme sistemlerimizi oluşturduk. İşyerimizi bu günkü haline getirdik. Perakende
mağazalar açtık.

1969 YILINDA İLK
DEFA 3 TEKERLEKLİ BİSİKLETLE BU İŞE BAŞLADIK

1965
yılında başlandığında biz işe kuruyemiş denildiğinde Bolu’da genelde leblebi ve
çekirdek bilinirmiş. Leblebi şekeri gibi filan çok fazla çeşit yoktu. 1969
yılında ilk defa 3 tekerlekli bisikletle bu işe başladık. İlk sahaya açılmamız
o zamanlara denk geliyor. O zamandan bu zamana kadarda ivmeler kazandırmaya
çalıştık. Farklı mekanlarda zor şartlarda çalıştık.

YENİ FABRİKA İLE
VİZYONUMUZU DAHA GENİŞ HALE GETİRECEĞİZ

Gürkan
Kuruyemiş olarak 4 şubemiz var ve bir tanede toptan mağazamız var. Üretim
fabrikamız var. Fabrikamızın yeni jenerasyonunu faaliyete geçirme aşamasında. İnşallah
yakın zamanda bu fabrika ile vizyonumuzu daha geniş hale getireceğiz.

KURUYEMİŞ
KÜLTÜRÜNÜ YAYGINLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ

Biz
yaptığımız ürünlerin tamamını tarladan alıp mamul haline getiriyoruz. Ürünlerde
farklılıklar ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Bizim amacımız kaliteli mal alıp,
kaliteli mal satmak. Bölgemizdeki tüketim alışkanlıkları diğer bölgelere göre
biraz kısıtlı. Bizim hedefimiz bu alışkanlıkları değiştirerek ileriye doğru
taşımak. Kuruyemişin ikram olarak daha fazla yaygınlaşmasını istiyoruz ve bu
anlamda belli çabalarımız var. Bolumuzun bu anlamda kuruyemiş kültürünün
yaygınlaşmasına ihtiyaç var.

İKİ OĞLUMDA BU
İŞTE OLUR DİYE DÜŞÜNÜYORUM


























1988
yılında 24 yaşında Aysel Hanımla evlendim iki tane oğlum var. İsimleri Fatih
Buğra Gürkan ve Emre Gürkan. Her iki oğlumda eğitimlerini tamamlamak üzere. Büyük
oğlum okulunu bitirdi. Yüksek lisansını yapıyor. Küçük oğlum da Bilgisayar
Mühendisliği son sınıfta. İnşallah onlarda şirketin farklı yerlerinde
görevlerini icra edeceklerdir diye düşünüyorum tabi kendileri bu durum uygun
görürlerse.

Okul Fotoğrafları

HANGİ ÜRÜN ORTAYA
ÇIKIYORSA KENDİM VE AİLEM YİYECEKMİŞ GİBİ ÜRETTİM

Ben
bu güne kadar herhangi bir durumdan pişman olmadım. Bu güne kadar kendime olan
özgüvenimle hareket ettim.Gürkan Kuruyemiş’te ne yapılıyorsa hangi ürün ortaya
çıkıyorsa kendim ve ailem yiyecekmiş gibi ürettim. O yüzden bu güne kadar hiç
tereddüt yaşamadım. Ticaret yaparken hep cesur oldum. Allah’ında yardımıyla bu
günlere geldik çok şükür. Kiralık dükkanlardan kendi mülklerimize doğru geçiş
yaptık. Başka mesleklerde başka işlerde çok daha iyi yerlere gelen
arkadaşlarımız vardır ama bize bu sektörde olmamız gereken yerde olduğumuzu
düşünüyorum.

SABIR İSTEYEN BİR
İŞ

Bizim
işimiz çok sabır isteyen bir iş çok da özveri isteyen bir iş. Sabahın erken saatlerinden
başlayıp geç saatlere kadar devam eden bir iş tempomuz var.  Ürünü doğru yerde almak, doğru zamanda almak
çok önemli. Bütün bu işler doğru şekilde ilerlediğinde doğru sonuca
ulaşabiliyorsunuz. Dolayısıyla 365 günün her gününü kendine göre bir durumu
kendine has özel bir noktası var.Bu durumu çok iyi değerlendirip analiz yapmak
gerekiyor. Ben gençlerimizin yaptığı işi kalben yapmasını, yaptığı işten emin
olmasını ve sonuçlarının da bu duruma bağlı verimli olacağını düşündüğüm için
bu durumu çok önemsiyorum.

ÇOCUKLUĞUMU
YAŞAYAMADIM

Çocukluğum
bu işin içinde geçince tabi çok fazla oyun oynama fırsatım olmadı. Annemde örgü
örerdi, okuldan geldiğimde ip sarar ona yardımcı olurdum. Yani yokluğu birebir
yaşadım. O zamanda yokluk vardı maalesef evimiz yoktu, kiradaydık hiç bir
şeyimiz yoktu. Anne baba kalender insanlardı. Bu günlere gelene kadar gerçekten
çok badireler atlatıldı. Bu günlere geliniyor ama bu noktaya gelene kadar çok
bedeller ödenmiş oluyor. Tabi bu durum çocuklarıma yansıdı. Biz çocukluğumuzu
yaşayamadık onlar yaşasın istedim. Maddi manevi elimden ne geliyorsa yaptım. Onların
eğitimleri daha iyi olsun diye elimden geldiği kadar yardımcı oldum. Büyük oğlum
makine mühendisi oldu, yüksek lisan yaptı, yüksek makine mühendisi oldu, Dış
Ticaret’i bitirdi. Ben üniversite hayatını yaşayamadım. Küçük oğlum bilgisayar
mühendisliğini bitirdi.

KURALCI OLMAM
ŞARTLARLA İLGİLİ

Aile
içinde kuralcı bir babayım. Olmazsa olmazlarım var. İşimden asla taviz
vermedim. Eşimle bir çok konuyu konuşarak çözerim. Çocuklarımızın geleceği için
yapılması gerekenlerle ilgili eşimle hep konuşurum, istişare yaparım.
Çocuklarım belki benim biraz sert mizaçlı bir baba olduğumu düşünüyorlar,
haklılar belki de o konuda ama bu durum fıtratla alakalı, geldiğimiz yerle de
alakalı. Bulunduğumuz yere gelebilmek için çok fazla fedakarlık yapmış olmanın
da getirdiği bir durum.

BOLULU ESNAFIMIZA
ÖRNEK OLUYORUZ

İş
konusuna çok prensipli yaklaşıyorum. Örneğin İstanbul’da ve diğer illerde ki
arkadaşlarımız Cumartesi günleri de tatil yapıyorlar biz yapamıyoruz. Onlar işe
geç geliyorlar, ben işyerini sabah erkenden açıyorum. Bolumuzda bu konuda bir
eksiklik var. Bolu’da “Bolu’nun yerlisi esnaflık yapamıyor hep dışarıdan
gelen insanlar esnaflık yapıyor” Deniliyor, biz bu konuda Bolulu
esnafımıza örnek olmaya çalışıyoruz. Çizgiyi biraz daha ileriye taşımaya
çalışıyoruz. Bolulu esnaf bu şekilde olur diyoruz. Bolulu esnaf müşterisine güler
yüzlü olur, müteşebbis olur, daha fazla istihdam sağlar diyoruz ve elimizden
geleni yapıyoruz. Çevremizden bu konuda çok destek ve takdir alıyoruz ve bu
durum biz çok mutlu ediyor.

BAŞKA İŞ DERSEM
ŞÜKÜRSÜZLÜK YAPMIŞ OLURUM
































Baba
mesleği yerine başka bir ile uğraşmak gibi bir hayalim olmadı. O dönemin
şartlarında bu imkana sahip olamayan insanlarda vardı, ben şimdi keşe başka bir
şey diyecek olursam şükürsüzlük yapmış olurum. Bu işin yanında başka bir işle
uğraşmakla ilgili derseniz tarım diyebilirim. 
Çünkü ben tarım ve hayvancılıkla uğraşmayı seven bir adamım. Bir
taraftan da tarımsal üretimle ilgili insanlarımıza bir vizyon kazandırmak gibi
bir çabamız var. Bolu’da en çok ne yetişir? Bunu iyi araştırmak ve doğru tarım
yapmak lazım. Bolu’da alışkanlık buğday ve patates dışında başka bir ürün
ekilmez. İnsanımıza örnek olsun diye bu ürünlerin dışında tarımla uğraşmak
isterdim. 

İş Fotoğrafları

BAŞARISIZLIKTAN
KORKARIM

Başarısızlıktan
korkarım. Çok borçlanmaktan korkarım. Ayağımı yorganıma göre uzatırım risk
alınacaksa alınır zaten ticaret cesaret işidir. Risk alınacaksa alırım. Ölçülü olmalı
prensipli olmalı.

BİR KARAVANIM
OLSA…

Vakit
buldukça dostlarımla bir araya gelmekten hoşlanırım. Araçlara karşı bir ilgim
var. Klasik arabaları ve yeni çıkan arabaları incelerim. Gençlik yıllarımda motosikletim
vardı. Bizim zamanımızda araba sayısı çok azdı. 1963 model Dodgeler vardı. İlk plakalar
vardı. Chevroletler vardı. Arkadaşımda Mustang vardı mesela o çok güzel bir
arabaydı. Şimdilerde iste şöyle iyi bir karavanım olsun istiyorum. Ailemi alıp
karavanla Türkiye’de görmediğimiz yerleri görmek isterim yada yurtdışında
görmediğimiz yerleri görmek isterim. Her yaşın kendine göre keyifli tarafları
var. Bu zamanı dolu dolu yaşamak isterim. Çocuklarımın geleceğine ilişkin
yapılacak işleri yaptık ama  birde
onların mürüvetlerini görmek isterim. Sporla ilgiliyim. Futbol maçlarını iyi
takip ederim. Beşiktaşlıyım tabi aynı zamanda Bolusporluyum.

EĞİTİMİMİ
TAMAMLAMAK İSTERDİM

Bir
daha dünyaya gelsem ilk olarak çok iyi bir eğitim almak isterdim. Eğitimimi tamamlamak
isterdim. Babamı iş hayatında yalnız bırakamadım. Üniversite sınavına girdim
kazandım ama babamı yalnız bırakamadım. Vizyonumu daha geniş tutmak için iyi
bir eğitim almak isterdim. Yurtdışında kendi işimizle alakalı iş yapan insanların
neler yaptığını daha yakından görmek ve işimizi ona göre geliştirmek isterdim. Şuan
dünya çok küçük. Bizim işe başladığımız zamanki gibi değil. Şuan bilgiye
ulaşmak çok kolay. Bu işi yapmak ve profesyonel olarak yapmak çok önemli. Bütün
bu gelişmelere bağlı olarak ihracata yönelik adımlar atmak isterdim.

MESLEK
TERCİHLERİNE YARDIMCI OLDUM




















Çocuklarımın
meslek tercihlerinde yardımcı oldum. Büyük oğlumun matematikle ilgili
başarısından dolayı onu yönlendirdim. İlk başlarda makine mühendisliği konusuna
soğuk bakmasına rağmen daha sonra doğru karar verdiğine kendiside inandı. Şuan mesleğini
seviyor. Güzelde işler yapıyor. Küçük oğlum elektronik cihazlara yatkınlığı
olduğu için bilgisayar mühendisliğini istedi, bende onu kendi tercihine
bıraktım. 

Aile Fotoğrafları

KALICI BİR HAYIR
YAPMAK İSTERİM

Ölmeden
önce gücüm yettiğince iyi bir eğitim kurumu yapmak isterim. Böyle bir hayrımın
olmasını isterim. Kalıcı bir hayrımın olmasını isterim. Bunu yaparken de ismimi
taşıyan filan bir yer olmasını istemem. Hiç ismimim anılmasın iş amacına
ulaşsın isterim. Gücümüzün yettiği ölçüde bu bir eğitim kurumu olur, sağlık
kurumu olur bilemiyorum. İnşallah bunu yapmak bir gün bize de nasip olur.  

AVRUPA’DA Kİ
İŞ ADAMLARINI ÖRNEK ALDIM

Kendime
örnek olarak Avrupa’da ki işadamlarını yakından inceledim. İşlerine verdikleri
önem ve dürüstlüklerinin çok öne planda olduğunu gördüm. Hepsinin farklı farklı
başarı durumları var. Kimileri ürünlerini gerçekten doğru pazara ulaştırmış ve
kurumsallaşmış firmalar var, aile şirketi olarak işini çok iyi yapan firmalar
var. Hepsini farklı farklı inceleyip kendimize örnek aldığımız tarafları oldu.

GENÇLER KÖYLERİNİ
TARLALARINI TERK ETMESİNLER

Gençlere
benim tavsiyem köylerden uzaklaşmamaya çalışmaları olabilir. Tarım ve
hayvancılık konularından uzak durmasınlar. Köylere baktığımızda 55-60 yaş
üzerinde olan insanlar tarım yapıyorlar. 
Köydeki genç nüfusun ise tekstil atölyeleri yada herhangi bir fabrikada
çalışarak yaşamını sürdürdüklerini öğrendiğimizde üzülüyoruz. Topraklarımızın
varlığını sürdürmesinden yanayım ben. Tarımsal üretim konusunda yeni nesil
meyvecilik ve tarım anlayışının ön plana çıkartılması lazım. Mesela ben
yakınlarda bir tarlam olsa ceviz ve badem ekimi yaparım. Hem kazanç elde ederim
hem de gençlerimize örnek bir çalışmanın içine girmiş olurum. Türkiye’nin
farklı yerlerinde ürün almak için gidiyoruz ve hep aynı manzara ile
karşılaşıyoruz. gençler kırsal alanda tarımsal faaliyetten uzaklaşmak
istiyorlar. oysa doğru yapılabilse bir fabrikada bir atölyede yıl boyunca
kazanabileceği gelirden çok fazlasını bir tek üründe kazanabilir.

EN ÖNEMLİ KONU
DÜRÜSTLÜK




















Bütün
bunların dışında ne yaparsak yapalım en önemli konu dürüstlük. Allah herkese
helal kazanç nasip etsin. Geleceğimizi iyi eğitimle, iyi koşullarda
yetiştirerek ülkemizin iyi yerle geleceğini düşünüyorum. Herkes üzerine düşen
görevi doğru ve sağlıklı bir şekilde yaptıktan sonra ülkemizin dilediği
hedeflediği noktaya ulaşabileceğini düşünüyorum. 

Siyasi ve Sivil Toplum Kuruluşlarındaki Fotoğrafları

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
02 Haziran 2018
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir