Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

İkinci el otomobil piyasası ne durumda?

İkinci el otomobil piyasası ne durumda?
Türkiye’de koronavirüs salgınının ardından kontrollü normal hayata geçiş döneminde başlatılan cazip kredi faiz oranı ile ikinci el piyasasında hareketlilik başladı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Umut Otomotiv sahibi İlhami Akça, şu anki kredi faiz oranının 15 yıldır gördüğü en düşük oran olduğunu belirtti. Satışlarda patlama yaşadıklarını ifade eden Akça, vatandaşları kurumsal olmayan firmalardan alışveriş yapmamaları konusunda uyardı.

Haber: Aslı Akış

Haziran ayının ilk günlerinde kamu bankaları tarafından duyurulan uygun faizli taşıt kredisine kısa sürede yoğun ilgi gösterildi. Cazip kredi faiz oranıyla yoğun talep aldıklarını belirten Akça, vatandaşlara otomobil alırken kurumsallığa dikkat etmelerini önerdi.

“FİYATLAR KARTOPU HALİNDE BÜYÜYOR”

Satma niyeti olmadan, hobilerini tatmin etmek amacıyla internete satış ilanı verenlerin piyasayı arttırdığını ifade eden Akça; “Bolu’da köklü bir firmayız. Mevcut devam eden otomotiv şirketleri arasında en eskisi biz sayılırız. Şu anda bulunduğumuz dönem, çok ciddi sıkıntılı bir dönem. Aslında otomotiv sektöründe sıkıntı yok. Fırsatçı dediğimiz vatandaşlarımız sağ olsunlar Türkiye genelinde böyle bir durumdan dolayı etkileniyor. Vatandaşımızın cebindeki para değer kaybediyor. Örneğin sizin aracınız 2010 model. Aracınızın değeri ortalama 50 Bin Türk Lirası. Herkesin bildiği bir sarı site var. Bu sarı siteden kolaylıkla ilan verebiliyorsunuz. Ücretsiz olarak. Herkes 40-50 Bin Türk Lirası yazmış. Siz de diyorsunuz ki, aslında satıcı değilsiniz. Fakat hobileriniz tatmin etmek amacıyla aracınızı 60 Bin Türk Lirasından siteye koyabiliyorsunuz.  60 Bin Türk Liradan siteye koyunca sizin aracınıza başka birisi bakıyor. Onda da aynı araç var. O da satmak istiyor. O da diyor ki benim aracım bu araçtan biraz daha temiz. Bende 65 Bin Türk Lirası isteyeyim diyor. Daha sonra 65 Bin Türk Lirası isteyen vatandaşın arabasına farklı bir şahıs bakıyor, onda da aynı araç var. O da benim ki daha iyi diyor. Ben de 70 Bin Türk Lirası isteyeyim diyor. Sonra siz aracınızı 60 Bin Türk Lirasından koyduğunuz ilana kontrol etmek amacıyla bakıyorsunuz. 65-70 Bin Türk Lirası istemişler. Ben az istemişim diyorsunuz. Ben de 75 Bin Türk Lirasına çıkarayım diyorsunuz. Bu şekilde kartopu halinde devam ediyor. Fiyat yükseliyor. Aslında bu arabanın değeri 50 Bin Türk Lirası” dedi.

“BOLU’DA SATIŞ YAPAN 90-95 FİRMADAN 30’UNUN YETKİ BELGESİ VAR”

Ticaret Bakanlığı’nın yetki belgesi projesinin çok faydalı olduğunu belirten Akça; “Öncelikli olarak en büyük sıkıntı vergi kaçağı yapan kişiler. Kurumsal olmayan, firması olmayan kişiler. Bu sarı sitenin bedava ilan durumundan faydalanan ayakçılar. Arabayı sizden alıyorlar. Hiçbir vergi ödemiyorlar. 60 Bin Türk Lirasına alıp, 70 Bin Türk Lirasından ilana koyuyorlar. Bunu da bir vatandaşımız görüyor. 65 Bin Türk Lirasına alıyor. 5 Bin Türk Lirası kazanç sağlıyor. Bu 5 Bin Türk Lirasının hiçbir şekilde vergisini vermiyor, devlete hiçbir faydası olmadan bunu yapıyor. Serbest piyasa diye tabir ediliyor ama bunun bir şekilde açığını kapatmamız gerekiyor. En büyük sıkıntı bu ayakçıların ortadan kaldırıldığı zaman bu inşallah düzelecektir. Devletimizin, Ticaret Bakanlığımızın bir çalışması var. 13 Ağustos diye tarihini biliyorum yetki belgesi. Yani ikinci el araç satışı yapan firmalara yetki belgesi alınıyor. Yetki belgesi olmadan satış yapılmayacak. Bu belge Ticaret İl Müdürlükleri tarafından veriliyor. Sağ olsunlar, devletimiz bu konuda kontrolü çok iyi sağlıyor. Gelip tek tek kontrol ediyorlar bu belgeyi verirken. Biz firma olarak yetki belgemizi aldık. Bolu’da sarı siteye bakarsanız, yaklaşık 90-95 civarında ikinci el araç satışı yapan firma gözüküyor. Orada istediğiniz şekilde açabiliyorsunuz çok fazla bir şey istemiyor sizden. Fakat Bolu’da yetki belgesini alan şu an da 30 tane firma var” ifadelerini kullandı.

“VATANDAŞ KURUMSAL FİRMADAN ARACINI ALIRSA, KAFASI RAHAT OLUR”

Vatandaşların araç alırken aracı ve aldıkları yeri iyi araştırmaları gerektiğini söyleyen Akça; “İkinci el araç almak isteyen müşteri öncelikle araçtan ziyade aldığı yerin kurumsal olmasına çok dikkat etmesi gerekiyor. Firmayı araştırmalı, aracı araştırmalı. Öncelikli olarak aldığı kişi ya da kurumu araştırması gerekiyor. Vatandaş kurumsal bir yerden aracını alırsa, yine en azından kafası rahat olur” diye konuştu.

“KİMSE DEĞERİNDE OLAN MALI DAHA UCUZA VERMEZ”

Sektördeki dolandırıcılar hakkında da konuşan Akça; “Bu sektörü kaporacı şeklinde tabir ederiz.  Biz kaporacı vatandaşı çok rahatlıkla anlayabiliriz. Çünkü kimse değerinde olan malını daha ucuza vermez. Bir aracın değeri 100 Bin Türk Lirasıysa vatandaş bunu 80 Bin Türk Lirasına veriyorsa bunda bir sıkıntı vardır. Çünkü 80 Bin Türk Lirasına veren vatandaş ilan verip de müşteri çekmek istemez. Bu adamın paraya ihtiyacı varsa bu işi yapan firmalara gelir. 100 Bin Türk Lirası değeri olan araçları biz 95 Bin Türk Lirasına alıyoruz. Getirir bize satar. 80 Bin Türk Lirasına satmaz bu vatandaş bu aracını. Eğer ucuz satıyorsa ya aracında bir kusur vardır ya da sizden kapora istiyorsa, bunlar kaporacıdır, bunlara çok dikkat etmeleri gerekir” diyerek vatandaşları uyardı.

Türkiye’nin doğu kesiminin kazalı olup olmamasına, batı kesiminin kilometresine takılı olduğuna değinen İlhami Akça; “Türkiye standartlarında zaten Alman araçlarına talep vardır. Şu anda en çok sattığımız araçlar Alman araçlarıdır. Vatandaşlar öncelikle bütçelerine uygun araçlara bakıyorlar. Eskisi gibi değil, vatandaşlarımız bilinçli, karşılaştırma yapıyorlar. Genellikle kilometresi düşük araçları tercih ediyorlar. Kaza bu olabilir, çamurluğu değişmiş olabilir, kapısı değişmiş olabilir. Bunlar çok aşırı değil. Ama aracın kilometresi az olduğu zaman araç daha az sorun yaratır. Bizim genelde Türkiye’nin batı tarafı kilometresine takıntılı oluyor. Doğu kesimi kaportasına takılı kalıyor. Bolu’da da dahil olmak üzere kilometre daha önemli bizim için çünkü sorun çıkartmaz araba az kilometrelerde. Ağır kazalı olup da az kilometreye sahip olan araçlardan bahsetmiyorum. Küçük kazaları olmuş araçlardan bahsediyorum” şeklinde konuştu.

“15 YILDIR BÖYLE BİR FAİZ ORANIYLA KARŞILAŞMADIM”

Düşen kredi oranının vatandaşların talebinde büyük bir artışa neden olduğunun altını çizen Akça; “Ticaret Bakanlığımızın yaptığı bankalarda faiz indirimi vatandaşlarımızda aşırı derecede bir ivme yarattı. Vatandaşlarımız araçlarda sanki böyle bir çakmak ateşi bekliyormuş. Faizler düşünce ister istemez şöyle bir durum yaşandı: Ben 15 yıldır bu firmanın başındayım, 15 yıldır 2.el araçlarda şu anki oranda bir faiz oranıyla karşılaşmadım. Şu ana kadar karşılaştığım en uygun kredi bu dönemki kredi. Bu da satışlarımızda bir patlama yarattı. Bu da şöyle bir sıkıntı oluşturdu: Aynı aracı bugün 100 bin liraya satıyoruz, 2 hafta sonra 110 bin liraya satıyoruz, 3 hafta sonra 115 bin liraya satıyoruz fakat bizim %5 olan kâr marjımız değişmiyor. Piyasa ister istemez yükseliyor. Vatandaşların da şu anda aşırı derecede talepleri var. Sattığımız araçların %80’i kredi çünkü bu kredi faiz oranı çok uygun. Vatandaşlarımızın cebinde nakit para olsa bile, yine bu sistemden faydalanmak istiyorlar ve aracı alırken yine kredi kullanıyorlar. Parasını farklı bir yerde değerlendiriyor” açıklamasında bulundu.

“EKSPERTİZ SALONU AÇMAK ZOR BİR ŞEY DEĞİLDİR”

Her ekspertiz salonunun güvenilir olmadığına dikkat çeken İlhami Akça: “Vatandaşlarımıza şunu tavsiye edebilirim: Aracı aldıkları firmanın kurumsal olmasına dikkat etsinler. Aracı aldıkları bölgede ekspertiz raporlarını alırken, bu raporu kurumsal ekspertiz salonlarından almaya dikkat etsinler. Merdiven altı ekspertizler de bulunuyor. Ekspertiz salonu açmak zor bir şey değildir. Yaklaşık 100 bin liraya ekspertiz salonunu mal edebilirsiniz. Fakat işten hiç anlamayan oto yıkamacısı, 100 bin lirayla ekspertiz salonu açıyor, eline bir cihaz alıyor, cihazla ölçüme bakıyor. Biz çok karşılaşıyoruz, ekspertize müşteriyle beraber gidiyoruz, ekspertiz bize aracında ne var diye soruyor. Biz bu işin çekirdeğinden yetişmeyiz. Ben araca baktığım zaman parçası değişmiş mi, boyanmış mı fark edebilirim. Çünkü yaklaşık yılda 150-200 araba satıyoruz, 15 yılda 3 bin araba yapar. Biz bunları fark edebiliyoruz ama işten hiç anlamayan ekspertizler çıkabiliyor. Vatandaşımız ekspertiz ücretine aldanıp, bu şekilde de mağdur olabilir ona da çok dikkat etsinler. Kurumsal olarak satış yapan ve kurumsal ekspertiz salonlarını tercih etsinler. Bireysel olarak da satın alabilirler ama mutlaka ekspertiz raporunu kurumsal bir firmaya yaptırsınlar” uyarılarını yaptı.

“ÖTV İNDİRİMİ OLURSA FİYATLAR DÜŞER”

Son olarak ÖTV indirimi hakkında konuşan Akça, “ÖTV indirimi bekleniyor, eğer ÖTV indirimi yapılırsa 2.el otomobil fiyatlarında düşüş yaşanacaktır. Şu an gördüklerimiz tavan fiyatlar olabilir ama bu konuda kesin bir bilgi yok” ifadelerini kullandı.