HABER: ASLI AKIŞ
Gaziantep’te yaşayan iki
Suriyeli avukat sosyal medya hesapları üzerinden göç idaresi çalışanlarını ve
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı.
Bolu Belediye Başkanı
Tanju Özcan basında geniş yer bulan
Suriyeli iki geçici sığınmacının CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile
Gaziantep Göç İdaresinde görevli memurlara hakaret etmesi hakkında sosyal medya
hesaplarından paylaşımlarla yanıt verdi. Özcan; “Şerefsiz ve vatanını satanlara
vatandaşlık verirsen Devletin memuruna da hakaret eder, CHP Genel Başkanını da
tehdit eder. Sizi davulla zurnayla değil, hakkettiğiniz gibi göndermeliyiz. Bir
de iktidara gelince demez mi namusuz. Zaten iktidardasınız. Dönün evinize. Son
ikaz!” ifadeleri ile açtı ağzını yumdu gözünü.
Gaziantep’te BARO’ya
kayıtlı olarak avukatlık yapan Suriyeli Mustafa Bayırlı ve Salah Alddin’in
paylaşımları Türkçe’ye çevrildi.
Suriyeli 2 avukatın sosyal medya paylaşımlarında Devletin memurlarına
yönelik ağır hakaretlerde bulunulduğu görüldü.
Paylaşımlarında İçişleri
Bakanlığı’ndan Göç İdaresine kadar birçok kuruma kadar küstah hakaretler
mevcut. Arapça yazılan paylaşımların dilimize çevrilmesi sonucu ortaya çıkan
görüntüler “yok artık!” dedirtti.
“GÖÇ İDARESİ MEMURLARI KUDUZ KÖPEK GİBİ”
Suriyeli avukatlardan
Avukat Mustafa Bayırlı Nisan 2022 tarihinde yaptığı paylaşım:
“Bir arada yaşamak için
entegrasyon kursları düzenlemeden önce, hükümetten Göç İdaresi’ndeki memurlara
insanlık kursları düzenlenmesini talep ediyorum. Bu kurslar başarıyla tamamlandıktan
sonra hükümetin entegrasyon kursları düzenlemesi daha faydalı olacaktır.
Örneğin bazı göç idaresi memurları kuduz köpekler gibiler. Ne yazık ki,
Gaziantep İl Göç İdaresi, ülke içinde ikamet eden Suriyelilere karşı çok ama
çok sert bir politika izliyor. Özellikle Türkiye’deki Suriyelilerin cehennemi
olan Oğuzeli merkezinde. Bugün Suriye’ye
gönüllü dönüş için kağıt imzalayanları fark ettim ve şahit oldum. Kağıtların
içeriğini insanlara bildirdiğimde gönüllü dönüş iptal oldu çok şükür. Lütfen
içeriğini bilmediğiniz kağıtları imzalamayın.”
“KILIÇDAROĞLU’NU SURİYE’YE GÖNDERECEĞİZ”
Suriyeli Avukat Bayırlı
başka bir paylaşımında ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na için şu
ifadeleri kullandı:
“Maalesef Türkiye’de
seçimler yaklaştıkça her yönden Suriye halkına baskı artıyor. Size söz
veriyorum iktidara geldiğimizde Kemal Kılıçdaroğlu’nu Suriye’ye göndereceğiz.
Herkes tarafından iğrenç bir siyasi koz olarak kullanılıyoruz.”
“TÜRK POLİTİKACILAR KÜLTÜRSÜZ”
Suriyeli Avukat Bayırlı:
“Yüce Türk hükümetinin
gerçekleştirdiğini zannettiği zafer olsa olsa bu olur. Daha önce anlattığım
üzere İl Göç İdaresi’nin övünerek
Suriyelileri zorla göçe zorladığı insanların listesini yayınlamasını bir
iftihar tablosu olarak takdim ediyor. Vallahi sanki bana Yahudiler’den Kudüs’ü
kurtarmışlar ya.”
“Hatay Belediye başkanının
ülkedeki Suriyeli varlığının artmasından duyduğu tüm korkuyu gördüğümde, bazı
Türk politikacıların kültürsüz ve öngörüsüz olduğundan emin oldum.”
“İÇİŞLERİ BAKANI’NDA AKIL YOK”
Suriyeli Avukat Bayırlı:
“Türkiye İçişleri
Bakanı’nın çıkardığı kararda taksi şoförlerine kişisel bilgileri kontrol etme
yetkisi vermiştir. Bu durum insan beyni ve mantığa aykırıdır. 2022’de hala
böyle düşünen bir yönetim aklı olabilir
mi? Maalesef bu kararlar devleti yöneten en tepedeki yetkiliden geliyor. Türk
Kanunları dolandırıcılık ve gasp için caydırıcı değildir. Aksine bazen bu
kanunlar bu davranışların gerçekleşmesine yardımcı oluyor. Türkiye’de yasaların
koruması altındaki en kolay suç dolandırıcılık ve gasptır. Hatta ara sıra
suçlular korumasından yararlanıyorlar. Türkiye’nin gücü sadece garibanlara
yetiyor. Suriye halkından nefret eden herkesten nefret ediyorum. Yüce Suriye
halkımız selamlar”
“TÜRKİYE’DE YAŞADIĞIM İÇİN KENDİMİ LANETLİ GÖRÜYORUM”
Suriyeli avukat Salah
Alddin:
“Türkiye denen Coğrafya’da
yaşadığım için kendimi lanetli bir insan olarak görüyorum. Çünkü, hakkım kayıp,
geleceğim çalınmış ve kimliğim parçalanmıştır bu ülkede. Biz Suriyeliler olarak
hayata tutunmak için adeta taşı kazıyoruz. Sonra bir hükümet kararı çıkıyor ve
seninle savaşılıyor ve ardı arkası kesilmeyen baskılar uygulanıyor. Türk halkı
seni aşağılıyor. Irkçılık her yerden üzerine geliyor. Nefes almaya çalışıyorsun
ancak aldığın hava ırkçılık kokuyor. Üniversitelerde okutulan kanun kitapları
yok mu bu ülkede diye kendine soruyorsun. Var ancak yanlış açıklanmış ve
anlaşılmış kanunlar var olduğunu görüyorsun. Artık dayanamıyoruz bu ülkede
gerçeği temsil eden , doğru konuşan ve savunan bir taraf yok mu? Ara sıra en
çok zulme ve haksızlığa katlanmak zorunda kalan bir halk olarak kendimi
görüyorum. Türkiye’de 4 milyon Suriyeli var bunlar mülteci değil lanetliler. ”
TÜRKİYE’YE TEHDİT
Suriyeli Avukat Salah
Alddin:
“Biz Suriyelilerin toplum olarak Türkiye’de çektiği en
önemli sorunlardan biri de birlik ve beraberlik olmayışımız ve kimsenin
diğerinin umurunda olmamasıdır. Eğer biz Suriyeliler, bizi temsil eden,
haklarımızı talep eden ve Türkiye’de maruz kaldığımız ihlalleri uluslar arası
camiaya taşıyan hukuki bir çatı oluşturabilirsek o zaman Türkiye hükümeti bize
ne yapabilir ki? Sürekli sınır dışı
edilmekle ve kısıtlamalar getirmekle tehdit edilen biz Suriyeliler eğer
Türkiye’deki yüz milyonlarca dolar olduğu tahmin edilen iş gücümüz ve yatırımlarımızı
durdurmakla Türkiye’yi tehdit edebilirsek, o zaman Türk kamuoyunun durumu nasıl
olacak? Suriyeliler olarak bizim zaaflarımızı kullanıyor ve güçlerini
üzerimizde deniyorlarsa artık büyük bir halk olarak güçlü olduğumuz yönleri
belirleyip ve onu kullanmamız lazım. Yetti artık. ”