Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nce özel olarak hazırlanan Belediye
Nikah Salonu’ndaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla avukatları ve
yakınları katıldı.
Duruşmada, sanık avukatları cumhuriyet savcısının esas
hakkındaki mütalaasına karşı savunma yapmaya devam etti.
Haklarında dava açılan 2 kişinin avukatlığını üstlenen Bilal
Kumcu, müvekkillerinden tutuksuz sanık H.E’nin Sızıntı dergisi aboneliğiyle
ByLock kullandığı gerekçesiyle yargılandığını anımsattı.
Müvekkilinin biyoloji öğretmeni olduğunu ifade eden Kumcu,
“Müvekkilim biyoloji bölümü öğretmeni olduğu için mesleki gelişimini
sağlamak adına uluslararası dergilerin yanında Sızıntı dergisini de almıştır.
Bu abonelik çok uzun sürmemiştir, bu suç teşkil etmez. Sızıntı ve gazete gibi
yayınların örgüt üyeliğine delil teşkil etmeyeceğini düşünüyorum.” dedi.
Kumcu, ByLock tespitlerinin MİT tarafından elde edilen
birtakım delillerden yola çıkılarak yapıldığını anlatarak, “ByLock
listelerinin çıkmasının ardından birçok kişi gözaltına alınarak tutuklandı ama
bu delillerin bir şüpheliden gelmediğini, MİT tarafından verildiğini biliyoruz.
MİT’in bu verileri elde etmesinin hukuken yanlış olduğunu düşünüyoruz. Bu
nedenle müvekkilimin ByLock kullandığı iddiasını kabul etmiyoruz.”
şeklinde konuştu.
Müvekkilinin yaptığı
ilk savunmasında teknolojiden anlamadığını, mail adresinin bile olmadığını
hatta okulda bile akıllı tahta kullanmaktan kaçınarak halen eski usul tahta
kullanmayı tercih ettiğini anlattığını dile getiren Kumcu, müvekkilinin
telefonunu eşinin sık sık kullandığını, ByLock tespitlerinin yanlış olduğunu
savundu.
Kumcu, müvekkili M.G. hakkında da ByLock iddialarının
olduğunu anımsatarak, diğer müvekkille yaptığı ByLock savunmasını tekrar etti.
Müvekkilinin cep telefonu ve bilgisayarında yapılan dijital
inceleme sonucunda “Herkul.org” adresine girdiğinin tespit edildiğini
de kaydeden Kumcu, “Ama bu girişin tarihi belli değil. Bu örgüt liderine
sempati duymak, onun yayınlarını ve yazılarını okumak terör örgüt üyeliği
suçunu teşkil etmez. Bu yönde Yargıtay kararı da vardır.” dedi.
Hakkında dava açılan 3 kişinin avukatlığını üstlenen
Abdurrahman Bayramoğlu da müvekkillerinin suçsuz olduğunu belirterek,
“Müvekkillerimin üçü de öğretmen. Suç delilleri de hepsi açısından aynı.
Sendika üyesi olmak ve Bank Asya’ya hesap açtıkları gerekçesi ile
cezalandırılmaları talep edildi.” diye konuştu.
Bayramoğlu, müvekkillerinin suçlandığı konular hakkında Yargıtay
tarafından alınan bazı kararları okuyarak, “FETÖ’nün terör örgütü
olduğundan hiçbir şüphe yoktur ama müvekkillerimin bu örgüte üye olduğu asla
kabul edilemez çünkü onların bu yapıya yakın olduğu dönemde bu örgütün varlığı
bilinmiyordu. Müvekkillerin de bunu bilmesi mümkün değildi.” ifadesini
kullandı.
Avukatların savunmalarını tamamlamasının ardından sanıklar
cumhuriyet savcısının mütalaasına karşı savunma yapmaya başladı.
Tutuklu sanıklardan Abdurrahman Emen, Sızıntı dergisine üye
olmak ve ByLock kullandığı iddiaları ile suçlandığını anımsatarak, bu
suçlamalar nedeniyle 20 aydır tutuklu bulunduğunu söyledi.
Emen, yapılan incelemeler sonucunda 14 kez ByLcok
bağlantısının tespit edilebildiğini dile getirerek, “Ben bu tespitlerin
teknik bir yanlışlıktan olduğunu düşünüyorum. 20 aydır tutukluyum benzer
durumda olan şahısların tahliye olduğunu biliyorum. Önce tahliyemi sonra da
beraatımı talep ediyorum.” dedi.
Hakkında açılan davada tutuksuz yargılanan D.K. ise sadece
örgüte müzahir sendikaya üyesi olduğu gerekçesiyle dava açıldığını belirtti.
Bir sendikaya üye olduğu iddiası ile cumhuriyet savcısının
hakkında mahkumiyet kararı verilmesini istediğini kaydeden D.K, “Üyelik
şeklini daha önce anlatmıştım. Koza Eğitim Derneği ise tüzel kişilik kazanmadan
ortadan kalktığını da belirtmiştim. Bunlar delili sayılmaz. Sızıntı dergisine
aboneliğim yok.” şeklinde konuştu.
İddianameden
Bolu Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda görev
yaparken önce açığa alınan sonra da meslekten ihraç edilen 64 sanığın,
“terör örgütüne üye olmak” suçundan 5 yıldan onar yıla kadar hapisle
cezalandırılması istenen iddianamede, sanıklardan 39’unun örgütün şifreli
haberleşme programı “ByLock” kullandığının tespit edildiği belirtiliyor.
Geçen duruşma esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunan
cumhuriyet savcısı, 59 sanığın 15’er yıla kadar hapsini, 6 sanığın da beraatini
istemişti.