Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

Sinan AY

19545 görüntüleme

Sinan AY (Belediye-İş Sendikası Bolu Şube Başkanı)

 

Doğum: 02 Ekim 1972 Bolu

Okul: Bolu Cumhuriyet İlkokulu, 50. Yıl Ortaokulu 2’inci sınıftan terk

Meslek: İşçi

 

İŞÇİ DOSTU BİR BAŞKAN

 

Kayserili bir baba ile Bolulun bir annenin üç çocuğundan biri olarak Bolu’da dünyaya geldi…

Ortaokulu bıraktıktan sonra operatör olma hayaliyle kepçeci operatörü olmayı başardı…

Askerlik vs. derken, 1994 yılında Bolu Belediyesinde işçi olarak göreve başladı, aynı zamanda sendikanın iş yeri temsilciliğini de yapıyordu…

Başkanlık hiç aklında yoktu, 2004 yılında başkan olduğu sendikada işçilerin hakkını korumak için gece gündüz çalışıyor…

Hayatı hep çalışmayla geçse de kendine vakit ayırmayı da biliyor, doğa tutkunu, fırsat buldukça doğanın tadını çıkarıyor…

Bolu’ya daha faydalı olabileceği işlerde görev almayı hayal eden, iki çocuk babası, işçi dostu bir sendika başkanı… Sinan Ay’ın hayat hikayesi…

 

2 Ekim 1972 yılında Bolu’da dünyaya geldi Sinan Ay. Babası Kayserili, annesi ise Bolulu. Cumhuriyet İlkokulunda ilk okul eğitimini tamamladıktan sonra 50. Yıl Ortaokulu ikinci sınıfta okulu bıraktı ve iş hayatına girdi. O yıllarda makine operatörlüğü özlemiyle kepçe operatörü olarak çalıştı. 1988 – 1989 yıllarında Astaldı’da çalıştı,  asfalt makineleri kullandı. Sonra askere gitti. Geri kalan hikayesini şöyle özetliyor Sinan Ay;

Askerliğimi Manisa Kırkağaç, oradan da Bilecik Söğüt, oradan da Şırnak’ta yaptım. Askerlik dönüşü 1994’te hem işime girdim, hem de evliliğim başladı. İki tane çocuğum var. İş hayatına işçi olarak girdim. Hayatım işçi sınıfı, babam işçi, annem ev hanımı. Bu anlamda sıfırdan gelen bir insanım. 

BOLU BELEDİYESİNDE İŞE BAŞLADI

Bolu Belediyesinde işe başladım 1994’te. İşe başladıktan sonra, Fen İşleri Müdürlüğünde ilk işim işyeri temsilciliği. Ondan sonra, çalışmalarımız süresince hem makine operatörlüğü hem işyeri temsilciliği derken baş temsilciliği aldım. Akabinde, yönetime girdim. Bu hep sırayla gelen şeyler, dere akar yolunu bulur hesabı. Başkanlık hiç düşünmediğim bir olaydır. Benim başkan olacağım hiç aklıma gelmezdi. İşyerindeki arkadaşlarım olacaksın, mücadele edeceksin bizi bırakmayacaksın deyip bizi bu yola ittiler ve biz de biz görev aldık. Allah’a şükürler olsun ki bu görevi de başarıyla yürütüyoruz, arkadaşlarımızın da bütün haklarını koruyoruz.

SENDİKA BAŞKANLIĞI

Belediye-İş Sendikası Bolu Şube Başkanıyım. 2004’te geldik bu göreve şu an da devam ediyoruz. Neticede hayat koşulları zor, siyasi partilerle işim yok. Ben siyasetçi değilim. Sendikacıyım, çalışanım. Siyaset alanına inersek, sendikacılığı bırakır öyle girerim. Çünkü sendikacılık ve siyaset ayrı yerlerdedir. Her zaman siyasilere şöyle bakarım; kim ki belediye işçisine daha fazla para veriyor, kim ki belediye işçisinin hakkını kolluyor, o siyasetçi, o belediye başkanı benim baş tacımdır. İşçiyi hakir gören, hor gören, ya da bir yerlere çekmek isteyen siyasetçiler bizim baş tacımız değildir. Günü geldiğinde, bu 4 senede bir olur, 5 senede bir olur, sandıkta cevabını veririz. O zaman da o siyasiler düşünür. Konu böyledir.

HAYATI ÇALIŞMAYLA GEÇTİ

Hayat uğraşmayla çalışmayla geçti. Bugünüme şükürler olsun. Benim deyip de yaşayamayacak kişilerin hayatını yaşıyorum, kendime vakit ayırıyorum. Eğlenmeyi gezmeyi severim en çok sevdiğim doğadır. Herkes hafta sonu kahveye, lokale şuraya buraya gider. Ben hafta sonu dağlara çıkarım. Benimki de böyle bir zevk. Bugünkü durumuma geldiğimde, Bolu’da parmakla gösterilen bir insanım. O yüzden hayatımdan da memnunum. Olmayanlara rabbim versin, kimsenin kazandığı parada, hayatında gözümüz yok. Olanların gözü kenarda olsun diyorum. Buraya gelinceye kadar siyasetle hiç işim olmadı. Biz işçi geldik, bedelini de o şekilde ödüyoruz. 

AİLE HAYATI

Biz 3 kardeşiz, babam bir dönem Almanya’daydı geldi. İnşaat sıvacısı babam, annem ev hanımı. Kardeşim sanayici. Hepsine kol kanat gerdik, hepsinin yükü benim omzumda oldu, hepsinin düğününü ben yaptım, bütün imkanları dahilinde koşan benim. Yoruldun mu? deseler yorulmadım. Çünkü yeğenlerimin düğünlerini de yaptım. Allah’ıma şükürler olsun, koşturduğum günlerden daha gencim şu an. Yokluktan gelen biriyim. Konuşurken de şunu gururla söylüyorum. Baba parası yiyerek, dede parası yiyerek, arsa satarak gelmedim. Kendi alın terimle mutluyum. Eşimle görücü usulü evlendim. Eskiden bilirsiniz isteme usulü vardı. Anne baba istedi biz de evlendik. Çok mutluyum. Ben eğer konuşarak evlenseydim belki boşanırdım ama eşimden Allah bin kere razı olsun çok mutluyum. Eşimle bana Allah iki tane çocuk verdi. Çocuklarımdan da Allah razı olsun. Biri çalışıyor, biri de Canip Baysal’da okuyor. Çocuklarımla da çok gurur duyuyorum. Bu röportaj yapılmadan bir hafta önce okulunda veli toplantısında bizim de böyle bir çocuğum olsun dediklerinde benim omuzlarım kabardı. Son derece mutlu ve neşeli bir hayatım var.

HAKSIZLIĞI SEVMİYOR

Haksızlıkları, yalakaları hiç sevmiyorum. Doğru konuşulmasını istiyorum. Ben bir şeyi istiyorsam istiyorum derim, istemiyorsam, istemiyorum derim. Yanlışları sevmiyorum. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar atasözüne inanıyorum. Bir yerde çıkar bu. Ben şunu yaparım, ben buyum, gücün arkasına dayanan kim varsa onları tasvip etmiyorum. Adam 3 yıl güçlü olur 4 yıl güçlü olur, ama o gücü bittiğinde seviyesi de şekli selamı da biter. Biz sendikacıyız, Türkiye’nin hemen hemen bütün illerinde bir evimiz var, hatırımız var, saygımız var. Rabbim onu da esirgemesin. Değişik bir duygu. Sendika başkanıyım diye de övünmüyorum. Ben işçiyim. Bana işçi sınıfının, çalışan arkadaşlarımın verdiği yetkiyi kullanan onlar adına savaşan bir bireyim. Günü geldiğinde onu da bırakacağız. İnşallah bizim mücadele ettiğimizden daha fazla mücadele eden biri çıkar. Rakip değil, alkışlayarak oraya getirmek isterim. Koltuk sevdası yoktur. Koltuk sevdası ile bu göreve gelmedim, yapılacak işler için geldim. Allah’a şükürler olsun ki bugünlere geldim. Alaaddin Yılmaz Bolu Belediye Başkanı, iki dönemdir aynı masada onla sözleşme imzalayın kişiyim. Ondan önceki sendika başkanları masaya oturamayan, sözleşme yapamayan kişiler. Biz de hem yemekli hem de personelle, memuruyla amiriyle, yemekli bir sözleşme imzaladığımız için mutluyum.

HAYALİ

Hiçbir hayalim yok. Zaman neyi gösterir onu bilemem. Belki siyasete gireriz, belki giremeyiz. Şunu yapacağız dersek yalan olur. Su nereye gider onu bilemeyiz. Kimse ben şunu olacağım diyerek bir yere varamaz. Kendi hayalim var. İnşallah bir gün Bolu’ya daha iyi bir yerde daha iyi bir şekilde hizmet etmek var.

UNUTAMADIĞI ANISI

Ben çok büyük kazalar yaptım. Aynı zamanda sendika başkanıyım, aynı zamanda Çakmaklar Mahallesinin dernek üyesiyim, başkan yardımcısıyım. 3 yıl oldu bir muhtar belirledik, onu muhtar yaptık. Sonra Çakmaklar Mahallesi ve yaylasına 180 tonluk bir depo, 3 katlı cami, 6 tane çeşme yaptırdık. Baya bir uğraş verdik bunları da yaptık başardık. Bunu yaptıran iş adamlarına bir teşekkür yemeği verdik. Bu teşekkür yemeğinden sonra ben aracı kaydırdım ve vurdum. Cenabı Allah da herhalde yaptığımız yardımlardan mı artık emeklerden mi burnumu bile kanattırmadı. O araçtan sağ çıkılmazdı. Çıktığımda bir arabaya baktım, herkes arabayı sordu, yakın dedim. Benim hayatım sağlığım yerinde arabayı da biz alıyoruz. Bu hiç unutamadığım bir andır.