Dolar
ABD Doları 34.1048
Euro
Euro 38.0948
Sterling
Sterling 45.3949
Altın
Altın 2841.2000
BOLU ÇOK BULUTLU
22,1
ÇOK BULUTLU

KILIÇDAROĞLU PARTİLİLERE SESLENDİ

KILIÇDAROĞLU PARTİLİLERE SESLENDİ

Bolu Abant’ta partililere hitap eden CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, hükumetin liyakat ve performans odaklı insan kaynağı yöntemiyle
kurumların başlarına işleri bilen insanları getireceğini belirterek, “Hükumet,
liyakat ve performans odaklı insan kaynağı yöntemiyle bu işi bilen kişileri
kurum başlarına getireceğiz diyorlar. Sanki Şaban Dişli bunlar değil de CHP
tayin etti, adam o kadar lekelenmiş bir kişi nasıl olur da Türkiye
Cumhuriyeti’ni temsil etmek için büyükelçi tayin edilebilir. Üniversitelere
bakıyoruz, rektörlerin aile çiftliğine döndü. Rektörün yakınlarıyla donatıldı.
Başka adam mı bulamadınız? Sağlık Bakanlığı’na, yönetici olarak müzik öğretmeni
atanıyor. Ama onun görevi Sağlık Bakanlığında yöneticilik yapmak olmaz.
Liyakatın olmadığı devlette çürüme olur. Büyükelçi olmak bilgi, birikim,
deneyim ister, Dünyayı iyi bilmek ister. Şimdi ne kadar AK Parti’de koltuk
kaybeden eski milletvekili varsa sırayla Büyükelçi yapıyorlar. Rektör olmak
için eskiden 3 yıl profesör olmak gerekiyordu, 10 Temmuz’da bu şartı
kaldırdılar. Herhangi bir kişiyi getirip atayabiliyorlar. Tekrar geldi ve
tekrar kaldırıldı bu şart. Devlet yönetimi böyle olursa Türkiye bu krizi
aşamaz” dedi.


“Ekonomik krizin
çözümü için 13 maddelik program sunduk”


Ekonomik krizin çözümü için 13 maddelik bir program
sunduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bizim sunduğumuz 13 maddelik programın
1’incisi liyakat. Merkez bankası, hazine, maliye, genel müdürlükler bunların
tamamı nitelikli insanlar tarafından yönetilmesi gerekiyor. Hükumetin programı
yürürlüğe girerse yüksek enflasyonu yaşayacağız, işsizlik, vergiler artacak.
Özelleştirmeler artacak, devlet daha fazla faiz ödeyecek. O zaman bu programın
amacı ne? Topluma hangi huzuru, güveni verecek bu program? Tek adam gerçeği
yaşıyoruz, bu program doğal olarak ondan izin alınarak yayınlanan bir program.
Başta beyefendi var arkasında damadı var. Bir hanedan tarafından Türkiye yönetiliyor.
Bu krizi çoğu kişi ekonomik kriz olarak düşünüyor ama yaşanan kriz siyasal
krizdir, siyasal krizin ekonomiye, eğitime, dış politikaya yansıtılmasıdır. Tek
adam rejiminin olduğu ülkelerde bir kişi sorumludur. Hanedanlıkla yönetilen
ülkelerde bu tür programlar kaçınılmaz oluyor. Bu kişileri herkes kandırabilir,
o da şimdi vatandaşı kandırmaya çalışıyor” diye konuştu.


“Saray ekonomik kriz
olmadığını iddia ediyor”


Sarayın ekonomik kriz olmadığını söylediğini belirten
Kılıçdaroğlu, “Ekonomik kriz yok diyor, daha önce krizi dış güçlere bağlamıştı.
Bir Amerika siyasetinden sonra papaz bu krizin sebebi değildir dedi. Şimdi kriz
yok diyorlar. 2 katmanlı bir toplum çıktı ortaya, bir saray ve çevresi. Saray
ve çevresi ile halkı ayrı değerlendirmemiz gerekiyor. Halktan yana tavır
almamız lazım biz halkın partisiyiz. Önce emeklilerden kriz olmadığına bakalım.
1 milyon 600 binden fazla emekli bin 500 liranın altında para alıyor.
Haziran’dan Ağustos’a un fiyatları yüzde 36, pirinç yüzde 15, domates salçası yüzde
40 arttı. Emeklinin parası artmadı. Kriz emekliyi vuruyor, sarayın bundan
haberi yok. Saray krizle ilgileniyor mu, ona göre kriz yok. Aynı tabloyu memur
ve çalışan işçiler için düşünelim. Fiyatlar artıyor mutfakta yangın var.
İşçinin ve memurun aylığı artmadı, nerede yangın var; memur ve çalışan işçinin
mutfağında yangın var. İşten çıkarılan işçiler bir başka sorun. Onlar seslerini
ya kendilerini yakarak veya intihar ederek seslerini duyuruyorlar. En acı
tablolardan birisi de hak arayan işçiler. 3’üncü havaalanında çalışan işçiler
hak arıyorlar. İşçileri işten atmayın diyorlar, servis sorunumuzu giderin
diyorlar. Tamamı hapiste hak arayan işçilerin. Anayasa çalışma herkesin hakkı
ve ödevidir diyor, devlet çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, işsizleri
korumak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Hanedanlıkta
anayasa var mı yoktur tabi. Anayasa uygulansaydı, devlet dediğimiz kurum bu
işçilerin hakkını kim vermiyor diye oraya denetim elemanı gönderirdi. Orası
denetlendi mi hayır, oraya işçileri susturmak için jandarma gönderildi. Hak
arayanlar şuanda hapisteler. Çiftçi ekonomik krizin çok farkında değil. Ama
gidecek bir süre sonra tarlayı ekmek için gübre ve ilaç alacak. Daha çiftçi
şoku yaşamış değil. İlaç ve gübreleri almaya başladığında çiftçi tarlasını
ekemeyecek. Türkiye açlık sorunuyla karşı karşıya gelebilir. Sanayiciye
bakalım; ekonomik kriz etkiliyor mu etkilemiyor mu? Dolar başını almış gidiyor.
Daha da önemlisi yarın ne olunacağı bilinmiyor. Çekler çalışmıyor herkes peşin mal
satmaya başlanıldı. Ben borçlarımı ödemeyeceğim diyor veya işçi çıkartacaklar”
şeklinde konuştu.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin iki yapılı
bir topluma doğru gittiğini ifade ederek, “Türkiye; saray ve çevresi ile halk
arasında iki yapılı bir topluma doğru gidiyor. Saray ve çevresinde sıkıntı yok
ama halkta sıkıntı var. Yayınladığımız 13 maddelik açıklamamızın temel nedeni;
krizi olabildiğince halka yansıtmadan çözebilmekti, bunlar olduğu gibi halka
yansıtacaklar. Asla ve asla bu tabloyu anlatıp umutsuzluğu beslemeyin. Bu
tablodan biz kurtuluruz. CHP bilgisi, birikimi, deneyimi bütün bunları yan yana
getirdiğimizde; tek partinin CHP olduğunu her yerde söylüyorum. Bunu rahatlıkla
söyleyebilirsiniz; bizim uçak, saray, devleti soyma, hanedan merakımız yok.
Bizim tek hedefimiz 81 milyona hiçbir ayrım etmeden hizmet edebilmek. Biz
halkın partisiyiz. Onlar saraylarda yaşıyor, biz saraylarda yaşamak
istemiyoruz. Kendi evimizde mütevazi yaşamımızı sürdürerek topluma hizmetimizi
yürütmek istiyoruz. Biz şimdi sayısal olarak güçlü ve birikimliyiz. Sorunları biliyor,
dünyayı okuyoruz. Umutsuzluğun değil bu sorunları aşma kapasitesinin CHP’de
olduğunu herkese anlatmalıyız. Ülke bu yönetimi hak etmiyor” dedi.


Kılıçdaroğlu’ndan,
Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanına eleştiri


Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası Konfederasyonu Başkanı
Pendevi Palandöken’i eleştiren Kılıçdaroğlu, “Esnafın durumu çok iyi deniliyor.
13 Eylül 2018’de Esnaf ve Kefaret Konfederasyonu Genel Kurulu Toplantısı’nda,
esnafların başkanı 15 Ekim tarihinden sonra her şey güllük gülistanlık olacak.
Türkiye’ye milyon dolarlar akacak. Bakkal, marketler fiyatları düşeceğini
söyledi. Ekim ayına odaklandık. Bunu söyleyen kişi Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar
Konfederasyon Başkanı. Bunu tek adam için söylüyor, ona yağ çekmek için
söylüyor. Esnaf sattığı ürünü yerine koyacak ürün alamıyor. Yeniden aynı ürünü
almak için daha fazla paralar ödemesi gerekiyor esnafın. Mercan yokuşuna gidin,
Kapalı Çarşı’ya gidin İstanbul’da acaba bu beyefendi oralara gidip esnafın
durumunu soruyor mu hayır. Bu söylediğim halk açısından ekonomik kriz var mı
var” diye konuştu.


“Katar’ın hediye
uçağını iade edin”


Kılıçdaroğlu, Katar tarafından hediye edilen uçağın iade
edilmesini isteyerek, “81 milyonun, işsizim diye ağlayanların parasıyla lüks
içerisinde yaşayan sarayda ki beyefendi hala daha kriz yok diyor. Badem sütüyle
besleniyor mu evet, bunun için cebinden para ödemiyor. Bunun için bir kriz yok
çünkü cebinden para ödemiyor. Ev kirası, uçak parası, dolmuş parası yok
cebinden hiçbir para ödemiyor. Boşuna demiyor kriz yok diye, ona göre sarayda
kriz yok. Sonra dönüp diyor ki kriz mriz yok, herhangi bir kriz de söz konusu
değil kim açısından sarayda yaşayan adam açısından. Bu parayı halk ödüyor,
fakir fukara ödüyor. Meksika devlet başkanı kendisine tahsis edilen uçağa binmemesini,
bu kadar fakir ülkede uçağa binersem utancımdan kimsenin yüzüne bakamam
nedeniyle açıklıyor. Ve güç alçak gönüllü, güç başkalarına hizmet edilmek için
kullanıldığını da bir anlam ifade eder diyor. Bu gücü vatandaşın ensesinde boza
kullanmak için kullanıyor. Tek adama yine söylüyorum; onurun, haysiyetin,
şerefin varsa o uçağı iade edersin” şeklinde konuştu.


“Krizi fırsata
dönüştürenler var”


Krizi fırsata dönüştürenlerin olduğunu söyleyen
Kılıçdaroğlu, “İçeriye ödenen faiz 699 milyar lira. Yurt dışına ödenen faiz
ise; 156 milyar lira. Rantiye sınıfı sadece faiz geliri elde etmiyor. Bir
gerçeğin altını çizerek ifade etmek isterim; onlar aynı zamanda vurguncudur.
Örnek vereceğim; 13 Eylül 2018 tarihi TESK Genel Kurulunun yapıldığı gün. Saat
09.00, dolar kuru 6 lira 36 kuruş, saat 12.39 tek adam TESK Genel Kurulunda
konuşuyor dolar kuru 6 lira 53’e çıkıyor. Saat 14.05 merkez bankası toplanarak
faizleri artırdı dolar kuru 6 lira 03 kuruşa düştü. Bir milyon doları olan 5
saat içerisinde doları Türk lirasına, Türk lirasını dolara çevirerek 82 bin 918
bin dolar para kazandı. Birde sarayın çevresi var krizden etkilenmeyen; rantiye
sınıfı ve sarayın çevresi var. Dolar ile ihale alan sarayın çevresindeki
müteahhitler ve 3’üncüsü dolar ile fiyatları endeks eden hizmetler. Türkiye’nin
soyulduğuna çarpıcı bir örnek vereceğim. Kütahya Zafer Havaalanı, 50 milyon
dolara ihale verilmiş. 25 Kasım 2012’de hizmete açılıyor. 2012-2016 arasında bu
havaalanından uçan yolcu iç hatlar toplam 170 bin kişi bu havaalanından uçuyor.
Ama hazine buna garanti veriyor, az olursa yolcu üstünü tamamlayacağım diye. 20
milyon 856 bin 848 avro ödeniyor uçmayan yolcular için. Bu kimin parası, hangi
vicdan bunu kabul eder. Bu süre 29 yıl daha devam edecek, 21 Mart 2044’da
bitecek. Bundan daha büyük bir soygun olabilir mi?. Fakir fukaradan toplanan
vergiler buralara veriliyor” ifadelerini kullandı.


 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, liyakatın olmadığı devlette çürüme olacağını söyledi.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
28 Eylül 2018
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir