Dolar
ABD Doları 39,1011
Euro
Euro 44,4609
Sterling
Sterling 53,0381
Altın
Altın 4.202,26
BOLU AÇIK
15,1
AÇIK

İKİNCİ BEYİN: BAĞIRSAK

İKİNCİ BEYİN: BAĞIRSAK

Özel Çağsu Hastanesi Diyetisyenlerinden Eda
Evren çok merak edilen probiyotik ve prebiyotik hakkında önemli açıklamalarda
bulundu.



Diyetisyen
Eda Evren yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:


“Son
zamanlarda adını sıkça duyduğumuz prebiyotik ve probiyotik ne demektir?
Kullanımları neden giderek artmaktadır? Hangi besinlerde bulunur? Günümüzde
bağırsaklarımız 2. beyin olarak kabul edilmektedir. Hatta bunun üzerine
kitaplar, makaleler yayınlanmakta, araştırmalar yapılmaktadır. Bu noktada hepimizin
aklına şu soru gelebilir…


Bağırsaklarımızı
bu kadar önemli yapan ne? Cevabı bağırsaklarımızda yaşayan mikroorganizmalarda
saklı. Burada bulunan mikroorganizmalar yararlı, zararlı, fırsatçı olmak üzere
3 gruba ayrılır.


Bunların
sayısı ve işlevleri doğum şeklimiz, anne sütü alımı, stres, antibiyotik
kullanımı, beslenme gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Beslenme bu noktada
düzenlenebilir tek faktördür. Yapılan çalışmalarda yetişkin dönemde yüksek
hayvansal protein ve doymuş yağ alımı ve düşük posa ve karbonhidrat alımının
florada bulunan yararlı bakteri sayısını ve çeşidini azalttığı gözlemlenmiştir.
Probiyotik; bağırsak florasına yerleşen bağışıklık sistemini olumlu etkileyen
mikroorganizmalardır. Probiyotik olarak adlandırılan bakteriler laktobasiler ve
bifidobakterilerdir. Sağlığa olumlu etkilerini bağırsak duvarına tutunarak
buradaki boşlukta bulunan besin maddelerinin tüketimi için fırsatçı ve zararlı
bakterilerle yarışarak sağlarlar. Bir gıdanın probiyotik olması için canlı
mikroorganizmaları içermesi ve sindirim enzimlerinden etkilenmeden kalın
bağırsağa kadar canlı ulaşabilmesi gerekmektedir.


 


Probiyotik kaynaklar Nelerdir?


Probiyotik
Kaynaklar; Yoğurt, kefir, ayran, peynir, turşu, suplement olarak bulunmaktadır.


Probiyotiklerin
Diğer Yararları;


-Sağlıklı
bir sindirim sisteminin oluşmasına katkı sağlarlar.


-Patojen
bakterilerinin üremelerine engel olurlar.


-Rötavirüs
ishallerinin sürelerini kısaltırlar.


-
Kolestrol seviyelerinin düşürülmesine yardım ederler.


-Alerjik
bulgu ve semptomların önlenmesinde yararlıdırlar.


-Bağırsak
florasını düzenleyerek kabızlığı önlerler.


Prebiyotiklerin
Diğer Yararları;


-Kalsiyum
emiliminde yardımcıdırlar,


-Kolon
kanserin riskini azaltırlar,


-Trigliserid
seviyelerini düşürürler,


-Patojel
(zararlı) bakterilerin çoğalmasını engellerler.


Sağlıklı
beslenme biçiminde öncelikle doğal pre-probiyotikler; Hekiminiz, beslenme
uzmanınız gerekli görürse yapay pre-probiyotikler kullanılmalıdır.


 


PREBİYOTİK


Prebiyotikler
ise yararlı mikroorganizmaların çoğalmasını ve aktivitelerinin artmasını
sağlayan ve sindirilmeyen bileşiklerdir. Özellikle sindirilmeyen prebiyotik
karbonhidrat kaynakları fermentasyol sonucu antiinflamatuvar, antikarsinojenik
etki gösterir.


Prebiyotik
Kaynakları Nelerdir?


Prebiyotik
Kaynaklar Enginar, buğday, arpa, çavdar, soğan, sarımsak, muz, pırasa,
kuşkonmaz…

Özel Çağsu Hastanesi Diyetisyenlerinden Eda Evren çok merak edilen probiyotik ve prebiyotik hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
12 Nisan 2018
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir