Bolu,
mimari ve doğal güzelliklerine ek olarak mutfak anlamında da fazlasıyla
zengindir. Türkiye genelinde bilinen Bolu lezzetlerine şehrin çeşitli
noktalarında kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Neolitik dönemden, Osmanlı döneme
kadar sayısız medeniyetten izler taşıyan Bolu, müzeleştirme çalışmaları ile tüm
bu kalıntıları ve eserleri misafirlerine sunmaktadır. Daha çok tabiat
parklarıyla, milli parklarıyla, yaylalarıyla, kayak merkezleriyle bilinen Bolu,
Türkiye’nin çoğu şehrine göre daha sessiz ve sakin bir yapıya sahiptir. Bu
nedenle şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyen kişiler tarafından tercih
edilmektedir. Bolu’ya gitmeden önce tüm güzelliklerin görülebilmesi için bir
gezi rehberi hazırlanmaktadır. Rehber içerisinde doğal güzellikler olduğu gibi,
mimari yapılar ve semtler de yer almalıdır. Eski Türk yerleşim yerleri ve
mimarilerini görebilmek için bu yerlerin de ziyaret edilmesi gerekmektedir.
ABANT GÖLÜ VE
TABİAT PARKI
Bolu’da
görülmesi gereken yerlerin başında gelen Abant Gölü, köknar ve çam ağaçları ile
çevrilmiştir. Heyelan set gölü olan göl, oldukça turistik bir nokta haline
gelmiştir. Genellikle hafta sonları yerli ve yabancılar tarafından fazlasıyla
tercih edilen Abant Gölü ve Tabiat Parkı doğaseverler tarafından sıklıkla
tercih edilmektedir. Göl kıyısındaki yürüyüş parkurlarını kullanabilir, çeşitli
restoranlar ile manzaranın tadını en iyi şekilde çıkarabilirsiniz.
YEDİGÖLLER MİLLİ
PARKI
Türkiye’nin
tartışmasız en güzel doğa manzaralarından birine sahip olan Yedigöller her sene
milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Çoğunlukla meşe, karaçam ve
kayın ağaçları ile dolu olan park gerçek anlamda büyüleyici bir yapıya
sahiptir. Çadır kampları için oldukça fazla tercih edilen Yedigöller, fotoğraf
çekimleri için de kullanılmaktadır. Bölge içerisinde Deringöl, Nazlıgöl,
Küçükgöl, İncegöl, Sazlıgöl, Seringöl ve Büyükgöl yer almaktadır. Doğa ile iç
içe bir hafta sonu geçirmek için güzel bir piknik masası hazırlanarak, göl
kenarında doğanın ve sessizliğin tadı çıkarılabilir.
GÖLCÜK TABİAT
PARKI
Bolu
denildiğinde akla direkt olarak göl kenarındaki yalnız ev gelmektedir. O evin
bulunduğu Gölcük Tabiat Parkı, sessiz ve eşsiz yapısıyla doğa ile iç içe bir
görüntü oluşturmaktadır. Şehrin karmaşasından ve gürültüsünden uzaklaşmak
isteyen kişilerin uğrak noktası haline gelen park içerisinde çok sayıda kafe
bulunmaktadır. Kafe ve restoranların haricinde bireysel olarak da mangal,
piknik yapılabilmektedir. Fakat parka gidildiği zaman gölün etrafında
kesinlikle tur atılmalıdır.
SÜLÜKLÜGÖL
Mudurnu
ilçesinde yer alan göl, deprem sonucunda çöküntünün meydana gelmesi ile
birlikte oluşmuştur. Göle gidildiği zaman aynı köyde yer alan şelale de
kesinlikle görülmelidir. Dingin ve sessiz bir atmosfere sahip olan Sülüklü Göl,
yeşilin birbirinden farklı tonunu da ziyaretçilere sunmaktadır. Kamp amacıyla
sıklıkla tercih ediliyor olsa da, vahşi hayvanları da içerisinde
barındırmaktadır.
GÖKSU TABİAT
PARKI
Doğa
anlamında oldukça zengin bir yapıya sahip olan park, 2011 yılında tabiat parkı
olarak ilan edilmiştir. Bu tarihten sonra da korunmaya başlamıştır. Park
içerisinde Aladağ Göleti yer almaktadır. Göl çevresinde kamp ve piknik
yapılarak doğanın tadı en iyi şekilde çıkarılabilir.
KARTALKAYA KAYAK
MERKEZİ
Yakın
tarihlerden itibaren Kartalkaya, kış aylarının en iddialı yerlerinden biri
haline gelmiştir. Çam ağaçlarının arasında karın tadı daha farklı
çıkarılmaktadır. Genellikle hafta sonu tatili için tercih edilen Kartalkaya
Kayak Merkezi, her yıl binlerce kişi tarafından tercih edilmektedir.
Kartalkaya’da bulunan çok sayıda oteli kullanarak güzel ve keyifli bir şekilde
kış tatili yapılabilir.
KARACASU
KAPLICALARI
Bolu’nun
merkezinden yalnızca 5 km uzaklıkta olan kaplıcalar termal turizm açısından
oldukça büyük bir öneme sahiptir. Kaplıcaların su sıcaklığı ortalama 42 ile 44
derece arasında değişmektedir. Ph değerleri ise 6,3’tür. Kaliteli hizmeti
sayesinde de ziyaretçiler tarafından tercih edilmektedir.
BOLU MÜZESİ
1975
yılı içerisinde Bolu çevresindeki eserlerin korunması ve misafirlere sunulması
amacıyla müzenin çalışmaları başlamıştır. 1981 yılında ise müze ziyarete
açılmıştır. Arkeolojik ve etnografik anlamında çok sayıda eserin içerisinde
bulunduğu müze, yoğun olarak Bizans ve Osmanlı kültürlerine ilişkin eserler ile
donatılmıştır. Ayrıca Eski Tunç Çağı’ndan Neolitik Dönem’e kadar çeşitli
dönemlere ilişkin eserler de müze içerisinde yer almaktadır.
MUDURNU EVLERİ
Eski
Türk evlerini merak edenler tarafından ziyaret edilen evler, eski mimari
yapısından dolayı büyük talep görmektedir. Sit alanı ilan edilen bölge
içerisinde Haytalar Konağı ve Armutçular Konağı yer almaktadır. Bölge
içerisinde en çok dikkat çeken bu iki yapıda bolca ahşap oymalar ve tavan
süslemeleri kullanılmıştır.
AKŞEMSEDDİN
TÜRBESİ
Fatih
Sultan Mehmet’in hocalığını yapan Akşemseddin’in tarihe etkisi oldukça
büyüktür. Mimari yapı ve ahşap işçiliği anlamında oldukça göz doyurucu bir
yapıya sahip olan Akşemseddin Türbesi 1464 yılında Fatih Sultan Mehmet’in emri
ile yapılmıştır. Günümüzde Bolu’ya gelen kişiler tarafından en çok ziyaret
edilen yerler arasında yer almaktadır.
ALADAĞ YAYLASI
Aladağ
Yaylaları Bolu şehir merkezinin 30 km güneyinde yer almaktadır. Dağın
yamaçlarında yer alan bu yaylalar yazın ve kışın birbirinden farklı hallere
bürünmektedirler. Daha çok piknik için tercih edilen bölgede yürüyüş
yapılabilir, bisiklet kiralanarak tüm doğal güzellikler görülebilir. Her
yaylada olmasa da Ardıçtepe, Gölcük, Sarıalan ve Değirmenözü gibi yaylalarda
kamp yapılabilmektedir.
KIZIK YAYLASI
Yayla
üzerinde bulunan evlerin oldukça farklı bir mimari yapısı vardır. Seben yolu
üzerinde bulunan yayladaki evlerin yapımında hiç çivi kullanılmamıştır. Tamamen
birbirine geçme ve kenetleme yöntemi ile yapılmış olan evler, ziyaretçiler
tarafından ilgi ile incelenmektedir. Ayrıca bahsi geçen evlerde çok sayıda
bölgeye özgü eşyalar ve geniş ocaklar da yer almaktadır.
SAROT KAPLICASI
Mudurnu
ilçesinde yer alan Sarot Kaplıcası, 1500 yıldan daha uzun süredir
kullanılmaktadır. Kaplıca içerisinde ayrıca tarihi hamam da yer almaktadır.
Kaplıca içerisinden çıkan suyun sıcaklığı 66 derecedir. Tatlı sulardan farklı
olarak Sarot Kaplıcası’nın suyu acıdır. Fakat yine de hem içme hem de banyo
kürleri için kullanılabilmektedir. Kaplıca çevresinde çok sayıda termal otel de
müşterilerine hizmet vermektedir.
ESENTEPE KAYAK
MERKEZİ
Gerede
ilçesinde yer alan kayak merkezi, çam ormanları ile kaplı bir alanda yer
almaktadır. Güzel manzarası ve tertemiz havası ile misafirlerini en iyi şekilde
ağırlayan kayak merkezi ana yola oldukça yakındır ve ulaşım açısından
avantajlıdır. Yaz aylarında daha çok yürüyüş için tercih edilen Esentepe, mart
– kasım ayları arasında kayak amacı ile kullanılmaktadır. Bölgenin Arkut
Dağı’nda yer almasından dolayı Arkut Dağı Kayak Merkezi olarak da anılmaktadır.
ÇUBUK GÖLÜ
Çubuk
Gölü, adeta saklı bir cennettir. Kalabalıktan ve gürültüden çok uzakta yer alan
göl, denizden tam 1150 metre yüksekliktedir. Heyelan set gölü olan Çubuk Gölü,
yılın her dönemi misafirlerine harika bir görüntü sunmaktadır. Göl çevresinde
çeşitli yürüyüş parkurları yer almaktadır. Düz yürüyüş parkurlarına ek olarak,
tırmanış amacıyla da yürüyüş parkurları dizayn edilmiştir. Ayrıca yine göl
çevresinde çok sayıda yel değirmeni yer almaktadır. Fotoğraf çekmeyi seven
kişiler Çubuk Gölü’ne gittiği zaman buraları da görmelidirler.