MERAL AKŞENER BOLU’DAYDI

Soğuk havaya rağmen yoğun katılımın olduğu
açılış miting havasında yapıldı. Burada yaptığı konuşmada gündeme ilişkin
açıklamalarda bulunan Akşener, AK Parti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a ‘gazilik’ unvanı verilmesi talebine de tepki gösterdi. Akşener,
“Önce haklarını alamamış gerçek terör gazilerimizin haklarını verin”
dedi.

Genel Başkanı olduğu İyi Parti’nin Bolu İl Başkanlığı
binasını açmak için Bolu’ya gelen Meral Akşener, kendisini Paşaköy Kavşağı
otoban çıkışında yapılan karşılamanın ardından konvoyla birlikte Abant İzzet
Baysal Üniversitesi’ne gitti. Yaklaşık elli araçlık konvoyla kampüse gelen
Akşener, burada Bolunun manevi babası merhum İzzet Baysal’ın kabrini ziyaret ederek
dua etti.

“MEHMETÇİĞİMİZİN
YANINDAYIZ”

Hükümet Meydanında Bolululara seslenen Akşener, ilk olarak
Zeytin Dalı Harekatını desteklediğini söyleyerek; “Ordumuz bir müdahale için
Afrin’de. Biz Mehmetçiğimizin, şanlı ordumuzun elbette ki şüphesiz yanındayız,
desteğiyiz. Cenabı Hak şehitlerimizi, peygamberimize
komşu kılsın. Allah, şehitlerimizin anne ve babalarına sabır versin. Kınalı
kuzularımıza hiçbir zayiat vermeden, tırnaklarının ucu kırılmadan başarıyla
zaferle ülkemize geri dönmelerini nasip etsin. Geç kalınmış bir müdahaleyi
şanlı ordumuz yerine getiriyor. Biz elbette bu harekâtın başarılı olması için
ne gerekiyorsa yapmak durumunda olduğumuz gibi tüm siyasi farklılıklara rağmen
milletimizin ordumuza yanında arkasında destek olduğuna göre ve 15 Temmuz
sonrasında milli beraberliği sağlandığına, milletimizin her zor zamandaki gibi
ferasetini koruyarak beraber olduğuna göre bizi yönetenlerin görevi ergenler
gibi, ergen tripleri gibi çemkirmek yerine bu milli beraberlik ruhunu
yaşatmaktır. Dolayısı ile biz ordumuzun muzaffer olması için biz iktidara ne
yapması gerektiğini söylemekle yükümlüyüz. Çünkü devleti yönetmek için
ciddiyet, ehliyet ve samimiyet gerekiyor” diye konuştu.

“DAVULLA ZURNAYLA
MÜDAHALEYE GİDİLMEZ”

17-25 Aralık olayları ve 15 Temmuz’a dikkat çeken Meral
Akşener; “Bakın önce Ergenekon, Balyoz sonra başka isimlerdeki kumpaslarla çok
önemli insanların içeri atılarak, o dönemde de Sayın Erdoğan bu kumpas
davalarının savcısı olan Zekeriya Öz’ün altında bir zırhlı araba vererek, bu
oyunların arkasında durdu. Son 17-25 Aralık geldiğinde, ayılarak aldatıldık
dedi. Sonra bu kumpas iddialarını kabul etmeden içeri atılan arkadaşlarımızın
hapisten çıkmasının yolu açıldı. Eğer 17-25 olayları ve 15 Temmuz yaşanmasaydı
ne olacaktı? Bu ülkenin ordusunun, Mete Han devrinden beri karakteri olan ve
İslamiyet ile beraber Peygamber Ocağı denilen ordumuzun terör örgütü kabul
edildiği davaların iddianameleri, Genel Kurmay Başkanı’nın terörist kabul
edildiği bu davalardan sonra aldatıldım diyerek, elini yıkayıp çıktı. Sonra 15
Temmuz oldu, bu millet bunların yönettiği devleti sokaktan topladı ama
garnizonların önüne çöp kamyonları dizdiler. 15 Temmuz’da kim darbe yapmaya
kalktıysa bunun üzerine gidilmelidir. Her türlü hukuk işlemi yapılmalıdır. Darbe
kabul edilebilir bir şey değildir. Kim darbe yapmaya kalkıyorsa o, haindir
alçaktır ama kendi beslediğiniz, sırtını sıvazladığınız kişiler tarafından bir
tehditle karşı karşıya kaldınız, bu ülke bir tehdit ile karşı karşıya kaldı. Bu
millet de benim dediği devleti sokaktan topladı getirdi. Karşılık olarak siz, o
ordu itirazınızı, cumhuriyet itirazınızı devam ettirerek, darbe ile hiç alakası
olmayan insanların yaşadığı yerlerin önüne arazözler koydunuz. Bütün bunlardan
dolayı zora düştünüz. Sizi kurtaran kim peki? Türk ordusu. Mehmetçik ve elinden
geleni yapan komutanlarımız ve ana kuzularımız. Megafonla, davulla zurnayla
müdahaleye gidilmez. Tuzak kurarlar. Askeri harekâtların tamamı büyük bir
titizlik, ciddiyet ve gizlilik ile gerçekleştirilmelidir. Afrin yolunda
Mehmetçiğimiz üstüne düşeni yapıyor” ifadelerini kullandı.

“BİR MUSA ÖLÜR, BİN
MUSA DOĞAR”

Afrin’de şehit düşen Musa Özalkan’ın ailesine ziyarette
bulunduğu ifade eden Akşener; “Dün Musa kardeşimin evindeydim. Anlatamam size.
Anacağının sözü şu, “Bir Musa ölür, bin Musa doğar.’ Canı yanmış, gitmiş bir
şehit anasının sözü bu. 30 Yaşında bir eşi var, adı Şeyma. O da; Vatan, millet
sağ olsun. Bir Musa gider, bin Musa gelir’ dedi. Babası ve ağabeyi keza öyle.
Bize düşen, Musa’nın babasına, annesine, kardeşlerine hele de 30 yaşındaki eşi
Şeyma’ya ve 4 yaşındaki kızı Ayşe Gökşen’e layık olabilmek. Onun için çenenizi
kapatacaksınız. Bu bir tavsiyedir. Milli beraberliği bozacak cümlelerden
kaçınacaksınız. Bu düzeni devam ettirmek sizin boynunuzun borcudur. Saray
koalisyonu beraber oldukların bu yana hepimizi ayırmaya devam etti. Canımız
yanıyor kardeşim. İnsanlar madem ki fakir fukara çocuklarını gönderip, ya şehit
ol ya gazi ol diyorsa, bu ruh halini muhafaza etmek senin görevindir. Önüne
geleni yaftalamak, hakaret etmek yok. Buradan saray koalisyonunu uyarıyorum.
İnsanları yaftalayıp hain diyerek, bir yere koymaya kalkışmayın. Altında
kalırsınız. Öyle sözler söylerim ki gök kubbe başınıza yıkılır. Salih Müslüm’ü,
Suriye PKK’sının başını ben karşılamadım, Barzani’nin bayrağını ben Ankara’ya
asmadım. Benim arkadaşlarımda asmadılar. Oslo’da cıvık cıvık PKK’lılar ile biz
konuşmadık. Açılım yapıp hendeklerin kazılmasına, valilerin kendileri itiraf
ediyor. Tek tek söylerim size. Hendekler kazıldığı zaman, valilerin kafasını
öbür yana çevirten ne ben ne sizsiniz. PKK’nın yapamadığı, Türkiye’nin duygusal
bağını zayıflatan kesinlikle ve kesinlikle sizsiniz. Bu açılım saçılım
süreçleridir. Yalan konuştunuz yalan. Bolu’da da, Diyarbakır’da da yalan
konuştunuz. Kınalı kuzularımı, iç siyasetin malzemesi yapmanıza izin
vermeyeceğiz. Yaptırmayacağız. Yapmanıza müsaade etmeyeceğiz. Bunlar yapıldı”
değerlendirmesinde bulundu.

“CİDDİYETSİZ DEVLET
YÖNETİMİNE SAHİPSİNİZ”

Meral Akşener, kanun hükmünde kararname ile kararlar alındığına
dikkat çekerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Akşener; “Ayn el
Arap bölgesinde 29 Ekim’de, peşmerge davulla zurnayla geçti. Yedikleri
lahmacunların parasını kaymakamlar ödedi. Biz mi getirdik? Oraya bugün bu
harekatı yapmak zorunda kalmamızın sebebi sizsiniz. Bu kadar aldanmak olur mu?
İnsan biraz utanır. Cumhurbaşkanısın, AK Parti Genel Başkanısın her şey oldun.
Kanun Hükmün Kararnameler ile kar lastiğine bile karar veriyorsun ama sürekli
aldatılıyorsun. Apo aldattı, FETÖ aldattı, PKK aldattı, Obama’da şimdi
aldatmış. Putin bir ara aldattı. Merkel’de aldattı. Aldatmayan adam yok.
Aldatmayan kişi yok. Sonuç itibari ile muhtarlarla yapılan konuşmada gördük ki
Obama’da aldatmış. Şimdi Trump geldi. Trump’a reis dediler. Yakın zamanda Trump’ta
aldatacak. Siz nasıl bir ciddiyetsiz devlet yönetimine sahipsiniz. Dikkat
çekmek istediğim yer burası” açıklamasını yaptı.

“BELİ ÇÖKERTİLMİŞ
DENİLEN ORDU TÜRKİYE’Yİ KURTARIYOR”

Akşener, Zeytin Dalı Harekâtı’nın siyasi malzeme haline
getirilmemesi gerektiğini belirterek; “Şimdi Türkiye bir askeri müdahale
yapıyor. Konuşmayacaksınız. İki askeri müdahaleyi siyasi malzeme haline
getirmeyeceksiniz. Üç her türlü desteği vuracaksınız. Beli çökertilmiş denilen
bu ordu, Türk ordusu, Peygamber Ocağı hem seni hem Türkiye’yi kurtarıyor.
Askerlerimiz, Allah’ın izni ile muzaffer olacak. Onlara her türlü imkanlar
sağlanmalı. El Bab’ta aç kaldı çocuklarımız. Burada her türlü imkanı seferber
edeceksin. Az konuşacaksın. Diplomasinin her türlü imkanını kullanacaksın. Parantez
kapattım dediğin Cumhuriyet tarihine bakıp, neler yapılmış örnek alacaksın ve
diplomaside uygulayacaksın” diye konuştu.

“ESAD İLE GÖRÜŞMELERE
DERHAL BAŞLAYIN”

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Afrin Harekâtı ile
ilgili açıklamalarında, hükümetin Beşşar Esad ile hemen görüşmesi gerektiğini
ileri sürdü. Hükümetin Kobani’ye gönderilen peşmergelere izin vermesini
eleştiren Akşener, Türkiye’nin Rusya üzerinden ya da başka bir yoldan Esad ile
görüşmelerde bulunmamasını, direkt olarak diyalog kurması gerektiğini savundu.
Bolu’da konuşan Akşener, “Çok net bir şey söylüyorum. Dün de söyledim.
Alttan yandan, yok Ruslar üzerinden yok Amerikalılar kenarından olmaz bu iş.
Dürüstçe düzgünce Esad’la görüşmelere derhal başlayın” dedi.

“HAREKATIN SORUMLUSU
HÜKÜMET”

Akşener aynı konuşmasında hükümetin Afrin ile Kobani’yi
karıştırarak, hükümetin Afrin’e peşmerge yardımının gitmesine izin verdiğini,
bugün yapılan harekatının sorumlusunun da hükümet olduğunu ileri sürdü.

“GAZİLİĞİ MİLLET
VERİR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gazilik unvanı
verilmesine yönelik kanun teklifini değerlendiren Akşener “Sayın Erdoğan’a
gazilik verilecekmiş. Bir muhterem arkadaş çıktı böyle bir şey attı ortaya.
Bunlar, kendini Süleyman Şah’la mukayese ediyor, Osman Gazi ile mukayese
ediyor, Kanuni Sultan Süleyman’la mukayese ediyor, Atatürk’le zaten kendini
üstün zannediyor ve Abdülhamit Han’la mukayese ediyor ve bunların hepsinden daha
üstün olduğunu iddia ediyor.  Tarih bilgin yoksa coğrafya bilgin yoksa
samimi bir vatandaşlık ve milletin bekası inancın yoksa hadsizlik hat safhada
olur. Gazilik er meydanında olur. Sayın Erdoğan, nereyi aldı? Sayın
Erdoğan, Süleyman Şah Türbesinin yerini değiştirdi. Toprak kaybettik
toprak. Sonra Yunanistan 18 adamıza el koydu. Buna razı geliyorsunuz.
Meclis’e getireceklermiş gazilik teklifini, Meclis mi kaldı? Kar lastiğini
bile çıkardığın KHK’lar ile getir koy. Ama ‘gaziliği’ kim verir millet verir
millet. Erdoğan’a gazilik vereceğinize, terör gazisi olup da gazilik
unvanını alamamış çocuklarımızın hakkını verin. Bu ne büyük enaniyet, bu ne
kendini beğenmişlik. Önce bu çocuklarımızın haklarını verin.” ifadelerini
kullandı.

“BU KADAR
KANDIRILACAKSAK BİZE BİR ŞEY NASİP ETME”

“Bir kez daha söylüyorum biz Afrin harekâtının arkasındayız”
diye Bolululara seslenen Akşener; “ Şanlı ordumuzun arkasındayız. Uyarılarımızı
da yapmaya devam edeceğiz. Bir daha yanlış yapılmaması için gayret
göstereceğiz. Görevimizi yapmaya devam edeceğiz. İktidara geldiğimizde de ciddi
bir devlet anlayışını tahsis edeceğiz. İyi Parti bir cesurlar, değerler,
kadınlar hareketidir. Bu 3 bacaklı misyon üzerinde yürüdüğümüz için istediğiniz
kadar tehdit edin korkutmaya çalışın başaramayacaksınız. İyi Parti, iyilerin
partisi Allah’ın izni ile iktidar olacak. Huzurlarınızda dua ediyorum. Eğer bu
arkadaşlar kadar kandırılıp, kandırılacaksak bize nasip etme. Bu milletin
feraseti ile bize nasip etme ama bu arkadaşlara da nasip etme. Gariplerin
sesiyiz, kimsesizlerin kimsesiyiz diye geldiler ve dünyadan vatandaştan kopmuş
garibe çekil oradan diyen bir nefisle karşı karşıya kaldık. Böyle olacağımızı
görüyorsa Allah’ım, evimde oturmaya razıyım. Köroğlu’nun torunlarız. Çifte su
yemiş çelik gibileriz. O size Bolu Beyi’nin torunu dedi. İşte tarih bilmiyorlar.
Bunlar parayı biliyor. Allah var, bunlar parayı çok iyi biliyor” dedi.

Konuşmasını “Son olarak gezilmedik kapı bırakmayın.
Dokunulmadık vatandaş bırakmayın. Çünkü karşımızda büyük bir medya var. Önümüzü
kesmeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar biz başaracağız. Parti kuramaz
dediler. Bakın ne oldu? Kurduk ve bugün 3’üncü ayımız. Şimdi de seçimlere
giremeyecekler diyorlar. Seçimlere gireceğiz, hadi sokmasınlar da göreyim.
Sıkıyorsa sokmasınlar” şeklinde sonlandırdı.

Akşener, konuşmanın ardından il başkanlığı binasına
gelerek basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Daha sonra Akşener, İzzet Baysal Caddesi’nde esnaf
ziyaretinde bulundu. Akşener, Bolu ziyaretinin ardından Düzce’ye gitti.