Haber: Aslı Akış
İl Başkanı Nurettin Doğanay, AK Parti Bolu Milletvekili Arzu
Aydın, Merkez İlçe Başkanı Kazım Konak, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Arzu
Güler ve Bolu Belediye Başkan Adayı Fatih Metin ile birlikte basın mensuplarına
açıklamada bulundu. CHP Bolu Belediye Başkan
adayı olan Tanju Özcan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kısılan sesi
hakkındaki açıklamasını sert bir dille eleştirdi.
Siyaset yapan insanların ağızlarından çıkan kelimelere
dikkat etmesi gerektiğini belirten Doğanay; “AK Parti ailesi olarak tüm
teşkilatımızla Bolu’da seçim çalışmalarına devam ediyoruz. Bu seçim
çalışmalarımızı yaparken sahada gittiğimiz her yerde özellikle dikkat ettiğimiz
siyasi nezaket, ahlak, üslubun önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu yönde siyaset
yapıyoruz. Bizlerin evlerimizde anne ve babalarımızdan aldığımız bir terbiye,
üslup var o yüzden bunu da gittiğimiz her yerde uyguluyoruz. hissediyoruz aynı
zamanda da hissettiriyoruz. Siyaset yapan siyaset sahnesinde olan insanların da
ağzından çıkan kelimeye, cümleye dikkat etmesi lazım. Dünya fani bir şekilde
gelip geçerken insanlar öldükten sonra da geride de doğru bir miras bırakması
gerekir. İnsanların sizi hayırla yad etmesi lazım. Bunu yapabilmek için de
öncelikle nezaket kurallarına insanların dikkat etmesi lazım.
Özellikle son iki günde ulusal basına çıkmış, Bolu
kamuoyunda konuşulan AK Partinin genel başkanı, Türkiye cumhuriyeti devletinin
halkı tarafından seçilmiş olan ilk Cumhurbaşkanı bizim genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan’a Cumhuriyet Halk Partisi Bolu Belediye Başkan adayının
kullanmış olduğu sosyal medyada herkesin şahit olduğu, onun kullandığı
cümleleri ve kelimeleri burada tekrar etmeye benim ne annemden ne babamdan
aldığım terbiye üslup olarak ağzıma yakışmaz. Biz öldükten sonra da insanların
hatırlayacağı cümlelerin kelimelerin kullanıldığı ama Türkiye’de son yapılan
cumhurbaşkanlığı başkanlık seçiminde 80 milyonluk ülkede oy kullanan 26,5
milyon insanımızın oyunu alan, Bolu’da da 128 bin oy alan Türkiye
Cumhuriyeti’nin başkanına, o ağıza alınmayacak sözleri sarf eden kişiyi,
öncelikle tüm Türkiye’den ve Bolulu vatandaşlarımızdan özür dilemeye davet
ediyorum. O özrü eğer ki dilemezse, ona en güzel cevabı, öncelikle Bolu’da oy
veren 128 bin vatandaşımız ya da oy vermeyen vatandaşlarımız verecektir.
“YA DİPTE YA DA
MİLLETİN GÖNLÜNDE YER ALACAKTIR”
Ben, Cumhuriyet Halk Partisi’ni ziyarete gittiğim zaman da
bu nezaketi gösteriyorum. Fakat bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na kullandığınız dil,
öyle her insanın ağzından çıkacak bir üslup da değildir. Nezaket kurallarını
aşmış bir üsluptur. Dolayısıyla, tüm Türkiye’den özür dilemesini bekliyoruz.
Yarın, sokaklara, Bolu kamuoyunun huzuruna çıktığı zaman, o dip seviyeye inerek
yapmış olduğu açıklamaların hangisini izah edecek? Hangisini anlatacak? Erdemli
insanlar, yeri geldiği zaman özür dilemesini de bilmesi gerekir. Türk Siyasi
Tarihi’nde tarihe geçen insanlar vardır. Bir de siyasetin çukurunda yer alanlar
vardır. Ya o dipte yer alacak, ya da milletin gönlünde yer alacaktır. Özür
dileyerek milletin gönlünde yer almak için çaba sarf edecektir. En azından o
çabayı göstermek de bir erdemliliktir.
“TÜRK SİYASİ
TARİHİNİN KARA BİR LEKESİDİR”
Yapmış olduğu açıklamadan dolayı kendisini kınıyorum.
Seviyeli, ahlaklı ve terbiye sınırlarını aşmadan siyaset yapmaya davet ediyorum.
Bu açıklamaları yaparken, Bolu kamuoyunun karşısına çıkıp, Bolu’yu yönetmeye
talip oluyorsunuz. Şehr-ül Emin olmak için insanlardan oy istiyorsunuz. Şehr-ül
Emin olan insan, öncelikle inanılır, güvenilir, sözüne itimat edilir bir insan
olmalı. Ancak, bu saymış olduğum sıfatların hiçbir tanesini ben yapılmış olan
açıklamanın tarihini bilmiyorum. Yeni gördüm. Ama ne zaman yapılmış olursa
olsun bu Türk siyasi tarihinin kara bir lekesidir. Siyaseti takip eden siyaset
yapan bir insan olarak söylüyorum. Ben ne TBMM’de ne siyaset yapan bir
milletvekilinde, Bakanlık düzeyinde hiçbir yerde böyle bir üslup böyle bir
yaklaşım görmedim. Bizim durduğumuz yer belli. Bizim durduğumuz yer
Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımızın işaret ettiği istikamette yolda. Çizilmiş
olan ahlak kuralları doğrultusunda siyaset yapıyoruz. Dün Muharrem İnce’ci,
bugün Kemal Kılıçdaroğlu, dün farklı bir şey söyleyen akşam söylediği ile sabah
söylediği tutmayan bir siyasi anlayışının içinde hiçbir zaman olmadık
bulunmadık. Ben bu söylemlerin hepsini ağzından çıkan kelimelerin ve cümlelerin
buna terbiyem müsaade etmediği için iade ettiğimi buradan tüm Türkiye’nin huzurunda
Bolulu hemşerilerimin huzurunda belirtmek istiyorum. Akşam söylediği sabah
tutmayan bir insan şekli olarak ortaya çıkan zatında Bolu kamuoyu ve
Türkiye’den de özrünü tekraren cümlelerimin sonunda beyan ettiğimi belirtmek
istiyorum. Ahlaklı siyaset yapmaya, terbiyeli siyaset yapmaya davet ediyorum.
“BİZ YOLUMUZA VE
SİYASET YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Siz yarın Sümer Mahallesinde, Beşkavaklar’da, Sağlık
Mahallesinde, Ak Parti’nin Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a
oy veren o Cumhurbaşkanı ki; 15 Temmuz gecesinde telefon yoluyla canlı
bağlantıya geçtiğinde insanlar hiç gözünü kırpmadan, canını verecek derecede
meydanlara inen bu toplumun bu insanların o sevgisine, muhabbetine karşılık
veren bir insana bu üslubu kullandıysanız yarın insanlar sizi sokağa indiğiniz
zaman bunun hesabını sorarlar. Bunun hesabını veremezsiniz veya ahlaklı iseniz,
siyaseti bırakırsınız. Bunu da çok açık bir şekilde ifade ediyorum. Biz AK
Parti ailesi olarak onun seviyesine düşmeden, o dibe inmeden o çukura inmeden
Bolulu hemşerilerimizin huzurunda o ahlaklı siyaseti yapmaya devam edeceğimizi
kamuoyunun huzurunda tüm basın mensuplarının huzurunda o seviyeye düşmeden,
kullandığı cümleleri kullanmadan söylüyorum. Biz yolumuza ve siyaset yapmaya
devam edeceğiz. Son sözüm Türkiye’den ve Bolu’dan özür dilesin” şeklinde
konuştu.
