Dolar
ABD Doları 34.1048
Euro
Euro 38.0948
Sterling
Sterling 45.3949
Altın
Altın 2841.2000
BOLU GÖKGÜRÜLTÜLÜ SAĞANAK YAĞIŞLI
14,5
GÖKGÜRÜLTÜLÜ SAĞANAK YAĞIŞLI

TÜBİTAK BAŞKANI PROF. DR. HASAN MANDAL, ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ

TÜBİTAK BAŞKANI PROF. DR. HASAN MANDAL, ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda,
16 paydaş üniversitenin katılımıyla, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ev
sahipliğinde başarıyla gerçekleştirilen bölgenin en büyük organizasyonu Batı Karadeniz
Kariyer Fuarı’nda emeği geçen Düzenleme Kurulu Üyeleri ve öğrencilerimize
sertifika ve iftar programı gerçekleştirildi.


Kongre Merkezi Bordo Salonda saygı duruşu ve İstiklâl
Marşı’nın okunmasıyla başlayan programa, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal
konuk oldu. Programa; Bolu Valisi Ahmet Ümit, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet
Bektaş, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Serkan Özalp, BAİBÜ Rektörü Prof.
Dr. Mustafa Alişarlı, İl Emniyet Müdürü Sadettin Aksoy, İl Jandarma Komutanı J.
Kd. Alb. Haluk Saygılı, il protokolü üyeleri, Üniversitemiz senatörleri ve
akademisyenler, BATIKAF ve TEKNOFEST’e katkı veren sponsor temsilcileri,
BATIKAF Düzenleme Kurulu Üyeleri ve öğrenciler katıldı.


Program, Güzel Sanatlar Fakültesi’nin ev sahipliğinde
Ankara Müzik Üniversitesi’nden viyolonselde İrem İlayda Canduran ve piyanoda
Tayfun İlhan’ın oda müziği konseriyle başladı. Beğeniyle dinlenen konserin
sonunda sanatçılara, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve Rektör Prof. Dr.
Mustafa Alişarlı tarafından teşekkür belgesi ve çiçek takdim edildi.


BATIKAF Gönüllüsü
Öğrencilere Teşekkür Belgeleri Verildi


Ardından BATIKAF’a gönül veren ve katkı sunan kıymetli
öğrencilere, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Rektör Prof. Dr. Mustafa
Alişarlı, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Kamil Gürel, Prof. Dr. Samettin Gündüz
ve Prof. Dr. Aydın Him, Üniversite dekanları ile BATIKAF Yöneticisi Doç. Dr.
Murat Tarhan ve BATIKAF Koordinatörü Doç. Dr. Ayhan Çetinkaya tarafından
teşekkür belgeleri verildi.


TÜBİTAK Başkanı
Prof. Dr. Mandal: “Azimle Yapılan Bilim Temelli Çalışmalar, Kişiyi Başarıya Götürür”


Ramazan-ı Şerif dolayısıyla verilen iftar yemeğinin
ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, “Gençler Niçin Ar-Ge
Süreçlerinde Yer Almalı?” konulu söyleşide öğrencilerle bir araya geldi.
Öğrencilerin kariyerlerinin başında yaşadıkları başarı ve başarısızları,
birebir kendi kariyerinde yaşayan bir akademisyen olarak, öğrencileri gelecekte
TÜBİTAK Başkanlığı gibi görevlere davet edebilmek için kariyerinden örnekler
sunan Prof. Dr. Mandal, başarısızlık durumlarında vazgeçilmeden, azimle yapılan
bilim temelli çalışmaların, kişiyi başarıya götürdüğünü vurguladı. Benzer
kariyer profilleri oluşturmanın ve her zaman daha iyisini yapabilmenin mümkün
olduğunu kariyerinden örnekler vererek anlattı.


“Küresel
Sorunların Çözümünde Bizim De Olacağımıza İnandığım İçin Bugün Sizlerle
Birlikteyim”


Gelecek 10 yılın küresel risk haritasından örnekler
sunarak konuşmasına devam eden Prof. Dr. Mandal, “Risk haritasına baktığımızda
olasılığı ve etkisi yüksek olan salgın hastalıklar, iklim değişimleri,
biyoçeşitlilik ve bu konularda devletlerin yetersizliği, aşırı iklim olayları
ki ülkemiz bunları geçtiğimiz yıl belirgin bir şekilde yaşadı, gıda sıkıntısı,
su krizi, geçim sıkıntısı, siber güvenlik açıkları, sosyal uyum erozyonu,
zorunlu göçmenlik, borç krizleri, uzun süreli ekonomik durgunluk ve
devletlerarası ilişkilerde kırılganlık durumlarını görüyoruz. Bu veriler, 2021
yılı Ocak ayına ait. Gelecek 10 yılın dünya senaryolarının büyük çoğunluğunu şu
anda bütün dünya yaşıyor aslında. Bizler ya bu sorunların çözülmesini
bekleyeceğiz ve bunun ancak kullanıcısı ve bağımlısı olacağız ya da bu
sorunların çözümünde ‘Biz varız’ diyeceğiz. ‘Biz varız ve yapabiliriz’ demek
için ve bunu yapabileceğimize inandığım için, bugün burada sizlerle
birlikteyim.” dedi.


“Gelecekteki
Sorunların Çözümü, Yenilikçi Bakış Açısını Gerektiriyor”


Bu güçlüklerin çözümünde geçmişte uygulanan birtakım
yöntemlerin artık yeterli olmadığının altını çizen Prof. Dr. Mandal, “Bunun
sebebi de, konuştuğumuz bu başlıkların tek bir disiplinle çözülebilmesi mümkün
değil. İstisnalar elbette var ama geçmişteki akademisyen profilleri bunları
çözmek için yeterli değil. Dolayısıyla gelecekteki bu sorunların çözümü,
yenilikçi bir bakış açısını gerektiriyor. Fen, mühendislik, sağlık, sosyal ve
beşeri bilimlerin de içinde olduğu bir çözüm yöntemi gerektiriyor. Pandemi
sürecine baktığımızda gördük ki, toplumun yüzde 15’i aşı olmak istemiyor.
Dolayısıyla teknoloji önemli bir araç ama kendi başına çözüm değil. Dolayısıyla
konuyu her boyutuyla ele almak gerekiyor.” diye konuştu.


“Geleceğin
Anahtarı Uzayda”


Gelecekte bizi neler beklediği hakkında ayrıntılı sunum
yapan Prof. Dr. Mandal, “Yapay zeka, robotik sistemler, dijital teknolojiler,
siber güvenlik, artırılmış insan, nörobilim insan beyni, nanoteknoloji.
Geleceğin birtakım teknolojileri bu araçlar olabilir mi? 2030 ötesi fütüristik
bir yaklaşımla ama bilim temelli bir geleceğe bakıyoruz. İnsan yapay zeka
simbiyozu yani birkaç saat içerisinde bir dil öğrenmek, süper yapay zeka
kavramı, avatar projesi, tamamen insanın ikizinin oluşması ki aşama aşama bunu
yaşamaya başladık. Alfa kuşağı ne tür bir ortamda eğitim görecek, metaverse
kavramı bunun bir parçası. Kuantum sensörler ve kuantum algılama, yani otonom
araçlarla ilerlerken binanın arkasını görebilmesi kuantum sistemlerle mümkün.
Pikoteknoloji, özellikle enerji depolanmasında kullanılabilecek olan bir
teknoloji. Şu anda bütün dünyada çip krizi var. Bunun çözümü gelecekte silikon
temelli yaklaşımlarla mümkün değil. Çözüm, sıvı moleküllerde veri depolanması
yani sıvının içinde veriyi depolayabilmek. Uzay yarışı, Sayın Cumhurbaşkanının
açıkladığı milli uzay programı bu noktada çok kritik. Bütün dünyanın güç
dengeleri, şu anda uzay üzerinden gerçekleşiyor. Buna Ukrayna-Rusya savaşını
örnek verebiliriz. Bu nedenle, uzayda söz sahibi değilseniz, sadece hava, deniz
ve kara savunma sistemleriniz yeterli olmayacaktır. Örneğin Hindistan, dünyanın
en zayıf ülkesi ama uzaya en çok para ayıran ülkelerinden biri yine de. Geleceğin
ordularının otonom robotlardan oluşması öngörülüyor. Savaşların anahtarı uzayda
ve gelecekte tüm savaşlar uzaydan yönetilecek. Bu nedenle, uzaya hakim olunması
ve uzay programı kritik bir öneme sahip.” ifadelerini kullandı.


“Türkiye’nin
Hedefi, 2053 Yılında 0 Emisyon”


Konuşmasında iklim değişimine de değinen Prof. Dr.
Mandal, “1880-2021 yılları arasındaki iklim değişikliğine baktığımızda, 2000’li
yıllara doğru 1 derecelik artış görüyoruz. Şu anda 1,2 derece. Gidebileceğimiz
en üst nokta 1,5 derece. Gelecek açısından bakıldığında bu artışın ciddi bir
risk ve tehdit olduğunu görüyoruz. Türkiye, bütün bunlardan ne yazık ki en çok
etkilenen ülkelerden biri ama sorun çözümsüz değil. Gelecekte iklim
göçmenlerinin, 800 milyon iklim göçmeninin oluşacağını öngörüyoruz. Çözüm
noktalarında ise, 2030’da tamamen elektrikli araçlara geçme var. Her ülkenin bu
konuda bir hedefi var. Türkiye’nin de 2053 yılında 0 emisyon hedefi var. Su
kıtlığına bakacak olursak; 2050 yılında şu anda öngörülen sıcaklığa ulaşması 3
milyar kişinin suya ulaşamaması demek olacak. Bu 3 dereceye giderse, 4 milyar
insanın suya ulaşamaması demek. Ama bu da çözümsüz değil.” diye konuştu.


Yeşil Hidrojen
Teknolojileri-Yeni Nesil Nükleer Reaktörler


Çözüm önerileri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Mandal,“Yeşil
hidrojen teknolojileri ve yeni nesil nükleer reaktörler ki bunlar ufak, ucuz,
modüler, güvenilir reaktörler. Uçan rüzgâr türbinleri ve havayla çalışan
jeneratörler de üzerinde çalışılan alanlar. Nüfus artışı buna karşılık enerji
arzının ve su arzının artması. Biyoçeşitliliğin azalması. Lityum aynen çip
krizi gibi olacak ileride. Enerji savaşları ama alışılageldiği gibi petrol
üzerine olmayacak. Sentetik biyoteknoloji ve kritik hammaddeler, hızlı şarj
olan araç bataryaları, biyolojik tehdit ve riskler yani şu an karşılaştığımızın
40 katı kadar salgın hastalıklarla mücadele edeceğiz. Bireysel, kişisel tıp bu
noktadaki bakış açılarını oluşturuyor. Tarımda dijitalleşme, akıllı tarım
yöntemleri. Gelecekte geleneksel bir tıp ya da hukuk fakültesi mezununa ihtiyaç
yok. Gelecekten kastım çok uzak değil, 6-7 yıl sonra. Yaşayan robotlar, sizin
vücudunuzda yaşayan biyoteknolojik robotlar ama aynı zamanda bunlar okyanustaki
bir plastik kirliliği azaltabilecek noktada da farklı fonksiyonları olan
robotlar. Optik odaklı sistemler, gelecekteki birçok hastalığa çözüm
oluşturması noktasında katkı sağlayabilecek. Otonom cerrah robotlar, öngörücü,
önleyici, kişisel tıp boyutu ve daha az gıdayla daha fazla et ve daha az metan
gazı oluşumu.” değerlendirmesinde bulundu.


“Geleceğin
Mesleklerinde Karmaşık, Değişken ve Dinamik Sorunları Çözme Becerisi Önem
Kazanacak”


Konuşmasını, ‘Bütün bunlar bize neyi söylüyor?’ sorusunun
yanıtını vererek sürdüren Prof. Dr. Mandal, özetle “Gelecekle ilgili birtakım
aranan yeterliliklere baktığımızda, karmaşık, değişken ve dinamik sorunları
çözme becerisi karşımıza çıkıyor. Diğer boyut, liderlik ve sosyal etki.
Teknoloji kullanımı takibi ve teknolojinin kontrolü yeni ekleniyor. Duruma göre
hareket edebilme, stres toleransı ve esnekliği. Geleneksel bir bakış açısı bunu
çözmek için yeterli değil. Yenilikçi bir bakış açısına ihtiyaç var. Geleceğin
meslekleri olarak bakıldığında, artırılmış gerçeklik mimarlığı, sertifikalı iha
pilotu, uzay turizmi rehberi, yaşam süresi uzatma teknisyeni, yapay zeka kişilik
tasarımcısı, iklim değişimi uzmanı, uzay çöpü geri dönüşüm uzmanı, uzay
madencisi gibi birçok karşılaşmadığımız meslekle karşılaşacağız. Burada birçok
disiplini eş zamanlı düşünebilmeniz lazım.” yorumunda bulundu.


Prof. Dr. Hasan
Mandal, TÜBİTAK Faaliyetleri Konusunda Öğrencileri Bilgilendirdi


Öğrencilere kariyerlerini geliştirmeleri için 5 önemli
tavsiyede bulunan Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK’ın amaçları ve faaliyetleri
hakkında öğrencilere bilgi verdi. TÜBİTAK’ın amacının bilgi üretmek ve insan
kaynağının gelişimini sağlamak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mandal, “TÜBİTAK
olarak yaptığımız iki ana faaliyet var. Türkiye’deki araştırma ekosistemini
desteklemek ve hem sanayi, hem üniversiteler, hem bilim insanları ve
araştırmacılar açısından toplumda her yaş grubu için bilim ve teknoloji
farkındalığı oluşturmak ve teknoloji geliştirmek. TÜBİTAK’ın görünürlük yüzü,
ürünle değil teknolojiyle ilgili. Örneğin 2023 yılında 2 tane uydumuz uzaya
fırlatılacak. Bu uyduları, TÜBİTAK’ın koordinasyonunda, Türk araştırmacılar ve
mühendisler geliştirdi. Enerji teknolojileri, iklim değişikliği, malzeme, yaşam
bilimleri, aşı çalışmaları, bilgi işlem teknolojileri, siber güvenlik, kripto
sistemler, yapay zeka, elektronik ağ, yazılım, uzay, savunma araştırma
geliştirme enstitüsü, yönetişim bilimleri, temel bilimler gibi başlıklarımız
var.” şeklinde konuştu.


“Üniversite
Öğrencilerimizi, TÜBİTAK Destek Programlarına Başvurmaya Davet Ediyorum.”


TÜBİTAK’ın özellikle üniversite öğrencilerine yönelik
destek programları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mandal, şunları söyledi:


“Kariyer yolculuğumuz dediğimiz bilim temelli
çalışmalarda, özellikle lisans öğrencilerimizi ben çok kıymetli buluyorum.
Araştırma çalışmalarının en önemli aşamalarının önlisans ve lisans eğitimi ile
ilgili olduğunu düşünüyorum. STAR Stajyer Araştırmacı programımız ve bu
programın sahibi öğrencilerimiz. Bu programı biz başlatmadık, öğrencilerimiz
başlattı. Bu program, pandemi döneminde başladı. Aşı ve ilaç çalışmalarının
yapıldığı dönemde, niçin bu çalışmaları illaki doktora öğrencileri ve
akademisyenler yapacak diye düşündük. Lisans öğrencilerimiz, ‘Biz de bu sürecin
içinde olmak istiyoruz’ dediler. STAR programı bu şekilde başladı ve şimdi
bütün alanlara yayıldı. 2000 lisans öğrencisi ve özellikle 300 arkeoloji
öğrencisini, Kültür ve Turizm Bakanlığımızla birlikte ön plana getirdik. Yani
toplamda 2300 STAR bursiyerimiz olacak. Bu programın en önemli kazanımı,
deneyimli bir araştırmacının yanında stajyerlik yapmak. Bir diğeri, lisans ve
önlisans düzeyinde kendi projelerini yürütmek ve yönetmeleri için vermiş
olduğumuz destek. Birçok üniversite mezunu arkadaşımız iş aramak için geliyor
ama özgeçmişine baktığımız zaman sadece dersler var, başka bir şey
görmüyorsunuz. Diyorum ki, öğrenci projeleri programına başvurdunuz mu? Bu
bursu alıp almadığını sormuyorum sadece başvurup vurmadıklarını öğrenmek
istiyorum. Siz başvurarak bile, bu projeyi yönetip yürütebilirim diyorsunuz. Bu
program kapsamında 2021’in birinci döneminde 2000 öğrenci başvurmuş,
desteklenme oranı yüzde 65. Şu anda iyi bir başvuru sayısı var. Yeni bir
çağrıya çıkacağız. Destekte ilk üçe giren üniversitelerin hiçbiri bilinen,
büyük olarak nitelendirilen üniversiteler değil aslında. Yani başarıya ulaşma
aslında başvurmaktan geçiyor. ‘Hiproponik Tarım Uygulamaları ile Yetiştirilen
Seçilmiş Fesleğen Genotiplerinin Verimi ve Bazı Kalite Performanslarının
Belirlenmesi’, bu bir lisans öğrencisinin yaptığı projenin ismi. Danışman
hocalarımızın da yardımıyla öğrencilerimiz her türlü projeyi rahatlıkla
yapabiliyor. O yüzden bütün öğrencilerimizi bu programlara başvurmaya davet
ediyorum. Öğrencilerimiz, kendi projelerini kendileri belirliyor ve desteklenen
öğrencilerin önemli bir kısmını lisans öğrencileri oluşturuyor. Üniversite
Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmaları ise, başvuruları Mayıs ayına kadar
devam edecek. 9 alanda dereceye girenler TEKNOFEST’te ilan ediliyor ve
birinciler ödüllerini Sayın Cumhurbaşkanımızdan alıyorlar.”


Prof. Dr. Mandal, lisansüstü ve doktora programı
öğrencilerinin başvurabileceği programlar, TÜBİTAK MAM ve TÜBİTAK BİLGEM ile
TEKNOFEST ve TÜBİTAK yarışları hakkında da bilgi vererek, ayrıntılara
TÜBİTAK’ın web sayfasından ulaşılabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Mandal, Bolu
Valisi Ahmet Ümit ve Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ile programın
düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.


Rektör Alişarlı,
Kendi Yaptığı Ebru Çalışmasını Prof. Dr. Mandal’a Hediye Etti


Soru-cevap bölümünün ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr.
Hasan Mandal’a, Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı tarafından teşekkür plaketi
ve çiçek takdim edildi. Rektör Alişarlı, BATIKAF ebru atölyesinde yaptığı ebru
çalışmasını da Prof. Dr. Hasan Mandal’a hediye etti.


Sanatçı Songül Sönmez’in yaptığı ebru çalışması ise,
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Serkan Ece ve Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Gülten Kurt tarafından, Rektör Alişarlı’ya takdim edildi.


BATIKAF Düzenleme
Kurulu Üyelerine Teşekkür Belgesi Verildi


Bolu Valisi Ahmet Ümit’in teşekkür konuşmasının ardından
BATIKAF yönetici ve üyelerine teşekkür belgeleri, Rektör Yardımcıları Prof. Dr.
Kamil Gürel, Prof. Dr. Samettin Gündüz ve Prof. Dr. Aydın Him ile fakültemiz
dekanları tarafından verildi.


TÜBİTAK Başkanı
Prof. Dr. Mandal, NÜRDAM’ı Ziyaret Etti


Program öncesinde TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal
ve Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Üniversite Nükleer Radyasyon Dedektörleri
Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni (NÜRDAM) ziyaret ederek, incelemelerde
bulundular.



Ziyaret kapsamında,
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kamil Gürel ve NÜRDAM Başkanı Prof. Dr. Ercan
Yılmaz ile ekibi, Prof. Dr. Mandal ve Rektör Alişarlı’ya eşlik ettiler. NÜRDAM
ziyaretinin ardından Rektör Alişarlı, Bolu Valisi Ahmet Ümit ve TÜBİTAK Başkanı
Prof. Dr. Hasan Mandal’ı makamında ağırladı. Prof. Dr. Hasan Mandal, ziyaret
kapsamında, Ayvaz Elektromobil ekibiyle bir görüşme gerçekleştirdi.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü’nce düzenlenen “Gençler Niçin Ar-Ge Süreçlerinde Yer Almalı?” konulu söyleşide, üniversite öğrencileriyle bir araya geldi.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
22 Nisan 2022
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir