Dolar
ABD Doları 39,1011
Euro
Euro 44,4609
Sterling
Sterling 53,0381
Altın
Altın 4.202,26
BOLU AÇIK
28,6
AÇIK

ÜNİVERSİTELİLER LAPTOPLARINA KAVUŞTU

ÜNİVERSİTELİLER LAPTOPLARINA KAVUŞTU

Bolu Belediyesi
tarafından Eğitime “%100 Destek Projesi” kapsamında, üniversite öğrencilerine
verilecek dizüstü bilgisayarların dağıtım töreni Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’nın katıldığı tören Karaçayır Nikâh Salonu’nda
gerçekleşti.


Bolu Belediyesi Karaçayır Nikah Salonu’nda düzenlenen törene,
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, Bolu Valisi Aydın
Baruş, AK Parti Bolu Milletvekilleri Fehmi Küpçü, Ali Ercoşkun,  Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, , AİBÜ
Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, AK Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay,
Belediye Başkan Yardımcıları Emine Davarcıoğlu, Zerrin Biçen, İhsan Ağcan, Ak
Parti İlçe Belediye Başkanları, öğrenciler ve veliler katıldı.


Bolu Belediyesi, ‘Eğitime Yüzde Yüz Destek’ sloganıyla
yaptığı çalışma kapsamında merkez ilçedeki lise ve dengi okullardan mezun olan
ve 2017–2018 öğretim yılında 4 yıl ve üzeri
örgün eğitim yapan üniversitelerden birine kayıt yaptırmış ve Yüksek Lisans ve
Doktora yapan öğrencilere bin 24 öğrenciye dizüstü bilgisayar dağıttı.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından
açılış konuşmasını Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz yaptı.


“BELEDİYECİLİK
ANLAMINI İDDİALIYIZ”


Başkan Yılmaz konuşmasına Bolu’nun özel bir coğrafya’ ya
sahip olduğunu belirterek başladı. Yılmaz; “Dünya’da dört mevsimin doyasıya
yaşandığı tek yer olan Bolumuz bu özel coğrafya Allah’ın bahşettiği yerde görev
yapmanın mutluluğu içerisinde ve onun için tabiatın kalbi dediğimiz bu şehri
bir dünya şehri yapmak hayaliyle, 10 yıllık belediye meclis üyeliğimiz ondan
sonrada 14 yıllık belediye başkanlığımız süreci içerisinde sizlerden aldığımız
destek ve kuvvetle yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Önce bu coğrafyamızla
uyumlu bir kenti ortaya çıkartmak istedik. Böyle bir kenti eğer iyi planlayabilirsek
dünyada yaşanabilir en güzel kentler arasına getirebilir miyiz dedik. Siyaseten
kendi yapımız zaten belediyecilikten gelme. Eğer reisimiz, Cumhurbaşkanımız
İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı yapmamış olsa ve o dönemdeki
hizmetleriyle İstanbul’un ve Türkiye’nin gönlüne girmemiş olsa ne biz oluruz ne
de bu hizmetler olabilirdi. Allaha binlerce şükür ki öyle bir yapı oluştu ki
belediyecilikten gelen bir yapı şuan ülkenin idaresinde ve bizde ilk günden bu
yana belediye başkanlığımızı sürdürüyoruz. Belediyecilik anlamını da çok
iddialıyız” diye konuştu.


“24 YILDIR HAYALİMİZİ
GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”


Yılmaz, Alt yapı konusunda dünya ile yarışır hale
geldiklerini vurgulayarak; “Sayın bakanımda belediyecilikten gelme ve öyle bir
belediyeci ki tek başına seçim kazanan bir belediyeci. Biz onları yarışamayız.
Ama şunu ifade edebiliyorum bu şehir bu coğrafyayla uyumlu hale dönüşmek için
24 yıldır hayalimizi gerçekleştirmek için çalışıyoruz Bolu’da. Şuan itibariyle
suyla şehri iç içe hale getireceğiz. Yeşillikler diyarı bir merkez
oluşturacağız ve şuan itibariyle 25 metrekare fert başına düşen yeşilliğimiz. Bu
dünyanın en gelişmiş illeri arasına girdiğimizi gösteren bir kanıt. Alt yapı
olarak zaten dünya ile yarışır hale geldik. İnşallah önümüzdeki süreç
içerisinde belediyecilik anlamında bugüne kadar devamlı yeraltını kazdık ve
sizlere çok büyük eziyetler çektirdik. 
Şuan şehir merkezindeki alt yapıyı bir dünya kenti gibi bitirdik. Yeni
mahalle haline dönüştürdüğümüz köylerimiz kaldı. İlk belediye başkanı
olduğumuzda 25 mahallemiz varken şuanda 43 mahalleye çıktık. Nasıl oldu bu?
Şehre yakın olan köyleri de mahalle yaptık. Zaten şehrimiz küçük bir merkez
yakın köylerin mahalle haline dönüşerek büyümesi. Böyle bir şehri dünya kenti
yapmak kolay değil ama biz bunu başaracağımızın inancıyla inançla çalışıyoruz”
dedi.


“HİZMETTE SINIR
YOKTUR”


Hizmetler anlamında kurumsal belediyeciliğe geçildiğini
söyleyen Başkan Yılmaz; “Bakanım hemen talep etmemizle geldi bizim birçok
projemize destek veriyor. Bütün bakanlarımız böyle. Siyaseten de
milletvekillerimiz ve teşkilat olarak Bolu’nun hizmetinde olduğumuzu ifade
ediyoruz. Az önce de söylediğim gibi yolları hemen hemen geldiğimizden beri yol
yapıyoruz. Alt yapı yapıyoruz ve şuan alt yapı hizmetleri anlamında artık size
çektirmeyeceğiz. Daha önceleri şu söyleniyordu, bir belediye başkanı gelir
kazar bir şeyler yapar o gider öbürü gelir yine kazar bir şeyler yapar. Artık
Bolu merkezde kazı olmayacak. İnşallah bu yıl içerisinde yeni mahalle olan
köylerimizi de bitireceğiz. Artık bir dünya kenti haline doğru geçmeye
başladığımızı inşallah göreceksiniz. Maliyet anlamında da Türkiye’ye kendi
gücüne göre en güçlü belediyenin Bolu olduğunu ifade edebilirim. Hizmetler
anlamında artık biz şuan kurumsal bir belediyeciliğe geçtiğimizi bilesiniz.
Hizmette sınır yoktur” şeklinde konuştu.


“BÜTÜN BELEDİYELER
BİRBİRLERİYLE YARIŞIYOR”


Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’da belediyelerin asıl
görevlerinin şehirlerin imarı olduğunu söyleyerek; “Biz şehirleri imar
edebiliriz. İmarda da birbirimizle yarışıyoruz. Bütün belediyeler birbirleriyle
yarışıyor. Kim ne konuda başarılı olduysa biz onu alıp buraya tatbik etmeye
çalışıyoruz. Şehirleri imarda belediyeler yarışıyor ancak şehirde yaşayan insanların
da imarı gerekiyor. Bunu da okullarımız ve Milli Eğitim Bakanlığı’mız yapıyor.
Biz bu konuda da Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Dokuz yıldır
üniversiteyi kazanan bütün öğrencilere dizüstü bilgisayar dağıtan tek belediye
Bolu Belediyesi.”


Belediye olarak sadece üniversite kazanan öğrencilere değil
yüksek lisans ve doktorayı kazanan öğrenciler ile hafızlığı bitirenlere de
dizüstü bilgisayar dağıttıklarını anlatan Yılmaz, bu öğrencilerin ilerleyen
dönemde imar edilen şehirleri geliştirecek insanlar olduğunu vurguladı.


Yılmaz’ın konuşmasının ardından Bolu Valisi Aydın Baruş
kürsüye çıktı. Baruş; “9 yıldır devam eden bu programın sevindirici olduğunu
kaydetti.


“ÜLKELERİN
GELİŞMİŞLİĞİ VE GELECEĞE YÖNELİK GÜVENLİ ADIMLAR ATMASI İNSANA YAPTIKLARI
YATIRIMLA MÜMKÜN OLMAKTADIR”


Baruş; “9 yıldır sürdürülen gençlerimize çok önemli katkılar
veren bir projenin bugünkü programında belediyemiz tarafından üniversiteyi
kazanan üniversitede öğrenin gören lisansüstü ve doktora eğitimi yapan
gençlerimize 1024 adet dizüstü bilgisayar dağıtım programının bizleri öncelikle
çok sevindirdiğini belirtmek istiyorum. Ülkelerin gelişmişliği ve geleceğe
yönelik güvenli adımlar atması insana yaptıkları yatırımla mümkün olmaktadır.
Çünkü ne kadar zengin doğal kaynaklara ve diğer avantajlara sahip olursanız
olun insan kaynağınızı kaliteli bir şekilde yetiştiremezseniz, onların geleceğe
ilişkin umutlarını devamlı diri tutamazsanız medeniyetler yarışında geri
kalmaya mahkûmsunuz” dedi.


“BİLİNÇLİ GENÇLER
YETİŞTİRMEK HEPİMİZİN VAZİFESİ”


Bolu’nun eğitim olanakları açısından Türkiye’nin önde gelen
illerinden birisi olduğunu vurgulayan Baruş; “Şunu büyük bir gururla ifade
etmek istiyorum ki; Türkiye geleceğe yönelik adımlarını çok önemli bir gençlik
potansiyeli ile birlikte güvenle atmaktadır. Bolu ilimizde sahip olmuş olduğu
eğitim olanakları ile ve geleceğe umutla bakan gençleriyle birlikte ülkemizin
kalkınmasına çok önemli katkılan sunmaktadır. Bu anlamda geleceğin bilinçli ve
şuurlu ülkesini seven almış olduğu emanetin sorumluluğunu bilen gençler
yetiştirmek hepimizin vazifesi. Bu anlamda Milli Eğitim Bakanlığımız
çocuklarımızın, genlerimizin çok iyi bir ortamda eğitim alması için bütün
olanaklarını seferber ediyor. Şunu yine sevinçle ifade etmek isterim ki; ilimiz
eğitim olanakları bakımından Türkiye’nin önde gelen illerinden birisi. Bir
taraftan gençlerimizi daha rahat eğitim imkânı alabilecekleri fiziksel
mekânlara kavuştururken diğer taraftan onların eğitim kalitesini yükseltmek ve
kişisel gelişimlerine katkı da bulunmak için de çalışıyoruz. Kamu kurumlarının
yanında tabi ki gençlerimizin yetişmesine onların sağlam karakter sahibi olup
kendilerine güvenle yatırım yapmalarına yönelik çalışmalarda yerel
yönetimlerimizin de katkıları büyük önem taşıyor. Bu anlamda Bolu Belediyesinin
9 yıldır devam ettirdiği uygulamada gençlerimizin teknoloji ile olan
tanışıklığını artırmak ve teknoloji dilini öğrenerek hem kendilerine hem
ailelerine hem de ülkelerine yararlı insanlar olarak yetiştirilmelerini
sağlamak anlamında bu programın çok önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini
kullandı.


“ÜLKEMİZİN GELECEĞİ
SİZLERE EMANET”


Bolu Valisi Aydın Baruş, Atalarımızın emanet ettiği bu
ülkeyi güç sahibi yapabilmek için hep birlikte çalışmalıyız diyerek sözlerine
devam şu şekilde devam etti: “Sevgili gençler ülkemizin geleceği sizlere
emanet. Atalarımızın kanlarıyla, fedakârlıklarıyla bizlere emanet ettiği bu
aziz vatanı ve üzerinde gururla dalgalandırdığımız Ay yıldızlı al bayrağımızı
daha yükseklere dikmek ve ülkemizi geleceğin medeniyetler yarışında güçlü ve
dünyada güç sahibi bir ülke yapabilmemiz için hep birlikte çalışmamız lazım.
Bunun için de kendimizi bilgi ile donatmamız bu sahip olduğumuz bilgiler ile de
adımlarımızı sağlam bir şekilde atmamız lazım. Sizlere dağıtılacak olan bu
bilgisayarlar sizlerin bu bilgi donanımınızı artırmanıza çok önemli bir katkı
sağlayacaktır. Yeter ki bunu yararlı ve kendimizi eğitim olanaklarını en iyi
şekilde değerlendirecek şekilde kullanalım. Ben dağıtılacak olan
bilgisayarların sizlere hayırlı olmasını diliyorum. Derslerinizde öğreniminiz
de başarılar temenni ediyorum. Belediyemize bu eğitime yapmış olduğu önemli
katkı nedeniyle tebrik ediyorum.”


Dizüstü bilgisayar dağıtımı için geldiği Bolu’da konuşan
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba; “Zeytin Dalı
Harekatı’na katılan askerlerin şu anda Afrin’de savaştığını belirterek,
şehitlere Allah’tan rahmet, gazilerimize ise şifa dileyerek söze başladı.


“ONLARIN HUZURUNU
NASIL SAĞLAYABİLİRİZ?”


Türkiye’de 2002 yılı öncesinde belediyecilik denilince akla
“Yol yapalım, yolu genişletelim, asfalt yapalım, su çekelim, kanalizasyon
yapalım, parklar yapalım” gibi fikirler geldiğini aktaran Fakıbaba, “Ama çok
şükür ki AK Parti döneminde, AK belediyecilikte artık bu vizyon bu işlem de
değişti. Artık belediyeciliğe bakıyorum ‘Acaba eğitime nasıl katkıda
bulunabilirim. Geleceğimiz olan gençlerimizin önünü nasıl açabiliriz? Onların
huzurunu nasıl sağlayabiliriz? İnsanlarımızın gelirini nasıl arttırabiliriz?’
deniliyor” şeklinde konuştu.


“80 MİLYON
TÜKETİCİMİZİN HEP YANINDA OLACAĞIZ”


AK Parti hükümeti olarak tek bir hedefleri olduğuna vurgu
yapan Fakıbaba, bu hedeflerinin Türkiye’de yaşayan 80 milyon insanı kucaklamak
ve refahını sağlamak olduğunu söyledi.


Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevine geldiği günden
bu yana hep ithalatı önleyeceklerini söylediğini anımsatan Fakıbaba, “Biz hem
üreticinin hem esnafımızın hem sanayicimizin hem de 80 milyon tüketicimizin hep
yanında olacağız. Dengeli bir şekilde bunların yanında olacağız ve beraber
olacağız. Eğer zaten bu denge bozulursa o denge bozulduğunda birisi kar ederken
öbürünün zarar etmesi söz konusu olacak. Bu da hiçbir zaman bizim kabul
etmeyeceğimiz bir olaydır.” ifadelerini kullandı.


“ÜRETİCİ AİLELERİMİZ
OLACAK”


Fakıbaba, hem Bakanlıklarının hem de Hükümetin müthiş
destekleri olduğuna değinerek Ziraat Bankasının çiftçilere verdiği desteklere
Bakanlık olarak kendilerinin de sahip çıkacağına dikkat çekti ve şöyle devam
etti: “Biz destek vereceğiz. 300 koyun Ziraat Bankasının, yani Hükümetimizin
desteklediği, Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, bakanlarımızın desteklediği
ama Tarım Bakanlığının da onlara destek çıkacağı çok önemli proje olacaktır.
Artık hiçbir zaman bizim üreticimiz yalnız kalmayacaktır. Bunlar bizim ailemiz
olacak. Üretici ailelerimiz olacak. Biz bunlara asgari ücretlerini de
vereceğiz. Bunların sigortalarını da yaptırtacağız. Bunların ilaç paralarını da
vereceğiz. Bunların yem paralarını da vereceğiz. Tabii ki onların kazanmaları
bizim kazanmamızdır. Hayvan sayısının artması ithalatı etkileyecek ve önleyecek
en önemli etkenlerin başında gelmektedir.”


“TÜRKİYE ÜRETİCİSİNİN
ÖNÜ AÇIK”


Türkiye’de önceden yavruyu doğuracak ana olmadığına işaret
eden Fakıbaba, o anayı çoğaltmanın kendilerinin görevi olduğunu, bugünden
itibaren o anayı çoğaltmak için uğraşacaklarını belirtti. Bakan Fakıbaba, 1
milyona yakın düveyi çiftçilere dağıtacaklarını aktararak, “Hem içeriden hem
dışarıdan bunu sağlayacağız. Yani kimse zannetmesin ki fiyatlar artacak.
Arttığı zaman hemen ithalata geçeriz. Anayı ithal edeceğiz ama bizim ilk
görevimiz içeride, gerçekten bu üreticilerimizin ellerindeki malları alıp
onları daha fazla geliştirmek ve zengin etmektir. Bu bağlamda inşallah Türkiye
üreticisinin önü açık. Aynı şeyi tarımda da düşünüyoruz. 250 Köy Projesinden
bahsettik. Çiftçimiz diyor ki, ‘Şu ürünüm çok fazla bana destek ver.’ Ürünün
fazlaysa niye bu ekimi yaptın? Ürün üretimi planlamasında bir hata var. 250
köyle biz bu planlamayı düzenleyeceğiz. Yani talebe göre arzı ortaya koyacağız.
Kim ne talep ediyor, o kadar üreteceğiz. O zaman fazlasını ihraç edebileceğimiz
bir şekle dönüştüreceğiz. Bunlar basit gibi görülüyor ama inanın Türkiye’nin
önünü açacak önemli projeler olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.


Bakan Fakıbaba’nın konuşmasının ardından laptop dağıtım
töreni gerçekleştirildi. Türkiye’deki birçok üniversitenin 4 yıllık
fakültelerine yerleşen bin 24 öğrenciye laptopları verildi.


Üniversiteyi kazanan Utku Can Akbay ile Hasan Can Aksoy’a,
bilgisayarlarını Bakan Fakıbaba verdi.


 

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
10 Şubat 2018
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir