Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

Eray Aksungur

15344 görüntüleme

Eray Aksungur (Aşçı)

Doğum: 01.01.1997 Bolu

Okul:  Sakarya ilköğretim okulu, Bolu Mengen Aşçılık Lisesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mengen Meslek Yüksekokulu Aşçılık bölümü

Meslek: Aşçı
Bulunduğu görevler: Divan otel Bodrum, Maxx royal kemer, Bodrum marina yacht Club, Alibey Resort Sorgun, Baklavacı Güllüoğlu, Çamlıçeşme Otel


HAYALİM AŞÇILIKTI...

Küçüklükten itibaren hayalim aşçılıktı. Hiçbir zaman başka bir mesleğe yönelmedim. Bolulu olmama rağmen ailemde hiç aşçı yok. Bu işe hem Bolu hem kendim için gönül verdim. İlk başta Mengen aşçılık okuluna gitmeye karar verdim. Zamanında 3. olarak girdim. Aldığım eğitimler sonrası ilk gittiğim staj 2014 yılı Bodrum Divan Oteldi. Ardından bir sonraki sene Antalya Maxx Royal şirketine bir görevlendirmeyle stajyer olarak gittim. Okulun son senesinde arkadaşlarıma liderlik yaptım. Birçok sorunu çözerek herkese elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım. Her zaman araştıran ve liderlik vasfı yüksek olan bir karakter oldum. 

KENDİ AYAKLARIM ÜZERİNDE DURMAYI TERCİH ETTİM

Okul bittikten sonra Bodrum’a çalışmaya gittim. Bodrum Marina Yat Kulübü’nde bir sezon çalıştım. Daha sonra Mengen Meslek Yüksekokulu aşçılık bölümünü kazandım. Üniversite ilk başta bana mantıksız geliyordu. Okumasam olur mu diye düşünüyordum. Üniversiteye gittiğim zaman orada aldığım eğitimi orada yaptığım çevreyi hiçbir zaman bu meslekte yapamayacağımı anladım. Üniversitede bir staj daha gördüm. Okulu güzel bir dereceyle bitirdim. Okul bittikten sonra arkadaşlarımızla İstanbul’a gelme hayalimiz vardı. Bir sezon 3 arkadaş tekrar Antalya’ya çalışmaya gittik. Biraz para biriktirdikten sonra İstanbul’a geldik. İstanbul’a geldiğimde elimde sadece bir tane çantam vardı. Başka hiçbir şeyim yoktu. İlk akşam teknede kaldım. Ailem her zaman desteğimdi fakat ben kendi ayaklarımın üzerinde durmayı tercih ettim. Geldikten sonra bir hafta içinde ev ve iş buldum. İstanbul’da çok iş değiştirdim.

PARA KAZANMANIN ZORLUĞUNU ÖĞRENDİM

Show TV’de Lezzet Akademisi adlı bir program vardı. Bu programdan teklif geldi. İlk başta televizyon programı beni nasıl etkiler diye şüpheye düşmüştüm. Girip denemeye karar verdim. 13 haftalık bir programdı. Finale kadar gelerek 2. oldum. Ardından mesleğe devam ettim. İstanbul’da bir takım sorunlar oldu ve Bolu’ya geri döndüm. Bolu’da Çamlıçeşme Otel’de çalışma fırsatı buldum. Pandemi zamanında bir süre Erva Çiçekevi’nde çiçekçi olarak İlker Ayfer abimin yanında çalıştım. O bana esnaflığı, para kazanmanın zorluğunu, nasıl mal alınır satılır bunları öğretti. İleride kendi yerimi açarken bunlar bana fikir babası olacak. Kendisiyle güzel iş ve çalışmalar yaptık. En azından ileride bu mesleği yapmasam bile bir meslek öğrenmiş oldum. Ona ne kadar teşekkür etsem az gelir. 

YARIŞMAYA KATILMA SÜRECİ

Bana neden MasterChef Türkiye yarışmasına katılmıyorsun diyorlardı. Pek niyetim yoktu Bolu’da tamamen sistemi kurmuştum. Ailemin yanındayım, altımda arabam var, işe gidip geliyorum ve arkadaş ortamımın çoğunluğu zaten Bolu’daydı. Her şey güzeldi. İstemeye istemeye başvurdum. Sonra Acun Medya’dan bir telefon geldi. Başvurum onaylandı. Ardından videolu bir başvuru daha gönderdim oda kabul edildi. Videolu başvuruda bu meslekte neler yaptığımızı, neler yapmak istediğimizi, kendimizi nerede gördüğümüz gibi sorular soruyorlar. Amaçlarımdan birisi Türk mutfağını uluslararası mutfaklara nasıl iyi bir şekilde entegre edebiliriz. Gelişen gastronomi dünyasında nasıl iyi işler yapıp kendi adımızı duyurabiliriz düşüncesinin her zaman peşinde koşmuştum. Daha önce katıldığım programda da bu görüşü savundum. Olabildiğince kendi ülkemiz ve yöremizde olan ürünleri bir şekilde geliştirerek  yapmayı kendime vizyon edindim. Örnek vermek gerekirse peynir yapmak uzun süren bir iştir. Ben bu yarışmada kendi peynirimi yaparak bir ilke imza attım. Herkesin kendi ürününü kendi  yaparak yöresiyle ilgili işler yapması gerektiğini de savundum. Yemek yapmak için önce malzemeyi tanımak ve bilmek gerekiyor. Bizim ülkemiz, coğrafyamız büyük topraklara ve geniş tarım arazilerine sahip. Bizde yetişmeyen ürün yok şu anda. Bolumuzda yetişen ürünlerimizde var. Patatesimiz ve siyez buğdayımız gibi ürünler kalitemizi yansıtıyor. Bu ürünleri önce tanıyıp öyle yemek yapmak gerekiyor. Bolu’da çok fazla bilindik bir yemeğimiz yok. Bizim aşçılıktaki atalarımız Osmanlı mutfağından gelen bir kültüre sahip. Bolulular sadece aşçı olacak ya da en iyi yemeği sadece Bolulular yapar diye bir şey yok.