Dolar
ABD Doları 34.1048
Euro
Euro 38.0948
Sterling
Sterling 45.3949
Altın
Altın 2841.2000
BOLU ÇOK BULUTLU
24
ÇOK BULUTLU

ALT YAPIDAN A TAKIMA

ALT YAPIDAN A TAKIMA

“FUTBOLA KENDİMİ
BİLDİM BİLELİ AŞIĞIM”


Cengiz
Umut Meraş, ailenin tek çocuğuyum. Yaşım 21, 20 Aralık 1995 tarihinde dünyaya
gelmişim İstanbul Eminönü’nde. Aslen Muğlalıyız, ben İstanbul doğumluyum ve
lise mezunuyum. Futbola kendimi bildim bileli aşığım, çocukluğumda tek
oyuncağım futbol topuydu. Genelde futbol topu patlatır, yenisini aldırırdım,
başka oyuncaklarla, arabalarla filan oynadığımı hatırlamıyorum. Çocukluğumda
İstanbul’da bu kadar bina yoktu, sokak aralarında ve tarlalarda hep top
oynardık. İki tane taş bulduk mu, kale yapar, oradan da araba geçmesin diye dua
ederdik. Cola’sına maçlar meşhurdu. Küçüklüğümden beri gelen hevesim hep futbol
oldu.


 


“FUTBOLA
ŞEHREMİNİSPOR’DA BAŞLADIM”


Futbola
Şehreminispor Kulübü’nde başladım ilk kez, 8-9 yaşlarındaydım. Sahamız kumdu,
Şehreminispor kum sahada oynuyordu maçlarını. Babam ben çok küçük yaşlarda
vefat etmişti, futbola da ilgim fazla olduğu için dedem beni sokakta oynarken
hep izlerdi. Kendisinin futbolla da hiç işi yoktu ama benim onda bıraktığım
izlenim, futbol isteğim onun beni futbola resmi bir kulüpte başlatmasına vesile
oldu. Bir gün beni yanına alarak Şehreminispor’daki bir arkadaşına götürdü.
Oradaki hoca bir baksın sana dedi. Ben tabii ki hevesle hemen tamam dedim. Sol
ayağımı iyi kullandığımı gören hoca beni kulübe aldı, böylece futbol hayatımın
ilk basamağına çıkmış oldum.


 


“ANNEM FORVET
OYNARDI”


Asıl
benim annem futbolcuydu. Çocukluğunda forvet oynuyormuş annem, o zamanlar
bayanların futbol takımı Altın Tepsi diye bir takım varmış, orada oynamış. O da
benim gibi dedemin vasıtasıyla gitmiş, kayıt olmuş. Dedem annemi de futbolculuk
yaşamına vesile olan kişidir. Kadınlar futbol takımı kuruluyormuş, dedem de
annemin futbolcu olmak için istek ve yeteneğini görünce onu Altın Tepsi
takımına yazdırmış. Annem de forvet mevkiinde futbola böyle başlamış ve
başarılı da olmuş.


 


“BEN
BOLUSPORLUYUM”


Ailem
Galatarasaylı ama ben Bolusporluyum, beni A takıma kadar getiren, profesyonel
yapan bu camianın bir parçasıyım. 4 senedir buradayım. Boluspor altyapısına
Sarıyer Kulübü’nden geldim. Ali Beykoz çalıştırıyordu o zaman Boluspor’u, beni
beğendi ve aldı, devre arasıydı Boluspor’a gelişim. Ocak ayıydı, 16–17
yaşlarında Boluspor altyapısına geldim. Direkt A2 takımına geldim ama 17
yaşındaydım, benden büyüklerin arasında futbolumu geliştirmeye başladım.
95’liydim, o arkadaşlar 93-94’lülerdi. Benden büyüklerdi.


 


Boluspor’da
profesyonel oldum. Her futbolcunun hayali profesyonel olabilmektir. Altyapıda
olsun, A2’de olsun özverili ve hırslı bir şekilde çalıştım, hedefime ulaştım.
Başkanlarımız olsun, hocalarımız olsun hepsi destek oldular. Profesyonel olmak
çok farklı bir duygu, ancak profesyonellikten sonraki süreç çok önemli. Daha
fazla çalışmam gerektiğini biliyorum. Belirli bir istikrar ve bir yerlere
gelebilmek de çalışmakla olacaktır.


 


“ŞANS İYİ
DEĞERLENDİRİLMELİ”


Şans
alınır, verilmez benim için ilkedir. Burada Reha hocamız görev yaparken ilk
maçıma o çıkardı beni. Altınordu ile oynuyorduk ve Boluspor’un, dolayısıyla
hocamızın gidişatı takım olarak iyi değildi, ancak o riski göze alıp beni
oynattı. Normalde hocanın gidip gitmeyeceğinin belli olacağı bir maçtı
diyebilirim. Bana şans verdi, iyi değerlendirdim ben o şansı. O süreçte benden
başka sol bek oynayan iki arkadaşım daha vardı. Hocam beni oynattıktan sonra o
formayı aldım ve bir daha bırakmadım.


 


Bolulu
yatırımcılara son tavsiyeler     Bolulu
yatırımcılara son tavsiyeler


Geçen
senelere bakıldığında takımda ağabeyler daha fazlaydı, takımın yaş ortalaması
açısından. Şimdi de abilerimiz mevcut ancak takımın yaşı daha genç. Abilerimiz
de bize arkadaşlık yapıyorlar ve bu da bizleri daha mutlu ediyor. Takım
uyumumuz çok güzel. Ertuğrul abi geldi mesela Fenerbahçe’den, kendisiyle aram
çok iyi, bana çok yardımcı oluyor, psikolojik anlamda. Biz gençler onlardan çok
şeyler öğreniyoruz. Tecrübelerinden sürekli faydalanmaya çalışıyorum. Andre
Santos kaptanımız Arsenal’de oynadı, Birezilya Milli Takımı olsun, Fenerbahçe
olsun hep büyük kulüplerde oynadı, sürekli onlardan bir şeyler öğreniyoruz ki,
bu bizim için şanstır. Bu sene yeni abilerimiz ile takımımız süper uyum içinde.


 


“HEDEFLERİM VAR”


Hedeflerim
var benim de. Çocukken sakladığım bir kağıt vardı, futbola başlamadan önce. İlk
önce okulumu bitireceğim, ondan sonra futbol altyapısına başlayıp profesyonel
olucam, futbolumu geliştirip Ümit Milli, sonra A Milli Takım’a gideceğim,
oradan sonra da yurt dışına çıkıp Türkiye’yi orada da temsil edeceğim diye
karaladığım bir not kağıdım vardı. Aşama aşama bunları yapabilme şansını
yakaladığımı sanıyorum. Ümit Milli Takım’a kadar gittik, inşallah devamı da
gelecek. Oynadığım mevki itibarıyla şansımın olacağını ümit ediyorum, çünkü bu
mevkide oynayan fazla Türk futbolcu yok. Ümit Milli maceram şöyle; Avrupa
Şampiyonası’nda Ümit Milli olarak Slovakya’ya gittik. Avrupa Şampiyonası
elemelerinde ben de katıldım o kadroya. Sakatlık yüzünden daha sonraları
gidemedim, şanssızlık oldu benim için. Hedefimiz Boluspor olarak belli, Süper
Lig’e çıkmak, bunu da başarabiliriz. Sonra A Milli olabilmek kendi adıma, daha
sonrası da yurt dışı inşallah.


 


“YEDEK KALMAK
BENDE HIRS YARATIYOR”


Profesyonellikte
yedek de kalabiliyorsunuz, bu durum kişiden kişiye değişen bir psikoloji
yaratabilir futbolcular üzerinde ancak ben de tam aksi hırs oluşturuyor yedek
kalmak. Yedek kalmak aslında futbolcu için, üzülmenin yanında daha da çalışıp o
formayı kapmayı sağlamak için fırsat haline dönüşmeli. Hoca mutlaka performansa
ve verdiği taktiğin uygulanıp uygulanmamasına bakmaktadır. Ben kendime
özeleştiri çok yaparım, bu bende bir hırs oluşturuyor ve antrenmanlarda daha
çok çalışıyorum. Eksiklerim var mı, nelerdir diyerek hocaya gider sorarım ve o
yönde gelişmem için çalışırım.


 


Futbolcu
olmasaydım, ben Egeli olduğum için yüzme ile alakalı yine spor üzerine bir
girişimim olurdu diye düşünüyorum. Çünkü küçükken çok hareketli bir çocukmuşum.
Yüzme ve dalgıçlık da ilgimi çok çeken spor dallarıdır. Hobilerimin başında
tatilllerde güneşlenmek yerine çok sevdiğim yüzmeyi yaparım.


 


Kişisel
gelişim konularını içeren kitaplarım var ve ben sürekli bu kitapları okurum.
Mümin Sekman’ın kitaplarını okuyorum. Boş vakitlerde play-station oynarım,
arada sırada çarşıya çıkarız arkadaşlarla.


 


“ALTYAPIDAKİ
KARDEŞLERİMİZE ÖNERİLERİM VAR”


Boluspor
altyapı olarak Türkiye’deki kulüplerin en önde olanıdır. Altyapıdaki
kardeşlerimize vereceğim en önemli mesaj, çalışmalardan sonra veya hocanın
verdiği günlük izinlerde Bolu’da bir yerlere gidemeyeceğiniz için ve burası bir
futbolcu için veli-nimet olduğu bilinciyle hareket ederek ekstra çalışmalar
yapın diyorum. Altyapıda belki saha şartları biraz daha iyi olmayabilir ancak
neyin eksik olduğunu futbolcu adayı kardeşlerimizin öğrenerek, ona göre ekstra
çalışmalar yapmalarını öneririm. Mesela oynadığı mevkiye göre oyun bilgisi mi
eksik,  bu mevkide oynayan en iyi
futbolcuları, hocalarına soracak, bilgisayardan bakacak, ortası eksikse
antrenmandan sonra ilave çalışmalar yapacak. 
Benim de eksiklerim var, ben hala antrenmanlardan sonra orta
çalışıyorum, 70 – 80 ortalama orta çalışıyorum ki bu eksikliğimi bir şekilde
giderebilmek için. Her futbolcunun bir eksiği vardır ve bu eksiklikler ancak
çalışılarak giderilebilir. Yılmadan çalışmak önemli, o nedenle altyapıda olanların
ekstra çalışmaları gerekiyor.

Boluspor’un genç yıldızı aylık yayınlanan Boluspor dergisine açıklamalarda bulundu. İstanbul’da tarla ve sokak aralarında çok ufak yaşlarda futbolla tanışan Umut Meraş, ilk olarak Şehreminispor Kulübü sayesinde futbola resmi adımını atıyor. Umut’un a

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
28 Kasım 2017
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir