Taltekin ile yapılan
röportajdan satır başları şöyle:
Bursa Mustafa Kemalpaşa doğumluyum ve ilk – orta öğrenimimi
orada tamamladım. Liseyi de Mustafa Kemalpaşa Anadolu Lisesi’nde bitirdim. Daha
sonra Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nü
kazandım. 2010 senesinde liseden mezun oldum, 1 sene ara verdim tekrar
hazırlandım, 2011 girişliyim, 2015’te de Kıbrıs DAÜ’den mezun oldum.
“İLK KULÜBÜM BOLUSPOR”
Önce Ankara’da çalışmaya başladım, özel bir rehabilitasyon
merkezinde. Sporcularla çalışma isteğim için sürekli araştırıyordum. 2016’da
Ağustos ayında Boluspor’da göreve başladım. İlk çalıştığım kulüp burası. Burada
işimiz zaten ekip işi. Doktor, masör, fizyoterapist herkes burada bir birine
yardım ediyor. Zaten ekip olmazsan burada iş yapamazsın. Burada o nedenle
uyumumuz gayet iyi. Çalışma ortamımız oldukça iyi.
“TARAFTAR 90 DAKİKA
BİZ HER DAİM FUTBOLCUYU İZLERİZ”
Futbolda taraftarlar sahada sadece 90 dakikayı görüyorlar.
Sonuçta futbol sporu şov dünyası ve herkes o 90 dakikayı izliyor sahada veya
televizyonları başında. İşin geri planında bizler sağlık ekibi olarak o 90
dakikadan önceki bir haftalık zaman diliminde bir hazırlık içinde oluyoruz.
Antrenman hazırlıkları, sakat olan oyuncuların hazırlanmaları, tedaviler,
tanılar, MR’lar. İş aslında çok derin bir iş. İnsanlar aslında bunu çok fazla
bilmiyorlar ve bilmemeleri de doğal. Sahada 90 dakika futbolcular var fakat
onları oraya sağlıklı bir şekilde çıkarma uğraşı veren biz sağlık ekipleri,
onları oraya hazırlayan geri planda, perde arkasında çalışan özverili ve emek
veren sağlık ekibi var.
“HER TÜR SAKATLIKTA
İLK MÜDAHALE SAHADA”
Futbol müsabakası esnasında bir sakatlık olduğu zaman sahaya
önce Erkan ağabeyimiz girer. En tecrübelimiz o olduğu için ilk kontrolleri
doktorla beraber yapar. Biz diğer ekip arkadaşlarımız gözümüz, kulağımız direkt
onlarla beraberdir. Bir futbolcu sahada bir sakatlık yaşadığında, oyundan
çıkması gereken bir durum olduğunda onu alıp soyunma odasına biz götürürüz. İlk
müdahale ve ilk tedavisini ekip olarak yaparız.
“MESLEĞİMİZ ARAŞTIRMAYI
GEREKTİRİR”
Mesleğimiz çok zor ve çok özveri isteyen bir meslek. Bu
meslekte sporcularla çalışmak da çok farklı. Hem çok zevkli ama bazen de çok
yorucu, bazen çok stresli yani değişik bir iş kolu diyebilirim. Kaprisli
oyuncular var, kaprissiz oyuncu var, her futbolcunun ayrı bir mizacı var. Ancak
işinizi severek ve bu bilinçle yaptığınızda fazla sorun yaşamıyorsunuz. Sağlık
işi bilimsel ve araştırmayı ve gelişmeyi isteyen bir iş koludur. Her gün yeni
tedavi yöntemleri çıkabilmekte ve sizler de bu yöntemleri takip ederek
bilginizi artırmak zorundasınız. Sorumluluğunuz çok fazla, hem sporculara karşı
hem de yaptığınız mesleğe karşı. Sağlık ekibi aslında sporcunun sağlıklı ve
takıma vereceği randımanın üst seviyelerde olmasını sağlamak açısından da önemli
bir bölümdür.
“DOPİNG KONTROLÜ
FEDERASYONCA ANSIZIN YAPILIR”
Doping olayları sağlık ekiplerinin asla bilgisi dahilinde
cereyan etmez. Çünkü bizler ilaçların hepsini biliyoruz. Etken maddelerini
biliyoruz. Yasaklı olan etken maddeler zaten kulübümüzde bulundurulmamaktadır.
Eğer ki sporcu bizden habersiz, dışarıdan başka bir şey almadığı süreçte doping
olayı olmaz. Futbolculardaki doping kontrollerini federasyon belirler. Rastgele
yapılan bir olaydır. Bazen 2 maç üst üste de doping kontrolü gelebilir, bazen
bir doping gelir, 8 maç hiç gelmez, 9. Maç bir daha doping kontrolü kararı
çıkarılır. Bundan sizin maç içinde haberiniz oluyor. Federasyon yetkilileri maç
oynandığı anda gelir, şu şu oyunculara doping kontrolü yapılacak der. Kura
usulü 2 oyuncu seçilir ve buna göre kontrolleri federasyonca yapılır.
