Dolar
ABD Doları 34.1048
Euro
Euro 38.0948
Sterling
Sterling 45.3949
Altın
Altın 2841.2000
BOLU HAFİF YAĞMURLU
7,4
HAFİF YAĞMURLU

NİKAH MASASINDA HAYATLARINI, AMELİYAT MASASINDA CANLARINI BİRLEŞTİRDİLER

NİKAH MASASINDA HAYATLARINI, AMELİYAT MASASINDA CANLARINI BİRLEŞTİRDİLER

Bolu’da yaşayan 30 yaşındaki Burakhan Erbay’a 7 yaşındayken
kemik kanseri teşhisi konuldu. Kemik kanserinin tedavi sürecinde kanserin başka
bir organa etkisini araştıran doktorlar Erbay’ın böbreklerinin bu hastalığa
bağlı olarak zarar gördüğünü belirledi. Erbay, 1999 yılından bu yana yaklaşık
25 yıldır sürekli fonksiyonları azalan böbreklerle yaşadı.


Aralık ayında Kovid-19 hastalığı geçiren Erbay’ın her iki
böbreği de tamamen görevlerini yerine getirememeye başladı. Doktorlar
yaptıkları muayenelerde Erbay’ın ya böbrek nakli olması ya da diyalize girmesi
gerektiğini belirtti. Bunun üzerine İstanbul’da bulunan özel bir hastanede
çalışan ve organ nakli konusunda ciddi çalışmalara imza atan Prof. Dr. Murat
Tuncer’e ulaşan Burakhan Erbay’a annesi ve babasının böbrekleri kronik
rahatsızlıkları dolayısı ile uyum sağlamadı. Erbay’ın eşi Gülşen Erbay (31)
daha 1 yıl önce nikah masasında “evet” dediği eşine böbreğini vermeyi
teklif etti.


“ALLAH RAZI OLSUN
EŞİM ‘BEN VEREYİM’ DEDİ”


31 Ağustos tarihinde başarıyla gerçekleşen ameliyatın
ardından tek böbrekle hayatlarına devam eden Erbay çifti, nikah masasında
hayatlarını ameliyat masasında ise canlarını birleştirdi.


Geçtiğimiz hafta hastaneden taburcu olan ve şu anda hayattan
tamamen izole şekilde yaşamını sürdüren Burakhan Erbay, mart ayında başladıkları
organ nakli serüveninin sona erdiğini söyledi. Prof. Dr. Murat Tuncer tarafında
yapılan organ nakli ameliyatı ile eşinin böbreğini aldığını anlatan Erbay,
“İlk olarak nakil için aileden dönor arandı. Annem vermek istedi. Kalp
rahatsızlığı olduğu için ondan alamadım. Bu durumda babam vermek istedi. Şeker
hastası olduğu için ondan da almadılar. O süreçte nakil için böbrek aradığımız
temmuz ayında biz eşimle daha 9 aylık evliydik. Allah razı olsun eşim ‘ben
vereyim’ dedi. Tahliller ve testler yapıldıktan sonra uyumlu olduğu ortaya
çıktı. 31 ağustos tarihinde de ameliyatımızı olduk.” şeklinde konuştu.


“KEMİK KANSERİ OLDUĞU
SÖYLENDİ”


Erbay, hastalığının 25 yıllık uzun bir hikayesi olduğunu da
sözlerine ekleyerek, “7 yaşımdayken ilk başta bacağımla ilgili bir
sorundan dolayı doktora gittik. Kemik kanseri olduğu söylendi. Bununla ilgili
başka bir rahatsızlığım var mı diye araştırma yaparken böbrekler ortaya çıktı.
‘Geri-kaçak’ tıp dilinde ‘vur’ diyorlar. Bu kaçaktan dolayı böbreklerim
çürümeye başlamış. Bu çürümeye bağlı olarak vücutta oluşan enfeksiyondan dolayı
iki böbreğimde çürüdü. 25 yıl sonra da tamamen tükendi. Çalışma oranı yüzde 5’e
kadar düştü. Ondan sonra da bu nakil süreci başladı.” dedi.


Ameliyat esnasında ve sonrasında hiçbir zorluk yaşamadıklarını
dile getiren Erbay, “18 Eylül tarihinde bizim evlilik yıldönümümüz. Geçen
sene 18 Eylülde hayatlarımızı birleştirdik. Şimdide bana organını vererek can
birliğimiz tamamlanmış oldu. Böyle duygular içindeyiz.” ifadesini
kullandı. Erbay, insanların organ bağışı konusunda tereddüt etmemesi
gerektiğini de söyleyerek organ bağışının hayat kurtardığını vurguladı. Eşine
bir böbreğini vererek ona hayat arkadaşından öte bir sevgiyle bağlı olduğunu
gösteren Gülşen Erbay ise bu kararı verirken hiç tereddüt etmediğini dile
getirdi.


“EŞİM ARALIK AYINDA
KOVİD-19 GEÇİRDİ”


Eşinin böbrek rahatsızlığını arkadaşlıkları ve
nişanlılıkları döneminde bildiğini anlatan Erbay, ” Ama idare
edebileceğimiz bir boyuttaydı. Sonrasında hızlı ilerledi. Eşim aralık ayında
kovid-19 geçirdi. Ondan sonra değerleri yükselmeye başladı Biz eşim diyalize
girmeden tedavi olsun istiyorduk. Çok şükür de öyle oldu.” dedi. Erbay,
özel hastanede yapılan nakil ücretlerinin tamamının devlet tarafından
karşılandığını da dile getirerek, “Annemiz ve babamız böbreklerini
veremedi. Başka kimden alınabilir diye düşünürken ‘ben veririm’ dedim. Aslında
ben her zaman düşünüyordum bunu. Sadece akrabalık bağı olmadığı için uyuşup
uyuşmaması konusu vardı. Bu konuda çok düşünmedik. Zaten olması gereken bir şeydi.
Diyalize girmemesi gerekiyordu eşimin. Sonra naklimizi olduk.” diye
konuştu.


“EVLİLİĞİMİZ 1 SENE
OLMAK ÜZERE”


Düğünlerinin 1 yıl önce 18 Eylül tarihinde olduğunu da
anımsatan Erbay, şunları söyledi: “Biz 1 yıl önce ‘evet’ dedik. Hastalıkta
ve sağlıkta ‘evet’ dedik. Bu uzun bir yol Allah nasip ederse. Tek böbrekle
yaşayabilir miyim düşüncesi beni hiç endişelendirmedi. Sadece eşimin
iyileşmesi, daha sağlıklı birey olması, budan sonraki hayatımızı daha sağlıklı
devam ettirmemiz konusunda bir bilincim vardı. Hep bunun için dua ediyorduk.
Buna da ben vesile olacaksam bu beni çok mutlu ediyordu. O yüzden herhangi bir
tereddütte bulunmadım. Evliliğimiz 1 sene olmak üzere. Biz hayatımızı
birleştirmiştik. O sağlıklı olursa bu yola devam edebiliriz. Onun hayatı benim
hayatım, benim hayatım onun hayatı. 2 böbrek varsa bunun biriyle ben idare
edebiliyorsam biriyle de eşim sağlığına kavuşmalı.”


“ORAN BAĞIŞINI
ÖNERİYORUM”


Erbay, organ bağışının önemine de değinerek, “Oran
bağışını öneriyorum. Bu konuda çok fazla hasta var. Sırada olup kadavradan
böbrek bekleyen hastalar var. Bu hastaların yakınlarından biri böbreğini
verebiliyorsa tereddüt edilmemesi lazım. En sevdiklerinden bir tanesine
hayatının devamı noktasında destek sağlıyorsun. Sağlığı açısından ona destek veriyorsun.
Bu çok güzel bir şey. Bunun kararını vermek çok zor. Ama korkmamaları
gerekiyor.” ifadesini kullandı.

Bolu’da yaşayan Gülşen Erbay, bir yıl önce nikah masasında hayatını birleştirdiği eşine böbreğini vererek canını da birleştirdi.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
16 Eylül 2022
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir