‘25 Kasım Kadına Yönelik
Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla mesaj
yayınlayan Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Fatma Kubilay, kadınların her alanda
daima dik duruşunu sürdüklerinin altını çizdi.
“KADINLAR SÖMÜRÜYE UĞRAMAKTADIR”
Dünyanın her yerinde kadınların, dayanışma ve mücadele ruhuyla,
toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, aile içi ve toplumsal şiddete, ayrımcılığa
karşı çıktığını kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için mücadele çağrısı
yaptığını dile getiren Kubilay, “Kadınlar ne yazık ki dünyanın her yerinde
hukuki, ekonomik, sosyal ve siyasal alanda saldırıya maruz kalmakta ve sömürüye
uğramaktadır. Kadına yönelik şiddet tüm ülkelerin ortak sorunu olduğu gibi
ülkemizin de en önemli ve güncel sorunu olmaya devam etmekte ve kadına yönelik şiddette her geçen gün artış
yaşanmakta; kadınlarımız fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddete maruz kalmakta
ve hatta yaşam hakları vahşice ellerinden alınmaktadır. Sadece 2020 yılının Ocak ayında 27 kadın erkekler
tarafından öldürüldü 7 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu” dedi.
“MEVCUT TOPLUMSAL ZİHNİYETİN DEĞİŞTİRİLMELİ”
Yasalardaki tüm değişiklik ve düzenlemelere rağmen, kadına yönelik
şiddetin artarak devam etmesinin nedeninin toplumsal zihniyet dönüşümünün
sağlanamamış olması ve şiddetin kaynağına odaklı çözümlerin geliştirilmemiş
olduğunu vurgulayan Kubilay, “Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için
temel öğe, mevcut toplumsal zihniyetin değiştirilmesidir. Bu bağlamda, devletin
çok yönlü ve bütüncül politikalar üretmesi yanında, bu mücadelenin toplumsal
düzeyde, genele yayılarak etkin ve kararlı bir şekilde yürütülmesi
gerekmektedir. Ancak pratikte devletin, zihniyet dönüşümüne yol açacak
politikalar oluşturmadığı gibi tam tersi kadınların insan haklarını ve en
önemlisi yaşam haklarını koruma altına alan kanunları ve uluslararası
sözleşmeleri kaldırmaya yönelik talepler karşısında etkisiz kaldığını hatta
İstanbul sözleşmesini kaldırmaya yönelik bildirimlerde bulunulduğunu
görmekteyiz.
“KABUL
EDİLEMEZ BİR DURUMDUR”
Kadın kazanımlarını hukuken ortadan kaldıracak yasal
düzenlemelerin yapılmaya çalışılması, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılması,
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı kurumlarda üniversitelerde ve kamu-kurum ve
kuruluşlarında kullanılan dil ve açıklamalar kadın mücadelesini olumsuz
etkilemekte, kadının insan haklarının ihlalinin artmasına yol açmaktadır. İstanbul Sözleşmesi en etkin biçimde
uygulanmalı ve sözleşmenin ihlalini gerektirecek değişiklik ve düzenlemelerden
kaçınılmalıdır. Biz kadının insan hakları savunucuları açısından bu kabul
edilemez bir durumdur.
“DEĞİŞİKLİKLERİN KARŞISINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak, 25 Kasım Kadına
Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Gününde, her
zaman olduğu gibi, kadınların Cumhuriyetle ve Uluslararası sözleşmelerle elde
ettiği kazanımları ihlal edecek ve ortadan kaldıracak düzenleme ve
değişikliklerin karşısında olmaya devam edeceğimizi, kadına karşı şiddetin
ortadan kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz”
cümlelerine yer verdi.