İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Örnekbaş ilimiz Bolu’nun turizm geleceğine ilişkin yaptığı açıklamada AK Parti iktidarı döneminde tarihsel değerin turizm adına doğru değerlendirilemediğini belirtti.
Örnekbaş konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi: “Bolu’muz hiç kuşkusuz hem tarihsel geçmişi hem de dillere destan doğal güzelliği ile ülkemizin gözbebeği olan illerinden biridir. Köklü tarihi ve kültürel mirası ile de birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kadim bir şehirdir. Ne yazık ki ülkemizde hakim olan ve neredeyse 20 yıldır devam eden basiretsiz ve öngörüsüz iktidar anlayışından ülkemiz nasıl fazlaca nasibini almışsa maalesef Bolu’muzda aynı şekilde bu anlayışın ortaya çıkarttığı hasar ve vurdumduymazlıktan nasibini fazlasıyla almıştır. Tarihsel yapılarımız yerinde çürümekte, kıymetli yapılar birer mezbelelik haline gelmekte, Bolu’ya ait olan değerler maalesef unutulmaktadır.
“KARŞILARINDAKİ
VİRANEYİ GÖRMÜYORLAR MI?”
Bolu’da bilindiği gibi ilçeler ve merkezde birçok tarihi kalıntı bulunmaktadır. Toprak altından gün yüzüne çıkan bu tarihi değerler Bolu’nun turizm geleceği için çok önemlidir. Gelişmiş turizm merkezleri sahip oldukları tarihi dokuya ve yapılara sahip çıkarak, ellerinde bulundurdukları tarihi hikayeyi genişleterek Dünya’ya satabilmektedir. Bu duyurular ve tanıtımlarla cazibesi arttırılan tarihi kalıntılara milyonlarca insan akın etmekte ve o bölgede yaşayan insanlara inanılmaz katma değer sağlanmaktadır. Bizde ise durum tam tersinedir. Bizim elimizde bulunan tarihi değerlerimiz maalesef çürümektedir. Şuan ki AKP il binasının karşısında bulunan Roma’ya ait olan kalıntı etrafı kapatılmış sarhoşların mekânı olmuş ve çürümeye bırakılmıştır. Tam karşılarında duran manzarayı her gün görmelerine rağmen bu güne kadar bu konuda herhangi bir adım atmamışlardır. İlçelerde durum farklı değildir. Kıbrıscık’ta milyonlarca yılda oluşmuş olan kanyonlar sahipsizdir. İlçede ekonomik güçlük yaşayan halka ciddi bir katkı sağlayacak olan ve boşta kalan iş gücünün ekonomiye katma değer sağlaması için çok güzel bir fırsat olan çeşitli takıların yapımında kullanılan Kalsedon taşı toprağın altında yatmaktadır. Mevcut iktidar gelecek hedefinden uzak olduğu için kendisinden olmayanı dışlamakta ve ötekileştirmektedir. Kıbrıscık’ta bu anlayıştan nasibini fazlasıyla almaktadır. Seben’de milyonlarca yılda oluşan fosil ormanı daha yeni koruma altına alınabilmiştir. Frigya dönemine ait kayaevler her ne kadar etrafında bir takım düzenlemeler yapılmış olsa da daha fazla turistin ilgisini çekecek düzeye getirilememiştir. Mudurnu’da buluna birçok tarihi konak çürümeye bırakılmış, bu konuda devlet eliyle doğru düzgün bir adım atılmamıştır. Göynük kendi eliyle belli bir turizm cazibesi yakalamıştır ancak bu durumda yeterli değildir ve hak ettiği yerde değildir. Gerede’nin tarihi kimliği ve Esentepe’si sadece yöre halkı tarafından bilinmekte dışarıdan çok fazla ziyaretçi almamaktadır. Dörtdivan’da eşine az rastlanır bir yaşam döngüsü görülmektedir. Yırtıcı kuşların oluşturduğu popülasyon bu konuya meraklı kişilere doğru şekilde tanıtılmadığı için değerine ulaşamamıştır. Yeniçağa Gölü daha yeni yeni rehabilite edilebilmektedir. Mengen ise aşçılık kültürünün doğru ve etkin bir şekilde tanıtımını beklemektedir.
“SAHİP ÇIKAMADILAR”
Bütün bunların dışında Bolu’nun ismiyle bütünleşmiş Bolu
denilince akla gelen Köroğlu değeri bile bu zihniyetin elinde maalesef çürümektedir.
Unesco tarafından tescillenmiş Dörtdivan’da Köroğlu Konağı olarak bilinen
tarihi ev maalesef kötü durumdadır. Kıbrıscık’ta Köroğlu Dağları’nda olduğu
düşünülen ve Köroğlu barınağı olan alan kaderine terk edilmiştir. Bir marka
değeri olarak çok hızlı bir şekilde Bolu’nun turizm geleceğine ait olan bu
önemli tarihi kimlik maalesef gerekli şekilde kullanılamamaktadır. Bu zihniyet maalesef Köroğlu değerine bile
doğru düzgün sahip çıkamamıştır.
“YA TAKİP EDİN YA
DA BU İŞİ BIRAKIN”
Bolu denilince akla sadece Abant, Gölcük ve Yedigöller
gelmemelidir. İlimiz bütün olarak barındırdığı çok çeşit tarihi ve doğal
yapılarla birlikte cazibesi artırılmalı ve bu konuda ciddi bir Master Planı
yapılmalıdır. Bu konuda uzman görüşler alınmalı, resmi kurumlar gerekli konu
takibini yapmalı ve mevcut iktidar artık derin uykusundan uyanarak bu işe el
atmalıdır, eğer bu işe el atmayacaklarsa bu işin takibini yapmayacaklarsa bu
işi bırakmalı ve artık halkımızı oyalamamalıdır. Biz İYİ Parti olarak Bolu’nun
gelecek vizyonunun turizmle kazanılacağına inanıyoruz. Bunu söylerken de mevcut
iktidar temsilcileri gibi bunu sadece sözde değil, gerçek anlamda
yapılabileceğini ve şehrin çehresinin Bolu’ya yakışır şekilde değişeceğine
inanıyoruz. Bolumuz ancak doğru ve ileriyi görebilen bir siyaset anlayışı ile
ileriye gidebilir. Bolu halkının içinde bulunduğu durumu İYİ görebildiğini
düşünüyor ve kendilerine partimize göstermiş oldukları teveccühten dolayı
teşekkür ediyoruz.”