Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

TÜRK EĞİTİM-SEN BAŞKANI ERHAN BAYRAM SORULARI YANITLADI

TÜRK EĞİTİM-SEN BAŞKANI ERHAN BAYRAM SORULARI YANITLADI
Bolu Türk Eğitim-Sen Başkanı eğitim çalışanlarının karşılaştığı sorunlar ile ilgili açıklamalarda bulundu


Türkiye’de eğitim çalışanlarının durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz, eğitim çalışanları ülkemizde ne gibi sorunlarla karşılaşmaktadır ?

Bugün eğitim çalışanlarımız ciddi boyutta sorunlar yaşamaktadır. Özlük haklarına dair ücretlerine, atanma ve yer değiştirmelerine dair sorunları vardır. Parçalanmış öğretmen aileleri de bu sorunlardan bir tanesidir. Fakat biz tüm bu sorunların temelinde itibar sorununun yattığını düşünüyoruz. Kaldı ki yıllardan beri Milli Eğitim Bakanlığı görevine ilk defa eğitimin içinden biri olarak Sayın Ziya Selçuk getirilmiştir. Biz aslında olması gereken bu süreci adeta bir sevinçle karşılamaktayız. Daha önce Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, milli eğitimde yöneticilik yapmış kişilerin öğretmene bakış açısı maalesef toplumda öğretmene karşı olumsuz bir algı oluşmasına sebep olmuştur. Bu da öğretmene mobbing'e varan psikolojik şiddete hatta fiziksel şiddete varan sonuçlar doğurmuştur. Bu şartlar altında tabii öğretmenden verim beklemek zordur ama bütün bu olumsuzluklara rağmen biz meslektaşlarımın gayretle ve özveriyle işlerini yapmaya devam ettiklerini görüyoruz ve değerlendiriyoruz. Sendika olarak bu noktada öğretmenlerin kaybettikleri itibara tekrar kavuşabilmeleri için bilinç oluşturma üzerine çaba sarf ediyoruz, bunu yaparken bir taraftan da Özlük haklarının olması ve geliştirilmesi için milli gelirden hak ettiği payı alabilmesi için çaba sarf ediyoruz. Tabi Türk Eğitim-Sen olarak bu mücadeleyi sürdürürken eğitimdeki dünya ölçeklerini de değerlendirdiğimiz zaman ülkemizdeki ümit edilen, istenilen başarıya ulaşılamamasının sebeplerini incelememiz gerekiyor. Bu sebeplerden önemli bir tanesinin de eğitim kurumlarına yapılan liyakat kriterlerine uymayan atamalar, yandaşlık temelindeki atamalar olduğunu değerlendiriyoruz. Hak etmeyen kişilerin eğitim yönetimi noktasında görev yapması kurumlarda ve okullardaki İklimi, iş barışını bozmakta ve motivasyonu kırmaktadır. Bu da eğitimde başarıyı olumsuz etkilemektedir. Onun haricinde eğitimi değerlendirirken eğitimin de aynen Diyanet gibi Milli Savunma gibi her türlü siyasi mülahazadan uzak tutulması gerektiği kanaatindeyiz. Eğitim ülkeler ve toplumlar için çok önemlidir takdir edersiniz ki İstiklal harbi devam ederken Ulu Önder Atatürk eğitim kongresi toplamıştır. Eğitimsiz toplumların gelecekte Ödeyecekleri faturalar göz önüne alındığında eğitimin önemi, eğitimin stratejik değeri daha net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla eğitim her türlü dış etkiden uzak tutulmalı ve eğitim süreçleri tamamen bilimsel temeller ışığında yönetilmeli ve sürdürülmeli kanaatindeyiz .

Kamu çalışanları toplu sözleşme sürecinin yönetimi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu sene kamu çalışanları olarak toplu bir sözleşme süreci yaşadık. Bu toplu sözleşmeler Türkiye'de iki yıllık süreçleri içerir. Bu yıl için %4 + 3 şeklinde sonuçlandı, biz bu süreçlerin yetkili sendika Memur-Sen konfederasyonu tarafından çok iyi yönetilmediği düşüncesini taşımaktayız. Dolayısıyla kamu çalışanı milli gelirden hak ettiği payı alamamıştır. Son dönemde enflasyondaki hızlı çıkışı, ekonomik verilerdeki değişimleri göz önüne alırsak kamu çalışanının alım gücü son derece zayıflamıştır. Biz bu noktada tekrar değerlendirme yapılması gerektiği düşüncesindeyiz. En azından enflasyon farkları ödenirken enflasyonun reel şekliyle tanımlanması duyurulmasını talep ediyoruz ki en azından enflasyon farkından kamu çalışanı mahrum kalmamalıdır, gerçek enflasyon farkı değerlendirilmelidir kanaatindeyiz. Ayrıca kamu çalışanlarımızın, eğitim çalışanlarımızın özlük haklarının korunması ve geliştirilmesi için bundan sonraki süreçlerde Türk Eğitim-Sen'in ve Kamu Çalışanları Konfederasyonu'nun sendikamıza üye olmak suretiyle toplu görüşmelerde yetkili kılmasını talep ediyoruz. 

Türk Eğitim-Sen olarak Yerelde eğitim politikalarının gidişatını değerlendirir misiniz?

Yeni Milli eğitim Bakanı ile birlikte Bolu'da ve Türkiye'de eğitimle ilgili itidallı bir iyimserlik ve toplumda eğitim çalışanlarına da karşı aynı iyimserlik söz konusudur. Fakat Sayın Bakan’ın bir an önce toplumun kendisinden beklediği icraatları hızlı bir şekilde gerçekleştirmesi gerekmektedir, yoksa toplumun kendisine vermiş olduğu kredi, zaman içerisinde azalmaya yüz tutacaktır ve güven boşa çıkacaktır. Yerelde eğitim değerlendirmek gerekirse biz Bolu Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Yasin Tepe Beyefendi’nin Sayın Bakanla paralel bir anlayışta Bolu’da eğitime yeni bir hız, yeni bir vizyon kazandıracağı ümidindeyiz. Nitekim bugüne kadar yapmış olduğu uygulamalar Bolu’da eğitim adına, evlatlarımızın geleceği adına bizi ümitlendirmiştir. İl milli eğitim müdürünün iyi niyetine gayretine rağmen Milli Eğitim Müdürlüğün’de ve kurumlarda senelerdir yerleşmiş olan bir takım statükocu paralel yapıların sayın milli eğitim müdürüne engel teşkil etmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu noktada valiliğimize de görev düşmektedir. Söylediğimiz gibi eğitimin her türlü dış etkilerden, Siyasal etkilerden Bir takım paralel sendikal etkinlerden, cemaat, vakıf, dernek gibi asimetrik yapılardan yani Tevhid-i Tedrisat Kanunu ruhuna aykırı düşecek bir takım yapılanmalardan kurtulması gerekir. İlimiz için de bu söz konusudur. Bu noktada bu süreçlerin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da takipçisi olacağız. Gerekirse tespit ettiğimiz noktalarda da bu tarz yapılanmaları kamuoyuna ifşa edeceğimizi ifade etmek isterim.

Son dönemde Bolu'daki eğitim tartışmalarında dikkatinizi çeken ya da sizi rahatsız eden bir durum var mı ?

Son dönemde gündemde olan İzzet Baysal Vakfı ile Sayın Ahmet Baysal büyüğümüz ile Üniversite Rektörlüğü, Sayın Rektör Mustafa Alişarlı arasında Mengen'deki Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümünün taşınması ile ilgili bir gerginlik söz konusu oldu. Biz Sayın Rektör ve diğer yerel yöneticilerin bunlar daire müdürleri olabilir mülki idareciler olabilir kaymakamlar, valiler olabilir görev yaptıkları Bolu’nun ruhuna uygun davranmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bolu insanı yapısı itibari ile munis, halim selim ve kolay anlaşılabilirdir. Fakat kendisi için önemli olan değerler konusunda hassastır. Baysal adı da merhum İzzet Baysal büyüğümüz ile on yıllar süren süreçteki yapmış olduğu büyük hizmetler neticesinde Bolu halkının takdirine, minnet hislerine şükran hislerine nail olmuştur ve gönlünü kazanmıştır. Dolayısıyla Baysal ismi Bolu’da vefa ile birlikte anılır. Bolu’nun Baysal ismine duyduğu vefayı tahrik edecek davranışlardan yerel yöneticilerin kaçınması gerekir. Fakat işin diğer bir ayağı biz bu süreç içerisinde Sendika olarak olaya itidalli bir şekilde yaklaşmaya çalıştık bunun gerekçesi de şu, Yerel yöneticiler Bolu’daki siyasetçiler bu noktada hassas davranmalı İzzet Baysal ismi her türlü siyasi çekişmenin üzerinde tutulmalıdır diye düşünüyoruz. İzzet Baysal ismi Bolu’nun ortak değeridir ve siyasi çekişmelere kurban edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.