Kalp ve solunun yetmezliği şikayetiyle İzzet Baysal Devlet
Hastanesinde tedavi gören 88 yaşındaki babası Mehmet Ünal’ı ziyaret eden Refik
Ünal (63), babasının doktorlar ve sağlık çalışanları tarafından kendisine
yeterince ilgi göstermediğini söylemesi üzerine sinirlenerek, hastanede görev
yapan doktor Ferhan Yılmaz ile hemşireler Çiğdem Karagüllü ve Esin Özata’ya
tehdit içerikli sözler sarf etti.
Doktor ve hemşirelerin, Ünal hakkında suç durusunda
bulunması üzerine Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunca işlem
başlatıldı. Taraflarla görüşmeler sonucunda sağlık çalışanları, Ünal’ın kamera
karşısında özür dilemesini istedi.
Sağlık çalışanlarının şartını kabul eden Refik Ünal, hastane
önünde kamera karşısında, “28 Ocak 2019 günü İzzet Baysal Devlet Hastanesi
merkez ünite binası palyatif bakım servisinde sarf ettiğim tehdit içerikli
sözlerden dolayı başta doktor Ferhan Yılmaz, hemşireler Çiğdem Karagüllü, Esin
Özata ve servisi çalışanları şahsında zor koşullarda bizler için gecesini
gündüzüne katarak emek veren bütün sağlık çalışanlarından özür diliyorum.”
yazılı metni okudu.
Sağlık çalışanları da uzlaşmacı gözetiminde Ünal’ın açıklama
yapmasını izledikten sonra uzlaştıklarını beyan etti.
“BÜTÜN SAĞLIK
ÇALIŞANLARINDAN ÖZÜR DİLİYORUM”
Refik Ünal, daha sonra, yaptığı açıklamada, olayın yaşandığı
tarihte babasının hastanede kalp ve solunum yetmezliği şikayetiyle tedavi
gördüğünü anımsattı.
Babasının, doktorların kendisine yüksek sesle konuştuğunu
söylediğini belirten Ünal, “O esnada da doktor salondaydı. Doktoru
gördüğümde ‘yaşlı hastalara bağırma hakkını size kim veriyor’ diyerek bağırdım
ve konuşmaya devam ettim. Daha sonra da o sözleri dediğime pişman oldum. O anki
gerginlikten dolayı doktorla bir münakaşamız oldu. Söylediklerime pişman oldum.”
diye konuştu.
“SAĞLIKTA
ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN BİR ŞEY YAPMAK İSTEDİK”
Doktor Ferhan Yılmaz da Göynük ilçesinde yatağa bağımlı,
felçli bir hastanın zatürre şüphesiyle yatışını yaptıklarını, daha sonra
yakınlarından hastanın evde kullandığı ilaçları getirmesini istediklerini
söyledi.
Vizite yaptığı esnada hastanın oğlu ve gelinin kendilerine
kimin doktor olduğunu sorduğunu ifade eden Yılmaz, “Doktorun ben olduğumu
söyledim. Oğlu da ‘Siz ne biçim doktorsunuz. Bizim hastadan nasıl ilaç
istersiniz, bizim vergimizle burada duruyorsunuz. Hastamızı bizden izinsiz
taburcu ederseniz görürsünüz.’ gibi hakaretlerde bulundular. Hem vizitin
uzamasına sebep oldular, ayrıca psikolojik olarak hem hemşirelerimin hem de
diğer hasta yakınlarının etkilenmesine sebep oldular.” dedi.
Yılmaz, olayın yargıya intikal ettiğini, daha sonra da hasta
yakınıyla uzlaşmaya karar verdiklerini anlattı.
Sağlıkta şiddetin önlenmesi için dikkat çekici bir şey
yapmak istediklerini ifade eden Yılmaz, “Sağlıkta şiddetin önüne geçmek
için bir şey yapmak istedik. Hasta yakınının yaptığı işten pişman olduğunu
ifade etmesi için kamera karşısında röportaj vermesini istedik.”
ifadelerini kullandı.
