Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz
yargılanan eski Seben Müftüsü M.Y. ile taraf avukatları katıldı.
Tanık eski Bolu Müftüsü İ.T, SEGBİS ile katıldığı duruşmada
sanık hakkında bildiklerini anlattı.
Sanığın Bolu’ya tayin olduğu sırada kendisi hakkında eski
çalıştığı yerlerden malumat topladığını ifade eden İ.T, “Ankara’dan arkadaşlara
ulaşarak bu şahıs hakkında konuştum. Bana dikkat etmemi söylemişlerdi. İyi bir
insan ve mesleğini iyi icra etmesine rağmen bu yapıyla ilgilendiğini ifade
etmişlerdi. Bolu’ya geldiğinde ben aynı irtibat ve iltisakı taşıyan diğer
şahıslarla olduğu gibi onunla bu yöndeki tavrını noktalaması konusunda
görüşmeler yaptım.” diye konuştu.
İ.T, sanığın iyi Kur’an-ı Kerim okuduğu için malum yapı
tarafından kullanıldığı düşüncesinde olduğunu belirterek, “Sanığın iyi Kuran
okuduğu için zamana zaman bizzat örgütün lideri tarafından Pensilvanya’ya davet
edildiğini duydum. Ayrıca şahsın babası ile daha önceden tanıştığım için
kendisi hakkında ondan da bilgi alma imkanım oldu. Babası bana öğrencilik
yıllarından itibaren malum yapı içinde bulunduğunu ve iyi Kuran okuduğu için
yapının onu kullandığını ve bırakmadığını söylemişti” dedi.
Mahkeme başkanı Seyfi Han, sanığın daha önceki ifadesinde
“2014 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirilerek Amerika’da
Türkçe Olimpiyatlarına katılıp orada Kuran okudum” dediğini anımsatarak, Bolu
Müftüsü olarak kendisinin sanığa yurt dışına çıkış izni verip vermediğini
sordu.
İ.T, kendisinin Bolu’ya 2014 yılının mart ayında atandığını
aktararak, “Sanık benden sonra Bolu’ya geldi. Bu nedenle ne zaman gittiği
konusunda bilgim yok. Birlikte çalıştığımız dönemde benden aldığı resmi izinle
Amerika’ya gitmediğini biliyorum” ifadelerini kullandı.
“Hükümete beddua gibi
sözler söylediğini hatırlıyorum”
Duruşmada tanık olarak dinlenen S.İ. ise kendisinin ilçe
müftüsü M.Y’nin şoförlüğünü yaptığını anlatarak, “Şahsın 11 ay şoförlüğünü
yaptım. Yakından tanırım. Şahsın paralel yapıya mensup olduğu kanaatindeyim.
Şahsın kızının örgüte müzahir bir yurtta öğrenci olarak kaldığını biliyorum.
Kendisini birkaç kez buraya götürdüm. Kendisiyle yaptığımız konuşmalarda
hükümetin paralel yapı ile yaptığı mücadeleyi eleştirdiğine tanık oldum” diye
konuştu.
S.İ, ilçedeki Kuran kurslarında FETÖ/PDY’nin yayınevinden
çıkan kitapların okutulduğunu ve bundan rahatsız olarak durumu müftüye
anlattığını belirterek, şunları söyledi:
“Vaazlarında kendince hükümete beddua gibi sözler
söylediğini hatırlıyorum. ‘Allah’ım sen zalimlere fırsat verme. Zalimin
hakkından sen gel. Kimin zalim olduğunu en iyi sen bilirsin.’ şeklindeki
sözleri birçok defa sarf etmişti. Söz, eylem, tavır ve hareketleriyle benim
yakın çalışma arkadaşı oluşum nedeniyle bu sonuçları çıkardım. 15 Temmuz darbe
girişimi yaşandığı gece, din görevlilerini yöneltici aktif bir görev de
üstlenmedi. Darbe girişiminin başarısız olduğunu anladıktan sonra bizim
yanımıza geldi.”
“Gecenin bu saatinde işgüzarlık yapma”
Tanık İ.K. de bir dönem ilçede vaiz olarak görev yaptığını
dile getirerek, darbe teşebbüsünün yaşandığı gece sanıkla aralarında geçen bir
telefon konuşmasını anlattı.
Darbe girişimi haberini aldıktan ve Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın vatandaşları sokağa davet etmesinin ardından sanığa telefon ettiğini
ifade eden İ.K, şunları söyledi:
“Darbe gecesi, ‘Hocam haberiniz var mı darbe oluyor.’ dedim.
Kendisi ‘Oluyorsa oluyor. Benden ne istiyorsun.’ dedi. Ben Cumhurbaşkanının
halkın sokağa davet ettiğini, cami hoparlöründen meydanlara çıkış için ilan yapmamız
gerektiğini söyledim. Bunun üzerine bana, ‘Gecenin bu saatinde işgüzarlık
yapma.’ dedi. Ben şahsın bu tavrını görünce şaşkınlık yaşadım. Bu olay dışında
kendisi hakkında başka bir malumatım yoktur.”
Daha sonra söz verilen sanık avukatı ile sanık, tanık
beyanlarına bir diyecekleri olmadığını bildirdi.
Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenilmesi ve
eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 8 Şubat 2019’a erteledi.
“Yayınevinin örgüte
müzahir olduğunu bilmiyordum”
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir başka duruşmada ise
eski Seben Müftüsü M.Y’nin eşi S.Y’nin yargılanmasına devam edildi.
Söz alan tutuksuz sanık S.Y, kendisine yöneltilen
suçlamalarla ilgili olarak sadece tanık beyanları olduğunu ileri sürerek,
“Tanıklar yalnızca duyumdan ibaret beyanlarını iletmiş. Malum yapıyla irtibatım
yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum. Mahkemeden beraat talep ediyorum.” dedi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen S.T. de bir dönem sanıkla
aynı Kuran kursunda çalıştıklarını anlatarak, “Bu yapıyla irtibatı olup olmadığını
bilmiyorum. Zira ikili ilişkilerimizde ya da sohbetlerinde bu yapıyı
destekleyici ya da övücü bir sözüne şahit olmadım. Bir süre Kuran kursu
öğrencilerine aldırdığı bir kitapla ilgili velilerin tepkili olduğunu
duymuştum. Kitap örgüte ait yayınevine ait olduğu için bu tepkiyi çekmişti.
Eşinin kurumda müftü olduğu dışında bir bilgim yok” diye konuştu.
Tanığın beyanından sonra söz alan S.Y, söz konusu kitabı
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tavsiye edildiği için öğrencilere
dağıttığını öne sürerek, “Bu diyanetin önerdiği kitaplar arasındadır.
Yayınevinin örgüte müzahir olduğunu bilmiyordum. Tepki gösteren veli sayısı da
bir kişidir. Olayın genele yayılmasını anlamış değilim” ifadelerini
kullandı.
Duruşma, eksikliklerin giderilmesi ve diğer tanıkların da
dinlenilmesi için 8 Şubat 2019’a ertelendi.