Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

NİKAH MASASINDA HAYATLARINI, AMELİYAT MASASINDA CANLARINI BİRLEŞTİRDİLER

NİKAH MASASINDA HAYATLARINI, AMELİYAT MASASINDA CANLARINI BİRLEŞTİRDİLER
Bolu'da yaşayan Gülşen Erbay, bir yıl önce nikah masasında hayatını birleştirdiği eşine böbreğini vererek canını da birleştirdi.

Bolu'da yaşayan 30 yaşındaki Burakhan Erbay'a 7 yaşındayken kemik kanseri teşhisi konuldu. Kemik kanserinin tedavi sürecinde kanserin başka bir organa etkisini araştıran doktorlar Erbay'ın böbreklerinin bu hastalığa bağlı olarak zarar gördüğünü belirledi. Erbay, 1999 yılından bu yana yaklaşık 25 yıldır sürekli fonksiyonları azalan böbreklerle yaşadı.

Aralık ayında Kovid-19 hastalığı geçiren Erbay'ın her iki böbreği de tamamen görevlerini yerine getirememeye başladı. Doktorlar yaptıkları muayenelerde Erbay'ın ya böbrek nakli olması ya da diyalize girmesi gerektiğini belirtti. Bunun üzerine İstanbul'da bulunan özel bir hastanede çalışan ve organ nakli konusunda ciddi çalışmalara imza atan Prof. Dr. Murat Tuncer'e ulaşan Burakhan Erbay'a annesi ve babasının böbrekleri kronik rahatsızlıkları dolayısı ile uyum sağlamadı. Erbay'ın eşi Gülşen Erbay (31) daha 1 yıl önce nikah masasında "evet" dediği eşine böbreğini vermeyi teklif etti.

“ALLAH RAZI OLSUN EŞİM 'BEN VEREYİM' DEDİ”

31 Ağustos tarihinde başarıyla gerçekleşen ameliyatın ardından tek böbrekle hayatlarına devam eden Erbay çifti, nikah masasında hayatlarını ameliyat masasında ise canlarını birleştirdi.

Geçtiğimiz hafta hastaneden taburcu olan ve şu anda hayattan tamamen izole şekilde yaşamını sürdüren Burakhan Erbay, mart ayında başladıkları organ nakli serüveninin sona erdiğini söyledi. Prof. Dr. Murat Tuncer tarafında yapılan organ nakli ameliyatı ile eşinin böbreğini aldığını anlatan Erbay, "İlk olarak nakil için aileden dönor arandı. Annem vermek istedi. Kalp rahatsızlığı olduğu için ondan alamadım. Bu durumda babam vermek istedi. Şeker hastası olduğu için ondan da almadılar. O süreçte nakil için böbrek aradığımız temmuz ayında biz eşimle daha 9 aylık evliydik. Allah razı olsun eşim 'ben vereyim' dedi. Tahliller ve testler yapıldıktan sonra uyumlu olduğu ortaya çıktı. 31 ağustos tarihinde de ameliyatımızı olduk." şeklinde konuştu.

“KEMİK KANSERİ OLDUĞU SÖYLENDİ”

Erbay, hastalığının 25 yıllık uzun bir hikayesi olduğunu da sözlerine ekleyerek, "7 yaşımdayken ilk başta bacağımla ilgili bir sorundan dolayı doktora gittik. Kemik kanseri olduğu söylendi. Bununla ilgili başka bir rahatsızlığım var mı diye araştırma yaparken böbrekler ortaya çıktı. 'Geri-kaçak' tıp dilinde 'vur' diyorlar. Bu kaçaktan dolayı böbreklerim çürümeye başlamış. Bu çürümeye bağlı olarak vücutta oluşan enfeksiyondan dolayı iki böbreğimde çürüdü. 25 yıl sonra da tamamen tükendi. Çalışma oranı yüzde 5'e kadar düştü. Ondan sonra da bu nakil süreci başladı." dedi.

Ameliyat esnasında ve sonrasında hiçbir zorluk yaşamadıklarını dile getiren Erbay, "18 Eylül tarihinde bizim evlilik yıldönümümüz. Geçen sene 18 Eylülde hayatlarımızı birleştirdik. Şimdide bana organını vererek can birliğimiz tamamlanmış oldu. Böyle duygular içindeyiz." ifadesini kullandı. Erbay, insanların organ bağışı konusunda tereddüt etmemesi gerektiğini de söyleyerek organ bağışının hayat kurtardığını vurguladı. Eşine bir böbreğini vererek ona hayat arkadaşından öte bir sevgiyle bağlı olduğunu gösteren Gülşen Erbay ise bu kararı verirken hiç tereddüt etmediğini dile getirdi.

“EŞİM ARALIK AYINDA KOVİD-19 GEÇİRDİ”

Eşinin böbrek rahatsızlığını arkadaşlıkları ve nişanlılıkları döneminde bildiğini anlatan Erbay, " Ama idare edebileceğimiz bir boyuttaydı. Sonrasında hızlı ilerledi. Eşim aralık ayında kovid-19 geçirdi. Ondan sonra değerleri yükselmeye başladı Biz eşim diyalize girmeden tedavi olsun istiyorduk. Çok şükür de öyle oldu." dedi. Erbay, özel hastanede yapılan nakil ücretlerinin tamamının devlet tarafından karşılandığını da dile getirerek, "Annemiz ve babamız böbreklerini veremedi. Başka kimden alınabilir diye düşünürken 'ben veririm' dedim. Aslında ben her zaman düşünüyordum bunu. Sadece akrabalık bağı olmadığı için uyuşup uyuşmaması konusu vardı. Bu konuda çok düşünmedik. Zaten olması gereken bir şeydi. Diyalize girmemesi gerekiyordu eşimin. Sonra naklimizi olduk." diye konuştu.

“EVLİLİĞİMİZ 1 SENE OLMAK ÜZERE”

Düğünlerinin 1 yıl önce 18 Eylül tarihinde olduğunu da anımsatan Erbay, şunları söyledi: "Biz 1 yıl önce 'evet' dedik. Hastalıkta ve sağlıkta 'evet' dedik. Bu uzun bir yol Allah nasip ederse. Tek böbrekle yaşayabilir miyim düşüncesi beni hiç endişelendirmedi. Sadece eşimin iyileşmesi, daha sağlıklı birey olması, budan sonraki hayatımızı daha sağlıklı devam ettirmemiz konusunda bir bilincim vardı. Hep bunun için dua ediyorduk. Buna da ben vesile olacaksam bu beni çok mutlu ediyordu. O yüzden herhangi bir tereddütte bulunmadım. Evliliğimiz 1 sene olmak üzere. Biz hayatımızı birleştirmiştik. O sağlıklı olursa bu yola devam edebiliriz. Onun hayatı benim hayatım, benim hayatım onun hayatı. 2 böbrek varsa bunun biriyle ben idare edebiliyorsam biriyle de eşim sağlığına kavuşmalı."

“ORAN BAĞIŞINI ÖNERİYORUM”

Erbay, organ bağışının önemine de değinerek, "Oran bağışını öneriyorum. Bu konuda çok fazla hasta var. Sırada olup kadavradan böbrek bekleyen hastalar var. Bu hastaların yakınlarından biri böbreğini verebiliyorsa tereddüt edilmemesi lazım. En sevdiklerinden bir tanesine hayatının devamı noktasında destek sağlıyorsun. Sağlığı açısından ona destek veriyorsun. Bu çok güzel bir şey. Bunun kararını vermek çok zor. Ama korkmamaları gerekiyor." ifadesini kullandı.

Etiketler: bolu haberler