Haber: ASLI AKIŞ
CHP 2019 yılında gerçekleştirilmesi beklenen seçimler
öncesinde Türkiye’de ilk kez Bolu’da uygulanacak parti içi eğitimlerine
başladı. Eğitimlere CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu, CHP Merkez İlçe Başkanı
Ersan Türkoğlu, CHP Kadın Kolları Başkanı Zuhal Işın Toker, CHP Gençlik Kolları
Başkanı Tahsin Mert Karagöz ve Düzce il ve ilçe teşkilatları katıldı.
Türkiye’de ilk olarak Bolu’da uygulamaya koydukları parti
içi eğitimlerle ilgili CHP Bolu İl Başkanlığı binasında basın mensuplarına
açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Başdanışmanı Mersin Milletvekili Prof.
Dr. Aytuğ Atıcı, ilk olarak Bolu’ya geldiğinde huzur bulduğunu söyledi. Atıcı;
“ Bolu’ya gelince kendimi iyi ve huzurlu hissediyorum. Elbette ki Köroğlu’nun
diyarında buranın tarihini birazcık da hissedince insan ne kadar zengin, onurlu
olduğunu bir kez daha hissetmiş oluyor. O yüzden Bolu’yla ilgili bir şey olduğu
zaman hemen gönüllü oluyorum ve olabildiğince Bolu’ya gelmeye çalışıyorum”
dedi.
“2019 SEÇİMLERİNE TÜRKİYE’NİN EN ÇOK İHTİYACI OLAN PROJELERİ
ÜRETECEĞİZ”
Konuşmasının devamında parti içinde yapılacak eğitimlerle
ilgili detaylı bilgi veren Atıcı; “ Bolu’ya geliş nedenimiz eğitimdir. Ben
parti içi eğitimden sorumluyum. Bolu’da parti içi eğitimin yönetici eğitimi
kısmını gerçekleştireceğiz. Bolu ve Düzce ilimizin İl Başkanları, İlçe
Başkanları ve İl icra kurullarının bir arada olacak. Bu eğitim yaklaşık 7 saat
sürecek. Bu eğitim de yöneticilerimize etkili iletişimin nasıl olacağını, bir
toplantının nasıl yönetileceğini ve en önem verdiğimiz örgütlenme ve sandık
örgütlenmesini anlatacağız. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisinin en önemli seçim
stratejilerinden bir tanesi sandık örgütlenme eğitimidir. Biz Bolu’daki
her bir sandığı bir örgütlenme birimi olarak kabul ederek sandıkta oy kullanan
2 gönüllümüzü o sandığın örgütlenme sorumlusu olarak görevlendiriyoruz. Bu iki
arkadaşımız o sandıkta oy kullanan diğer seçmenlerle temas kuruyor ve
seçmenlerle komşuluk ilişkilerini geliştiriyor. Bu projenin sloganı ‘Komşunu
tanı, onu dinle ve bir iyilik yap’ ikinci dersimizde başkanlarımıza bunları
anlatacağız. 2015 Haziran ayında yaptığımız seçimlerde Cumhuriyet Halk
Partisinin seçim vaatleri ve projeleri hepinizin malumu önce reddedildi. Asgari
Ücret bin 500 TL, Mazot bir buçuk lira, taşeron işçileri kadroya alacağız,
emekliye iki maaş ikramiye dedik bize güldüler ve kaynağınız nerde dediler.
Sonra kaynağımızı açıklayınca bu galiba olabilir dediler ve 7 Haziran
seçimlerinde AKP haricinde bütün partiler bizim bu projelerimizi aldılar ve
biraz değiştirerek onlarda uyguladılar. 7 Haziran seçimlerinde AKP ciddi bir oy
düşüşü yaşayınca ben nerde hata yaptım diye düşündü ve 4 elle bizim
projelerimize sarılarak 1 Kasım seçimlerinde üç aşağı beş yukarı bu projeleri
kullandılar. Projeyi üreten, bunların olabilirliğini ispat eden, diğer siyasi
partilere kabul ettiren biziz. Ancak oyu alan AKP oldu. Şimdi biz 2019
seçimlerine yine Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan projeleri üreteceğiz. Geçen
ki projelerimizde nerede hata yaptığımızı tespit ettik ve anladık ki biz
projelerimizi yukarda üretiyor, insanlara anlatıyoruz ancak o insanların
evlerine girip onlarla projelerimizi yeterince paylaşmıyoruz. Zaman zaman
nasılsa duyarlar diye bir düşünceye kapılıyoruz. İşte bu projeyle komşularımızı
tanıyacağız, onlara siyaset yapmayacağız, onları dinleyeceğiz ve seçim zamanına
kadar iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde onlara bir iyilik yaparak
güvenlerini kazanmaya çalışacağız. Böylece yeni üreteceğimiz projelerin halk
tarafından daha kısa sürede kabul edilmesini ve Cumhuriyet Halk Partisine hak
ettiği teveccühü gösterebilmeleri içinde çalışmalar yapacağız” diye konuştu.
“BU EĞİTİMLERİ BİZ ÇOK ÖNEMSİYORUZ”
Eğitimleri Genel Merkez olarak çok önemsediklerini dile
getiren Atıcı; “ Başkanlarımızla paylaşacağımız bir konuda yönetim
kurullarımızın nasıl çalışacağıdır. Yönetim kurullarımız bizim lokomotiflerimizdir
ve peşlerine de pek çok oydaşımızı katarlar. Eğitim de işleyeceğimiz bir başka
konuda etkin takım ve proje yönetimidir. Yani ilçe ve il örgütü yapacakları
projelerde nasıl bir yöntem izleyeceklerine bakacağız. Son olarak da liderlik
ve yöneticilik isimli bir dersle il ve ilçe başkanlarımızın kendi alanlarında
nasıl lider olmaları gerektiğini onlara anlatacağız. Elbette çok tecrübeli il
ve ilçe başkanlarımız var. Ancak onların tecrübelerinden de biz yararlanacağız.
Yani bu eğitim programının adı ‘Birlikte Öğrenelim’. Biz akademik olarak
bildiklerimizi yöneticilerimizle paylaşacağız, onlarda kendi alanlarında
edindikleri bilgileri tecrübeleri bizlerle paylaşacaklar. Böylece genel
merkezimiz ile il ve ilçelerimiz arasındaki bağları güçlendirmiş, köprüleri
sağlamlaştırmış olacağız. Bu eğitimleri biz çok önemsiyoruz” dedi.
“İKTİDAR OLMANIN YOLU ÜYENİN, ÖRGÜTÜN YANİ TABANIN ALIN
TERİNDEN GEÇECEK”
İktidar olmanın yollarını da anlatan Atıcı; “ Türkiye’nin
iyiye gitmediğini, demokrasinin her gün yara aldığını hep söylüyoruz.
Türkiye’de en önemli sorunların başında işsizliğin ve ekonomik sıkıntıların
geldiğini biliyoruz. Bütün bunların çözümünün sosyal demokrat bir yönetimden
geçtiğini biliyoruz. Ama bunları bilenlerin sayısı yüzde 25’tir. Şimdi bu eğitimlerden
ve birbirimizden aldığımız güçle Cumhuriyet Halk Partisinin ideolojisinin,
fikirlerinin, programının gerçekleşmesi için iktidar da olmamız gerektiğini çok
iyi biliyoruz. İşte bu nedenle fikirlerimizi iktidara taşımanın yolunun da alın
terinden geçtiğini biliyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partililer, dini konuları
siyasete karıştırmamaya özen gösteriyoruz. Çok iyi biliyoruz ki herhangi bir
siyasi parti, herhangi bir mezhebi, inancı, dini siyasete kattığında oy
kazanabilir. Bunun da örneklerini görüyoruz. Biz bayrağımızı, vatanımızın
bölünmez bütünlüğünü bir siyasi malzeme olarak kullanmamaya özen gösteriyoruz.
Çünkü bayrağımız da vatanımız da bütün vatandaşlarımızın ortak değeridir. Çok
iyi biliyoruz ki bunları kullananlar, hamasi nutuk atanlar, bayrağı kullananlar
bir miktar oy alabiliyorlar ve bunların da farkındayız. Biz Cumhuriyet Halk
Partililer zaman zaman oyların tehditle, şantajla ya da çeşitli ikramlarla
oyların alındığını maalesef görüyoruz. Bunları yapmamaya bırakın özen
göstermeyi, and içiyoruz. Bir Belediye çalışanına bize oy vermezsen seni
işinden atarız tehdidini yapmıyoruz. Sıradan bir vatandaşa bize oy ver senin
çocuğunu işe alacağız diye şantaj yapmıyoruz ve yapmayacağız. Bunların işe
yaradığını, zaman zaman işe yaradığını biliyoruz. İktidar olmanın yolu üyenin,
örgütün yani tabanın alın terinden geçecek. Doğru olan budur. Biz eğer doğruyu
yapmaz isek Türkiye’nin gidişi iyi olmayacaktır” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE İTTİFAK YASASINI KONUŞUYOR”
Son olarak ülke gündeminde yer alan ittifak yasasını da
değerlendiren ve eleştiren Atıcı; “ Bazı partiler milliyetçiliğimizi,
bayrağımızı, ezanımızı, inancımızı, şehitlerimizi, kutsal kitabımızı, ırkı,
etnik kökeni siyasi malzeme olarak arenalarda kullanıyorlar. Peki, bugünün
siyasi ikliminde bütün bunları kullanan partiler acaba ne durumdalar? Durum çok
net. Aciz ve ittifak yapma konumuna düştüler. Bugün Türkiye ittifak yasasını
konuşuyor. O ittifak yasasında da ben tek başıma iktidar olamıyorum veya ben tek
başıma barajı geçemiyorum, alnımın teriyle, bileğimin hakkıyla yeterince
milletvekili çıkarmıyorum, o yüzden sistemin açıklarından yaralanıp, ittifak
yapıp birine yapışıp baraja geçeyim ya da birine yapışıp iktidara yürüyeyim
noktasına gelmişlerdir. Demek ki kutsal, milli değerlerimizi, etnik kökenimizi
kullanarak yapılan siyaset bir yere kadar geliyor, kısa dönemde bazı çıkarlar
sağlayabiliyor. Ancak uzun dönemde hüsrana uğruyor. O halde bize düşen bu
ülkenin kurucu iradesi, kurtuluştan, kuruluşa ve bugüne kadar Atatürk’ün
çizdiği yoldan bir mil sapmayan partiye düşen ise bütün bu saçmalıkları halkın
gözünün önüne koyup doğrusuda budur diyerek siyaset yapmaktır. Ben iktidar
olayım da her yol mubah cümlesinin karşısında durmak. İktidara giden yolda her şeyi
yapabilirim diyenlerin karşısında durmak. Milli iradeyi gerçek anlamda kayıtsız
şartsız olarak milletin elinde tutmasına destek olmak. Bizim yapacağımız şey
budur. Kısa vadede bazılarının hoşuna gitmeyebilir, bazılarından bundan kişisel
çıkar sağlayamayabilir. Ama bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin laik,
demokratik ve sosyal devletimizin temel taşları, bu binayı taşıyan temel
kolanlardır. İşte Cumhuriyet Halk Partisi bu kolonlara sahip çıkacaktır,
güçlendirecektir. Elbette derdimizi anlatarak, bu eğitimlerden aldığımız güçle,
yönlendirmesiyle halkımızla bütünleşerek ülkenin geleceğinin, istikbalinin,
mutluluğunun burada geçtiğini anlatacağız. İşte hepimize düşen görev budur”
değerlendirmesinde bulundu.
