Ankara
Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Bölümünden mezun olduktan sonra evlenip köyüne
yerleşen 30 yaşındaki Çilata, babadan kalma 8 dönümlük bahçesinde çeşitli
ürünler yetiştirerek hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de bölge insanının
tarıma olan ilgisini artırmak için örnek oluyor.
Mudurnu’ya
yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan Kabaca Dibi mevkisindeki bahçesine
ektiği ürünlerden su kabaklarının hasadını gerçekleştiren Çilata, mahsulleri
evinin terasında kurumaya bıraktı.
Çilata,
kuruyan su kabaklarını titizlikle işleyerek elde ettiği süs ve ev eşyalarını
talep edenlere ulaştırmayı amaçlıyor.
“Hem
kendimizi hem de doğayı korumuş oluyoruz”
Muhterem
Özsoy Çilata, yaptığı açıklamada, 6 ay önce ektiği kabakların hasadını
gerçekleştirdiğini belirterek mahsulleri evinin terasına asarak kurutmaya
bıraktığını söyledi.
Kuruyan
su kabaklarını işleyerek çeşitli eşyalara dönüştürdüğünü dile getiren Çilata,
“Su kabağını rüzgara ne kadar teslim edersek o kadar iyi olur. Bu
kabakları işleyip plastiğe ‘hayır’ diyebiliriz. Yemek kabı, oyuncak
yapabiliriz. Hem doğayı korumuş oluruz hem de daha sağlıklı bir yaşam
sağlarız.” dedi.
Çilata,
eskiden çoğu ev eşyasının su kabaklarından yapıldığını anlatarak “Eskiden
imkan yokmuş. Teknoloji yokmuş. O zamanlarda bunlardan saklama kabı, su kabı,
tas yaparlarmış. Ayrıca pekmez karıştırıcı olarak kullanılırmış. Su kabakları,
daha sağlıklı. Ağaç kesmiyoruz, doğaya plastik atmıyoruz. Hem kendimizi hem de
doğayı korumuş oluyoruz.” diye konuştu.
Kuruyan
kabaklarından süs eşyaları yaptığını belirten Çilata, “Küçük kabakları
süsleme çalışması yaptım. Küçük kabaklardan tuzluk, biberlik, baharat koyma
kabı yapma çalışması yaptım. Çınar yaprak işlemeli bir kabağı mumluk olarak
yaptım.” ifadelerini kullandı.
Çilata, çalışmalarını
sürdüreceğini belirterek ürünlerini talep edenlere ulaştıracağını sözlerine
ekledi.