Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

MİDE RAHATSIZLIĞI YAŞAYANLARA “RAMAZAN” UYARISI

MİDE RAHATSIZLIĞI YAŞAYANLARA “RAMAZAN” UYARISI
Özel Çağsu Hastanesi Genel Cerrahi Uzman Opr. Dr. Sedat Sadal, Ramazan ayında mide ve bağırsak hastalıklarının sıklıkla görüldüğünü ifade ederek, yaklaşık 15 saat oruç tutacak vatandaşları, iftarda aşırı ve hızlı beslenmemeleri konusunda uyardı.

Haber: Selda Selin ÖZBAY

Özel Çağsu Hastanesi Genel Cerrahi Uzman Opr. Dr. Sedat Sadal, Ramazan ayında mide ile ilgili problemlerin çok sık görüldüğünü dile getirerek; “Ramazan ayında uzun süren oruç ve aç kalma döneminde mide problemleri artış göstermektedir. Özellikle açlık süresinin uzun olması midede salgılanan asit miktarının artmasına yol açmaktadır. Gastriti olana hastaların midesinde yanma, kazınma, ağrı gibi yakınmaların ortaya çıkmasına, ülseri olan hastalarda ise kanama, delinme gibi sağlık sorunlarının gelişmesine yol açabiliyor. Ramazan ayında öğün araları uzamaktadır. Bu durum mide rahatsızlıkları olanlarda hastalıkları tetiklemektedir. Özellikle mide ve on iki parmak bağırsağı, ülseri olanlar, kan sulandırıcı ve romatizma ilaç kullanan hastalar, mide rahatsızlıkları ve mide kanaması riski açısından dikkatli olmalıdırlar. Şeker hastaları, kalp yetmezliği olanlar, kemoterapi programında olan kanser hastaları, ağır kansızlık hastaları, karaciğer hastalığı olanlar, böbrek yetmezliği olanlar, pankreatiti olanlar, aktif mide ve on iki parmak ülseri olanlar, mide küçültme ameliyatı olanlar, şiddetli ishal hastalığı olanlar oruç tutmamaları gerekir” ifadelerini kullandı.

“KİLO VERMEK YERİNE KİLO ALMAYA YOL AÇMAKTADIR”

Uzun süren açlık sonrasında iftarlarda çok yoğun ve hızlı gıda tüketmemeye özen göstermek gerekiyor” diyen Op. Dr. Sedat Sadal, “Oruç kilo kaybına değil, kilo alımına sebep olabilir. Bunun sebebi ise ramazan ayı genellikle diyet yapma fırsatı olarak da değerlendirilebilir. Ancak uzun süren açlıklardan sonra metabolizmanın yavaşlaması ve gün boyu yemek yemeyip akşam tek seferde, hareketsiz saatlerde kalorili yemeklerin tüketilmesi kilo vermek yerine kilo almaya yol açmaktadır. Bu nedenle iftarda ve sahurda yemeklere aşırı yüklenmemek çorba, salata ve yoğurt gibi besinlerle oruç açtıktan sonra mümkünse yürüyüş yapmak ve bir süre sonra ihtiyaç halinde ara öğünler yiyerek sadece sahur ve iftar şeklinden beslenmek yerine hafif beslenme şeklini seçebilirler.  Hem kilo almadan hem de sağlıklı bir ramazan ayı geçirmek bahsedebiliyoruz. Yemeklerden sonra özellikle hemen yatmamayı öneriyoruz. Özellikle reflü hastalarımız için çok önemlidir. Yemek yedikten sonra bir veya iki saat yatmamakta fayda var. Oruç tutarken mide rahatsızlığı olan hastalarda gastrit, ülser ve reflü gibi daha fazla risk grubunda oluşturmaktadırlar. İftarda ve sahurda fazla yemek yenmesi, sahurda yemekten hemen sonrasında yatılması reflü ataklarının artmasına yol açmaktadır. Özellikle ciddi reflü hastalarında oruç konusunda biraz kısıtlamaya gitmeyi düşünüyoruz. Ama hafif reflüsü olan, gastriti olanlarda uygun tedaviler sayesinde oruç tutabilmektedirler. Yalnız bunlarda diyet çok önemlidir. Tedavisi devam eden ülser hastaları, yeni geçirilmiş mide kanaması, mide kanseri, ciddi reflü hastalığı veya çeşitli mide hastalıkları nedeniyle beslenme güçlüğü olanların oruç tutmaları ise sağlık açısından sakıncalı durumlara neden olabilir” diye konuştu.

“MUTLAKA SAHUR YAPMALARINI ÖNERİYORUZ”

Sahurun vücut için çok önemli olduğuna dikkat çeken Sedat Sadal; “Midede gastrit, reflü, ve ülser gibi hastalığı olanların şikayetlerini azaltabilmek için yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermek gerekir. Öğünler sahur ve iftarda iki ana öğün, iftardan sonra ise iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Oruç tutan mide hastaları ister istemez sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için mutlaka sahur yapmalarını öneriyoruz. Sahurda süt, yoğurt ve peynir gibi besinlerden oluşan bir kahvaltı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir menü öneriyorum” ifadelerini kullandı.

"AĞIR YEMEKLERDEN KAÇINILMALI"

Op. Dr. Sedat Sadal, iftarda, ağır yemeklerden kaçınılması, mümkün olduğu kadar sebze yemekleri ya da sebzeli etli yemekler tercih edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanmalı, 10 ila 15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmelidir. Günde ortalama 2–2,5 litre su alınmalıdır. İftarda aşırı yağlı şerbetli tatlılar yerine; sütlaç, güllaç, muhallebi gibi sütlü tatlılar tüketilmelidir. Hazımsızlığa neden olmamak için yemekleri hızlı yemekten kaçınılmalı, yavaş yavaş iyice çiğneyerek yenilmelidir.  Bir kerede büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat arayla her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir. Sindirime yardımcı olmak için iftardan hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek yerine biraz beklenilerek kısa mesafeli yürüyüşler yapılmalıdır” dedi.

“MİDE ŞİKAYETİ OLANLAR ORUÇ TUTARKEN DİKKAT EDİNİZ”

Ramazan ayında mide sağlığını korumak için yemeklerin pişirme yöntemlerine çok dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Sadal; “Özellikle ızgara, haşlama, fırında yapılan yemekler tercih edilmelidir. Kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebze gibi lif oranı yüksek gıdalar ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem, gibi kuru yemişler tercih edilmelidir. Bu verdiğim diyet listelerine uyarsak daha sağlıklı bir ramazan ayı geçirmiş oluruz. Ben her hastama kendilerini denemelerini rica ediyorum. Eğer büyük bir sıkıntı yaşamazlarsa ilaçlarını kullanarak ve diyete dikkat ederek, oruca devam edebilirler. Ancak oruç tutarken mide yakılmalarını ciddi anlamda şikâyetleri artan hastalarımız ise oruç tutmamalarını öneriyorum” şeklinde konuştu.

Etiketler: bolu haberler