Dolar
ABD Doları 34.1048
Euro
Euro 38.0948
Sterling
Sterling 45.3949
Altın
Altın 2841.2000
BOLU ÇOK BULUTLU
21,2
ÇOK BULUTLU

“VELİLERİMİZ KAYGILI VE ÖFKELİ”

“VELİLERİMİZ KAYGILI VE ÖFKELİ”

Eğitim Sen
Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, LGS Yerleştirme sonuçları ile alakalı
olarak açıklamalarda bulundu.

Gezici; “Bolu ilinde en az
350 ile 400 arasında akademik başarısı yüksek öğrencimiz herhangi bir okul
türüne yerleştirilememiştir. Yerleştirmenin nasıl bir kriterle yapıldığı
konusunda velilerimiz oldukça kaygılı ve öfkeli” dedi.


Zehra Kulalı
Gezici, açıklanan sonuçların öğrenciler de umutsuzluk velilerde çaresizlik
yarattığını belirterek; “Teog yerine getirilen yeni sistemin öğrenci ve veli
tercihlerine rağmen İmam hatip ve Meslek lisesine zorunlu kaydı dayattığını en
başında söyledik. Veli ve öğrenci tercihlerinin akademik eğitimden yana
olduğunu bu değişiklikle öğrencilerin istediği okul türüne yerleştirilmesinin
mümkün olmadığını söyledik. Bu sistemle istediği okul türüne giremeyen
öğrencinin parası varsa özel okul yoksa da açık lise gibi çocuklarımızı örgün
eğitimin dışında bırakacak sonuçları olacağını söyledik. Yaşanan süreç tüm
uyarılarımızı maalesef haklı çıkardı. Veliler çaresiz ve öfkeli, çocuklarımız
umutsuz kaldı. Bu durum en temel yurttaşlık hakkımız olan eğitim hakkının
ihlaldir.


Yerel
yerleştirme sonuçlarına göre Anadolu liselerinin doluluk oranı % 95,1; mesleki
ve teknik Anadolu liselerinin doluluk oranı % 55,5, Anadolu imam hatip
liselerinin doluluk oranı % 52,3 olmuştur. Bu veriler dahi MEB’in okullaşma
politikasının neden şu an olduğu gibi olmaması gerektiğini açığa çıkarmaktadır.
Bakanlığın yapması gereken öğrencilerin ilgi, istek, gereksinim ve tercihlerine
dayalı bir okullaşma politikası oluşturmaktır. Bunu yapmak yerine, okullaşmayı
siyasi iktidarın kendini yeniden üretebilmesinin aracı olarak kurgularsanız
işte bugünkü tablo karşınıza çıkar” diye konuştu.


“ÖĞRENCİNİN
İRADESİNİ YOK SAYIYORLAR”


Eğitim Sen Bolu
Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, yerleştirme sonuçlarını eleştirerek şunları
kaydetti: “Yukarıda ifade edilen duruma “Yerleştirme Kılavuzu” aracılığı ile
aynı okul türünden en fazla üç tercih yapma sınırı eklendiğinde durum daha da
vahimleşmektir. Yerel yerleştirme sonucunda yerleşmeyen öğrenci sayısı
91.687’dir. Bu sayıya 4. ve 5. tercihine yerleşen 92.010 öğrenci de
eklendiğinde öncelikle tercih ettiği lisede okuma şansını baştan kaybetmiş
183.697 öğrenciden bahsetmek mümkündür. Bunların 21.070 tanesi boş kalan Anadolu
liselerine yerleşse dahi geriye 162.627 öğrenci kalmaktadır. Öncelikle hiç
yerleşemeyen 91.687 öğrenci “Nakil ve Yerleştirme Komisyonu” tarafından,
tercihleri dahi alınmadan boş kontenjanlara yerleştirilecektir. Öğrencilerin
iradesini yok sayarak yapılacak olan bu yerleştirme çocuk haklarına da insan
haklarına da aykırıdır.


“ZORUNLU
YERLEŞTİRME”


Yerleştirme
sonuçları dikkatle incelendiğinde ortaya çıkan bir diğer sonuç ise “merkezi
yerleştirme” ile yerleşen 127.480 öğrencinin toplam merkezi yerleştirme tercihi
yapan 437.070 öğrenciye olan oranının % 29,1 olmasıdır. Diğer bir ifade ile
merkezi olarak yerleşmek isteyen öğrencilerin %70,9’u tercihlerinden birine
yerleşememiştir. Bunlardan kaçı yerel yerleştirmede istediği bir okula
yerleşmiş veya hiç yerleşememiştir? Bu konu ile ilgili MEB bir bilgi
açıklamamıştır. Bu durumda bulunan 309.590 öğrencinin zorunlu olarak yerel
yerleştirme tercihinde bulunduğu dikkate alındığında, rakamların ne kadar
yanıltıcı olabileceği gerçeği ile karşılaşmaktayız.


Bolu ilinde en
az 350 ile 400 arasında akademik başarısı ( Orta öğretim başarı puanı )yüksek
öğrencimiz herhangi bir okul türüne yerleştirilememiştir. Yerleştirmenin nasıl
bir kriterle yapıldığı konusunda velilerimiz oldukça kaygılı ve öfkeli.
Sendikamızı arayıp yardım ve bilgi isteyen velilerin tepkileri: “her gün Milli
Eğitim Müdürlüğüne onlarca veli gidiyoruz ancak bizleri ikna etmeleri mümkün
değil, bize doğru bilgi verdiklerini düşünmüyoruz, başlarından savıp
gönderiyorlar ‘’ şeklinde oldu.


“YENİ
TERCİH HAKKI VERİLMELİ”


MEB yaşanan
bunca soruna seyirci kalmamalı ve hızla adım atmalıdır. Öncelikle öğrencilerin
tercihlerinin akademik eğitim almaktan yana olduğu gerçeğinden hareketle
okulların kontenjanlarının artırılması sağlanmalıdır. “Yerleştirme Kılavuzu” ile
tercihe getirilen sayı ve okul türü sınırlandırılması kaldırılarak, öğrencilere
yeniden tercih hakkı verilmelidir.  Tek
bir öğrencinin bile istemediği bir okul türüne gitmesine izin verilmemelidir.
Yerleşemeyen veya yerleştiği okuldan başka bir okula geçmek isteyen
öğrencilerin tercihlerini sağlıklı şekilde yapabilmeleri için okulların açık
olan kontenjanları ilan edilmelidir. Ayrıca “Öğrenci Nakil Ve Yerleştirme
Komisyonu” tarafından 10-14 Eylül 2018 tarihleri arasında hiçbir ortaöğretim
kurumuna yerleşememiş öğrencilerin başvuruları alınacaktır. Yayınlanan takvime
göre bu başvuruların sonucunda yerleştirme işlemlerinin 16 Eylül 2018 tarihine
kadar sonlandırılması gerekmektedir. “Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği”
başvuru ve yerleştirme işlemlerinin öğrencilerin tercihlerine göre yapılmasını
düzenlerken, “Ortaöğretime Geçiş, Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu” öğrencilerin
tercih hakkını yok saymaktadır. Yönetmelik ile tanınan bir hakkın kılavuz ile
sınırlandırılması hukuken mümkün değildir. Aksi durumda öğrenciler kendilerinin
değil, komisyonun tercih ettiği okullara yerleşmek zorunda kalacaklardır. Bu
durum eğitim hakkının engellenmesi anlamına gelir.


“ÖĞRENCİ
İSTEDİĞİ OKULA GİTSİN”


En önemlisi ise
öğrencilerin ilgi, istek, tercih ve gereksinimlerini yok sayan bu “Ortaöğretime
Geçiş Sistemi Uygulamasının ” derhal sonlandırılması ve her öğrencinin istediği
okul türünde ve okulda eğitim almasına olanak sağlayacak bir sistemin inşası
için tartışma başlatılmasıdır.


“BU
DURUMUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”


Ancak bu ağır
sorunların altından MEB’e yapılan çağrılarla kalkılamayacağı da ortadadır.
Yaşanan bu vahim durum ve öğrencilerimizin mağduriyeti biz eğitim emekçilerine,
öğrenci velilerine, eğitim alanında çalışma yürüten tüm kitle örgütlerine,
derneklere, vakıflara ve diğer kesimlere ağır sorumluluklar yüklemektedir.
Öncelikle yapılması gereken yaşanan mağduriyetleri kayıt altına almak ve
kamuoyunun bilgilendirilmesini sağlamaktır. Bu nedenle tanık olduğunuz, sizlere
iletilen tüm soru ve sorunları bizlere iletin. Emin olun ki Eğitim Sen sonuna
dek bunların takipçisi olacaktır.


“ÇOCUKLARIMIZIN
SESİ OLMALIYIZ”


Yapılması
gereken tüm mağdurların ve yaşananlardan hoşnut olmayanların, itirazı
olanların, başka bir dünya mümkün diyenlerin yan yana gelerek bu olumsuzluğa
dur demesi ve çocuklarımızın çıkaramadığı ses olmasıdır. Çocuklarımızın düşleri
ve umutları için sorumluluk bizdedir, hepimizdedir’’

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
02 Ağustos 2018
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir