Gerede
ile Mengen’i karşı karşıya getiren su kaynağı krizinde Gerede Belediye Başkanı
Mustafa Allar, suskunluğunu bozdu. Başkan Mustafa Allar konuyla ilgili yaptığı
açıklamalarda Mengen Belediye Başkanı Turhan Bulut’u yerden yere vurdu.
Mengen’in hiçbir elektrik maliyeti olmadan kendine yetecek birçok su kaynağının
olduğunu söyleyen Başkan Allar, “Mengen Belediye Başkanı, hukuksuz ve
kanunsuzcasına oradaki suları gasp ettiğimiz yönünde söylem içersine girdi. Bunlar
doğru bir yaklaşım değil. Bizim Gerede Belediyesi olarak hukuksuz ve kanunsuz
yaptığımız en ufak bir işlem söz konusu değil. 2 ilçenin arasına böyle bir
nifak tohumu sokmak doğru bir yaklaşım değil. Gittiler dava açtılar, yerel
mahkeme suya tedbir koydu. Bize herhangi bir tebliğ yapılmadan bir karar
verildi” dedi.
“SU REJİMİNİN NE
OLDUĞUNU BİLMEDEN KANUNSUZ OLDUĞUNU SÖYLÜYORLAR”
Alınan
tedbir kararına karşın hiçbir söz dalaşına girmeden bir üst mahkemeye
başvurduklarını belirten Mustafa Allar, “Sakarya İstinaf Mahkemesi, bizim
kanunsuz bir iş yapmadığımızdan dolayı tedbirin kaldırılması noktasında karar
verdi. Bizim oysaki hem isale hattıyla ilgili iznimiz, hem de aynı zamanda
DSİ’den suyun tahsis edilmesiyle ilgili taleplerimiz vardı. Suyu, Mengen
Belediyesi’nin hiçbir ihtiyacının olmamasına rağmen Yüzde 40’a Yüzde 60
oranlarında tahsisini yaptılar. Su rejiminin ne olduğunu bilmeden yaptığımız
işin kanunsuz olduğunu söylüyorlar. Kanunu açsınlar, 2019 yılında çıkarılan
kanunda; ‘İçme ve kullanma suları birinci önceliklidir ve suların tahsis
yetkisi de tamamen DSİ Genel Müdürlüğü’ne aittir’ diyor. Suların nerelere nasıl
tahsis edildiği açık ve nettir. Biz bu şekliyle suyumuzu aldık” ifadelerini
kullandı.
“BASİT BAKIŞ AÇISI!”
Allar,
su kaynaklarının devlet tasarrufunda olduğunun altını çizerek, “Ankara İçmesuyu
Projesi kapsamında devlet, 32 kilometre yeraltından tünel kazarak, dağları
delerek suyu Ankara’ya taşıdı. 5 milyon nüfuslu başkentin su ihtiyacından
bahsediyoruz. ‘Kendi sularını Ankara’ya veriyorlar’ demeleri bunların olaylara
ne kadar basit bakış açısıyla yaklaştıklarını gözler önüne seriyor. Bizim bu
suyu zaten Gerede’ye getirme şansımız yok. Ankara’nın aldığı suyu kendimiz
almaya çalışsak külfetinin altından kalkamayız. Usta siyasetçisiniz,
yıllarınızı siyasete verdiniz. Bir siyasetçi neden mahkemenin vermiş olduğu bir
kararı sürekli gündeme taşımak, gündemde tutmak ister?” dedi.
“BECERİKSİZLİKLERİNİ
ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Allar,
açıklamalarının devamında Mengen Belediyesi hakkında açtı ağzını yumdu gözünü.
Mengen Belediyesinin söz konusu su kaynağı ile hiçbir alakasının olmadığını
vurgulayan Allar, Turhan Bulut’un iktidar ile muhalefet partisini karşı karşıya
getirme düşüncesinde olduğunu belirtti. Turhan Bulut’un Gerede’yi iktidar
partisinin kalesi olarak görmesi yüzünden Mengen’de mağdur edebiyatı yaptığını
söyleyen Başkan Allar, “Halka karşı kendi beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar.
Adama sorarlar; ‘Burada protokol yaparken 5. maddede belirtilen kot farkında
olan suların neyi ifade ettiğini bilmiyor muydun?’ Protokolün 5. maddesini
Mengen Belediye Başkanı iyice bir daha okusun. Bizim Mengen halkıyla asla alıp
veremediğimiz yok. Mengen de bizim Gerede de bizim. Orada siyasi manipüle ile
bir operasyon yapılmaya çalışılıyor. Biz, yasal haklarımızı kullanıyoruz.
Kanunların vermiş olduğu yetki çerçevesinde hareket ediyoruz. Kimseden de
ayağımızı çekmeyeceğiz” diye konuştu.
BULUT’A İNSANLIK
DERSİ
Mustafa
Allar, insanların susuz kalmamasının kendileri için önemli olduğuna dikkat
çekerek Mengen Belediye Başkanı Turhan Bulut’a adeta insanlık dersi verdi.
Allar, “Su hayattır, olmazsa olmazdır. Biz bu konuda her şeyimizi paylaşmaya
hazır olduğumuzu hep söyledik. AK Parti’yi CHP’den ayıran özeliklerden birisi
de budur. ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ diyen Peygamberin ümmetiyiz.
Mengen’in ihtiyacı varsa seferber oluruz. Bunun bariz göstergesi de; Mengen’e hiçbir
karşılık beklemeden 7 kilometrelik isale hattını döşeyen Gerede Belediyesi’dir”
ifadelerini kullandı.
“AYAĞIMIZI
ÇEKMEDEN YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”
Allar
son olarak ise Turhan Bulut’un amacının su olmadığını, gündem değiştirerek
siyasi nemalanma olduğunu belirterek, “Onlar ne yaparlarsa yapsınlar kanun ve
hukuk kuralları çerçevesinde, yasanın verdiği yetki çerçevesinde kimseden
ayağımızı çekmeden yolumuza devam edeceğiz” dedi.
