Haber: ASLI AKIŞ
TBMM Genel Kurulu’nda, 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap
Kanunu Tasarısı’nın maddelerinin görüşmeleri sürüyor. Bütçe kanunu
görüşmelerinin devam ettiği TBMM’de, grubu adına söz alan AK Parti Milletvekili
Aydın, millî ve yerli olmak ile ilgili olarak; “Bizler yerli ve milli duruş
tavrının arkasında milletimizin olduğunun farkındayız” diye konuştu.
“ÜLKEMİZİN SAVUNMA
SANAYİNDE GELDİĞİ YERİ ANLAMAK MÜMKÜN”
Aydın, “Türkiye’nin dünü, bugünü ve yarınını anlatan, yerli
ve millî olmaya izaha yeterli bir delildir” diye belirterek; “Bizim kanaatimize
göre millî ve yerli olmak bir söz, bir tamlama, bir yazı dizisi değildir.
Aksine ve aslında bir ruh, bir duruş, bir ideal meselesidir. Bunu galiba burada
da âdet olduğu üzere iki fotoğraf üzerinden izah etmek isterim. Fotoğrafların
birinde halkın meclisinde bağdaş kurarak oturan “bir adam”, diğerinde siz deyin
iskarpin, biz diyelim kundurayla o meclise girmiş insanlar var. Aslında yalnız
bu fotoğraf Türkiye’nin dünü, bugünü ve yarınını anlatan, yerli ve millî olmaya
izaha yeterli bir delildir. Bu bakış açısıyla bakıldığında ise ülkemizin bugün
savunma sanayinde geldiği yeri anlamak mümkün olur” açıklamasında bulundu.
“BİRÇOK PROJEYE İMZA
ATILMIŞTIR”
Arzu Aydın konuşmasının devamında Türkiye’nin savunma
sanayisinde geldiği yere işaret ederek, 2002 yılından itibaren yerli ve milli
üretim konusunda önemli adımlar atıldığını söyledi. Aydın; “Türkiye AK Parti
hükûmetiyle beraber 2002 yılından itibaren millî ve yerli üretim alanında
radikal bir değişim yaşamıştır. İlk savaş korveti Heybeliada, ardından gelen
Büyükada, Burgazada, MİLGEM, Altay Tankı, ATAK Taarruz Helikopteri ve diğerleri
gibi birçok projeye imza atılmıştır” ifadelerini kullandı.
“GÜCÜN MİLLETİMİZ
OLDUĞUNUN BİLİNCİNDEYİZ”
Türkiye’nin bugün kendi denizaltısını üreten 8 ülkeden
birisi olduğunun altını çizen Aydın; “Türkiye bugün kendi denizaltısını üreten
8, ilk savaş gemisini üreten 10 ülkeden biridir. 1977 yılında ilk denizaltımız
Yıldıray, Gölcük Tersanesinde yapılırken, personelin kıyafetlerini koyacakları
dolaplar bile yurt dışından getirilirken şimdi Türk mühendisleri, gemilerin
kullanımındaki en kritik ve kilit noktalardan biri olan, attığını vurmayı
sağlayan atış kontrol yazılımları dâhil, her türlü kaynak kodlarını
üretebilmektedir. Yine, harp gemisi üreten ülkelerin hiçbiri yazılımlardaki
kaynak kodlarını vermezken şükür ki bugün bu alanda da kaynak kodlarını
yazabilmektedir ülkemiz. Ülkemiz hâlihazırda 5 milyar dolarlık üretim ve
yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracat gücüne erişmiştir. 2002’de yüzde 20
civarında olan yerlilik oranı bugün yüzde 70’lere erişmiştir. Hedefimiz, 2023
yılında dışa bağımlılık oranını bitirmeye yöneliktir. İşte, Türkiye, bu yerli
ve millî duruşun yalnızca savunma sanayisine yansıması sayesinde yıllardır
ülkemize uygulanmaya çalışılan her türlü ambargoyu ve terörü önlemek yolunda
önemli adımlar atmıştır. Cumhurbaşkanımızın deyimiyle “İddia sahibi olmak,
imkân sahibi olmayı gerektirir. Türkiye, hem ülkesi hem soydaşları hem dostları
için büyük iddiaları olan bir ülkedir. Bizler elbette bu yerli, millî duruş ve
tavrın arkasındaki gücün milletimiz olduğunun bilincindeyiz” şeklinde konuştu.
Son olarak bütçe kanunu görüşmeleri esnasında yapılan
konuşmalardan birtakım alıntılar yaparak sözlerini tamamlayan Aydın; “Sayın
Kılıçdaroğlu “İşsiz insan her türlü yola başvurabilir.” derken, Sayın
Tanju Özcan haram ve helali bilen bir toplum arzu ettiklerini söylüyor, diğer
bir vekil “Millet iyiyi bilecek durumda değildir.” diye devam ediyor
konuşmalara. Hele ki bir sayın grup başkan vekili “Sizinkiler, -Osmanlıyı
kastederek- düşmana halı sererken -Atatürk’ü kastederek- bizim ki ‘Geldiğiniz
gibi gidersiniz.’ dedi.” diyor. Dolayısıyla, iyiyi kötüyü bilmeyen, haramı
helali ayırt edemeyen, işsizken her türlü yola tevessül edebilen bir karaktere
sahip halk portresi çizenlerin ya da bu milletin, bu kadim medeniyetin
Osmanlı’nın tamamının “düşmana halı serenler” olarak tasvir edenlerin
millî ve yerli olma ruhunu anlayabilme yolunda epeyce çaba sarf etmeleri
gerektiğini düşünüyordum ki galiba en güzel cevabı Meclis Başkan Vekilimiz
Sayın Levent Gök verdi ve dedi ki: “Sayın milletvekilleri, buradaki
konuşmalarınıza dikkat edin; millet dinliyor, ona göre oy veriyor.” dedi
ve şükür ki fazla söze gerek bırakmadı.
Sözlerimizi millî ve yerli olma ruhunu anlayanlara ithafen
Yahya Kemal’in dizeleriyle bitirelim. “Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya
Rabb’i,/ Senin uğrunda ölen ordu budur Ya Rabb’i,/ Ta ki yükselsin ezanlarla
müeyyed namın,/ Galip et çünkü bu son ordusudur İslam’ın.” dedi.