Almanya’nın Köln
şehrinden bisikletiyle yola çıkarak Türk kültürünü ve tarihini tanıtmayı
amaçlayan Recai Pak, 33 gün boyunca pedal çevirerek Türkiye’ye ulaştı. Daha
sonra İstanbul’dan 2.turuna başlayarak Bolu’ya ulaşan Gurbetçi Recai Pak, bisikletiyle
Türkiye’nin 50 şehrini dolaşarak Almanya ve Avrupa’ya Türklerin hoşgörüsünü ve
misafirperverliğini anlatmak istiyor.
Özel Haber: Ömer
ÇETİNASLAN
Almanya’nın Braunschweig kentinde doğup büyüyen 46
yaşındaki İnşaat Mühendisi Recai Pak, Köln’de bulunan kendisine ait şirketin
kapılarını kapatarak bisikletiyle yollara düştü. Alman basını başta olmak üzere
Avrupa medyası tarafından Türklerin yanlış lanse edilmesinden ve durumun Alman
arkadaşları ile olan ilişkilerine zarar vermesinden rahatsız olan Pak,
aralarında Alman arkadaşlarının da bulunduğu yaklaşık 20 kişilik bir ekip ile
farkındalık yaratmak istiyor.
Bisikletine astığı dev Türk bayrağı ile yola çıkan
Gurbetçi Recai Pak’a, Almanya’daki ekibi; sosyal medya yönetimi, rota bilgisi,
hava raporları, konaklama yerleri ve teknik ekipman konusunda destek sağlıyor.
ÇEKTİĞİ VİDEOLARI
İNSTAGRAM’DA PAYLAŞIYOR
İnstagram’da açtığı “Eyvallah Türkiyem” hesabında çektiği
videoları paylaşan Pak, ilk etapta Köln’den İstanbul’a gelerek burada yabancı
turistlere Türklerle olan ilişkilerini sordu. Pak, 2. turunda ise İstanbul’dan
çıkarak Karadeniz, Akdeniz, Ege, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki 50
şehri dolaşarak Türk kültürünü ve misafirperverliğini anlatacak.
Gurbetçi Recai Pak son turunda yeniden İstanbul’dan yola
çıkıp bisikletiyle Moğolistan’a giderek, çektiği videolar ile Avrupa’ya Türk
tarihini anlatmayı amaçlıyor.
İstanbul’dan başlayan yolculuğunda Bolu’ya ulaşarak,
Aktaş Mahallesi’ndeki Eskop Otel’de konaklayan Recai Pak, yaptığı açıklamada,
Almanya başta olmak üzere Avrupa medyasında Türkler hakkında doğru olmayan
haberlerin yayınlanmasından rahatsız olduklarını ifade ederek bu yolculuğa
çıkmaya karar verdiğini aktardı. Pak, “Babam 60, annem ise 55 senedir
Almanya’da. Almanya’da milyonlarca Türk var. Biz, birçok konuda Almanya başta
olmak üzere Avrupa medyasından şikayetçi olmaya başladık. Uzun zamandır,
Türkiye’mizi negatif, kötü bir ışık altında tutuyorlar. Türk medyası ile arasındaki
farkı gördüğümüz için rahatsızlığımız günden güne büyüyor. Türkiye olarak ne
mültecilere yaptığımız iyiliklerimiz, ne deprem yardımlarımız, ne de pandemi
ile alakalı faaliyetlerimiz Alman ve Avrupa medyalarında bir kez bile yer
bulmadı. Bizler, Avrupa’yı kurtarmış durumdayız. Türkiye’den 800 bin mülteci
Avrupa’ya geldi. Orada ağır sağ partiler bundan rahatsız oldu” diye konuştu.
“ALMAN DOSTLARIM
İLE ARKADAŞLIĞIMIZI KURTARABİLMEK İÇİN ÇABALIYORUM”
İnşaat Mühendisi olan Recai Pak, kendisine ait şirketin
kapılarını kapatıp çıktığı yolculuğunda, Alman arkadaşları ile ilişkilerini
kurtarmak ve Almanya’da yansıtılanın aksine Türklerin gerçek yüzünü istediğini
belirtti; “Köln’de şirketim var. İşlerim oldukça iyi ama şirketin kapılarını
kapattım. Benim için son nokta; Almaya’nın turizm alanında Türkiye’yi risk
bölgesi olarak vermesi oldu. Şirketimin kapılarını kapattım ve yola çıktım. Bir
taraftan protesto ediyorum, bir taraftan da Alman dostlarım ile arkadaşlığımızı
kurtarabilmek için çabalıyorum. Çünkü onların gördüğü haberler hakikati
göstermiyor. Bu bizim arkadaşlığımıza zarar veriyor.
“TÜRKİYE’NİN GERÇEK
YÜZÜNÜ GÖSTERMEK İSTİYORUM”
Artık ilgileri bu tarafa çekmek istiyorum. El birliği ile
vatanımızı tanıtmak istiyorum. Kültürümüzü, misafirperverliğimizi, meşhur
arkadaşlığımızı ve fedakarlıklarımızı anlatarak Almanya ve Avrupa medyasının
yansıttığını değil, Türkiye’nin gerçek yüzünü göstermek istiyorum. Yurtdışında
yaşayan hepimiz vatanımıza aşığız, hasretiz.”
“33 GÜN PEDAL
ÇEVİRDİKTEN SONRA KAPIKULE’YE VARDIM”
33 gün boyunca yaklaşık 3 bin 300 km yol kat ederek Türkiye’ye
ulaştığını ifade eden Pak, “Yolculuğa, 1 Ağustos’ta başladım. Aslında kendimi
test etmek için Münih’e kadar gidecektim. Ancak yola çıktıktan sonra hemen
İstanbul’u hedef aldım. Normalde 40 gündür yoldaydım ama hava olayları yüzünden
bazı günlerde mola vermek zorunda kaldım. 33 gün pedal çevirdikten sonra
Kapıkule’ye vardım” sözlerine yer verdi.
“ALMANYA’DA BENİM
KADAR ÇABALAYAN 18 KİŞİ DAHA VAR”
Almanya’da kendisine destek veren bir ekibi olduğunu
söyleyen Recai Pak, “Pedal çeviren benim ama Almanya’da benim kadar çabalayan
18 kişi var. Sosyal medya yönetimi ile ilgilenip, hükümet belediyelerle
bağlantı kuruyorlar. İzmit’te 3 arkadaşım bisikletimin teknik sorunları ile
ilgileniyorlar. Bisikletim için lazım olan parçayı iki gün içerisinde
bulunduğum yere gönderiyorlar. Hava raporları ve rota bilgisi verenler,
konaklayacağım yer hakkında bilgi verenler var. Şuan Bolu’da kaldığım oteli
Alman arkadaşım Frank Schewe seçti benim için. Dün akşam buraya geldim”
ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DEKİ
AVRUPALI TURİSTLERİN TÜRKLERİ NE KADAR SEVDİKLERİNİ GÖRDÜM”
İstanbul’a ulaştıktan sonra burada Avrupalı turistlerle
konuştuğunu ifade eden Pak, Türkler hakkında çok olumlu tepkiler aldığını
söyledi. Pak, İstabul’dan yola çıkarak 2. turuna başladığını ve Türkiye’nin 50
şehrini dolaşacağını belirterek, “İlk etapta, Almaya’dan İstanbul’a gelerek
Türkiye’deki Avrupalı turistleri çektim. Sırp, Macar, Slovak insanlar ile
konuştum ve Türkleri ne kadar sevdiklerini gördüm. Büyük grupların yanında
giderek Türklerle olan arkadaşlıklarını sordum. Hepsi çok olumlu sinyaller
verdi. Biz arkadaşız ama medyalar bunu göstermek istemiyor. Almanya’dan
İstanbul’a gelişim arkadaşlıklarımız göstermek içindi. Şimdi 2. tura başladım. İstanbul’dan
yola çıkarak 5200 km yol yapıp tekrar İstanbul’a döneceğim. Karadeniz, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgesinde 50 şehrimizi dolaşarak Avrupa’ya
tanıtacağım” diye konuştu.
“TÜRKLERİN
MİSAFİRPERVERLİĞİNİ İSPATLAYACAĞIM”
Recai Pak, yolculuğunun son turunda İstanbul’dan
Moğolistan’a kadar pedal çevirerek, burada Türk tarihini anlatacağını kaydetti;
“Şubat ayında İstanbul’a döndükten sonra 3. turuma başlayacağım. Moğolistan’a
giderek Metehan’ın, Cengiz Han’ın ve Atilla’nın geçtiği yollardan geçeceğim.
Türklerin Osmanlı ve Selçuklular’dan daha eski tarihini anlatmaya çalışacağım. Azerbaycan
ve İran üzerinden dolaşarak İstanbul’a döneceğim. Dünyaya Türklerin gerçek
yüzünü, barbar olmadığını, insan haklarını çok iyi bildiklerini ve
misafirperverliğini ispatlayacağız.”
“BU KADAR
HOŞGÖRÜLÜ BİR HALKIN MEDYADA YANLIŞ YANSITMASINA TAHAMMÜL EDEMİYORUZ”
Son olarak Fatih Sultan Mehmet’in Bosna işgali sonrasında
Bosna halkına gösterdiği hoşgörüyü örnek gösteren Recai Pak, “Bize destek olan,
teşekkür etmek istediğim bir ekip var; İstanbul’da Osmanlı arşivlerinde hizmet
veren arkadaşım Erkan Kırımlı’nın yardımı ile tarihimizi çok iyi anlatıyoruz.
3. turumda ziyaret edeceğim şehirleri Erkan Kırımlı seçti. Bana Fatih Sultan
Mehmet’in el yazısını gösterdi. Bosna’yı işgal ettikten sonra Fatih Sultan
Mehmet yazmış; “Oradaki milletin dinine, alışkanlıklarına ve düzenlerini karışmayacaksınız.
Hiçbir şeye mecbur tutmayacaksınız. Tek isteğimiz; kanunlara uyum sağlamaları
ve vergilerini ödemeleridir.” O kadar hoşgörülü ve ileri düşünceli bir halk
olup, medyada bunun yansıtılmamasına artık tahammül edemiyoruz” ifadelerine yer
verdi.
