Günümüzde, hızlı yaşam temposuna ayak uydururken,
bazen beslenmemizden bazense uykumuzdan feragat ederiz. Ancak kötü beslenme
konusunda yeterince bilgili olsak da, uykusuzluğun ne tür sorunlara yol
açtığını henüz yeterince iyi bilmiyoruz. Uzmanlar uykusuzluk konusunda
bilinmeyen birçok konuya açıklık getiriyor.
Az uykunun, Alzheimer hastalığı, kanser, şeker hastalığı, obezite,
depresyon gibi sağlık sorunlarıyla olan ilişkilerini değerlendiriyor.
Birçok kişi 8 saatlik bir uyku döngüsünü ortalama
olarak tutturmak için ellerinden geleni yapsa da, modern toplumumuzda buna
engel teşkil eden birçok çevresel etken söz konusu.
Uzmanlara göre, insanların sağlıklı bir uyku
düzenine kavuşmaları için hükümetin ve de özel kuruluşların bu konuyu ele alıp
değerlendirmesi alması şart. 1942’de nüfusun yaklaşık % 8’i, 6 saat ve daha az
uykuyla ayakta kalırken, 2017’de her iki kişiden biri artık 6 saatlik bir uyku
düzenine sahip.
Peki
uyku düzenimiz neden değişti?
Bunun nedenleri arasında, geceleri karanlıkta
kalmayan şehirlerimizdeki bilboard ışıkları gibi ışık ılımlılığını bırakışımız
var. Sahip olduğumuz elektrik sayesinde, evlerimiz gece vaktiyken gündüz
vaktine dönüyor. Ve gün içerisinde tamamlayamadığımız işlere akşamları devam
ediyoruz. Dolayısıyla zihnimizi meşgul tutan şeyler olduğu sürece, uykumuz da
kolay kolay gelmiyor.
Bir diğer nedenler arasında, günlerin yoğun bir
tempoda geçmesi geliyor. Ailesine ya da eğlenceye ayıracağı zamandan vazgeçmek
istemeyenler bu durumda kolayca, uykularından tavizde bulunup, uykuya gitme
saatlerini ileriye itebiliyorlar.
Tüm bunların yanı sıra, insanlar bazen uykuyu
tembellikle bağdaştırarak, ne kadar meşgul olduklarını ifade eden uykusuzluk
portresini kullanırlar. Böylece sağlıklı olmak için uyuma gerekliliği
baskılanmış oluyor.
“Yetişkinlikte
az uyku, Alzheimer hastalığının oluşumundan sorumlu olabilir”
Uzmanlar 5 saat ve daha az saat uyku uyuyanlarda,
kanser riskinin arttığını belirtiyor. Kanser hücrelerine saldırarak iyileşme
sağlayan hücrelerin, yeterli uyku almayanlarda %70 azaldığı gözlemlendi.
Öte yandan, yeterli uyku alamayan kişilerin
enerjileri düşer ve diğer hastalıklara yakalanma riskleri artar. Yapılan
araştırmalar, yeterli uyku alamayan insanların, ömürlerinin kısalabileceğini
ortaya koyuyor. Örneğin, 45 yaşın üstünde ve günde altı saatten az uyuyan bir
kişi, yedi ila sekiz saat uykuya sahip kişilere oranla, daha çok kalp
rahatsızlıklarına sahip olabiliyor.
Uykusuzluk, vücudun kan şekeri ve birçok sağlık
sorunlarıyla da bağlantılıdır. Kiloları konusunda endişe duyanlar için, daha az
uyku, kilo almalarına ve kimyasal dengesizliğe sebep olur.
Uyku aynı zamanda zihinsel sağlığı da etkiliyor. Uzmanlar,
rüyaların sakinleştirici bir etkiye sahip olduğunun, hafıza problemleri
yaşamamak için yeterli uykunun kaçınılmaz olduğunun altını çiziyor.
Sonuç olarak, uyku, her insan için bir şifa kaynağı.
Hızla değişen dünyaya uyum sağlarken, bu şifadan uzak kalmamaya özen göstermek
şart.
