Doktor Anıl Makara yaptığı açıklamada şu ifadelere yer
verdi: “Yaz mevsimi bitti. Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte değişen havalar
cildimizi de etkiliyor. Kış aylarında dikkat edilmesi gereken ve uygulanması
gerekenler temel başlıklar halinde şunlardır:
Özellikle kuru cilt tiplerinde günlük kullanılan
nemlendirici ürünlerin sıklığı arttırılmalı.
Akşam saatlerinde ayrıca nemlendirici krem öncesinde serum
ve besleyici yağlarla zaman zaman desteklenmeli.
Banyolarda cildimizi koruyan lipid bariyere zarar vermemek için
banyo suyumuzun sıcaklığı aşırı yüksek olmamalı, banyo süremizi kısaltmalı
mümkün olduğunca kese kullanılmamalıdır.
Banyoda özel nemlendirici duş jelleri veya yağları tercih
edilmelidir.
Cildimiz hassas, kurumaya ve pullanmaya yatkın ise banyo
sonunda durulanmayan cilt yağları veya banyo sonrası cildimiz nemini
kaybetmeden yine özel bariyer onarıcı nemlendiriciler özenle kullanılmalıdır.
Dudaklarda ve ellerde soğuk nedeniyle oluşabilecek çatlaklar
nispeten daha yağlı nemlendirici ürünler, balsamlar ve bariyer kremlerle
önlenebilir.
Beslenmeye Dikkat
Beslenmemizde kış aylarında deri sağlığımızı destekler
nitelikte olmalıdır.
Özellikle A, E, Omega 3 ve Antioksidanlardan zengin
beslenme, protein – karbonhidrat dengesi herzaman olduğu gibi gözetilmelidir.
Deri yoluyla oluşan farkedilmeyen sıvı kayıpları için bol su tüketilmelidir.
Kullandığımız kozmetik ürünler içerisinde retinol, E ve C
vitamini, hyaluronik asit gibi vitamin ve su tutmaya yardımcı maddelerin
bulunması daha parlak ve sağlıklı görünen bir cilt için önemlidir.
Kış aylarında özellikle leke sorunu yaşayan insanlar
güneşten koruyucu kullanmaya devam etmelidir.
Kimyasal pelling, mezoterapi, PRP, dermapen, cilt yenileyici
lazerler gibi uygulanabilecek kozmetik birçok uygulama ile cilt problemlerinde
iyileşme sağlanabildiği gibi bu uygulamalar aynı zamanda anti-aging amaçlı da
kullanılmaktadır.”