Haber: ÖMER ÇETİNASLAN
TV8 ekranlarında yayımlanan programın 122. bölümünde
Bolu’ya yer verildi. Doğal güzellikleriyle ünlü Gölcük Tabiat Parkı’nda çekilen
program oldukça renkli görüntülere sahne oldu. Bolu Valisi Ahmet Ümit ve Bolu
Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın da konuk olduğu yarışmanın jüri üyeliklerini
Gazelle Otel’in şefliğini yıllarca yapan Ümit Yavuz, Büyük Abant Otel Şefi Erol
Ergin, İzzet Baysal Vakfı’nı temsilen vakıf yöneticisi işadamı Fatih Yamaner,
Mengen Aşçılık ve Gastronomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Kurnaz, Bolu
Lokantacılar Odası Başkanı Murat Abak ve Boluspor Kulübü Başkanı Abdullah Abat
yaptı.
YARIŞMACILAR KIYASIYA YARIŞTI
Programın jüri üyeleri Mehmet Yalçınkaya, Somer Sivrioğlu
ve Danilo Zanna tarafından yarışmacılardan Bolu’ya özgü ovmaç çorbası, erişte,
orman kebabı gibi bazı yöresel yemeklerin yapılması istendi. Oldukça soğuk bir
havada çekilen programda yarışmacılar kendilerine verilen süre içerisinde tüm
yemekleri yapmayı başardı. Yarışmacılar hazırladıkları yemekleri jüri
üyelerinin beğenisine sundu. Bolu’yu temsil eden jüri üyeleri kendilerine
sunulan yemeklerin tadına bakarak yarışmacılara on üzerinden puan verdi.
BOLULU ERAY KAZANDIĞI ÖDÜLÜ
ARKADAŞLARIYLA PAYLAŞTI
Puanlama sonunda Bolulu Eray Aksungurlu, tüm yemeklerden
toplamda 177 puan alarak yarışmanın bu bölümünü birinci bitirdi ve 25 bin
liralık para ödülünü almaya hak kazandı. Eray, 25 bin liralık ödülü yarışmacı
diğer arkadaşlarıyla paylaşacağını söyleyerek herkesin takdirini kazandı.
CAN DOSTLAR YEMEKLERİN TADINI
ÇIKARDI
Çekimlere damga vuran görüntülerden biri de Gölcük’teki
sokak hayvanlarının programa dahil olması oldu. Somer şef ve Danilo şef
çekimler sürerken can dostlar ile yakından ilgilendi. Bolu’ya dair ürünlerin
sergilendiği platforma yanaşan kedi ve köpekler tepsilerdeki böreklerin tadına
baktı. Kimsenin müdahale etmediği hayvanlar, karınlarını bir güzel doyurduktan
sonra alandan ayrıldı. Ekranlara yansıyan görüntüler neşeli dakikalar
yaşanmasına neden oldu.
“TÜRKİYE’DE DE
BOLU’DAN DAHA GÜZEL BİR ŞEHİR OLDUĞUNA İNANMIYORUM”
Yarışma öncesinde programa katılan Bolu Belediye Başkanı
Tanju Özcan, Türkiye’nin en güzel şehrinin Bolu olduğunu vurgulayarak, “Her
zaman söylüyorum; Bolu, Türkiye’nin en güzel şehri. Milletvekilliği dönemimde
Davos’a gitmiş şanslı insanlardan biriyim. Ancak Bolu, Davos’tan daha güzel bir
şehir. Türkiye’de de Bolu’dan daha güzel bir şehir olduğuna inanmıyorum. Şuanda
bulunduğumuz şehir merkezindeki orman örtüsü; yüzde 70. Burada Gölcük Milli
Parkımız var. Şehrin batısında Abant, doğusunda Kartalkaya, kuzeyinde de
Yedigöller’imiz var. Özellikle Yedigöller’in dünyada bir örneği yok. Belediyemiz
tarafından koordinatları tespit edilmiş 170’in üzerinde Trekking sahalarımız
var. Seben ve Kıbrıscık arasında 23 kilometrelik bir kanyonumuz var. Şelaleler,
doğal göller, yaylalarımız var. Doğa turizmi açısından Allah burayı çok özel
yaratmış diye düşünüyorum” diye konuştu.
“BU KOOPERATİFİN
TÜRKİYE’DE BAŞKA BİR ÖRNEĞİ YOK”
Bolu Belediyesi tarafından kurulan kooperatif ile ilgili
bilgi veren Başkan Özcan, “4 kez milletvekili seçildim, sağ olsun Bolulular
tuttu beni. Bolu’ya aşık bir insanım. 24 saat bu şehri yaşıyorum. Mutlu olduğum
işi yapıyorum. Bolu Belediyesi olarak bir kooperatif kurduk. Türkiye’de bunun
bir örneği yok. Bolu Belediyesi’nin tek ortağı olduğu şirket, kooperatifin
hakim ortağı. Biz bunu bir çatı kooperatif gibi düşünüp hem çok sayıda istihdam
sağlayacağız hem de alt kooperatiflerin ürünlerini alıp değerlendireceğiz”
ifadelerini kullandı.
“MAALESEF
GASTRONOMİ KONUSUNDA ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP DEĞİLİZ”
Başkan Özcan son olarak gastronomi alanında çalışmalara
yapacaklarının altını çizerek, “Gastronomi konusu benim içimdeki bir yara.
Milletvekiliyken de bunu anlatamazdım. Dünyanın neresine giderseniz gidin, en
lüks otellerin aşçıları Bolulu çıkar. Büyük elçiliklerin, TBMM’nin aşçıları hep
Bolulu. Ancak hala Gastronomi konusunda önemli bir yere sahip değiliz. Biz buna
belediye olarak çok ciddi kafa yoruyoruz. Yol haritamızı belirledik, inşallah
gastronomi anlamında Türkiye’nin en iyi şehirlerinden biri haline geleceğiz”
şeklinde konuştu.
Başkan Özcan daha sonra şeflere, engelli vatandaşların
yaptığı Türk bayrağı ve Atatürk fotoğrafının yer aldığı plaketler takdim
ederken, yarışmacılara ise içinde yöresel ürünler bulunan sepet hediye etti.
“SOFRA VE YEMEK KÜLTÜRÜ
BİR MİLLETİN EN ÖNEMLİ KİMLİKLERİNDENDİR”
Başkan Özcan’ın ardından programa katılan Bolu Valisi Ahmet
Ümit, ise mutfağın bir milletin gönül derinliğinin de önemli bir göstergesi
olduğunu belirterek, “Biz misafirine yedirip içirmeyi ibadet kabul eden
Yüce bir inancın insanları, sevgiyi ve ikramı esas alan büyük bir medeniyetin
mensuplarıyız. Sofra ve yemek kültürü bir milletin en önemli kimliklerindendir.
Yani lezzet ve sofra bir kültür ve medeniyet göstergesidir” dedi.
“OSMANLI MUTFAĞININ
BAŞ AKTÖRLERİ BOLULU AŞÇILARIDIR”
Bolulu özellikle de Mengenli aşçıların Osmanlı Mutfağının
baş aktörleri olduğunu kaydeden Vali Ümit, “Yüzyıllarca dünyayı yöneten
mütevazı Topkapı Sarayı’nın, sonraları Dolmabahçe ve Yıldız Saraylarının
mutfaklarını hep Bolulu, özellikle de Mengenli aşçılar yönetmiştir” diye
konuştu.
Vali Ümit, konuşmasının ardından şeflere Köroğlu tablosu
hediye etti.
“İZZET BAYSAL DENİNCE
İSE BOLUSPOR AKLA GELİR”
Programın tadım bölümüne geçilmesinin ardından yarışmaya
jüri üyesi olarak İzzet Baysal Vakfı’nı temsilen katılan vakıf yöneticisi ve
işadamı Fatih Yamaner, “Bolu denince İzzet Baysal, İzzet Baysal denince ise
Boluspor akla gelir” dedi.
“BOLUSPOR’U HAK
ETTİĞİ YERE GÖTÜRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Daha sonra yarışmanın diğer bir jüri üyesi Boluspor Başkanı
Abdullah Abat ise “Havamız bir sert ama insanımız merttir. Mehmet Yalçınkaya
abimiz, Bolu’nun gururu ve temsil noktasında sağ olsun çaba gösteriyor. Bolu
denince ilk akla gelen İzzet Baysal, ikincisi ise Boluspor’dur. 1965’ten beri
birçok başarıya imza atmış, Süper Lig’de yıllarca mücadele etmiş ve önümüzdeki
süreçlerde de inşallah hak ettiği yere hızlı bir şekilde götürmeye çalışıyoruz.
Başkan Abat ise şeflere Boluspor atkısı hediye etti.
