Bolu Belediye
Başkanı Tanju Özcan’ın, Boluspor dergisine verdiği röportajdan satır başları
şöyle:
15
yıl sonra Bolu’da belediye el değiştirdi, 2019 yerel seçimleri sonucunda Millet
İttifakı’nın adayı Tanju Özcan seçilerek Bolu Belediye Başkanı oldu. Boluspor
Dergisi olarak biz de Bolumuzun ve Boluspor’un sevdalısı yeni belediye
başkanımızla ilk röportajımızı Başkan daha mazbatasını almadan gerçekleştirdik.
Konumuz; Boluspor, yeni stat projesi, amatör sporlar, Bolu’da spor turizmi için
yapılması planlananlar ve yeni başkanın bu konudaki görüşleri oldu.
Uzun yıllar
milletvekili olarak Ankara’da Bolumuzu temsil ettiniz, şimdi bambaşka bir
hizmet için Bolu’dasınız. Duygularınızı aktarır mısınız?
HEYECANLI VE
MUTLUYUM
Çok
mutluyum ve aynı zamanda da heyecanlıyım. Ben 5 kez seçildim, 4 kez
milletvekili seçildim, bu 5’inci kez de ise Bolu Belediye Başkanı seçildim.
Diğerlerinde de heyecan duymuştum, Bolu’ya hizmet edeceksiniz, Türkiye’ye
hizmet edeceksiniz. Milletvekili biraz daha farklı bir görevdi, orası bir genel
siyaset makamıydı ama bu bir yerel siyaset makamı. Burada hizmeti doğrudan
yapacaksınız. O anlamda büyük bir heyecan duyuyorum. Bu heyecanım da azalmaz
benim. Ben zaten heyecan duymazsam bu işi yapamam. Cumhurbaşkanımızın seçim
sıcaklığında ‘nasıl yönetecekler, göreceğiz bakalım’ gibilerinden söylediği
sözler oldu, Sayın Cumhurbaşkanı ilk olarak İstanbul Büyük Şehir Belediye
Başkanı olarak seçilmişti, 1999’da İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı
seçildiğinde kendisi de bir muhalefet partisinin üyesiydi. Ondan sonraki
süreçte belediye başkanlığında çok başarılı oldu, oradan aldı yürüdü, önce
Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı oldu. Belediye Başkanlığı döneminde çok
bahsettiği Istrancalar’dan su getirdim söylemlerini yaptı. Elbette bu işte
belediye başkanının imzası var ama desteği sağlayan merkezi hükümetti. Tayyip
Bey’in birçok projesinde önemli destekler verdi merkezi hükümet. Zaten
baktığınızda az destek verdiği belediyeler var, çok destek verdiği belediyeler
var. Ancak ülkemizde merkezi hükümetlerin destek vermediği akılcı doğru
projelere desteklemediği hiçbir örnek göremezsiniz. Bir de belediye başkanı
Ankara’nın desteğine güvenerek iş yapıyorsa, zaten o bir bürokrat olmuş
demektir. Ankara tabii destek verecek, kanunlar çok açık. Ancak Ankara
desteğine ihtiyaç duymadan tıpkı Eskişehir gibi kendi ayakları üzerinde duran
bir belediye inşa edebilirseniz, o zaten en doğrusu olur. Hazıra dayalı olarak
yapmamak lazım bu işi, üretime dayalı olarak yapmak lazım. Elbette şehrin tüm
sorunlarını çözeriz gibi bir iddiamız olmadı, söyledik, şehir yaşayan bir varlık.
Şehrin kronikleşmiş bazı sorunları var, mesela otopark bunlardan bir tanesi.
Sorunları öncelik sırasına göre çözmeye gayret edeceğiz. Şehir büyüyor,
gelişiyor, nasıl insanlar büyüdükçe kıyafetler uymuyor, eskiyor ya da
küçülüyor, şehir büyüdükçe altyapı yetersiz hale geliyor gibi. O nedenle şehrin
tüm sorunları bir anda çözülemez ama minimuma indirilebilir, sorunların
çözümünde öncelik sırasını esas almak lazım. Bir de 15 yıldır daha az hizmet
almış mahallelerimiz var, biz hangi mahalleden ne oy almışsa göre hareket
etmeyeceğiz, hangi mahalle hizmet konusunda ihmal edilmişse önceliği oraya
vereceğiz.
Seçimlerden önce
yeni statla ilgili projenizi de sunmuştunuz. Neler söyleyeceksiniz?
YENİ STAT İÇİN
MEVCUT OLAN YERDE HEMEN ÇALIŞMALARA BAŞLAYACAĞIZ
Yeni
stat konusunu Boluspor’un 2.Başkanı olan Sayın Oktay Ercan ile istişare
etmiştik ve ondan ayrı da bu konuda konuştuğumuz insanlar da olmuştu. Hatta
sizin gerginizde bir röportajında da Oktay bey yeni stat konusundaki fikrini ve
vereceği desteği açıklamış. Bolu’da stadyumun şimdiye kadar yapılamamasının en
önemli sebebi yer konusunda mutabakat sağlanamamış olmasıydı. Şu an stadın
olduğu yer zaten belediyenin. Biz ilk etapta Gençlik Spor Bakanlığı ile
görüşeceğiz ve Gençlik İl Müdürlüğü’ne Karaçayır’da bir yer tahsis edeceğiz,
bunu çözeriz diyorum, çünkü onların da lehine. Zaten yeni kapalı spor salonumuz
yapılmıştı Karaçayır’da. Eskisini sadece çok amaçlı bir salon gibi kullanır
olduk. Bir de amatör sporcularımız burayı kullanıyordu. Zaten Boluspor için bu
stadın yanına bir otel yapıp, orada da 1000 kişilik çok amaçlı bir salon
yapacağımızı da söylemiştik, ayrıca işyerleri de olacak, otoparkı ve dükkanları
olacak, 24 saat aktif bir merkez olacak. Dolayısıyla burada bizim çözmemiz
gereken hemen bakanlıkla görüşüp takas konusunu halletmemiz gerekiyor.
Karaçayır’da kapalı spor salonumuzun yanında belediyemize ait yerimiz var,
uygun bir kısmını onlara verip bu işi çözeriz ve bunun için hemen girişimlere
başlayacağım. Devlet aslında bir miktar katkı da veriyor, ancak biz devletin
katkısına güvenerek bu vaadi vermiş değiliz. Oktay Ercan gibi bu işlere çok
kafa yoran insanlarımız var Boluspor yönetiminde ve yönetim dışında, bunu biz
sponsorla çözeceğimiz kanaatindeyim. Hızlı bir şekilde biz stadın geri kalan
mülkiyetiyle ilgili sorunu çözmemiz gerekiyor, Gençlik Spor yetkilileri de buna
sıcak bakıyor.
Cumhurbaşkanımız
stadın yerinin millet bahçesi olacağını söylemişti?
MİLLET BAHÇESİ
İÇİN BAŞKA YER GÖSTERİRİZ, DESTEK VERİRLERSE ÖPÜP BAŞIMIZA KOYARIZ
Yerle
ilgili bir sıkıntı vardı, Sayın Cumhurbaşkanımıza burada söylettiler, diğer
aday, burayı millet bahçesi olarak yapılacağını söylettiler. Biz millet bahçesi
olarak daha uygun yerler, daha güzel yerler gösteririz. Sayın Cumhurbaşkanımız
belediyemize millet bahçesi yapmak için katkı vermek isterse biz öpüp başımızın
üzerine koyarız ama dediğim gibi stadyumu mevcut yerine yapılması konusunun çok
doğru olduğunu, vatandaşımızdan, taraftarlarımızdan, esnafımızdan gelen destek
tepkileriyle doğru karar aldığımızı görmüş olduk.
Boluspor
taraftarıyım diyorsunuz, Boluspor’la ilgili birkaç anınızı aktarır mısınız?
TARAFTARLIK
FARKLI BİR ŞEY
Ben
şunu hep söyledim; “Ben Boluspor’a sahip çıkacağım, Ben Boluspor’u seviyorum”
diyen bir başkan değilim. Ben Boluspor’un taraftarıyım, hep ifade ettim.
Taraftarlık farklı bir şey. Hani insanın hiç hayatta unutamadığı şeyler olur
ya, benim hayatta en unutamadığım 2-3 şey say deseniz, bir tanesi Tarsus’ta
Tarsus İdmanyurdu ile benim çocukluk yıllarıma denk gelen o şampiyonluk
maçıydı. Ben heyecandan tam bir hafta uyuyamamıştım. Yine ben Boluspor’un top
toplayıcısı çocuklarından bir tanesiydim o stadyumda. 10-11 yaşlarımda maç
izlemek için yapardık bu işi. Eskiden hatırlarsanız maraton tribünün arkasında
60’ıncı dakikayı bekleyenler olurdu. Parası olmadığı için bilet alamayan, o
dakikada kapılar açılınca içeriye giren insanlar olurdu. Biz orada 60’ıncı
dakikayı bekleyenlerdendik.
İlkokulu
ben Mengen’de okudum, daha 6-7 yaşımda Boluspor’un maçlarını radyodan
dinlediğimi çok iyi hatırlarım. Dolayısıyla biz Boluspor’u seviyoruz değil,
buradaki taraftar derneğindeki taraftar ne kadar heyecanlıysa Boluspor
konusunda biz de o kadar heyecanlıyız.
Boluspor için bu
sene Süper Lig geçti diyebilir misiniz?
ÜMİTLER
AZALIYOR, ANCAK HER ŞEY OLABİLİR
Bu
dönem belki Süper Lig gerçekleşmeyecek gibi görünse de inşallah son anlarda bir
sürpriz olur, play-off’a kalırız. Play-off’a önceki seneler favori olarak
giriyorduk, umduğumuz sonuçları alamıyorduk, belki bu sene 6’ncı olarak girip
play-off’tan da çıkabiliriz. Hala o ümidimi yitirmedim ama her geçen hafta
alınan sonuçlar nedeniyle bu ümit azalıyor. Yine de söylüyorum, 3 puanlık bir
sistemde her şey olabilir.
Boluspor’un
gündeminde şirketleşme konuları da var. Şirketleşme durumu için görüşleriniz
nelerdir?
BOLUSPOR İÇİN
BİR FIRSAT OLABİLİR
Boluspor’un
başında şu isim, bu isim olmalı diye bir dayatma içinde olmayacağız, Kim olursa
olsun Boluspor Başkanı’na bizim yardımcı olmak gibi bir görevimiz var. Bu
görevimizi de yerine getireceğiz. Önümüzdeki süreçte şu tartışılacak, öyle
görünüyor; Boluspor’un şirketleşmesi meselesi. Taraftarın bu konuda bir ön
yargısı var ama totelde artılarına ve eksilerine baktığımızda, yine tabii
istişare edeceğiz, bu konuda dayatma içerisinde olmayacağım ama şirketleşmenin
avantajları olduğunu da görüyorum. Bu karar alınacaksa, Mayıs’taki kongreden
önce bu konu doğru anlatılmalı. Bu işte Boluspor’un sağlayacağı menfaatler öne
çıkartılmalı. Şirketleşme kötü bir şey olsaydı üç büyük kulüp şirket olmazdı.
Şu anda Boluspor dernek statüsünde, borçlardan yöneticiler sorumlu olmuyor.
Şirket olunduğunda borçlardan yöneticiler kendi mal varlıklarından da sorumlu
oluyor. Dolayısıyla kulüp daha profesyonel anlayışla yönetiliyor. Yani dünyada
artık şirketleşmeyen kulüp hemen hemen kalmadı. Şirketlerin farklı avantajları
da var. Mesela İngiltere’de bazı kulüplerin sahipleri Arap’tır. O İngiltere’de
de 20-25 yıl önce çok tartışıldı, işte Araplar, Ruslar aldı bazı kulüpleri.
Kulübün sahipleri her zaman taraftardır, sahipleri değişir, elbette ki kimi
prestij için o kulübe para yatırıyor, kimi adını duyurmak için yapıyor ama
Manchester City gibi, Chelsea gibi kulüpler hiçbir zaman Arapların ya da
Rusların olmadı, en büyük hissedarları yabancılar olsa dahi Manchester halkının
takımı olarak kalmaya devam etti. Bolusporumuzu da daha iyi noktalara
taşıyacaksak ben bu şirketleşme konusuna soğuk bakmadığımı ifade ediyorum ama
bu konuda dayatma içerisinde olmam. Oturalım, konuşalım, hep birlikte, konunun
tüm tarafları bunu Nisan ayında Boluspor’un şirketleşmesi meselesi olacak diye
enine boyuna tartışalım, en doğru kararı alalım, ondan sonra da ne karar
alınırsa bunun arasında hep birlikte duralım. Yani şirketleşmeyecekse Boluspor,
bu tartışmayı uzun yıllar sürdürmenin gereği yok, şirketleşecekse, bu Mayıs
ayındaki kongreden önce bu bir fırsattır, önümüzdeki sezona daha ciddi, yeni
yapılanmayla hazırlanma adına.
AMATÖR SPORA
DESTEĞİMİZ DAHA FAZLA OLACAK
Amatör
spor kulüplerimize daha fazla destek sözümüz var. Bu sözümüzü de
gerçekleştirmek istiyoruz. Bolu zaten turizm kenti olacaksa bunun ana
nüvelerinden bir tanesi spor turizminde olacak. Bu anlamda hem gençlerimizin
faydalanabileceği, hem de Bolu’ya yaz kampları için gelecek takımların
faydalanabileceği çok sayıda tesis ve saha yapmamız gerekiyor. Biz bunlara da
öncelik vermeye çalışacağız.
YATIRIMCILARA DA
BİZ DESTEK VERECEĞİZ
Bolu’nun
spor turizminde önemli illerden biri olması için yoğun çalışacağız. Kentimizin
bir evladı olan Oktay Ercan beyin de katkılarıyla, yabancı yatırımcıların da
spor tesisleri yapma bazında yoğun bir ilgisi var. Oktay beyle de bu konularda
görüş alışverişlerimiz oldu. Biz yabancı yatırımcılarla da görüşeceğiz.
Yatırımcıların Bolu’nun doğasına asla zarar vermeyecek şekilde tesisler
kurabilecekleri imkanları biz sağlayacağız. Oktay beyin biliyoruz ki Katar’la
çok yakın ilişkileri var, tabii ki kendisinin birikimlerinden de faydalanmak
istiyoruz.