Orman Genel Müdürlüğüne bağlı Orman
Zararlıları İle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından Bolu, İzmir ve Artvin
illerinde kestane kanserine karşı biyolojik mücadele sürdürmek için
laboratuvarlar kuruldu. Hastalıklı kestane ağaçlarından alınarak, özel
yöntemlerle laboratuvar ortamına taşınan hastalıklı doku örneklerine (virulent),
kanserin etkisini ortadan kaldıran antivirüs olarak da tanımlanabilecek laboratuvar ortamında özel yöntem uygulanarak üretimi sağlanan, ağaca özel mantarların
(hipovirulentler) tekrar aynı ağaçlara enjekte edilmesi suretiyle kestane
kanserine karşı biyolojik mücadele yöntemi ile tedavi çalışmasında önemli
başarı sağlandı.
Dünya genelinde Avusturya, Belçika, Bosna-Hersek,
Hırvatistan, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Makedonya,
Polonya, Portekiz, Rusya (Karadeniz sahili, Kafkasya), Slovakya, Slovenya,
İspanya, İsviçre, Tunus, Türkiye, Ukrayna, İngiltere, Çin, Gürcistan,
Hindistan, Japonya, Kore Tayvan, Tunus, Kanada, Amerika Birleşik Devletlerinde
büyük hasarlara yol açan hastalığın, 1970’li yıllarda özellikle Kocaeli-Karamürsel
ve Gölcük; İstanbul- Beykoz ve Şile kestaneliklerinde ilk olarak saptandığını,
takip eden yıllarda Marmara bölgesinin diğer kestane alanlarında da rastlanmaya
başlayan, kestane kanserinin 1990’lı yıllardan itibaren Karadeniz ve Ege
Bölgesi kestaneliklerini olumsuz etkilemeye başladığını belirten Ormancılık
Karantina şube müdürü Özgür Toprak “Kestane kanseri veya
kestane dal kanseri olarak bilinen (Cryphonectria
parasitica) hastalık genellikle gövdede veya dallarda; öz kısmı, zar ve
kabuğu öldüren yaralar şeklinde ortaya çıkar, kestane ağaçlarında dal ve
gövdelerde kabuk ölümlerine neden olup, bitkilerin zayıflamasına ve uçtan
itibaren başlayan kanserler gövdeyi tamamen kuşatıp ağacın ölümüne neden olur. Ülkemizde
hastalık dolayısıyla önemli oranda ağaç ve meyve kayıpları yaşanmakta. Hastalık
bakteri yapısı nedeni ile hasat sırasındaki sırıkla yapılan çırpma işlemleri
başta olmak üzere yağmur, rüzgar, kuş ve böceklerle kolayca yayıldığından
mutlaka önlem alınması gerekiyor. Genel Müdürlüğümüz tarafından İzmir ve Artvin
illerinde oluşturduğumuz özel laboratuvarlarda uzman personel tarafından hastalıklı
ağaçlardan özel yöntemlerle alınıp laboratuvar ortamına taşıdığımız hastalıklı
doku örneklerine (virulent) yine laboratuvar ortamında uzman ekibimizce özel yönetmelerle
ürettiğimiz hastalığı yok eden antivirüs olarak da tanımlanabilecek mantarların
(hipovirulentler) tekrar aynı ağaçlara enjekte edilmesi suretiyle kestane
kanserine yakalanan ağaçlarda sürdürdüğümüz biyolojik mücadele yöntemi ile tedavi
sağlıyoruz” dedi. Bu yöntem az sayıda ülke tarafından uygulanabildiğini
belirten Toprak farklı tür
bitkilerde yaşanan benzer hastalıklar için de Orman Genel Müdürlüğü tarafından
önemeli ar-ge çalışmalarının yürütüldüğünü belirtti.