Haber: Aslı Akış
Yaşanan
kuraklık ile beraber su kaynaklarının yetersizliği ve su kirliliği küresel bir
sorun olarak karşımıza çıkmakta olup; ortaya çıkan bu durum, birçok ölüm ve
salgını da beraberinde getirmekte. İçme suyunun karşılandığı Gölköy Barajı’nda
yağışların mevsim normallerinin altında seyretmesi nedeniyle su seviyesi yüzde
22’ye geriledi. Kalan suyun 4 ay boyunca Bolu’nun ihtiyacını karşılayacak
seviyede olduğu öğrenildi.
“Kuraklık
var” diyoruz, konuşuyoruz ama bir şey de yapmıyoruz. Mesela her şehrin “Kuraklıkla Mücadele Planı” olmalı, su
bitmeden tedbir alınmalı. Her şehir, kendi tedbirini alarak kuraklıkla mücadele
adım atmalı ve vatandaşlar da israfı azaltmalı.
Dünya
yüzeyinin %70’i su ile kaplı olmasına rağmen, içme suyu olarak kullanılabilecek
tatlı su dünya rezervinin ne yazık ki %3’ü kadar. Üstelik tatlı su rezervleri
de insan ve doğal afetler kaynaklı sebeplerle günden güne kirlenmekte. Su
havzalarımızı korumak için endüstriyel olarak alınabilecek önlemlerin yanı sıra
bireysel önlemler de büyük ehemmiyet arz etmekte.
Ülkemizde su
kaynaklarımız belli; barajlar, göller ve yer altı suları. Dolayısıyla bu
kaynaklarımıza sahip çıkmalıyız. Suyun bilinçli kullanılması ve israf
edilmemesine ilişkin uyarıların yapıldığı bu günlerde unutulmamalı ki; su sadece
insanlar için değil, yaşayan bütün canlılar için en önemli yaşam kaynaklarından
biri…