Dolar
ABD Doları 34.1048
Euro
Euro 38.0948
Sterling
Sterling 45.3949
Altın
Altın 2841.2000
BOLU ÇOK BULUTLU
1,1
ÇOK BULUTLU

ZAMLARA KARŞI ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

ZAMLARA KARŞI ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

Haber: Aslı Akış


Zamlara
karşı KESK’in ülke genelinde başlattığı eylemler kapsamında Kardelen Meydanında
bir araya gelen kamu emekçileri  “Direne
direne kazanacağız”, “Zam zulüm işkence, işte AKP” ve “Kurtuluş yok tek başına,
ya hep beraber ya hiçbirimiz”
sloganları atarken, KESK Bolu Şubeler Platformu adına açıklamayı Bolu SES
Şube Eşbaşkanı Kevser Yongacı Pala yaptı.


“ÜLKE OLARAK TARİHİMİZİN EN ZOR
SÜREÇLERİNDEN BİRİSİNİ YAŞIYORUZ”


Kevser
Yongacı Pala, işsizlik ve yoksulluğun giderek ağırlaştığını vurgulayarak; “Yıllardır
iç içe geçerek gittikçe daha çok büyüyen ekonomik, sosyal, siyasal sorunlar
yaşamın her alanını tıkayan çoklu bir krize dönüşmüş durumda. Bu çoklu krizin
faturası ise baskı ve şiddetten beslenen tam bir anayasasızlık hali ve
yoksullaştırma ile halka, emekçilere kesiliyor.


Gittikçe
ağırlaşan yoksulluk, işsizlik tablosu ile birlikte mevcut iktidarın yönetememe
krizi de her geçen gün daha da derinleşiyor. Cilalanarak piyasaya sürülen “kur
korumalı mevduat sistemi” de, “tarihi artış” olarak pazarlanmak istenen asgari
ücret artışı da yaşanan krizi çözememektedir. 
Çünkü asıl ve gerçek tarihi artış hayat pahalılığında yaşanmaktadır.”
şeklinde konuştu.


“HAYAT PAHALILIĞINDA EN
BÜYÜK PAY ENERJİDE YAŞANAN FİYAT ARTIŞLARIDIR”   


Yapılan
zamların halkı yoksullaştırarak, gelirini erittiğini belirten Bolu SES Şube
Eşbaşkanı Kevser Yongacı Pala; “Enerji alanında yaşanan artışlar suya atılan
bir taşın oluşturduğu halkalar gibi ulaşımdan gıda ürünlerine, meyve ve
sebzeden temel tüketim maddelerine kadar her alana yansımaktadır. Dolayısıyla
bugün toplum olarak maruz bırakıldığımız yüksek enflasyonda, artan hayat
pahalılığında en büyük pay enerji alanında yaşanan fiyat artışlarıdır.


Yılbaşı
akşamı elektriğe %50 ile %127 arasında, ortalama %80 oranlı tarihi bir zam
yapılmıştır. Doğalgaza ise %25 zam yapılmıştır. Otomatiğe bağlanan akaryakıt
zamları toplu ulaşıma yılın ilk günlerinde 
%40 zam olarak yansımıştır. Sadece bu üç zam yoksullaştırılan halkın,
emekçilerin gelirini eritmeye, yaşamını alt üst etmeye yetmektedir. Elektrik,
doğalgaz, toplu ulaşım alanında yaşanan fahiş zamlara karşın kamu emekçileri ve
emeklileri olarak bizim maaşlarımızda Ocak ayından itibaren, önümüzdeki altı ay
için yapılan artış sadece %7,5’ta kalmıştır. Dört kişilik bir kamu emekçisi
ailesinin, asgari seviyedeki elektrik, doğalgaz ve ulaşım harcamasını esas
alarak yapılan hesaplamaya göre söz konusu ailenin zamlar sonrasında sadece bu
3 kaleme yaptığı harcama 404 TL artmıştır” ifadelerini kullandı.


“FATURALAR ÜÇE KATLANMIŞTIR”


Kevser
Yongacı Pala, KDV indirimi ile vatandaşların oyalanmak istendiğini ifade
ederek; “Çetin geçen kış koşullarında artan tüketim,  elektrik ve doğalgaza yapılan fahiş zamların
etkisini daha artırmış,  faturalar ikiye,
hatta üçe katlanmıştır. Bu tabloya rağmen bugün 84 milyon;  fahiş zam yapılan elektrikte kısmi
indirim,  gıda ürünlerinde fiyatlarına
yansıyıp yansımayacağı dahi belirsiz olan KDV indirimi gibi bataklığı kurutmak
yerine tek tek sivrisinek avlamaya dayalı düzenlemelerle oyalanmak
istenmektedir. Oysa bu yöntemlerin, düzenlemelerin bugün tek başına çözüm
üretmesi mümkün değildir. Çünkü ülkemiz uzun yıllar önce “serbest piyasa
ekonomisine geçiş” adı altında üretim ve tüketim faaliyetlerinin tamamını emek
ve doğa sömürüsü üzerinden sermayenin, şirketlerin karını artırmayı temel alan
kapitalist sisteme göbekten bağlı bir ülke haline getirilmiştir” diye konuştu.


“ÖZELLEŞTİRMELER SONUCUNDA DEVLETİN
ELEKTRİK ÜRETİMİNDEKİ PAYI HIZLA AZALMIŞTIR”


Yıllardır  ‘enerjide dışa bağımlılığı azaltacağız’  denildiğini anımsatan Kevser Yongacı Pala; “Son
yirmi yıldır hayata geçirilen halkın değil, bir avuç mutlu azınlığın
çıkarlarını temel alan özelleştirme soygunu ise ülkemizin her alanda dışarıya
bağımlılığını artırarak içine sürüklendiği bataklığı daha fazla büyütmüştür.
Yıllardır  ‘enerjide dışa bağımlılığı
azaltacağız’  denilmesine rağmen atılan
her adım ters yönde olmuştur. İhtiyaç olup olmadığına bakılmaksızın plansız bir
şekilde köprüler, havalimanları, duble yollar yapılmaktadır. Öte yandan enerji
alanındaki özelleştirmeler sonucunda devletin elektrik üretimindeki payı hızla
azalmıştır. Kayıp kaçağı azaltmak, enerji verimliliğini sağlamak gibi adımlar
yerine, görülen her akarsuyun üzerine bir HES, her ovaya bir termik santral
kurularak doğamız talan edilmiş, tüketilecek elektriğin çok üzerinde bir
elektrik kapasitesi yaratmıştır. Bu durumda normal koşullarda elektrik
fiyatlarının düşmesi beklenirken tam tersi olmuştur. Bunun adı katmerli
soygundur. Ve bu soygunun ardında enerji alnındaki özel şirketleri kurtarma
operasyonu yatmaktadır” dedi.


“YAŞANANLAR 21 DAĞITIM
ŞİRKETİ VE ENERJİ ŞİRKETİNİN ÇIKARININ SONUCUDUR”           


Milyonların
artan gıda fiyatları nedeniyle beslenemediğini ve bunun yanında elektirik ve
doğal gaz faturalarıyla baş etmeye çalıştığını kaydederek; “Bugün, bir avuç mutlu
azınlık dışında kalan başta dar gelirliler ve ücretli kesimler olmak üzere
milyonlarca insan enerji fiyatlarındaki bu devasa artış sonucunda ısınma ile
beslenme arasında seçim yapmaya zorlanmaktadır. Milyonlar artan gıda fiyatları
yüzünden yeterince beslenemediği gibi sert geçen kış koşullarında yeterince
ısınamadığı halde nerdeyse kira giderlerine ulaşan elektrik ve doğalgaz
faturaları ile baş etmeye çalışmaktadır. Tüm bunlar 21 dağıtım şirketi ve
sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen enerji şirketinin çıkarının 84 milyonun
çıkarının üzerinde tutulmasının, yıllardır süren özelleştirme talanının
sonucudur.” İfadelerini kullandı.


“KRİZİN FATURASINI EMEKÇİLER
ÖDEMEYECEK”



Pala, krizin faturasını emekçilerin ödemeyeceğine
işaret ederek; “Her krizde faturayı emekçilere kesen, çıkardığı ekonomiyi
kurtarma ve destek paketleriyle sermaye sınıfını kurtaran, pandemi koşullarında
emekçileri canı pahasına çalıştıran bu hükümet, emekçilerin yarasına şifa
olamaz. Ya başta elektrik, su, doğalgaz olmak üzere tüm temel ihtiyaçların
ücretsiz olması, sermayenin tekeline geçmiş kamu kaynaklarının yeniden
kamulaştırılması ya da sermayenin talanı ve emekçilerin yoksulluğunun
derinleşmesi. Bu krizin başka çözümü yok! Krizin faturasını emekçiler
ödemeyecek!” dedi.

KESK Bolu Şubeler Platformu ülke tarihinin en zor süreçlerinden birisinin yaşandığına dikkat çekerek, elektrik, doğal gaz ve akaryakıta yapılan zamların geri alınması ve özelleştirmelerin iptal edilmesi talebiyle basın açıklamasında bulundu.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
24 Şubat 2022
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir