Bolu Adliyesi’ndeki mahkeme salonlarının yeterli olmaması
nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi’nce özel olarak hazırlanan Belediye Nikah
Salonu’nda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile
yakınları katıldı.
Mahkeme başkanı Seyfi Han, duruşma öncesinde, sanıklarla
ilgili olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’nden istenen veri inceleme raporlarının
mahkemeye ulaştığını belirterek, “Geçen celse 11 sanık ile ilgili olan
inceleme raporları elimize ulaşmıştı. Şimdi de ‘Mor Beyin’ ve polis eşleri ile
sivil sanıkların raporları dışındaki sanıkların raporları ulaştı. Şu anda
elimizde tüm sanıkların raporları mevcut.” dedi.
Han’ın açıklamasının ardından duruşmada, sanık avukatları
ile sanıklar, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı
savunmalarını sürdürdü.
İlk savunma yapan avukat Ali Mert Sarıkaya, cumhuriyet
savcısının müvekkilleri ile ilgili iddialarını kabul etmediklerini söyledi.
Müvekkillerinin terör örgütü üyesi olmakla suçlandığını
belirten Sarıkaya, “Terör örgütü üyeliği ile ilgili gerek Yargıtay,
gerekse de doktrinde örgüt üyeliğinin belli şartlara sahip olması gerekiyor.
Bunlar talimat alma, talimat verme, bir organik bağ olması ve hiyerarşik yapıya
dahil olmak gibi kriterlerdi. Ancak tüm bunlara bakıldığında hiçbir müvekkilin
böyle bir kastı bulunduğu konusunda delil yok.” iddiasında bulundu.
Sarıkaya, örgütün gizli haberleşme uygulaması ByLock ile
ilgili olarak da savunma yaptı.
ByLock ile alakalı şüpheden uzak denetime elverişli bir
bilirkişi incelemesi yapılmadığını ileri süren Sarıkaya, “Bununla birlikte
bu delil çıktığından bu yana ‘Mor Beyin’ ve diğer faktörler de dikkate
alınmalı. Bu nedenle ByLock’un delil olarak değerlendirilmemesi gerektiği
kanaatindeyiz. Ayrıca sanıklar hakkında örgüte bağlılığı gösteren bazı harf
kodları gösterilmiş. Bu delilin de denetime elverişli olmadığını
düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.
Sarıkaya, tüm müvekkilleri ile ilgili genel açıklamalar
yaptıktan sonra müvekkillerine yönlendirilen suçlamalar hakkında tek tek
savunma yaptı.
Avukat Emre İlhan ise cumhuriyet savcısının esasa ilişkin
mütalaasında müvekkillerine yönelttiği suçlamalara karşı savunma yaptı.
Müvekkillerinin terör örgütü üyeliği suçunu işlediğine
ilişkin bir delil olmadığını iddia eden İlhan, “Müvekkillerimin ByLock
kullandığı, aleyhe tanık beyanları ve sohbetlere katılma ile gizli tanıktan ele
geçirilen kartta örgüt üyesi olarak gösterildiği delil olarak kabul edilmiş.
Biz bu iddialara katılmıyoruz.” şeklinde konuştu.
İlhan, müvekkillerinin kendilerine yöneltilen suçlamalara
karşı samimi bir şekilde beyanda bulunduğunu da savunarak, “Müvekkillerim
sohbetlere ne amaçla gittiklerini, çocuklarını neden örgüte müzahir okullara
gönderdiklerini ve Bank Asya’ya ne amaçla para yatırdıklarını anlattılar. Ama
ByLock ile ilgili iddialar hakkında bir açıklama yapamıyoruz. Çünkü bu programı
kullanmamıştır. ByLock’un delil olarak değerlendirilemeyeceğini konusunda
beyanlarımızı daha önce de belirttik. Bu beyanlarımızı tekrar ediyoruz.”
dedi.
Duruşmaya diğer avukat ve sanıkların da cumhuriyet
savcısının mütalaasına karşı savunma yapmaları için 26 Haziran’a kadar ara
verildi.
İddianameden
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 77 sayfalık
iddianamede, sanıkların “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla 5
yıldan 10’ar yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.