Prof. Dr. Kınacı, genel müdür yardımcıları Doç. Dr. Özgür
Özdemir, Mahir Özcan ve beraberindeki heyet, Ankara İçmesuyu 2. Merhale Gerede
Sistemi Projesi kapsamında Gerede Tüneli ve Regülatörü Havzası Atıksu Toplama
Havzası’nın bulunduğu Ümitköy’de incelemelerde bulundu.
”Ankara’nın su
ihtiyacının 2050’ye kadar karşılayacağı düşünülüyor”
Yetkililerden bilgi aldıktan sonra, proje hakkında basın
mensuplarına bilgi veren Kınacı, projenin 2007’de başladığını anımsattı.
Kınacı, çok daha önceden planlanan projeye ancak 2007’de
başlanabildiğine değinerek, projenin DSİ tarafından yürütüldüğünü söyledi.
Kınacı, toplam 32 kilometre uzunluğundaki çalışmanın zor bir
bölgede olduğuna işaret ederek, “Zor bir bölge olduğu için tünel açma
süresi uzadı. Ama şu anda 32 kilometreden bin 270 metrelik bir mesafe kaldı.
Bunu da aralık ayına kadar DSİ tamamlamayı planlıyor. İnşallah aralıkta
tamamlanacak. Ocak ayından itibaren de Ankara’ya su veren Çamlıdere Barajı
buradan beslenecek.” diye konuştu.
Kınacı, Ankara’nın içme suyu planlamasından da bahsederek,
şunları kaydetti:
“Buradan verilen su ile mevcut barajlardan alınan
suyun, Ankara’nın su ihtiyacını 2050’ye kadar karşılayacağı düşünülüyor. Burada
şunu belirtmek lazım, Çamlıdere Barajı büyük bir baraj ancak doluluk oranı şu
ana kadar yüzde 50’nin üzerine pek çıkmadı. Çok yağışlı havalarda, karın çok
yağdığı, yağışın çok fazla olduğu yıllarda buradan verilecek sular Çamlıdere
Barajı’nda birikecek.
Özellikle kış aylarında yağacak kar ve bahar aylarındaki
yağışların etkisiyle Çamlıdere Barajı’na büyük ölçüde su gideceğini
düşünüyoruz. Sadece buradan bir yılda verilecek su uzun bir ihtiyacı
karşılayacak demektir.”
Ankara’nın şu anda Kurtboğazı ve Çubuk barajları ile bunları
besleyen depolama yapılarının suyunun kullandığını aktaran Kınacı,
“Bunların tamamını düşündüğünüz zaman, çok uzun süreli kurak dönemler
hariç Kızılırmak suyuna ihtiyaç kalmayacağını düşünüyoruz.” dedi.
Kınacı, Ankara İçmesuyu 2. Merhale Gerede Sistemi Projesi’ne
ilişkin, ”Ankara’nın suyu, kalite açısından kaynak suyuna yakın olacak.
Kızılırmak suyunda sülfat oranı Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği değerlerin
altında olmakla suyun içilebilirliğini olumsuz etkiliyordu. Buradan gelecek su,
kaliteli ve daha içilebilir olduğu için bu sudan çok daha rahat içilebilecek su
niteliğinde olacak.” değerlendirmesini yaptı.
Dünyanın en uzun içme
suyu tüneli
Projeyi gerçekleştiren DSİ’ye teşekkür eden Kınacı,
“Dünyanın en uzun içme suyu tüneli burası. Bunu başarmak kolay değil.
Burada çok farklı jeolojik yapılar, sert kayalar, faylar ve göçüntü bölgeleri
var. Bunları başarıyla geçmek kolay değil. Ama bunu başardılar. Tebrik
ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Kınacı, Kızılırmak’tan su almak için pompaların
kullanıldığını dile getirerek, ”Kızılırmak’tan yıllık enerji maliyetimiz 2017
yılında 208 milyon liraydı. Bu yıl 300 milyonu bulacak. Biz Gerede’den suyu
götürmeye başlayacak olursak, bu maliyetten kurtulmuş olacağız. Aynı zamanda
101 metre yüksekliğindeki bir düşüden hidroelektrik enerji üretimine geçmiş
olacağız. Yani elektrik tüketmeyeceğiz, elektrik üreteceğiz bu proje sayesinde.
Şu anda onun proje çalışmaları da tamamlanmak üzere. 2019 yılında da onun
inşaatını yapmayı planlıyoruz.” diye konuştu.
İnceleme gezisine, Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar ve
DSİ yetkilileri ile diğer ilgililer de katıldı.
