Ziyarete,
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ Bolu Temsilcileri, AK Parti Bolu
Belediye Başkan Adayı Fatih Metin, AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay,
AK Parti teşkilat mensupları ve partililer katıldı.
Ziyarette
ilk konuşmayı yapan AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay, şunları söyledi;
“Sendikalar ve siyasi partilerin işleyişine baktığımız zaman aynı istikamette,
aynı yolda yürüyenler ve yürümeyenler de var ama biz Bolu’da aynı yolda ve aynı
istikamette yürüyoruz. Bunun da önemli olduğunu düşünüyoruz. Ülkenin zor
zamanlarında buradaki arkadaşların izi vardı, her seçimde birlikte güç
birliğini biz burada gördük. Genel başkanlık düzeyinde zaten görüyoruz. Yerel
seçimlere giderken, ülkenin kaderini belirleyecek bir seçime giderken, aynı zamanda
başkanlık sisteminin sonrasında yapılan ilk seçim olması nedeniyle önemli. Önemli
olduğunu düşünürken, bizim de Bolu’da geçmişte benim de il başkanlığımı yapmış
olan ve iki dönem il başkanlığı, milletvekilliği, 3 dönem de bakan yardımcılığı
yapan, siyaseten tecrübeli, iyi bir ağı olan Fatih Kardeşimizi Cumhurbaşkanımız
Bolu’muza verdi. Sahalardayız, koşuyoruz, elimizden geldiği kadarıyla
vatandaşımızı ziyaret ediyoruz. Yaşanabilir bir Bolu için dertlerimizi
anlatıyoruz. Biz sefere çıktık zafer inşallah Allah’tan.” dedi.
Daha
sonra konuşan AK Parti Bolu Belediye Başkan Adayı Fatih Metin ise konuşmasında
şu ifadeleri kullandı; “Her zaman emekçi kardeşlerimizin bütün özlük haklarını
bir abi, kuşatıcılığı ile kuşatan ve bugünlere taşıyan, bugün Türkiye’nin en
önemli sendikası haline getiren kıymetli başkanımıza ve arkadaşlarına teşekkür
ediyoruz. HAK-İŞ’in Bolu’daki örgütlenmesi de çok kuvvetli çok başarılı
gidiyor. İnşallah yeni dönemde kıymetli vatandaşlarımız belediye başkanlığı
sıfatını bizlere tevdi ettikten sonra sendikadaki arkadaşlarımızla iyi bir
mesai arkadaşlığı yapacağımızı düşünüyorum. Bu mesai arkadaşlığının da güzel
hizmetlere vesile olacağına inanıyorum.”
Ziyarette
son konuşmayı HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan yaptı. Arslan şöyle konuştu; “Türkiye
Cumhuriyeti tarihinin çalışma hayatımızın en büyük reformlarından bir tanesi
taşeron işçilerine verilen kadrodur. Bu küreselleşmenin, küresel güçlerin
Türkiye gibi ülkelere biçmiş olduğu role, kendisine dayatılan düzenlemelere
karşı bir meydan okumadır. Dünya bankası, İMF, Dünya Ticaret Örgütü, Wall
Street, Amerika ve küresel kapitalizmin öncüleri bizim gibi ülkelere şunu
dayatır; kamuyu küçültün, KİT’leri ve devlet mülklerini satın, yada kapatın,
bütün kamu hizmetlerini özel sektöre devredin. Devleti küçültün. Bu politikalar
bizim gibi ülkelere dayatılıyor, ama kendilerinde bunun tam tersini yapıyorlar.
İşte bütün bu olup bitenleri Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti uluslararası
planda işlerin nereye gittiğinin farkında olarak tarihi bir adım attı. Bu
adımların en önemlisi Türkiye’deki taşeron sisteminin personel temini üzerinden
bir ihale sisteminin olamayacağının kararıydı. Bu bizim için çok büyük bir
değişimdir. Her fırsatta her zaman Sayın Cumhurbaşkanımıza, Adalet ve Kalkınma
Partisine ve bakanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. “
