Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

“BOLU’YA BAHAR GELDİ”

“BOLU’YA BAHAR GELDİ”
Cumhuriyet Halk Partisi 24’üncü dönem İstanbul Milletvekili Umut Oran, bazı ziyaretlerde bulunmak üzere Bolu’ya gelmişti.

Oran, ziyaretleri kapsamında CHP Bolu İl ve Merkez İlçe örgütleri ile bir araya geldi. 31 Mart yerel seçim sonuçlarını değerlendiren Oran, “Bolu’ya bahar geldi. İnşallah Tanju Bey’in güzel hizmetlerini göreceğiz ve destekleyeceğiz.” diye konuştu.

23 Haziran’da tekrarlanacak İstanbul seçimleri ile ilgili de konuşan Oran, İstanbul’da farklı kazanacaklarını ifade etti. Oran, “. Bizim bir kez daha kazandığımız vakit, bu seçimlerin geçerli kılınacağı ve hakkımızın gasp edilmeyeceğinin garantisini vermeliler.” dedi.

 Haber: Mehmet Fatih Yalınız

Umut Oran’ın CHP Bolu Örgütleri ziyaretine Bolu İl Başkanı Kazım Karsu, Merkez İlçe Başkanı Ersan Türkoğlu, İl Genel Meclisi Üyesi Erhan Beykoz ve partililer katıldı.

Oran’dan önce konuşma yapan CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu, Bolu’nun daha güzel günler göreceğini ifade etti. Karsu, “Bolu gördüğünüz gibi aydınlanmış şekilde, seçimden bu yana başka bir Bolu. Daha güzel günlere gideceğimizi düşünüyorum.” dedi.

Daha sonra Umut Oran basın mensuplarına gündeme dair açıklamalarda bulundu. Değerlendirmelerine Bolu gündemi ile başlayan Oran konuşmasında şu ifadeleri kullandı: 

Cumhuriyet Halk Partili belediye, topluma, Bolu’ya, hizmet etme imkanı sağladılar. Kazım Karsu Başkanımızı, Merkez İlçe Başkanımızı, kadın kollarımızı, gençlik kollarımızı, Tanju Bey’i, belediye meclis üyesi arkadaşlarımızı, her bir üyemizi, bu süreçte göstermiş oldukları başarılı çalışmalardan dolayı kutluyorum.

“Seçim bitti yeniden çalışma zamanı”

Şu an daha önemli bir sorumluluk var. İktidar yerelden geçiyor, biz de yerelde almış olduğumuz bu bayrağı, iktidarı genele taşımak için güzel çalışmalar yapmamız gerekir. Yeni nesil belediyecilik dediğimiz, katılımcı, çoğulcu şeffaf halka dokunan, insanı hizmetin odağına koyan bir siyaset anlayışı benimseyerek, Bolu’nun bütün sorunlarını çözmek, geleceğe Boluluların umutla bakmasının sağlamak gerekir. Kazanmak zor ama kazandıktan sonra başarıyı devam ettirmek de zor. Seçim bitti, yeniden çalışma zamanı başladı.

“Hiçbir il büyüğünü bu kadar güzel anmıyor”

Rahmetli Ahmet Kahraman’a, İzzet Baysal Sosyal Sorumluluk Ödülü verildi. Ahmet Bey’le beraber çalışma şansına sahip olmuştum. Bugünkü başkan Türker Bey’le de beraber çalışma imkanına sahip oldum. Orada vakıf vardı, mütevelli heyet üyeleri ve 92 yaşındaki Ahmet Baysal vardı. Gerçekten Bolu örneği Türkiye’de değil, dünyada yok. Ben dünyanın birçok yerini görmüş bir insan olarak böyle bir örnek görmedim ve her gittiğim yerde anlatıyorum. 19 yıl önce hayatını kaybediyor ama 19 yıldır nereye bakarsak, eserleri ile onu yaşatıyoruz, Boluluların kalbinde yaşıyor. İzzet Baysal örneği inanılmaz bir örnek. Boluluların İzzet Baba’ya göstermiş oldukları, şükran, minnet, gerçekten bu da takdire şayan. Hiçbir il, hayırseverini, büyüğünü bu kadar güzel anmıyor.

“Bolu’ya bahar geldi”

Yerel seçimlerde Türkiye’de önemli değişiklikler oldu. Bir iktidar değişimine sahne oldu Türkiye. Hemen hemen Cumhuriyet Halk Partisi olarak 6 büyükşehir belediyemiz vardı. 12’ye çıktı İstanbul’la beraber, 7 il belediyemiz vardı 11’e çıktı, nüfusun hemen hemen %50’si, ihracat yapan illerin %75’i, orta gelir seviyesinde olan illere baktığımızda ilk 10 ilin 8’i Cumhuriyet Halk Partili belediyelere geçmiş oldu. Bu anlamda Cumhuriyet Halk Partisi sosyo-ekonomik olarak en önemli kitleyi bugün yönetme ve onlara hizmet verme imkanına sahip olacak. Yerel seçimler ülkeye bir ölçüde denge getirdi. Bolu’ya bahar geldi. İnşallah Tanju Bey’in güzel hizmetlerini göreceğiz ve destekleyeceğiz, gerektiğinde uyaracağız ve mükemmel bir Bolu yerel yönetim anlayışını hep beraber inşa edeceğiz.

“Demokrasiye sürülmüş kara bir leke”

Oran açıklamalarına 23 Haziran’da tekrar edilecek yerel seçimle ilgili devam etti. Oran şunları söyledi:

İstanbul’a maalesef bahar gelemedi. Aslında seçim kazanıldı, birçok şekilde saydılar, soldan saydılar, sağdan saydılar, yukardan aşağıdan, ama 36 gün sonra çaldıkları minareye kılıf uydurdular ve tam hukuksuzlukla YSK’ye bir karar aldırdılar. Bu, demokrasiye, bağımsız tarafsız yargıya sürülmüş bu kara leke kolay kolay çıkmayacak bir leke oldu.

“Mazbatayı çalmaları beni şaşırtmadı”

Ben böyle bir sonucu bekliyordum. Bunu bekleme nedeni olarak da, çok geçmişe gitmeden 7 Haziran 2015 yılına bir bakmak lazım. O zaman AKP iktidardan düştü, allem etti kallem etti, Türkiye’yi erken seçime götürdü. 7 Haziran’la 1 Kasım arasında yüzlerce insanımız hayatını kaybetti, büyük bir algı operasyonu yapıldı. Türkiye’nin her yerinde bombalar patladı. AKP o algı propagandası ile tekrar iktidara geldi. 1 Kasım 2015’i hatırlayalım, normalde ana muhalefete hükümeti kurma yetkisi vermesi gerekiyordu. Bu hakkımızı gasp etti. 5 günlük bir süre vardı ama bunu vermedi. Yine tam bir hukuksuzluk uyguladı. 16 Nisan’da hep beraber yaşadık, insanlar oy kullanırken, yine YSK, oradaki Adalet ve Kalkınma Partili yöneticiler, milletvekilleri, orada 2.5 milyon mühürsüz oyu geçerli kılma kararı aldılar. Daha seçim devam ederken kuralları değiştirdiler. 1.5 milyon oy farkı ile de atı alan Üsküdar’ı geçti diye kendisi bir açıklama yaptı. Bugün 31 Mart seçimleri sonrasında 36 gün sonra mazbatayı çalmaları beni şaşırtmadı.

“Binali Bey emekliye ayrılacak”

Binali Bey, büyükşehirde küçük bir arıza çıktı diye açıklama yapıyor. 23 Haziran’da kendisinin bu arızalı düşüncelerine cevap verilecek. Bir daha Binali Yıldırım hiç konuşamayacak ve emekliye ayrılacak. Şu an AKP’nin genel başkanı da MHP’nin genel başkanı da ayrıştırıcı dile devam ediyorlar. İşi öyle boyutlara getiriyorlar ki işi genel başkanımızın dokunulmazlığının kaldırılmasını dahi gündeme getirecek cürette bulunabiliyorlar. 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimlerinde rejim değişti, Türkiye’de demokratör denilen, otoriter, faşist, bir rejim geldi. Bu da bu faşist rejimin aslında sonuçlarıdır.

“YSK’nın kararı yok hükmünde”

YSK’nın kararında aldığı karar tam hukuksuz bir karar. 1950’den itibaren YSK’nın bugüne kadar almış olduğu tüm kararlarda, tüm yazılı hukuk metinlerinde olmayan bir karar. Türkiye’de var olduğunu düşündüğümüz sandık seçim namusuna gölge düşürdü. Toplumda büyük bir şüphe uyanacak ve toplum haklı da. Bu seçimde İstanbul’da sandıklara sahip çıktık. Islak imzalı tutanaklar toplanmıyor dedi seçmen bu seçimde toplandı. Seçim kazanıldı her şey çok net ama kazanılan seçim çalındı. İşin usul olarak da ciddi bir sorunu var. Bugün CHP’nin bununla ilgili itiraz dilekçesini vereceğini düşünüyorum. Vermeli. Anayasa ve YSK’nın 7062 yasasına göre usul olarak da aykırılık var. Asil ve yedek üye uygulamaları ile ilgili. YSK’nın uygulamalarında her yerde asil ve yedek üyeler ayrımı var. Zaman zaman asil ve yedek üyeler toplanabilirler ama karar alma sürecinde sadece asil üyeler karar alır. Bundan evvelki, Ali Emdi, Seçim Kurulu Başkanı bizim o zamanki gözlemcilerimiz de bütün kararların sadece yine yedeklerin katıldığını söylüyorlar. Oy vermede 7 asil üyenin oy verdiğini söylüyorlar. Dolayısıyla bu anayasaya ve yasalara aykırı. Asil ve yedek üye uygulamaları yasaya aykırı ve usul olarak alınan karar yok hükmünde.

“Zaten kazanmıştık neyin seçimini yapıyoruz”

Yeni bir seçime gidiyoruz, inanıyoruz ki bu seçimde çok daha büyük bir farkla kazanacağız. Bunu görüyorum. Türkiye’nin 80 ilinden bir çok gönüllü, sadece CHP’li değil, hakka adalete, hukuka inanan, demokrasiye inanan, özgürlüklere, cumhuriyete, laik demokratik sosyal hukuk devletine inanan herkes İstanbul’a gelerek bu çalışmalara katkı sunacak. Mesele şu; zaten kazanmıştık, biz neyin seçimini yapıyoruz. Bir daha kazandığımız zaman mazbata gaspı yapılmayacağının garantisi nedir? Birileri, bu ister cumhurbaşkanlığı makamında oturan AKP genel başkanı olsun, ister, cumhur ittifakı olsun ister YSK olsun. Bizim bir kez daha kazandığımız vakit, bu seçimlerin geçerli kılınacağı ve hakkımızın gasp edilmeyeceğinin garantisini vermeliler. 23 Haziran’da Ekrem İmamoğlu İstanbul’u farklı kazandığında YSK tekrar teslim etmezse ne olacak?

“Mutlaka hazırlıklı olmamız gerekiyor”

Kazandığımız seçimi vermezlerde biz ne yapacağız. 7 Haziran 2015 seçimlerinde hükümeti kurma yetkisi anayasal bir hakkımız iken cumhurbaşkanlığı makamında oturan AKP genel başkanı bu hakkı gasp etti biz ses çıkartmadık. Referandumda saat dörde çeyrek kala bir karar değiştirdi, atı alan Üsküdar’ı geçti dedi yine ses çıkaramadık. Şu anda belki gerekli sesi o zaman çıkartsaydık, yine gerekli hazırlıkları yapsaydık, 31 Mart seçimlerinde İstanbul’daki hak gaspı olmayabilirdi. Buradan ders çıkartmak lazım. Biz farklı kazanacağız buna inanıyoruz. Bu seçimleri kazandığımız halde bize vermezlerse ne yapacağız? Bununla ilgili planlar yapılmak zorunda, asimetrik mücadele şartları planlanmak zorunda. Türkiye’de gerçekten faşist anlayış, dediğim dedik, bir anlayış var. Bizim bu konuda mutlaka hazırlıklı olmamız gerekiyor.