İlk devrenin son
karşılaşmalarında Hakan Canbazoğlu’ndan kaleyi devralan ve oynadığı oyunla tam
not alan Yavuz Aygün; “Şuan istediğim ortamdaydı. Hedefim kaleyi almaktı, şuan
kaleyi aldığımı düşünüyorum. Kimseye de vermemeyi düşünüyorum. Öyle
çalışıyorum. Öyle yaşıyorum. Öyle besleniyorum. Çünkü buradan çok büyük
yerlere, çok iyi yerlere transfer yapmayı düşünüyorum. Hayallerim, hedeflerim
var” dedi.
Haber: Burhan
Yeşiltaş-Fahri Gündüz
“FARKLI BİR
BOLUSPOR İZLETECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”
İlk
yarıyı istemedikleri bir yerde bitirdiklerini ifade eden Aygün; “Öncelikle
istemediğimiz bir ilk yarı süreci yaşadık. Çok şanssız puanlar kaybettik,
şanssız sakatlıklar yaşadık. Sonuç olarak istemediğimiz bir puanda
istemediğimiz bir yerde bitirdik. Kendi açımdan, ben hep kendimi hazır
tutuyorum. Bir gün kaleye geçebileceğimizi düşünüyordum ona göre kendimi
hazırlıyordum. Şans geldi en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştım. Şans geldi. Bundan
sonra da kaleden yana hem kendime güvenimden hem de diğer arkadaşlara
güvenimden sıkıntı olmayacağını söyleyebilirim. Kaleden yana Boluspor’da ikinci
yarı bir sıkıntı olmayacak. Bunu net bir şekilde söyleyebilirim. İnşallah ilk
yarıda iyi olamadığımız takımı ikinci yarı herkese farklı bir Boluspor
izleteceğimizi düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“EZİLİRKEN GÜÇLÜ
OLMAYI ÖĞRENDİM”
Futbola
Trabzonspor’da başladığını ve çeşitli takımlarda forma giydiğini ifade eden
Boluspor’un genç file bekçisi Yavuz Aygün; “Trabzonspor altyapısında başladım. 12
yıl orada bulundum. Bunun son 2-3 yılı A takımda bir yılı profesyonel. Orada da
çeşitli sıkıntılar yaşadım. Bizim çocuğumuz mantığı orada da vardı. Sonra ben
oradan ayrılmayı düşündüm. Kendi düşüncemdi. O ara Göztepe’den bir teklif
vardı. 1.ligdeydi Göztepe. Göztepe’yi tercih ettim. Göztepe tercihi benim için
çok sağlıklı bir tercih olmadı. Orada çok sıkıntılar yaşadım. Çok acılar
çektik, çok hakkım yendi. Zaman zaman psikolojimin alt üst olduğu anlar oldu. Kötü
zamanlar geçirdim. Ama hiçbir zaman pes etmedim. Buda benim için bir
tecrübeydi. Ezilirken güçlü olmayı öğrendim. Toprak misali ezildikçe sertleşti.
Sonra 2 yıl orada durduktan sonra kiralık gitmek istedim. Sezon başı
Karabükspor maceramda vardı. Geçen sezon başı. Orada da aslında benim
noktalarından bir tanesiydi. Normalde iki kaleciden biri olarak gitmiştim. Beni
aldılar, bir kaleci daha alacaklar yabancı. Ben idmanda gösterdiğim
performanstan sonra hoca kaleci transferini iptal etmişti. Orada da 1.kaleci
olmuştu. Ama transferin son gününe kadar bekledik. Transfer tahtası açılamadı
Karabükspor’da. Oradan döndüm Göztepe’ye tekrar. Listeyi verdiler, psikolojim
alt üst oldu. Antrenman yapıyordum ama maç listesinde yoktum. Maç eksiğim
olmaması için U21 takımına gittim. İlk yarıyı öyle kapattım. İkinci devre yine
ayrılma düşüncem vardı. Oynamayan kalecinin 1.lig’e, 2.lig’e gitmesi çok zordu.
Oynayacağım takımı seçmem gerekiyordu. 3.ligde de Ordu gibi bir şehir vardı. Gittim
Ordu’da kaleyi aldım. Benim için iyi bir tecrübeydi. Sonra sezon sonunda
Göztepe’ye döndüm. Göztepe’ye döndüğümde hiçbir şey değişmemişti. Göztepe’nin
benimle ilgili bir planı yoktu. Bende ayrılmak istediğimi söyledim” dedi.
“KİMSEYE DE
VERMEMEYİ DÜŞÜNÜYORUM”
Hayallerinin
ve hedeflerinin olduğunun altını çizen Aygün; “Uzun bire transfer sürecinden
sonra Boluspor’a geldim. Şuan istediğim ortamdaydı. Hedefim kaleyi almaktı, şuan
kaleyi aldığımı düşünüyorum. Kimseye de vermemeyi düşünüyorum. Öyle
çalışıyorum. Öyle yaşıyorum. Öyle besleniyorum. Çünkü buradan çok büyük
yerlere, çok iyi yerlere transfer yapmayı düşünüyorum. Hayallerim, hedeflerim
var” ifadelerini kullandı.
“KENDİ STİLİMİ YARATMAK
İSTİYORUM”
Çok
önemli kalecilerle çalıştığını ve onlardan iyi yönlerini aldığını sözlerine
ekleyen Aygün; “Ben çok iyi kalecilerle çalıştım. Onur Kıvrak olsun, Beto
olsun, Fatih Öztürk olsun, Hakan Arıkan olsun. Göztepe’de Günay’la çalıştım. Trabzon’da
Uğurcan’la çalıştık. Hepsinden iyi yönlerini almaya çalıştım. Hepsinin iyi
yönlerini alıp kendi stilimi yaratmak istiyorum” dedi.
“OSMAN HOCA’DAN
ALLAH RAZI OLSUN”
Boluspor
teknik direktörü Osman Özköylü’den övgü dolu sözlerle bahseden Yavuz Aygün sözlerini
şöyle noktaladı: “Osman hoca’dan Allah razı olsun. Bunu çok içten söylüyorum. Bana
güvendi, şans verdi. Belki daha öncede şans verebilirdi. Belki kafasında soru
işaretleri olabilir. Osman hoca beni bilmiyordu, önceden çalıştığım bir hoca
değildi. Geçirdiğim bir kamp süreci de yoktu. Antrenman performansları önemli. Antrenman
ile maç arasında çok büyük fark var. Maç performansı çok farklı. Sağ olsun,
doğru zaman doğru şekilde bana kaleyi verdiğini düşünüyorum. Bende onun yüzünü
kara çıkarmadığını düşünüyorum. Bundan sonrada çıkarmayacağım. Çünkü bana
güvendi, kaleyi verdi. Ben onu mahcup etmemem gerekiyor. Benimde kendimce
hedeflerim var. Onları gerçekleştirmek için burası benim için çok güzel bir
vitrin.”