AİBÜ Kültür Merkezi Pembe salonda gerçekleşen Sempozyuma, Bolu
Valisi Aydın Baruş, Bolu Belediye Başkanı Alaadin Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı
Önder Yaman, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa
Alişarlı, Seben Kaymakam vekili İdil Özdemir, Göynük Kaymakamı Orhan Gazi
Karakaş, Seben Belediye Başkanı Süleyman Özbağ, daire müdürleri, akademisyenler
ve öğrenciler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının başlayan
sempozyum, protokol konuşmaları ile devam etti. Kürsüye ilk çıkan Seben
Belediye Başkanı Süleyman Özbağ, göreve geldiği ilk andan itibaren Seben için
‘turizm’ ve ‘tarım’ kenti olma hedefi koyduklarını belirtti. Özbağ, hedefler için meşakkatli bir yol
olduğunu belirtirken, turizm potansiyeline ilişkin de şunları söyledi: “Kaya evleri, kiliseleri, Cuma Camileri,
Nevruz Tepesi, tarihi Romalılardan kalma hamamları, tarihi 15-20 milyon
öncelerine dayanan fosil ormanları, şifalı kaplıcaları, Kartalkaya, Seben gölü
ile doğal olarak turizmin önündeki en büyük değerlerden bir tanesi.”
“SEBEN TÜRK DÜNYASI
AÇISINDAN ÖNEMLİ”
Özbağ, “Tarım olarak ele aldığımızda da kurulduğundan bu
yana Bolu merkezi doyuran bir ilçe. Bundan sonraki süreçte sulama ile beraber
Türkiye’ye katma değer üretecek, mevsiminde tüm ürünlerin yetişebildiği bir
ilçe. Türk dünyası açısından çok önemli bir bölge Seben. Nevruz tepesi var bu
nevruz tepesi zannedersem Türk dünyasında geçtiğimiz yıl Türksoy ile beraber
yaptığımız çalışmalarda Türk Dünyasında adı nevruz olan bir tepe yok.” diye
konuştu.
Konuşmasının sonunda Seben ile ilgili bir sempozyumun
yapılmasından dolayı katılanlara teşekkür etti.”
“KÜLTÜREL ZENGİNLİK
DEYİNCE AKLA SEBEN GELİR”
Özbağ’ın konuşmasının ardından Seben Kaymakam Vekili İdil
Özdemir konuştu. Özdemir; “ Bilindiği üzere bir toplumun ayakta kalmasını
sağlayan temellerin en başında kültürel zenginlik gelmektedir. Bir toplumun
kimliği aynı zamanda DNA’sıdır. Bizler kimliğimize sahip çıktığımız oranda canlı,
özgür ve ebedi kalacağız. Bu düşünce ışığında samimiyetle söyleyebilirim ki;
Seben sırtında geçmişte aldığı köklü değerlere dayamış, geleneklere bağlı
olmakla birlikte çağdaş hayatın gereklerine de tam anlamıyla yetirebilmiş
insanını ve doğanın muhteşem göstergesi haline gelmiş, fizikken İç Anadolu ile
Karadeniz arasında, manen de geçmiş ile gelecek arasında köprü mahiyetinde
yerleşim yeridir.
Geçmiş ve gelecek arasında köprü vazifesini sağlayan en
önemli etmenlerin başında ise içinde barındırdığı kültürel değerler
gelmektedir. Genel anlamda Seben deyince kültür, kültürel zenginlik deyince
akla Seben gelmektedir. Bu bağlamda Köroğlu’nun sazından dökülen nağmelerin
aksettiği dağlarda yankılanır kültür, baharı müjdeleyen insanların kalbine
sevgi kıvılcımları düşüren nevruz ateşi ile aydınlanır kültür, kayaları
oyulduğu sanılan evlerin aslında geleceğe bırakılan bir iz olduğunu görmektir
kültür, Kızık kilimlerine ilmek ilmek işlenen göz nurudur. Yani kültür başlı
başına Seben’dir.” ifadelerini kullandı.
“HEP BİRLİKTE BOLU OLMAYI ÖĞRENMEMİZ LAZIM”
Daha sonra konuşan AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı,
tüm emeğin ve projelerin Bolu için harcanması gerektiğini vurgulayarak “Bir
olmayı öğrenmeliyiz” dedi. Alişarlı; “Seben Bolumuzun önemli ilçelerinden bir
tanesi. Ayrı bir iklime ayrı bir coğrafyaya sahip, etrafı dağlarla çevrilmiş
korunmuş korunaklı bir yer. Bu özelliğinden dolayı da tarım, hayvancılık için
ideal bir ilçe bunu gördük. Bu noktada da üniversite olarak elimizden gelen
desteği esirgemeden kendilerine veriyoruz. Her türlü taleplerine karşılık
vermeye çalışıyoruz. Seben derneğinin bir yazısını gördüm ne sen ne ben önce
Seben diye. Güzel bir söz gibi duruyor ama lütfen önceliğimizi Bolu’ya verelim.
Bir olmayı, diri olmayı, tek olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Tek olursak güçlü
olacağımızı kavramamız lazım. Bu tek, bir, dirlik Bolu’yu güçlendirecek, Bolu
Türkiye’yi güçlendirecek. Tüm gücümüzü, emeğimizi, projelerimizi öncelik Bolu
için harcayalım. Yineliyorum, diri olmayı, bir olmayı hep birlikte Bolu olmayı.
Bolu Türkiye için olacak Türkiye de tüm mazlum insanların sesi gür sedası
olacak.” şeklinde konuştu.
“GÜZEL BİR COĞRAFYADA
YAŞIYORUZ”
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz yaptığı konuşmada
Bolu’nun özel bir coğrafya olduğunu vurgulayarak; “Bolu özel bir coğrafya
olması, bütün dünyada 4 mevsimin
yaşanılabildiği tek yer olması dolayısıyla burayı çok özel algılıyoruz. Öyle
bir coğrafya ki %65’i ormanlarla kaplı. 200 kadar göl, göleti var. Seben gölü
hala bilinmiyor. Kartalkaya’nın da Seben’e ait olduğunu belki herkes bilmiyor.
Böyle güzel bir coğrafya da bulunmak, yaşamak ve buranın hizmetçisi kıldığı
için Allah’a şükretmek durumundayız.
Böyle bir coğrafya ile uyumlu bir şehri oluşturabilirsek bütün ilçe ve
beldeleri ile beraber inşallah dünyada yaşanılabilir en güzel kentlerden bir
tanesini ortaya çıkartmak için çalıştığımızı bilesiniz. Bolu turizm kenti
olacak, spor kenti olacak, sporun her branşının kamp merkezi olacak, sağlık
kenti olacak. Çünkü coğrafyada çok zengin sıcak su kaynakları var ve üniversite
kenti olacak. İnşallah 3 tane yeni üniversite kurulacak mekanı da hazır etmeye
çalıştığımızı da bilesiniz. Böyle bir yerde, böyle bir şehri adım adım geleceğe
taşıyacağız. Ben sadece hizmetkarım bilesiniz. Hizmet ederken de hedefimiz
küçük değil. Bu konuda çok iddialı olduğumuz bilesiniz.” diye konuştu.
“SEBENLİ KADINLARIN YAPTIKLARINI
BAŞKA İLDE GÖREMEZSİNİZ”
Başkan Yılmaz, “Sebenli kadınların birlikteliğinin bir başka
ilde olmadığına değinerek; Sivil hareket içerisinde Seben’li kadınları yaptığı
hareketi bir başka ilde göremezsiniz. Nüfusu çok az ama Seben’li kadınlar öyle
bir birliktelik sağlıyor ki; inşallah bunu daha da geliştirirler. Şu an
Bolu’nun tamamını kucaklıyor. Onun için bu birliktelik ve beraberliklerinin
daim olmasını be yürekten arzu ediyorum” dedi.
“TÜM ŞEHİTLERİ
RAHMETLE ANIYORUM”
Son olarak konuşma yapan Bolu Valisi Aydın Baruş sözlerine
tüm şehitleri rahmetle anıyorum diyerek başladı. Afrin’de mücadele eden Mehmetçiğe
de muvaffakiyetler dileyen Baruş; “Bugün AİBÜ Bolu Halk kültürü Araştırma ve
Uygulama Merkezi tarafından (BAMER) başlatılan ve Valiliğimiz, Seben Belediye
Başkanlığımız, Kaymakamlığımız tarafından da destek verilen bu sempozyumda
sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu ifade etmek istiyorum. Öncelikle,
milletimizin huzuru için ülkemizin bütünlüğü için canlarını seve seve veren ve
bugün halen bu ruhla Zeytin Dalı Harekatında Afrin’de mücadele eden ve şehit
olan kardeşlerimiz rahmetle anıyorum. Orada mücadele eden kahraman
Mehmetçiğimize de Allah muvaffakiyetler versin diyorum. Yine Bolumuz için,
Seben’imiz için hayatını vakfeden ve ilimizin değerlerini ortaya çıkartmak için
çaba sarf eden geçmişte rahmetli olmuş başta değerli büyüğümüz İzzet Baysal
olmak üzere tüm atalarımızı rahmetle anıyorum”dedi.
“SEBEN TARIM VE
TURİZM POTANSİYELİ OLAN BİR İLÇE”
Baruş sözlerine şu şekilde devam etti: “Bolumuz, Türkiye’de
sahip olduğu değerlerle, doğal güzelliklerle potansiyeli çok güzel olan bir il.
Zaman içerisinde bu hak ettiği değeri bulabilmiş diyemeyiz. Bolu gelecekte
Türkiye’nin spor, turizm ve eğitim kenti olmaya aday bir şehir. Bu potansiyeli
çok iyi değerlendirerek gelecek nesillerimize çok daha gelişmiş, daha refah
içinde yaşayabilecekleri daha güzel ve mutlu bir şehri bırakmak hepimizin
boynumuzun borcu. Bu nesil için de çalışırken Bolu’nun sahip olduğu değerleri
ortaya çıkartmak ve bunları değerlendirmek için neler yapılabileceğini öngörmek
çok önemli. Bugünkü sempozyum Sebenenimizin sahip olduğu bu değerleri ortaya
koyma anlamında çok değerli sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Seben atalarımızın Anadolu’ya yerleştiğinden
beri mekan edindikleri ve yaşam kültürlerini hep beraber birlik halinde bugüne
kadar yaşattıkları, getirdikleri kültür değerlerine sahip çıkan bir ilçe. Bunun
yanında çok önemli tarım ve turizm potansiyeli olan bir ilçe.
“TEMEL ATMA TÖRENİNİ
YAPACAĞIZ”
Cuma günü inşallah Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr.
Veysel Eroğlu’nun katılacağı bir programda Seben Taşlıyayla Göleti Sulamasının
da temel atma törenini yapacağız. Seben Göleti sulaması Seben’in geçmişten beri
yapmış olduğu tarım faaliyetlerine destek verecek ve ayrıca da organik tarım
anlamında Bolumuza çok değerli katkılar sunabilecek bir potansiyeli
barındırıyor. Yaklaşık 2 bin 600 hektarlık alan sulama imkanına bu proje
sayesinde kavuşacak.
“SOLAKLAR KAYA
EVLERİNİN TURİZME AÇILMASI İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILDI”
Diğer taraftan Seben Belediyemizin, Seben’in turizm
potansiyelini değerlendirme anlamında yapmış olduğu çalışmalar da çok önemli.
MARKA tarafından desteklediğimiz bir proje kapsamında Solaklar Kaya Evlerinin
turizme açılması için güzel çalışmalar yapıldı. İnşallah bundan sonra tarımı
ile birlikte Seben turizmini de hareketlendirerek layık olduğu yere varır. Bunu
hep birlikte başaracağız. Takdir edersiniz ki maddi olarak refah seviyelerini
yakalayabilirsiniz çok da iyi seviyelere gelebilirsiniz ama sahip olduğunuz
değerleri muhafaza etmezseniz, gelecek nesillere taşımazsanız bu gelişmişliğin
çok fazla anlamı kalmayacaktır.
“YAPILACAK ARAŞTIRMALAR
BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR”
Bu anlamda kültürel değerlerimizin gelecek nesillere
aktarılması çok önemli bir önem taşıyor. Bu sempozyum kapsamında Seben’in halk
kültürünün araştırmalarının yapılacak olması da çok değerli bir çalışma olacak.
Kültür bir toplumun hayata dair görüşlerini ve bakış açısını ifade eder. Çok
geniş kapsamlı bir anlamdır. Kültür beşikteki bir bebeğe söylenen ninniden,
cenazede söylenen ağıta kadar hayatımızın sevincini üzüntüsünü yansıtan her
safhayı çevreler. Kültür, toplum hayatına yön veren inançları, sanatı, ahlakı, yasaları,
adetleri ve alışkanlıkları kapsayan bir bütündür. Kültür bir milletin diğer
milletlerden ayırt eden ana unsurlardan birisidir. Dünya üzerindeki milletler
sahip oldukları kültür değerleriyle birbirinden ayrılırlar. Kültür bir toplumun
milli kimliğinin vazgeçilmez parçasıdır. Kültürünü kaybeden bir millet,
milliyetini de kaybetmiş olur. Kültür milleti ayakta tutan değerlerin
bütünüdür. Kendine has kültür mirasları olmayan toplumlar kendilerini muhafaza
edemeler. Bugün gençliğimizin ve gelecekteki nesillerimizin karşı karşıya
bulunduğu en önemli tehlikelerden birisi popüler kültürün etkisi altında milli
kültür değerlerini unutmak ve onları bir kenara atmaktır. Başkalarına benzemeyi
marifet saymak, benliğini yitirmeye de rıza göstermektir. İşte bizim toplumsal
birliğimizin temelini oluşturan halk kültürü bu birliğimizin esas mayasını
teşkil eden değerlerdendir. Türk Halk Kültürü millet olarak devamlılığımızın ve
zenginliğimizin kaynağı olan bir hazinedir. Bu hazinenin her bir parçası zaman
içerisinde toprak altında kalsa da her an meydana çıkarılmayı bekleyen bir
mücevherdir.
“SEMPOZYUM DEĞERLİ
SONUÇLAR ORTAYA ÇIKARACAKTIR”
Seben ilçemiz bu mücevherleri bağrında saklayan eşsiz
yörelerimizden birisidir. Seben Halkının Türk kültüründe maya oluşturan değerleri
bugün de yaşatmaya devam ettiğini görüyoruz. Seben’in Kızık Yayla Evlerinin
mimarisinde ve inşasında doğaya olan saygının, Kızım kilimlerinin nakışında
hayatın canlılığının, Alpağut köyünde yapılan Nevruz Ateşinin alazında
toplumsal yaşamdaki coşku ve sevincin ifadesini görüyoruz. Bu değerleri gelecek
nesillere taşımak için Seben Halk kültürü üzerine yapılacak araştırmalar büyük
önem taşımaktadır. Kültür mirasımızın
devamını sağlamada bu çalışmaların çok değerli katkılar sunacağına inanıyorum.
Halk kültürümüzün yaşatılmasına katkı sağlayan tüm Sebenlileri, kültür
değerlerimizin ortaya çıkarılması ve gelecek nesillere anlatılması için
çalışmalarda bulunana bilim insanlarımızı yürekten tebrik ediyorum. Bu
sempozyumun gerek Seben ilçemize, Bolumuza ve ülkemize hayırlı neticeler
getirmesini Cenabı Haktan temenni ediyorum.”
Gerçekleşen konuşmaların ardından Yard. Doç. Dr. İsmail Hakkı
Akyoloğlu sahneye çıktı ve Seben’den derlenmiş bir türkü seslendirdi. Akyoloğlu’ndan sonra sahne alan tarihi Seymen
Ekibi de salondakilere gösterilerini sundular. Salon programında ayrıca ilçenin
tarihsel kıyafetlerinin sergilendiği bir defile gösterisi de yapıldı. Sempozyumun
açılışının ardından protokol üyeleri, fuaye alanına geçerek Seben’e özgü el
sanatlarının yer aldığı stantlar gezdi, ardından ana teması Seben olan el
sanatları, fotoğraf ve resim sergisinin açılışını yaparak sergiyi dolaştılar.