Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

"YATIRIMCILAR OLMADAN BİR ÜLKE ZENGİNLEŞEMEZ”

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ATO 28. Dönem Meclis Üyeleri'nin katılımıyla, Bolu Koru Otel'de gerçekleştirilen, Ekonomik İstişare Toplantısına katıldı


TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ATO 28. Dönem Meclis Üyeleri'nin katılımıyla, Bolu Koru Otel'de gerçekleştirilen, Ekonomik İstişare Toplantısına katıldı. Hisarcıklıoğlu, yaptığı konuşmada, gelecek dönemde artık ülkelerin değil şehirlerin birbirleriyle yarışacağını ifade ederek, şu anda dünyada konuşulan konunun marka şehirler olduğunu söyledi.

Bolu Koru Otel'de gerçekleştirilen, Ekonomik İstişare Toplantıya Bolu Valisi Aydın Baruş, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ATO 28. Dönem Meclis Üyeleri, çok sayıda iş adamı ve bankacı katıldı.

Toplantıda tecrübelerini paylaşan TOBB Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, girişimciliğe verilmesi gereken önemi Kayseri üzerinden vererek, “Yakın zamana kadar Kayseri’de 2 şey konuşulmazdı. Siyaset ve futbol. Bugün herkes Fenerbahçe Teknik Direktörü olur. Durum kötü ya. Hangi oyuncuyu oynattı, onu oynattı, bunu oynatmadı. Türkiye’yi hepimiz herkesten daha iyi yönetiriz. Hepimiz bunu konuşuruz. Kardeşim sana ne? Sen gittin oyunu verdin, işin bitti. Sen girişimciliği konuş. Kayserili eskiden öyle yapardı. Akşam oturup, kim ne kazanmış, nasıl kazanmış, ne etmiş bunu konuşurdu. Başka mevzu yoktu. Kimsenin dedikodusu falan yok. Kayserilinin arkasındaki sırrı bu. Bırakın siyaseti futbolu, nasıl para kazanacağız onu konuşun. Onu konuştukça insan oraya odaklanır. Ne konuşulursa ona odaklanır” dedi.

2001 krizi ile ilgili tecrübelerini de paylaşan Hisarcıklıoğlu, krizi doğru okuduklarını belirterek, “Gömleği iliklerken yanlış yerden başlarsan, bütün düğmeleri yanlış iliklersin. Doğru ilikleyebilmen için doğru düğmeden başlaman lazım. Onun için, ‘2001 bizim hatalı yaşam biçimimizin kriziydi’ dedik. Biz hem özel hem kamu sektörü dönüştürmek zorundaydık. Ama önce biz kendimizden başladık. Önce TOBB’dan başladım. Bizde bir hastalık var, teflon tavaya benziyoruz. Hiçbir şeyi üzerimize almıyoruz. İki araba çarpışır, özür dilerim hata bendeydi diyen yok. Hiç hatayı kabullenen olmaz. Ama değişim diyorsak, değişim olsun istiyorsak, önce kendimizden başlamamız lazım. 2001’de bu krizden çıkabilmek için ortak akıl oluşturduk” ifadelerini kullandı.

2001 krizinin 6 ayda geçtiğini ve Türkiye’nin büyüme hikayesi yazdığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Kriz evresinde, belki bugün en önemli eksiklerden birisi bu, Kamu-Özel İstişare mekanizmalarını kurduk. Ekonomik sorunları değerlendirme kurulu kurduk. Rahmetli Kemal Unakıtan, Ali Coşkun, Ali Babacan dahil olmak üzere hafta bir kere özel sektör ve kamu bir araya geldik. Haftada bir resmi toplantı, gündemli toplantı, gündeme daha önce çalışılmış. O toplantıda karar veriliyor ve uygulamayı geçiyor. 6 ayda geçti o kriz. 6 ay sonra Türkiye büyüme hikayesini yazdı” şeklinde konuştu.

Özel sektörün dünyaya açılabilmesi için yabancı dilin önemine de değinen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İngilizce bilmeyen odaları kapatacağını belirterek şunları söyledi:

“2001’de Avrupa odalarıyla Türkiye’deki odaları eşleştireceğim. 365 oda ve borsam var. Başkanın yanında çalıştırdığı iyi İngilizce bilen, proje okuyabilecek kaç tane odada eleman var diye baktım. Sadece 5 odam İngilizce konuşup yazabiliyordu. Dünyaya açılıyoruz diyoruz, ihracat diyoruz, 5 oda İngilizce konuşuyor. Oda da diyor ki; ‘ben özel sektörün temsilcisiyim.’ Sen nasıl temsilcisin ya, senin üyelerin senin önüne geçmiş. Bir tane proje yapan yok. Artık oda ve borsalarımızda İngilizce konuşmayan oda ve borsa sayımız 5’e indi. Onu da sıfırlayacağım inşallah ya da kapatacağım onları. İngilizce konuşamıyorsan beni temsil edemezsin. Benim yurtdışında bir meselem varsa, benim odam bana yardımcı olmadıktan sonra olmasın.”

ASLOLAN ÜLKENİN BİLANÇOSUNUN İYİ OLMASI”

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın da bankacılık sektörüne ilişkin bazı verileri aktardığı konuşmasında sorunlu kredilere değindi. Ülkedeki bireylerin ve firmaların sorumluluklarını yerine getirme konusunda hassas davrandıklarını kaydeden Aydın,  "En fazla geri dönmeme KOBİ'de gözüküyor ki makuldur. Bu kadar sıkıntının olduğu bir ülkede orta ölçekli firmaların daha çok risk aldıklarını görüyoruz." dedi.

Aydın, bütün kırılganlıklara rağmen Türk bankacılık sektörünün kredi kanallarını açık tuttuğuna işaret ederek, "Türkiye son dönemde dış kaynaklı ekonomik ve politik süreçleri yaşıyor. Bu dönemde bankaların da reel sektörün de çok soğukkanlı olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Katılımcıların finansmana erişim, bankaların ek teminat istemesi gibi sorunlarını da dinleyen Aydın, piyasada sadece bankaların teminat artışı talep ettiğini söylemenin hakkaniyetli olmadığını kaydetti.

Aydın, gerek bankaların gerekse reel sektörün kendilerini eleştirmesi gerektiğini belirterek, "Aslolan ülkenin bilançosunun iyi olması." diye konuştu.

“IMF PRANGASI ARTIK YOK”

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı da 2019 sonu itibarıyla Ankara'dan doğrudan ulaşılan destinasyon sayısını 20'ye çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Bu yıl, THY olarak rekorlar kırmaya devam ettiklerini anlatan Aycı, yılsonu için 74 milyon olarak belirledikleri yolcu taşıma hedeflerini 75 milyon olarak revize ettiklerini bildirdi.

Kargo gelirlerinde de yüzde 30 büyüme gösterdiklerini ifade eden Aycı, “THY, 2019'da dünyanın en çok noktasına ulaşan kargo şirketi olacak” şeklinde konuştu.

Aycı, 29 Ekim'de İstanbul 3. Havalimanına taşınacaklarını hatırlatarak, bunun dünya sivil havacılık tarihindeki en büyük taşınma operasyonu olacağına dikkati çekti.

THY'nin son 16 yıldır çok büyük bir büyüme ivmesi yakaladığını kaydeden Aycı, 450 uçakla yılda 120 milyon yolcu taşıma hedefleri olduğunu söyledi.

Aycı, Türkiye'den 5 saatlik uçuş mesafesinde 66 ülkeye uçulabildiğinin altını çizerek, iş adamlarına şu sözlerle hitap etti:

“Bu, Allah'ın bize bir lütfu. Ülkemizin bulunduğu jeostratejik, jeopolitik konumun ne olduğunu bize bir kere daha anlatıyor. Böyle bir ülkeye döviz spekülasyonu yapmak için saldırılmaz da ne yapılır? Böyle bir ülke mega projelerle ilerliyorsa, tam bağımsızlık tam istiklal yolunda ilerliyorsa böyle bir ülkeye ne yapılmaz? IMF prangası artık yok. O pranga da yoksa başta prangalar da yoksa yenilerini bağlamak için üzerimize yeni halatlar atacaklar. Bunları birlikte aşacağımıza inanıyorum. Dirayetli, basiretli, metanetli duruşuyla ülkemizin değerli tüccarlarının gayretleriyle ve THY'nin yollarınızı açmak, zoru kolay eylemekle ilgili iş ortaklığı sayesinde nice başarıları beraberce yakalayacağız.”