(İHA) - Bolu’nun Gerede ilçesinde, eşinin başına odunla vurarak öldüren ve cesedini sürükleyerek dereye atan Mürüvet Özalp, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı mahkeme tarafından 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bolu'nun Gerede ilçesinde kocasını öldüren, cesedini de el arabasına koyup dereye atan kadının yargılandığı dava sonuçlandı. Edinilen bilgiye göre, Gerede ilçesine bağlı Hacılar köyünde 28 Aralık 2021 tarihinde kaybolan inşaat işçisi Metin Özalp'in (59), 31 Aralık'ta dere kenarında cesedi bulundu. Olayla ilgili Metin Özalp'in 25 yıllık eşi Mürüvet Özalp (54) gözaltına alınıp tutuklandı. Mürüvet Özalp, eşini çıkan tartışmada başına odunla vurup öldürdükten sonra, el arabasıyla taşıyıp dereye attığını itiraf etti. Özalp hakkında 'Eşi kasten öldürme' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı.

Keşif yapıldı

Haziran ayında cinayetin yaşandığı köyde mahkeme heyeti keşif yapıldı. Keşif için cinayetin yaşandığı Gerede ilçesine bağlı Hacılar köyüne mahkeme heyeti ile Mürüvet Özalp, cezaevinden jandarmanın güvenlik önlemleri altında köye getirildi. Keşifte, sanık Mürüvet Ö., olay günü yaşadıklarını uygulamalı olarak tek tek mahkeme heyetine aktardı.

Son kez hakim karşısına çıktı

Davanın karar duruşmasında tutuklu sanık Mürüvet Özalp son kez hakim karşısına çıktı. Son sözleri sorulan Özalp, "Kocam beni sürekli döverdi. Beni başka kadınlarla aldatırdı. Olay günü sedirin altından çıkarttığı tabanca ile beni öldürmek istediğini söyledi. Ben de kendimi korumak için kafasına odunla vurup öldürdüm. Sonra da el arabasıyla taşıdığım cesedi dereye attım. Vereceğiniz karara razıyım. Kararı, mahkemenin yüksek vicdanına bırakıyorum" dedi. Mahkemenin söz hakkı verdiği, Mürüvet Özalp'in üvey oğlu Celal Özalp, sanığın cezalandırılmasını istedi. Mürüvet Özalp'in öz oğlu İbrahim Özalp ise, "Annem suçlu değildir. Onun cezalandırılmasını istemiyorum" ifadesine yer verdi.

Haksız tahrik indirimi

Mahkeme heyeti, sanık Mürüvet Özalp'in akıl sağlığının yerinde olup olmadığıyla ilgili Ankara Adli Tıp Kurumu'ndan istedikleri raporun sonucunu okudu. Kurumdan yollanan raporda sanığın akıl sağlığının yerinde ve cezai ehliyetinin olduğu belirtildi. Mahkeme heyeti, suçun sabit olduğunu ancak olayı haksız tahrik altında gerçekleştirdiği gerekçesiyle indirim uygulayarak sanığı 24 yıl hapis cezasına çarptırdı.