Dolar
ABD Doları 1.000
Euro
Euro 1.000
Sterling
Sterling 1.000
Altın
Altın 1.000
BOLU ÇOK BULUTLU
17,4
ÇOK BULUTLU

İYİ PARTİ BOLU’DAN EĞİTİM POLİTİKALARINA TEPKİ

İYİ PARTİ BOLU’DAN EĞİTİM POLİTİKALARINA TEPKİ

İYİ Parti Bolu İl Başkanı
Burhan Aktaş,
  “Vakıflar, cemaat, dernek
grup ve benzeri din eğitimi veya değerler eğitimi adına MEB müfredatı dışında
birtakım faaliyetlerde bulunmak, ülkemizdeki eğitim ve öğretim sürecini olumsuz
etkiliyor. Zira bu tür faaliyetlerde bulunan grupların hangi müfredata, hangi
programa bağlı kaldıkları da meçhuldür ve bu durum oldukça tehlikelidir” dedi.


2023-2024 Yeni
eğitim-öğretim yılı başladı. İYİ Parti Bolu İl teşkilatı eğitimde sorunları
dile getirmek amacıyla Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek
basın açıklaması gerçekleştirdi.


Basın açıklamasına, İYİ
Parti Bolu İl Başkanı Burhan Aktaş, Merkez İlçe Başkanı Murat Güler, il ve ilçe
yönetimi ve partililer katıldı.


Açıklama öncesinde ilk
olarak  “Andımız” okundu.


“EĞİTİM, EN ÖNEMLİ SORUNLARIMIZIN BAŞINDA GELİYOR”


Eğitim politikalarını
önceleyen ve Cumhuriyet değerlerini içselleştiren iyi parti mensupları olarak
sahalarda olduklarını belirten İYİ Parti Bolu İl Başkanı Burhan Aktaş;  Geçtiğimiz yıl, 15 milyon 839 bin 140 öğrenci
resmi, 1 milyon 578 bin 233 öğrenci özel ve 1 milyon 738 bin 198 öğrenci de
açık öğretim kurumlarında eğitim gördü. Resmî okullarda eğitim görenlerin 8
milyon 147 bin 339’u erkek, 7 milyon 691 bin 801’i kız öğrencilerden oluştu.
MEB istatistiklerine göre Türkiye’de toplam 70 bin 383 eğitim kurumu içinde devlete
ait okul sayısı 56 bin 200. Özel okulların sayısı ise 14 bin 124. Henüz resmi
rakamlar netleşmedi fakat bu eğitim-öğretim yılında bu rakamlar muhtemelen bir
hayli daha artacak. Ebeveynleri de dahil ettiğimizde toplumumuzun önemli bir
kesimini ilgilendiren eğitim konusu, söz konusu rakamsal veriler ışığında en
önemli sorunlarımızın başında gelmektedir” şeklinde konuştu.


“PEDAGOJİK FORMASYONU OLMAYAN KİŞİLERİN DERS VERMEYE
KALKMASINA GÖZ YUMULDUĞUNA ŞAHİT OLUYORUZ”


Aktaş, pedagojik
formasyonu olmayan kişilerin ders vermelerine tepki göstererek; “Pek çok konuda
olduğu gibi eğitim politikalarında da ipin ucunun kaçırıldığına, toplumsal
değerlerimizin özümsenmesiyle ilgili hassasiyetlerin eğitimde de terk
edildiğine üzülerek tanık oluyoruz. Türk milletinin duyarlılıklarının ötesinde,
artık ayan beyan belli olan ve iyiden iyiye açığa çıkan bir gizli ajandada
yazılı olanların, yasa ve yönetmelikler de hiçe sayılarak eğitimde de
uygulamaya konulmasıyla somutlaştığını maalesef gözlemliyoruz. Yeni kuşakların,
Anayasamızda da öngörülen; milli ve manevi değerlerinin yanı sıra Atatürkçü,
laik, çağdaş ve bilimin ışığında yetiştirilmesi amaç ve hedefinden hızla
uzaklaşmakta olduğumuzun, evrensel kriterlerden öte, bir garip ideolojik
hedefler doğrultusunda şekillendirilmek istendiğinin farkındayız. 1739 sayılı
Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre eğitim bir uzmanlık alanı ve öğretmenlik de
bir ihtisas mesleğidir. Pedagojik formasyonu ve lisans eğitimi olmayan
kişilerin değişik adlarla veya kaçak yapılar marifetiyle eğitim vermeye
kalkıştıklarını dahi biliyor, bunlara göz yumulduğuna da şahit oluyoruz.” Dedi.


“EĞİTİM SİSTEMİ, SEÇMEN YETİŞTİRME ÜZERİNE KURULU”


Cumhuriyetin temel
niteliklerinden birinin Eğitim-Öğretim Birliği olduğunu ve bu konunun, devletin
varlığının ilelebet korunmasıyla doğru orantılı olabileceğine işaret eden il
Başkanı Aktaş; “Bilinmelidir ki vakıflar, cemaat, dernek grup ve benzeri din
eğitimi veya değerler eğitimi adına MEB müfredatı dışında birtakım
faaliyetlerde bulunmak, ülkemizdeki eğitim ve öğretim sürecini olumsuz
etkiliyor. Zira bu tür faaliyetlerde bulunan grupların hangi müfredata, hangi
programa bağlı kaldıkları da meçhuldür ve bu durum oldukça tehlikelidir. Şunu
özellikle belirtmek isteriz ki çağdaş ve modern eğitim ile birlikte eğitimde
fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir.
Bıkmadan usanmadan, her türlü mecrayı kullanarak her fırsatta bu talebimizi
haykırıyoruz çünkü ülkemizin temel sorunu budur. Bugün de içinde bulunduğumuz
eğitim sistemi, ne yazık ki birey yetiştirme değil, seçmen yetiştirme üzerine
kuruludur. Önce Köy Enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan ülkemiz eğitimindeki
erozyon, son 22 yıl içinde çok sayıdaki köy okullarının kapatılmasıyla da
derinleştirildi.” İfadelerine yer verdi.


“MÜFREDAT, BİLİNÇLİ BİR YOZLAŞTIRMAYI BERABERİNDE
GETİRDİ”


İlköğretim okullarındaki
“Öğrenci Andı” okutulması uygulamasının kaldırılmasını eleştiren Aktaş; “Müfredat
düzenlemelerinin Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştırılarak yapılması, yukarıda
sözünü ettiğimiz gizli ajandalı bir kurgunun hayata geçirilmesi amaçlıydı ve
Türk eğitim sisteminde bilinçli bir yozlaştırmayı beraberinde getirdi. Yargı
kararına rağmen keyfi bir uygulama ile Andımız’ın yasaklanması dahi milli
eğitim ideallerimize vurulan en ağır darbelerden biri olmuştur. Çocuklarımızın
‘Ne mutlu Türküm diyene’ diye haykırmasından rahatsızlık duyanların gerçek
niyetinin, kimliksiz bir zihniyete sahip, kula kulluk eden bağımlı bireyler
yetiştirmek olduğu net biçimde anlaşılmıştır. Eğitimde temel felsefe, nitelikli
eğitimin yolunu açmak, fırsat eşitliğini sağlamak, devlet güvencesiyle parasız
eğitime geçiş yolunda çalışmalar yapmak, sonuç itibarıyla liyakat sahibi
gençler yetiştirmek olmalıdır. Geleceğin aydınlık Türkiye’sini kurmanın da
insan hak ve hürriyetlerinin egemen olduğu, hukukun tüm kurum ve kurallarıyla
işlediği, adaletin herkesi için tesis edildiği, laik ve demokratik bir ülkede
yaşayabilmenin de tek yolu, milli eğitimdeki bu ideallerin hayata geçmesiyle
mümkündür” diye konuştu.


“ANDIMIZ’IN OKUNMASINA TEKRAR BAŞLANMALIDIR”


Burhan Aktaş, “Andımız”ın tekrar
bütün yurt sathında okutulmaya başlanması gerektiğini vurgulayarak; “Türk
eğitim sisteminde Atatürk ilke ve devrimleri esas olmalı, milli ve manevi
hassasiyetler korunup kollanmalı, laik ve bilimsel eğitim ilkelerine uyumlu
politikalar üretilmelidir. Aynı şekilde devlet denetiminde olması gereken
okullarımızda ve öğrenci yurtlarımızda, dar ve sabit gelirli ailelerin
çocuklarını ücretsiz yararlandırmaları esas alınmalıdır. Devletimizin hiçbir
biriminin olur vermediği, kaçak tanımlamasıyla tarif edilen sözde eğitim ya da
barınma merkezlerine, bırakın müsamaha gösterilmesini, derhal kapatılmalarıyla
ilgili işlemler gecikmeksizin yapılmalıdır. Dernek ve vakıf ağırlıklı eğitim ve
yurt merkezlerinin, Türk devleti ve milletinin duyarlıkları doğrultusunda
denetlenmeleri sağlanmalı, elbette ki Anayasamızda ve yürürlükteki
yasalarımızda ifadesini bulan Türk eğitim sisteminin ilke ve prensiplerine
uygunluğu tescil edilmelidir. Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızda, milli
bilincin ve ulusal değerlerimize aidiyet duygusunun güçlenmesi için yargı
kararına rağmen yasaklanan Andımız, tekrar bütün yurt sathında okutulmaya
başlanmalıdır.” Açıklamasında bulundu.


“1 MİLYON 358 BİN ÇOCUK AÇLIK SINIRINDA BULUNUYOR”


Türkiye’de 1 milyon 358
bin çocuğun açlık sınırı ile karşı karşıya kaldığının altını çizerek; “Ailelerin
belini büken ağır kırtasiye masraflarının yükü devletimiz tarafından sübvanse
edilmeli, okul ve derslik sayısının yetersizliği ile sınıf mevcudiyetlerinin
aşırı kalabalıklığından kaynaklanan sorunlar giderilmelidir. Öğretmen açığı,
atanamayan öğretmenlere ders başı yaptırılmasıyla telafi edilmeli, okulsuz
köyler ve taşımalı eğitim sisteminin sancıları ortadan kaldırılmalıdır.
Biliyoruz ki Türkiye’de ilkokul 4’üncğ sınıfların yüzde 40’ı ve 8’inci
sınıfların yüzde 46’sısı okula aç gidiyor ve tam 1 milyon 358 bin çocuk açlık
sınırında bulunuyor. İYİ Parti olarak çocuklarımıza o nedenle okullarda
beslenme projesi geliştirmiştik. Şimdi burada iktidara sesleniyoruz; hadi
bakalım, seçim döneminde bizden kopya çekerek verdiğiniz ücretsiz yemek sözünü
yerine getirin. Kısacası, öğrencilerimizdeki beslenme sorunlarının üzerine
mutlaka ama mutlaka eğilinmeli; sağlıklı ve nitelikli bireyler yetiştirilmesi
için eğitimimiz, dünyadaki evrensel kalite standartlarına yükseltilmelidir.
Öğretmenlerin açlık sınırında -özellikle özel okullarda- çalıştırılmalarının
önüne geçilmeli, ebeveynlerin üzerindeki maddi manevi ekstra bir yük olan
servis çilesine son verilmelidir.” dedi.

İYİ Parti Bolu İl Teşkilatı yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte eğitim sisteminin eksiklerinden bahsederek, Andımızın okullarda tekrar okutulması gerektiğini söyledi.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
11 Eylül 2023
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir