Dolar
ABD Doları 39,0315
Euro
Euro 44,2410
Sterling
Sterling 52,7519
Altın
Altın 4.213,06
BOLU AZ BULUTLU
24
AZ BULUTLU

ÖĞRETMENLER, İNSANCA YAŞAYABİLECEK ÜCRET İSTİYORLAR

ÖĞRETMENLER, İNSANCA YAŞAYABİLECEK ÜCRET İSTİYORLAR

Haber: Aslı Akış


Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş Sendikası üyesi
öğretmenler bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Her kamu çalışanının 3600 Ek
göstergeden yararlanması gerektiğini ifade eden Eğitim-İş Sendikası Başkanı
Erkân Korkmaz, kamu çalışanları ve emeklilerinin ücretlerini değerlendirdi.


Korkmaz, sorunu asgari ücretin artırılması olmadığı
aslında kamu çalışanları ve emeklilerin ücretlerinin acınacak artışlara maruz
kaldığını belirtti. Korkmaz; “Hepinizin bildiği gibi asgari ücret geçtiğimiz
günlerde 8 bin 500 TL olarak açıklanmıştır. Ülkenin bu ekonomik şartlarında
asgari ücretin alım gücü açısından yüksek olmadığını hepimiz bilmekteyiz.  Asgari ücrete yapılan artış sonrası ortalama
memur maaşlarına baktığımızda, asgari ücret ile memur maaşlarının neredeyse
eşitlendiğini görmekteyiz. 2010 yılında asgari ücret 576 TL iken, ortalama
memur maaşı asgari ücretin 3 katıydı. Günümüzde ise yeni açıklanan asgari ücret
ile ortalama memur maaşları eşit seviyeye gelmiş, emeklilerin ücretleri ise
asgari ücretin dahi altında kalmıştır.2002 yılında en düşük emekli aylığı
asgari ücretin 53 Türk lirası üzerindeyken, yapılan son zamlarla birlikte
asgari ücret en düşük emekli aylığının 3 bin Türk lirası üzerine çıkmıştır. Sorun
asgari ücretin çok artırılması değil, kamu çalışanları ve emeklilerinin
ücretlerinin komik ve acınacak artışlara maruz kalmasıdır” dedi.


“KAMU
ÇALIŞANLARINA MÜJDE OLARAK SUNULMUŞTUR”


Açıklanan zam oranını müjde olarak nitelendirilmemesi gerektiğini
vurgulayan Korkmaz, “Cumhurbaşkanı’nın önce yüzde 25 olarak açıkladığı sonra
danışıklı bir şekilde yandaş sendikanın talebiymiş gibi önceden belirlenmiş
yüzde 30 oranı bahşiş dağıtır gibi kamu çalışanlarına müjde olarak sunulmuştur.
Yandaş sendikalar her ne kadar ülke şartlarını ve ekonomik krizi görmezden
gelip her toplu sözleşme döneminde kamu çalışanlarını masada sattığı gibi bugün
yine kuruluş amaçlarına göre hareket ederek verilen bu bahşişi ayakta
alkışlamıştır.  Kamu çalışanları ve
emekliler olarak; ülke şartlarına ve ekonomik krize bakılmaksızın açıklanan sefalet
artışını kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.


“KAMU
SENDİKALARININ TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA YENİDEN BELİRLENMELİDİR”


Kamu çalışanlarının ve emeklilerin taleplerini görmezden
gelindiğini söyleyen Eğitim-İş Sendikası Başkanı Erkan Korkmaz, “Kamu
çalışanlarının görüşleri ve talepleri dinlenmeden kapalı kapılar ardında
verilen bahşişleri kabul etmiyoruz. Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin
maaşları olağanüstü dönemden geçtiğimiz bu süreçteki artış oranları açılan
yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Kamu çalışanları ve
emeklilerin maaşları tüm kamu sendikalarının talepleri doğrultusunda yeniden
belirlenmelidir” diye konuştu.


“ENFLASYON
ORANININ DA HER AY SEYYANEN MAAŞLARA YANSITILMASINI TALEP EDİYORUZ”


Enflasyon oranının da her ay maaşlara yansıtılmasını
talep eden Korkamaz, “Kamu Konfederasyonları platformu olarak; kamu
çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırı olan 26 bin 124 liraya
yükseltilerek enflasyon oranının da her ay seyyanen maaşlara yansıtılmasını
talep ediyoruz. Kamu emekçileri düşük emekli maaşlarına mahkûm edilmekte,
emekli olmamıza rağmen ölene kadar çalışmak zorunda bırakılmaktayız. Bu
şartlarda bizler emekli hayatı yaşayamaz durumda kalırken torunlarımız ve
çocuklarımızla da vakit geçirme hakkımızdan yoksun bırakılmaktayız. Emekli
olduğumuz zaman maaşlarımızdan yapılan yüksek kesintilerle maaşlarımızın
yarısından fazlası elimizden alınarak bizler açlığa mahkûm edilmekteyiz. En
düşük kamu emekçisi maaşı ise asgari ücrete eşitlenerek her ay enflasyon farkı
seyyanen eklenmeli ve emekli olduğumuz zamanki hayat standartlarımızı
kaybetmemek adına emekli olduğumuz zamanki maaşlarımıza yakın bir maaş talep
etmekteyiz” ifadelerini kullandı.


“GELİR VERGİSİ
KAMU ÇALIŞANLARI İÇİN %15’TE SABİTLENMELİDİR”


Korkmaz, Vergi oranının kamu görevlilerine %15 sabitlenmesini
istediklerini vurgulayarak; “Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan
memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün ağır olmasıdır. Tüm
memur ve diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler
peşin yapılmaktadır. Her ne kadar vergi dilimleri yükseltilse de yılın ikinci
altı ayında vergi dilimine girilmesine engel olmayacaktır. İkinci altı ayda
yüzde 20 vergi dilimine girilmesi nedeniyle yapılacak artış kepçeyle geri
alınmaktadır. Bu nedenledir ki vergi dilim oranları kamu görevlileri için
%15’te sabitlenmelidir” dedi.


“SENDİKA SEÇME
ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE VURAN YÜZDE 2 BARAJI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR”


Sendika seçme özgürlüğüne ilişkin de konuşan Korkmaz; “Yandaş
sendikalar ve konfederasyonların hızla artan üye kayıplarının önüne geçmek
adına iktidar ve ortağının oyları ile getirilen yüzde 2 üye barajı bir sonuç
vermeyecek ve yandaş sendikaların üye kayıpları her geçen gün hızla artacaktır.
İktidara geldiklerinde yandaş sendikaların üye sayılarını arttırmak adına
kanunda yer alan yüzde 5 üye barajını kaldıranlar bu defa da kanunu kendi
çıkarları adına hukuksuz bir şekilde kullanarak sendikalara dayatmışlardır.
Kamu sendikaları ve konfederasyonlarının çabaları sonucu daha önce getirilmeye
çalışılan yüzde 1 üye barajının Danıştay tarafından Anayasa’ya aykırı bulunarak
yürütmenin durdurulmasına karar verilmişken, iktidarının bu sefer yüzde 2
barajı ile anayasaya aykırı hareket etmesi yasanın gerekçesinde geçen sendikal
hayatı güçlendirme amacını yansıtmamaktadır. 
Söz konusu düzenleme ülkemizdeki demokratik yaşamın ayrılmaz bir parçası
olan, sendika seçme özgürlüğüne aykırıdır. Sendikalar arasında yasa eli ile
eşitsizlik yaratacak yüzde 2 üye barajı ve tekel sendikacılık yaratma hayalinden
derhal vazgeçilmelidir” şeklinde konuştu.


“3600 EK GÖSTERGE
HERKESİ KAPSAMALIDIR


3600 ek göstergeden tüm kamu çalışının yararlanması gerektiğini
söyleyen Erkan Korkmaz; “Kamu çalışanları arasında ayrım yapılmış, birçok
meslek grubu 3600 ek göstergeden yararlanırken 1.derecedeki kamu personeli 3600
ek göstergeden yararlanamamıştır. Bu durum adalet terazisini şaşırtmış, kamu
çalışanlarının büyük bir bölümü bu düzenlemeden yararlanırken geriye kalan
kesim yararlanamamıştır. Talebimiz bu konuda açık ve nettir! 1. Dereceye düşen
her kamu çalışanı 3600 ek göstergeden yararlanmalıdır.” dedi.


“MEMURUN İKRAMİYE
HAKKI ARTIK VERİLMELİDİR”


Kamudaki ayrımcılığın son bulmasını istediklerini
açıklayan Korkmaz, “Kamuda çalışan işçilere 1956 yılından itibaren her yıl
ikramiye ödenmektedir.  İkramiye ödemesi
sendikalı olup olmamakla veya toplu sözleşme ile ilgili olmayıp, doğrudan
doğruya kamu kurum ve kuruluşlarında işçi olarak istihdam edilmekle ilgili bir
düzenlemedir. Kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerle birlikte çalışan, çoğu kez
aynı odayı paylaşan memurlara ise şimdiye kadar 1 kuruş dahi ikramiye verilmemiştir.1956
yılından itibaren yani 67 yıldır kamudaki tüm işçiler yılda altı kez, 2018
yılından itibaren SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı fark etmeksizin tüm emekliler
yılda iki kez ikramiye alırken ikramiye almayan tek kesim memurlardır. Kamudaki
bu ayrımcılık artık son bulmalı memurlar da ikramiyeden faydalanmalıdır. Bununla
birlikte ücretsiz kreş, ulaşım, yol, yemek, ek mesai ve kira yardımlarının tüm
kamu çalışanlarına kapsayacak şekilde verilmesini talep ediyoruz.Kamu
kurumlarında çalışan sözleşmeli kamu emekçilerine koşul, şart ve yıl
dayatılmadan bir an önce tüm sözleşmeliler kadroya geçirilmeli. Sözleşmeli
personel çalıştırma uygulaması ise artık ortadan kaldırılmalıdır” açıklamasında
bulundu.


“TEK GÜCÜMÜZ;
EMEĞİMİZ VE OYLARIMIZDIR”



Taleplerinin karşılanması için bir günlük iş
bıraktıklarını da belirten Korkmaz; “1965 yılı şartlarına göre tanımlanan
“Yardımcı Hizmetler Sınıfı” aradan 57 yıl geçtikten sonra anlamını yitirmiştir,
söz konusu ihtiyaç ortadan kalkmıştır. Artık anlamını yitiren “yardımcı
hizmetler sınıfı” kaldırılmalıdır. Bu kapsamdaki personelin, yasa ile öğrenim
durumlarına uygun memur kadrolarına geçirilmelidir. Bugün yedi konfederasyon
olarak tüm bu taleplerimizin karşılanması için hükümeti uyarmak adına bir
günlük iş bıraktık. Tek gücümüz; emeğimiz ve oylarımızdır. Bugün iş bırakan ve
iş bırakma kararımıza destek veren milyonlarca yurttaşımız bulunmaktadır.
İktidara buradan tekrar sesleniyoruz. İş bırakan, bizleri destekleyen,
haksızlığa uğrayan milyonlarca kamu çalışanı, emekli, işçi, ev kadını, öğrenci
ve toplumun tüm kesimlerinden aldığımız güçle bugün karşınızdayız. Kamu
Konfederasyonlar Platformu olarak; milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız
hayat standartlarını ve yıllardır uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar
mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz”
şeklinde konuştu. 

Birleşik Kamu-İş’e bağlı Bolu Eğitim-İş Sendikasına üye öğretmenler memur maaşlarına yapılan yüzde 30’luk zamma tepki göstermek amacıyla iş bıraktı. Sendika binasında bir araya gelen öğretmenler taleplerini sıraladı.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
12 Ocak 2023
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir