Uzmanlar, Helikobakter pilori bakterisinin sosyoekonomik düzeyi düşük, gelişmekte olan toplumlarda görülme sıklığının yüzde 85’in üzerinde, endüstriyel toplumlarda görülme sıklığı ise yüzde 40’ın altında, ülkemizde de bölgelere göre farklılıklar göstermek üzere yüzde 55-80 arasındaki sıklıkta görüldüğüne ve erken çocukluk döneminde bulaşabilen ve tedavi edilmediğinde ömür boyu kalıcı olabilen bir bakteri türü olduğuna dikkat çekiyor.
BULAŞMA RİSKİ YÜKSEK
Enfeksiyonun hangi yolla bulaştığının tam anlaşılamadığını belirten uzmanlara göre, dışkıdan-ağıza, mide içeriğinden-ağıza, ağızdan-ağıza bulaşabileceği gibi, cinsel yolla bulaşabildiğini, özellikle yakın aile topluluklarında, toplu yaşanılan kurumlarda bulunanlarda bu bakterinin daha sık görülmesi nedenleri ile gıdalar aracılığı ile de bulaşmanın olabileceğini vurguluyor. İnsanlar düşük sayıda Hp ile enfekte olabildiğinden gıdalarda az sayıda bulunan Hp bakterisi ile insanların enfekte olma riskinin olabileceği de belirtiliyor. Bakteri ette 4 derecede 7 gün, -18 derecede 3 gün, sucuk fermantasyonu sürecinde ise 22 derece 7 gün yaşayabiliyor. Sebze meyvelerde 3 ile 5 gün arasında yaşıyor. Ürünlerin vakumlanmış olması ise bu süreci etkilemiyor. Helikobakter pilorinin gelişebildiği ideal sıcaklık 30-37 derece olup, 42 derecede gelişimi değişkenlik gösteriyor. Bakteri için en uygun pH ortamı ise 4.5-7.3 arasındadır. Ancak Hp bakterisinin besinlerle bulaşıp bulaşmadığı ise bilinmiyor, bu yönde araştırmalar devam ediyor.
NEDEN HERKESTE HASTALIK OLUŞTURMUYOR?
Uzmanlara
göre bakterinin toplumda yaygın olmasına rağmen herkeste hastalığa neden
olmamasının bu mikrobu taşıyan kişinin
durumuna (genetik faktörlerine,
içinde bulunduğu ve etkilendiği çevresel faktörlere, beslenme tarzına) ve
bakterinin zarar verici genetik özellikleri taşıyan türleri ile enfekte olunup
olunmamasına (Cag A,Vac A ) bağlı olabileceğini dile getiriyor.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Helikobakter
pilorinin kimlerde araştırılması gerektiği, kimlerin tedavi edilmesi gerektiği
hususlarında farklı yaklaşımlar görüldüğünü belirten uzmanlar, özellikle mide
kanserinin sık görüldüğü coğrafi bölgelerde 12 yaşından sonra bakterinin
araştırılıp varsa tedavisinin yapılmasını söylüyor. Hazım şikayeti olanlarda Hp
bakterisinin araştırılmasının ve tesbit edilenlerde tedavisinin uygun olacağını
ifade eden görüşün veya sadece endoskopide ülser, mide lenfoması, kanser öncüsü
lezyonu saptananlarda, erken kanser bulguları endoskopik yöntemle tedavi
edilmiş olanlarda, ailesinde mide kanseri olanlarda Hp bakterisinin
araştırılmasını ve tesbit edilenlerde tedavisinin yapılabileceğini belirten
görüşün de olduğunu belirten uzmanlar, özellikle ailesinde mide kanseri öyküsü
ve endoskopide kanser öncüsü lezyonu olanlarda tedavi sonrasında da
kontrollerin yapılması konusunda uyarıyor.